2 yillik evlilik bitiyor ve akla ihtiyacım var

1. Olan olmalıydı.(Pişmanlığı bırak!)
2. Olacak olan olur.(Kuruntu yapma!)
3. O halde olan olur.(Telaş etme!)

Evlilikler bitmeyecek, her şey her gün bize göre mükemmel olacak diye bir şey yok. Hayat böyle bir şey. Evleniriz, boşanırız, kavga ederiz, bağırırız, ağlarız, haklı oluruz, haksız oluruz, kime göre bilmiyorum ama doğru tepkiler veririz ya da yanlış tepkiler veririz... Çünkü insanız. Bitmesi gerektiğine inanmasanız dava açmazsınız. Aldığımız kararların olması gereken olduğuna inanıyorum ben.

Bütün kararlarınızın ve en önemlisi kendinizin arkasında durun. Size en büyük desteği siz verebilirsiniz. Bence kendinizi dışarı çıkarın, kendinize kahve ısmarlayın, doğayı dinleyin...

Bundan sonraki günler güzellik getirsin size.
 
Boşanmış çocuklu bir adamdan fazla beklentiye girmişsin. Küçücük çocukla boşayan kadın neler yaşamıştır da boşanmıştır. Belki çocuğuda tehditle falan aldılar. Terapiye devem et bunşardan da uzak dur. 2 evliliği bitmiş biri artık böyle yaşasın kimsenin hayatını etkilemesin mümkünse
 
Kalbiniz ve ruhunuz çok güzel ben sizi tebrik ederim o kadar yaşanmışlık tan sonra bile çocuğa yaklaşımınız kişiliğiniz hakkında çok ip ucu veriyor o yüzden hiç kendinizi suçlamayın. Olması gereken, yapılması gereken, yaşanması gereken ne varsa o anki ruh durumunuz bunu gerektiriyordu yaptınız. Yalnız kalmışsınız, nefes almak istemişsiniz, özel anlarınız da bile tek başına duygularla başa çıkmışsınız. Zor bir süreç yaşıyorsunuz ama siz güçlüsünüz, kendi Annesi bile ilğilenmeyen bir evlada sahip çıkmak herkesin yapabileceği bir durum değil. O yüzden kendi kişiliğinizi, duruşunuzu belli şimdi hiç sizi manipüle etmelerine izin vermeyin. Artık önceliğiniz kendiniz olsun, tedaviyi asla bırakmayın, biraz tatil yapıp dinlenin, yavaş yavaş toparlanacaksınız ben inanıyorum çok güzel hayatınız olacak.
Çok çok teşekkür ederim lütfen benim için dua edin
 
1. Olan olmalıydı.(Pişmanlığı bırak!)
2. Olacak olan olur.(Kuruntu yapma!)
3. O halde olan olur.(Telaş etme!)

Evlilikler bitmeyecek, her şey her gün bize göre mükemmel olacak diye bir şey yok. Hayat böyle bir şey. Evleniriz, boşanırız, kavga ederiz, bağırırız, ağlarız, haklı oluruz, haksız oluruz, kime göre bilmiyorum ama doğru tepkiler veririz ya da yanlış tepkiler veririz... Çünkü insanız. Bitmesi gerektiğine inanmasanız dava açmazsınız. Aldığımız kararların olması gereken olduğuna inanıyorum ben.

Bütün kararlarınızın ve en önemlisi kendinizin arkasında durun. Size en büyük desteği siz verebilirsiniz. Bence kendinizi dışarı çıkarın, kendinize kahve ısmarlayın, doğayı dinleyin...

Bundan sonraki günler güzellik getirsin size.
Çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz için
 
Boşanmış çocuklu bir adamdan fazla beklentiye girmişsin. Küçücük çocukla boşayan kadın neler yaşamıştır da boşanmıştır. Belki çocuğuda tehditle falan aldılar. Terapiye devem et bunşardan da uzak dur. 2 evliliği bitmiş biri artık böyle yaşasın kimsenin hayatını etkilemesin mümkünse
Eski eşle de irtibat halindeydim evet benzer şeyler yaşamış evet çocukluk travmaları varmış fakat direkt yüzüne sen suçlusun demesem de 1 buçuk yaşında bir çocuğu babaya bırakması, çocuğun hayatında bir görünüp bir kaybolarak karabatak etkisi yaratması ben de irite yarattı..demem o ki o da aynı durumun laciverti
 
En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim,o kadar şeyden sonra esinizle yeniden denemeyi düşünmeniz hiç saglikli değil. Öyle ya da böyle eşiniz sebepli çocuğunuzu aldırmış, ailesiyle çocuk üzerinden yüz göz olmuşsunuz, daha ne denemesi? Şiddet de varmış hatta öncesinde.

