- 3 Şubat 2009
- 9.778
- 16.571
- 44
-
- Konu Sahibi kelebek annesi
- #81
Ben senin namina konusuorum zaten senin yasadigin kayiplar mesele. Hak etmeyen insanlara gereginden fazla deger vermek mesele. Artı, hasta insanlar da insani hasta edio. Boyle seylere ileri yaşlarda maruz kalmayacak kadar bencillesio insan normalde. Ama sen verici olmaya devam etmissin sebepsizce.Burda insan sadece kendi yanlarını anlatıyor yoksa dediğim gibi kendimi ezdirme yok efendim aileye gelinlik etme gibi varoslugun içine çekilmedim
Ama kendimden başkasını önemsediğim tek bir an olmadı gibi keskin bi yaşam anlayışım da yok açıkçası..saplantı değil de çocukluk travmaları işte haklısınız
Bu yaptığınız çok yanlış ama bir karar vermişsiniz sonuçta doğru yanlış simdi aldirdiginiz bir bebekle bağ kurmaya çalışıyorsunuz kendinize işkence ediyorsunuz. Siz zaten normal bir psikolojide değilmişsiniz şu an hiç değilsiniz tedaviye devam edin aradan bir kaç ay geçsin o aileden kurtulduğunuza sevineceksiniz.Çok canım yanıyor ama ..bi De sanki zavallı kelebeğe bi ben ve annem üzüldük..eşim üzüldüm dedi, ağladı da ama akşamına benim defol hayatımdan eylülde görüşürüz demem üzerine beni narsist ilan edip üzülmeyi bıraktı örneğin
Kelebeğim uçarken aç miydi acaba ? Susuz gitti ama biliyorum, kurtaj icin 4 saat susuz kaldım çünkü..Ben neden ölmüyorum ki çok ağır
Bebeğe çok üzüldüm.Bebegimin ölmesine sebep olan adamı asla affetmezdim.Bebeklerinize kıymayın ya evliliginiz iyi değilse korunun.Ben üzülüyorum can taşıyan bir varlık.Merhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
Kendi kendine zor işlerin altına girmişsin.Ama bundan sonrası senin elinde bilinçli olup daha iyi bir geleceğe sahip olabilirsin.Boyle düşün tecrübe say Rabbim yardımcın olsunMerhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
Lütfen içindeki ölme isteğini unut. Sen herseye ragmen ayakta kalabilmis güçlü bir kadınsın.sende istemezdin bunları yaşamayı. Bebegin icin üzüldüm antidepresan dan sağlıklı bir gebelik olmayabilirdi zaten. Kendini bırakma dilerim bundan sonrası güzel bir hayatin olsunMerhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
bana da atabilir misiniz videoÇok zor
Çok zor işler yüklenmişsiniz kısa sürede. Başka bir annenin çocuğunu kendi çocuğunuz gibi benimsemiş, problemli başka bir ailenin çocuğunu da kocanız olarak almışsınız.
Herşey bitmiş gitmiş sanırım, evler ayrılmış ve sadece dava kalmış geriye..
Annenizin içini rahatlatmaya çalışın. İlk evliliğim bittiğinde benim annem de çok dert edinmişti, "ele güne ne deriz" diye. Her gün konuştum onunla, her gün. Boşanma davası sonuçlandığında, o "elalem" endişelerine kapılan kadın gitmiş, artık etrafa "Benim kızım güçlü bi kadın, hayatının iplerini eline alabilecek cesareti olduğu için gurur duyuyorum" diyen bi kadın gelmişti. Annelerimizin tek baktığı yön biziz, kıblesi biziz. Biz iyi olursak güçleniyorlar.
Size özel mesajla birkaç video yollayabilir miyim? Boğulma hissi geldiğinde bunu yönetebilmeyi öğrenmek isterseniz..
Buna çok karşıyım ya. Haftada 1 aileyle görüşmek ne demek yahu, abartmayın. Haftaiçi zaten çalışılıyor. Bi haftasonu var, onda da kendin mi dinleneceksin, çocuğu sinemaya tiyatroya mı götüreceksin, evinin çamaşırını temizliğini mi yapacaksın, eşinle bi romantik yemek mi yiyeceksin.. Neye vakit var?Hem çocuklu adamla evlenip hem evde bunalıyorum demek de ne oluyor..eşimin ailesi haftada 1 görüşmek istemesi fazla mi. Sizde de hata var..onlarin yaptıkları zaten cahillik.
Bunlar geçecek ve sen daha iyi olacaksın. Hakkında hayırlısı olsun.Merhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
Fazla sorumluluk almışsınız benceMerhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
Bende bosandim.eger olmuyorsa kendinizi yipratmayin.bosanip bebeginize bakin.arrik bosanmalar cok siradan.Merhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
Sevgili konı sahibi sizi tebrik ediyorum size ait olmayan cocuğa annelik yapmaya calısmıssınız. Ne kadar oldugunu elestirmek kimsenin haddine değil.Merhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM