6.Sinema Günleri 6.Hafta Anketi 'p. uykusuyum'

öncelikle selam vereyim.....

uzundur anketleri takip ediyorum ama filmleri indirme (kota) ve zaman sorunumdan dolayı her filmi izleyemiyorum. bazılarını izlemişliğim var bazılarını bir şekilde ulaşıp izliyorum ama hepsine ulaşamadığım için çoğu zaman yorum ve tartışma kısmına katılamıyorum...

bu forumda gerçek anlamda ilgimi çeken, sadece vakit öldürmek amacıyla takip etmediğim tek konu "sinema günleri" başlığıdır. böyle güzel bir şekilde devam etsin dilerim veee takipteyim

pardon bir de "fotoğraftan film bulmaca" var

filmimizi indirdim,yarın izlenmek için boynunu bükmüş bekliyor beni buffalo'66 'yı ben de indirdim,yarın mümkün olursa onu da izleyeyim. bu aralar tek boş günüm pazar günleri olduğu için ikisini de sığdırmak istiyorum.

alewuska .!.:

tamam ozamaan :) filmler hakkında şöle uzun uzun konuşcaım pek kimse yok etrafımda çok sewindim buna :)

onay werirlerse açarım tabi :)

Genişletmek için tıkla...

öncelikle hoşgeldin alewuska,ben onay veriyorum,çok da güzel olur bir film daha izlemek. bir sonraki organizasyon ne zaman olur bilinmez çünkü.

Lilja 4-ever uzun zaman oldu indireli ama izlememiştim..bu gece izliyorum :) peki yorumlar ne zaman..sohbet ne zaman edicez film için :) ben bi hfta bekleyemem kii :)

orchidea .!.:

öncelikle hoşgeldin alewuska,ben onay veriyorum,çok da güzel olur bir film daha izlemek. bir sonraki organizasyon ne zaman olur bilinmez çünkü.

Genişletmek için tıkla...

hoşbldukk tatlımm :) tamam bi sonraki organizasyon benden :) kısa bi süre sonra yaparız :):)

dün gece izledim filmi.film hakkında bişiler yazıcam o yüzden izlemeyenler bu yazıyı okumasın :)

ilk önce beklediğimin altında çıktı bu film.tamam iyi güzel bi dram ama dram yönünden bence biraz zayıf kalmış.daha fazla olay olmalıydı filmi kuwwetlendirmek için.sinir bozucu şeyler eklenmeliydi aha fazla ozaman çok daha vurucu olabilirdi.ayrıca düşük bütçeli filmleride çok sewerim yaonız bu filmde bi amatörlük wardı sanki.kameranın hareketleri,pat diye zoomlamalar....birde keşke volodya öldüğünde o kanatı takmasalardı :) bunlar olumsuz eleştirilerim :)

"kapıyı kilitlemeyi unuttu, hadi çık git"
'gideyim mi!peki ama nereye,gidebileceğim bir yer yokki!' bence filmin en wurucu dialoguydu..gideceği bir yeri olamayan 16 yaşında bi kız....film boyunca annesine kızdım.annesi giderken'gitme anne beni bırakma'diye bağırdığında yutkunamadım.annesi gittiğinde resmini yırtıp yapıştırması hala içindeki umudu gösteriyordu.fakat annesinin mektubuyla resmi yakarak hem annesini sildi hemde tertemiz,daha 16sındaki çocuk lilyayı yok etti.lilyayı korumaktanda wazgeçti


daha çook şey yazılır film hakkında..izleyen başka kim war :)

prensesin.uykusuyum .!.:

İzleyince yorumunu bekliyorum ben seninle sohbet ederim uzun uzun film hakkında :))) arkadaşlarda izledikçe bize katılırlar

Genişletmek için tıkla...

canıım sen daha önce izlemiştin sanırım :)

evet filmi ben de izledim.

Film benim için ince bir çizginin üzerinde gidip geldi, 'acıları' fazla kullanmadan rahatsız edici etki yaratmak arasındaydı. lilja'nın yaşadıklarını melodramatik hale getirmemek için bir çaba sarf edilmiş, ancak bir o kadar da rahatsız etmeyi amaçlamış yönetmen ve gerçekten de rahatsız ettiğini söyleyebilirim. özellikle cinsel ilişki sahnelerinde Lilja hiç görünmüyor ve adamların sadece vücudunun üst tarafıyla karşı karşıya kalıyoruz, adamı Lilja'nın gözünden görmek, gerçekten benim için berbat bir duyguydu,yer yer midem bulandı. alewuska'nın aksine ben kamera açılarını özellikle sevdim, sanki Lilja'nın hayatını dürbünümle gözetlemişim gibi bir his uyandırdı,konuk oyuncu gibiydim.

orchidea .!.:

evet filmi ben de izledim.