Çocuklu bir adamla evlilik zor, onun kolay olmasi için, eşinizin, ailesinin anlayışlı olmasi gerekiyor sizin de ekstra sabırlı. Hep yazıyorum bu dengeyi kuran erkek sayısı çok az. İlla bir tarafı, onun isteklerini yok sayıyorlar.
Anneniz konusuna çok takılmayın. Evliliğinizde de çok rahat değilmişsin zaten, o da zamanla alışır, başta huzursuzluklar yaşasada.
Kesinlikle haklısınız teşekkür ederim yorumunuz icin
 
Ya bisey diycem alinma da bu tarz rezillikler 20li yaslarda olur. Ben 35ten sonra kendimden baskasini onemsedigim tek bir an hatirlamiorum. Niye boyle girdaplara sokuyorsunuz kendinizi o hödük bile yoruluyor da siz yorulmuyor musunuz? Huzur aramiyor musunuz? Kendim dahil kimseye tahammülüm kalmadi benim o enerjiyi nerden buluosunuz. Saplantili bi beynin ürünleri bunlar. Adam adi biri belli ki ve basitçe kendi oluyor ne yapiosa yapsın.
 
Merhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
Bakin yaşadiklariniz kolay degil. Ama kendinizi kaybetmeniz, olmek bile isteyeceginiz tarzda zorluklar degil. Her evliligin bitme ihtimali vardir ve bite bilir de. Bizler eşlerimizinin ve kendimizin evlilik sonrasi halimjzi asla yaşamadan bilemeyiz. O yuzden ilk once yaşadiklarinizi kabullenin. Evet kotu bir evlilik geçirdiniz ve bitmek uzere. Bunu hayatin sonu gibi dusunmek yerine bu donemin zorluklarini en kolay şekilde atlatmaya bakin. Mesela tatiliniz varsa kendinize ayirin ve tatil yapin butçeye uygun. Pahali olmasina gerek yok. Deniz kenari yuruyuş, yemegi artirma yerine spora başlama daha iyi trrcih olacaktir. Istemeseniz de. Bu donemden kurtulmanin tek yolu istemeseniz de kendinizi birşeylere zorlamak olacak. Surekli yaşadiklarinizo hatirlamak yerine hayatinizin bir donemi olarak kabul edin ve uzunutunuzu saglam bir şekilde yaşayin derim. O aileyle devam etseydiniz hayatiniz iyi yonde gitmeyecekti belli ki. O yuzden 12 sene geçmesini beklemeden daha erken bir tarihde bitirmeyi şansiniza sayin. Bebeginizi aldirmaniza uzuldum. Ama oldu bir kere. Allah bundan sonra mutlu evlilikde mutlu hamilelikler nasip etsin. Boşanmak utanilacak birsey degil. Çevreden baski edenler de aslinda ayiplayip soylemiyorlar sadece yara deşmek, insani acitmak için soyluyorlar. Ve emin olun asla.mutlu çiftler boyle şeyleri kinamaz. Mutsuz evliligi olup da boşanmaya adim atamayanlar hep arkadan konuşur durur. Dış kapinin diş mandallari işte. Umursamayin bile.
 
İki yıl içerisinde o kadar çirkin şeyler yaşadım ki herkes bıktı sanirim..en büyük desteğim ablam elini çekti benden..bu durum da çok incitti
Yani aslında evlilik biterken yanında ablamı, o çok kıskandığı için görüşmeyi bıraktığım ve beni silen yakın arkadaşlarımı da aldı götürdü..keşke bu durum bi sel olsa ve beni de sürükleyip uçurumdan aşağı atsa
Bak şimdi ilk önce baskalarini suclamayi bi bırak. Insan kaybediosak kendi secimlerimiz yuzundendir. Surekli hayat bize oyunlar oynuo biz basimiza gelenleri aslinda hak etmiyoruz kafasinda olursak bi gram ileri gidemeyiz.
 
