Prensesim bilmem sende de olur mu ama hayatın bazı dönemlerinde takıntılı düşünceler edinirsin, hayatın içinde, gerçekleşmesi muhtemel olaylara karşı bir korku duyarsın, bazen hayat sana tam bir trajedi gibi görünür ve o ruh halinden kurtulmak hiç de kolay değildir.
Açılış sahnesinden itibaren tüm takıntılı düşüncelerime müziğiyle, hastane sahneleri ve diyalogları ile sanki fon oluşturdu bu film
Hani bazen tüm düşünce ve yoğunlukların uzağında kalmak isteriz ya, herşeyi kontrol etme çabası yorar bir noktada ve hayatın tatsız süprizlerinden, olasıklıklarından kurtulmak uzaklaşmak isteriz. Anlatmak bir hayli güç, düşünceler bile derli toplu değil ki ama işte çarpıyor bir yerde. O hüznü arttırıyor yoksa severim hüznü ama mesafeli, kuş bakışı hüznü. Kendi içindeki karanlık büyüyünce bir başkasının hüznünü kaldırmıyor zihin de.
Ben oturup Alice Harikalar Diyarı falan izleyeyim en iyisi, bir tavşan bana rehberlik etsin, ben harikalar diyarına doğru yol alayım :))))) Hayatın gailesinden biraz uzakta=)