Film benim için ince bir çizginin üzerinde gidip geldi, 'acıları' fazla kullanmadan rahatsız edici etki yaratmak arasındaydı. lilja'nın yaşadıklarını melodramatik hale getirmemek için bir çaba sarf edilmiş, ancak bir o kadar da rahatsız etmeyi amaçlamış yönetmen ve gerçekten de rahatsız ettiğini söyleyebilirim. özellikle cinsel ilişki sahnelerinde Lilja hiç görünmüyor ve adamların sadece vücudunun üst tarafıyla karşı karşıya kalıyoruz, adamı Lilja'nın gözünden görmek, gerçekten benim için berbat bir duyguydu,yer yer midem bulandı. alewuska'nın aksine ben kamera açılarını özellikle sevdim, sanki Lilja'nın hayatını dürbünümle gözetlemişim gibi bir his uyandırdı,konuk oyuncu gibiydim.

Genişletmek için tıkla...

zoomlardan bahsederken aslında erkeklerle birlikte olduğu sahneyi kastetmedim.o güzel düşünülmüş fakat film içinde yer yer kamerayı sarsarak zoomlamalar war.böyle bir konunun çıplaklık olmadan anlatılmasıda bi başarı...Rammstein'nın şarkılarıda yakışmış bu filme.en son film biterken şarkı pat diye girince yatakta resmen zıpladım :)

yeni bi kural daha öğrendim :):) anlaşıldı :)

prensesin.uykusuyum .!.:

[FONT="Trebuchet MS
Volodya 'nın ısınmak için uyguladığı yöntem ,Lilyanın otel odasında kendine yaptığı bir sığınak gibiydi. Film Lilya üzerinde yoğunlaşsada , Volodya nın dramı en az onun kadar etkiledi beni. Oldukçada üzücü ve karanlıktı , gözlerim doldu.[/FONT]

Genişletmek için tıkla...

ben de volodya'yı daha yakından tanımayı çok isterdim. Benim için en anlamlı sahne,ve beni en çok üzen sahne Volodya'nın intiharı olmuştu. Ayrıca kısacık hayatındaki tek hediyesi olan basketbol topunu babası patlattığında tamir edeceğine dair o umutsuz inancı benim için çok dokunaklıydı.

Bir de en sonunda ikisini melek olarak gösterince sanki yönetmen,hayat ne kadar acı çektirse de onlara,yaşanılanlar yine de onları kirli yapmadı mesajı veriyordu.

prensesin.uykusuyum .!.:

Merhabalar
Keşke daha önceden varlığınla bizi haberdar etseydin , çok fazla katılım gösteremesende organizasyonda olman beni çok mutlu ederdi. Gördüğün gibi çok az kişiyiz daha kalabalık olunca çok daha keyifli hale geliyor.
Fotoğraftan film bulmacada oynamaya davet ediyorum seni ,sadece bakıp geçmek yok :)))

Genişletmek için tıkla...

elimden geldiğince bilgim ve ilgim yettiğince katılacağım oyuna...

filmin bir kısmını izleyebildim ve maalesef dublajlıydı, felaketti yani

avrupa sinemasını ve festival filmlerini yalınlığı ve gerçekçiliği sebebiyle daha çok seviyorum ben, insan öğesi baskın...söylemek istediğini çok fazla olay kullanmadan rahatlıkla söyleyebiliyor. ve ben de izlediğim kadarıyla filmde daha fazla olaya gerek duymadım. izlemeden önce eleştirileri okudum ve bir kaç yerde bahsedilen o "ince çizgi" yani iyi film olmakla sıradan bir yapıt olmak arasındaki gel-gitleri yaşamadım. (tabi izlediğim kadarıyla) hepsini izleyince ben de katılacağım detaylı konuşmalara....

söz vermiştim ilk ben izleyecektim göya ama çok hızlısınız kızlar neyse nihayet izledim. benim de birkaç eleştirim var ama etkileyici, dozunda, güzel bir filmdi. hiçbişeyden memnun olmayan şımarık bir varlık gibi hissettim kendimi ki genelde bu tarz filmler bende tam tersi etki yapardı.. teşekkürler prenses.. sakin kafayla detaylı yazarım takıldığım noktaları.

bu arada sling blade halaaaa inecek o yüzden önce lilja 4 ever'ı izledim.

Nihayet ben de izledim:) Öncelikle prensesim teşekkürler, ne zamandır aklımda olan bu filmi izlememe vesile olduğun için.

parçalanmış ailelerdeki çocukların durumu gerçekçi biçimde ele alınmış, çok da fazla duygu sömürüsüne gidilmeden kararında bir dramla derli toplu bir öykü olmuş. Belki de görmezden geldiğimiz, yanı başımızda yaşanan olaylara odaklanıp farkındalık yaratma amacıyla da toplumsal açıdan etkileyici bir mesajı vardı. İki çocuğun iletişimi, o yıkıntılar arasında birbirlerine sığınmaları ve aynı sonu paylaşmaları, hayata tutunamayıp ancak ölümle özgürlüğe kavuşmaları bence filmin en güçlü anlatıları arasındaydı. Her ne kadar konuya aşina olsak da izlenmesi gereken filmler arasında...