Ya bisey diycem alinma da bu tarz rezillikler 20li yaslarda olur. Ben 35ten sonra kendimden baskasini onemsedigim tek bir an hatirlamiorum. Niye boyle girdaplara sokuyorsunuz kendinizi o hödük bile yoruluyor da siz yorulmuyor musunuz? Huzur aramiyor musunuz? Kendim dahil kimseye tahammülüm kalmadi benim o enerjiyi nerden buluosunuz. Saplantili bi beynin ürünleri bunlar. Adam adi biri belli ki ve basitçe kendi oluyor ne yapiosa yapsın.
Burda insan sadece kendi yanlarını anlatıyor yoksa dediğim gibi kendimi ezdirme yok efendim aileye gelinlik etme gibi varoslugun içine çekilmedim
Ama kendimden başkasını önemsediğim tek bir an olmadı gibi keskin bi yaşam anlayışım da yok açıkçası..saplantı değil de çocukluk travmaları işte haklısınız
 
Bence bu konu genç yaşta olup boşanmış ve çocuklu adamla ilişki yaşayan hanımlara örnek olmalı.
Burda bu şekilde çok konu açılıyor ve hep diyoruz ki kendinizi niye ekstra yorasiniz.
Yani hayat zaten zor, evlilik zor niye daha da zorlastiralim ki?
Bende boşandım bu arada ve bekar biriyle ikinci evlilik yapacağım tekrardan ama çocuğum olsaydı mesela bekar bi adamla evlenirken çok düşünürdüm istemeyebilirdim hatta.
Ebeveyn olmak çok zor bir seyken birde başkasının çocuğuna ebeveynlik etmek daha da zor.
Yani demek istediğim baştan zaten zor ve yorucu bir evlilik olmuş.
Henüz çok gencsiniz hayatın ne getireceği belli olmuyor iki yılda çok fazla rezillik yaşanmış.
Boşanıp yolunuza bakın ve kendinize annenizden bağımsız bir hayat kurun.
Gerekirse ev arkadaşı bulun ama aile evinde kalmayın derim bu sizi yıpratır.
 
Merhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
Çocuksuz biri çocuklu biriyle evlenmemeli. Geçmiş olsun size de . Eşiniz kıymet vermemis size evlilik toksik bir hal almış hakkinizda güzel şeyler olmasını diliyorum. Esinizin oglu kaç yaşındaydı. Ona bakmayi kabul etmek çok çok buyük sorumluluk zaten. Bakmayi kabul etmissiniz iyi de gitmis dediginize gore tam olarak neyi ilesine zaten her hafta gitmek zorunda degilsinz gorev gibi. Caniniz ister gidersiniz. Eşiniz bunu mu buyüttü bu kadar anlamadım. Eşinizin yerine koyuyorum kendimi ogluma bakan kadin bulmuşum yüzunü astırmam bu ne saçmalik anlamadım
 
Çok uçlarda gezip kendi sınırlarınızı zorlamışsınız. Bundan sonra rahatsız hissettiğiniz bir durumu bile bile kabul etmeyin. Ben bunlara katlandım ama karşılığını alamadım düşüncesi insanı yorar, başka yorgunluklarla sabrı biter. Misal adamın çocuğu senin çocuğun olamaz, oğlunuz değil. Onun annesiyim gibi kendini zorla alıştırmaya çakışman üçünüze de haksızlık. Olsa olsa ablası olurdun/ teyzesi olurdun. O zorlama çocuğa da kayın aileyle ilişkiye de herkese de sirayet etmiş.
Ben senin için katlandım cümlesi çok geçersiz, katlanmamalısın. Katlanmasaydın da huzurlu olsaydınız derler.
Çorap söküğü ilerlemiş, kanıtlamaya çalıştığınız yerden kanayıp ölen bi evlilik olmuş.
 
Merhabalar
Ben 37 yaşında ücretli öğretmenlik yapan bir kadınım. Eşimin ikinci evliligiyim ve ilk eşinden oğlumuz bizimle yaşıyordu. Evliligimin ilk yılı oğlumun beni , benim de onu kabullenme süreciyle geçti.. eşimin ailesi yakın olduğu halde benim "onun evi burasıdır " gibi fazlaca büyük söz etmiş olmamla beraber eşimle hiç özgür alanimizin olmadığı, o zamana kadar çocuğa bakan babaannenin hemen diğer şehirdeki oğlunun yanına gitmesiyle cehenneme döndü.. zaten 2 yıl boyunca da pek evin içinde özgür olamadım
2. Yıl çocukla birbirimize alıştık derken bu sefer eş ailesi ile sorun yaşamaya başladım. Rutin bir şekilde görüşme talepleri vardı ve bunu kabul etmedim. Eşimin oğlunu buyuttukleri için olsa gerek patolojik bir bağlılığı var onlara ..herkesin kolayca kaldırabilecegi örneğin hafta bir görüşme isteği bana battı. Zaten evde özgür değilim bi de aileni çekemem dedim Bu arada ya çok aşık ya çok düşmanlık. Aklınıza gelecek karşılıklı her türlü rezilliği yaşadık. Şiddet, küfür, kavga. Ev terk etme.. böyle zamanlarda çocuğu alt sokaktaki ailesine yollamaya çalışmama rağmen şahit olduğu zamanlar oldu ki zaten annesi ile görüşmediği için sevgi adı altında çocuğa hiç sınır ogretilmemis( benle beraber öğrenmişti ve bunu sevgi yoluyla öğrettim)
Korunmama rağmen geçen hafta hamile kaldigimi öğrendim. Eşim sevinmedi ben ağladım mutluluğumuz ailene bağlı kene gibiler dedim ve kıyamet koptu ..Bebeğin karnımda olduğu bi hafta eşim eğer ailesi ile iyi olursam evliligimizin kurtulacağını ama zaten antidepresan kullandığım için bebegi istemediğini söyledi. Siz deyin hormonlar ben diyim can acısı tüm.sulalesini arayıp şikayet ettim (tam rezillik) , ailesini arayıp ilk torununuz annesiz bu ise babasız büyüyecek sizin yüzünüzden dedim ..eşimin babası şerefsiz haysiyetsiz hamile olsan kaç yazar ne idugu belirsiz karnındaki dedi (onlara göre hamile olduğun bile yalandır demek istemismis)
Tak dedi avukat tutup Eylül 14'e bosanma davası açtım zira eşim blöf yaptigimi düşünüyordu..bu esnada bebeğimi aldırdım o soğuk kanlı kadin gitti tüm hastanenin bakıp ağladığı bebeğimi öldürmek istemiyorum diyen kadın geldi fakat kullandığım ilaçların sonuçlarını biliyordum (şu anki soğuk kanliligim da sanırım psikoloji bozukluğu) eşimle konuşamıyoruz , sorun çözemiyoruz, daha önce cift terapisi isteyen adam dün yoruldum istemiyorum terapi dedi ben de o halde eşyaları tamamen alayım ve eylülde de bitmiş olur dedim beni narsist ilan edip (işlerinden psikolog arkadaşı öyle demiş) artık uzulmedigini söyledi (zaman kavramim karıştı bunu daha önce de söylemiş olabilir)
Velhasıl nefes alamıyorum arkadaşlar. Annemde yaşıyorum maddi zorluğum çok olmayacak ama annem yaşlı ve gelenekçi ne kadar inkar etse de çevreden çok utanacak ..biraz görüşmeyelim sonra son kez oturup konuşuruz dedik ama ben duramıyorum ölme isteği sık sık tetikliyor(psikolojik destek alıyorum ama yetmiyor) zaman geçmiyor ve canım yanıyor..BEN BOĞULUYORUM
Bu evlilik pek düzelmez sizinde hatalariniz çok enbasta sinirlenip adamın ailesini arayıp ağzınıza geleni söylemiş olmaniz
 
Çok zor

Çok zor işler yüklenmişsiniz kısa sürede. Başka bir annenin çocuğunu kendi çocuğunuz gibi benimsemiş, problemli başka bir ailenin çocuğunu da kocanız olarak almışsınız.
Herşey bitmiş gitmiş sanırım, evler ayrılmış ve sadece dava kalmış geriye..

Annenizin içini rahatlatmaya çalışın. İlk evliliğim bittiğinde benim annem de çok dert edinmişti, "ele güne ne deriz" diye. Her gün konuştum onunla, her gün. Boşanma davası sonuçlandığında, o "elalem" endişelerine kapılan kadın gitmiş, artık etrafa "Benim kızım güçlü bi kadın, hayatının iplerini eline alabilecek cesareti olduğu için gurur duyuyorum" diyen bi kadın gelmişti. Annelerimizin tek baktığı yön biziz, kıblesi biziz. Biz iyi olursak güçleniyorlar.

Size özel mesajla birkaç video yollayabilir miyim? Boğulma hissi geldiğinde bunu yönetebilmeyi öğrenmek isterseniz..
Bizede atsanız keşke bunalti gelince izleriz
 
X