14 yaşındayım ve vegan olmak istiyorum?

Cryybabyy

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
19 Temmuz 2016
16
4
28
Yaşım küçükse kusuruma bakmayın hiçbir yerde yardım bulamadım belki buradan birileri yardım eder diye düşündüm.
Şu anda vejetaryenim herkes biliyor ama annem vegan olmamı doğru bulmuyormuş bu yaşta. Kemiklerim gelişmezmiş ve kaslarım erirmiş. Ya aslında ben skolyozum ama süt ile alakası olduğunu düşünmüyorum. Annem büyüyünce vegan olursun diyor ama ben şimdi olmak istiyorum yardım?

Vejetaryan: Sadece et ve et ürünleri tüketmeyene denir.
Vegan: Et, süt gibi hayvansal hiçbir ürünü tüketmeyene denir.
 
Skolyozun seviyesi ne. Yani ameliyat olmak zorunda kalabilirsin çok iyi beslenmen lazım. Sadece bunun için bile olsa anneni dinlemelisin. Protein alımı çok önemli
 
Anneni dinle süt ve süt ürünlerini tüket düzenli beslen daha gelişim çağındasın hem boyun da uzar .
 
Vegan beslenme nasıl olur bilmiyorum ama geçenlerde çocuklarını vegan usulü besleyen anne babanın elinden çocuklarını almışlardı.
Hastanelik etmişler çocukları manyaklar.
 
Bana göre vegan olman şu sebepten sağlıklı değil. Sağlıklı bir vegan diyette hayvansal gıdalardan alamadığın mikro besinleri almak için çok dikkatli bir planlama yapman ve bu mikro besinleri alabileceğin alternatif gıdalara erişimin olması gerekiyor. Ki bu alternatif gıdalar çoğunlukla yerel değil. Bulması zor ve maliyeti yüksek. Muhtemelen damak tadının alışmadığı ürünler.

Üstelik yaşın itibariyle evin market alışverişini yapmıyorsundur, ya da yemeklerini hazırlamıyorsundur. Senin için ayrıca bir menü hazırlamaya başlamak annen için yorucu olur.
 
Ya haklısın aslında ama ailem de hergün et balık yemiyor arada bir tüketiyorlar annem yapmıyor çoğunlukla kendi yemeğimi yapıyorum
 
Ya haklısın aslında ama ailem de hergün et balık yemiyor arada bir tüketiyorlar annem yapmıyor çoğunlukla kendi yemeğimi yapıyorum

Şimdiden kendi yemeğini yapabilmen çok iyi. Vejetaryanlık bence işin farklı bir boyutu, eğer yeterince bakliyat yiyorsan et yememeni telafi edebilirsin. Ama yumurtanın, sütün yerini doldurmak zor. Soya sütü, süt kadar besleyici değil, hatta yukarda bahsedilmiş vegan bebek ölümlerinden, bunlara genelde ebeveynlerin çocuğu sadece soya sütüyle, soya sütünden ev mamasıyla vs. beslemeye çalışması sebep oluyor. Yumurta da hem b12 hem d vitamini var. Veganlar genelde özellikle bu iki vitaminin eksikliğini çeker, ki d vitamini kemik için çok önemli biliyorsundur zaten sen. Bir de yumurta ve süt hemen hemen bütün tatlıların ve hamur işlerinin içinde var. Yeryüzünde zevk alacağın abur cuburluk gıda kalmama ihtimali var veganlık durumunda.
 

Bu sitede böyle bir başlık gördüğüm için çok mutluyum. Boşuna yeni nesile kristal, aqua çocuklar demiyorlar:) Bir kere insanlar sana, tamamen kulaktan dolma bilgilerle yanlış yunluş fikirler vermeye kalkacaklar, buna hazırlıklı ol ve onların laflarıyla kafanı kesinlikle karıştırma çünkü bu insanların söylediklerinin yaklaşık %99'u yanlış:) Vegan beslenmek vücuduna verebileceğin en büyük hediye çünkü zaten insan vücudu anatomik olarak tamamen otçuk/meyvecil. Herhangi bir hayvansal ürün tüketmek vücudumuz için doğal değil, bir de üstüne üstlük çok zararlı. Ama veganlık sadece bir beslenme biçimi değil, etik ve vicdani bir şey. Vegan oluyoruz çünkü hayvanlar bizler tarafından sömürülmek, işkence edilmek, öldürülmek için var olan nesneler değil. Vegan oluyoruz çünkü hayvan sömürüsüne karşı çıkıyoruz.
Vegan oluyoruz çünkü hayvanlar bizim malımız değil. Vegan oluyoruz çünkü hayvansal ürün endüstrisinde hayvanlara yapılan şeyleri biliyoruz. Daha doğrusu, tüm bunları çok azımız biliyoruz.
Burası kadınlarla dolu bir forum.
Ve ben bu kadınlara acaba süt üretiminin nasıl gerçekleştirildiğini bilip bilmediklerini sormak istiyorum.
Kısaca özetleyeyim, öncelikle inek, bir adamın bir elini anüsüne (ineğin yumurtalıklarını hizalamak için) diğer elini ya da tecavüz rafı denilen bir aygıtı da ineğin vajinasına (vajinaya boğa spermleri enjekte etmek için) sokması vesilesiyle hamile bırakılır.
Çünkü inekler de tüm memeliler gibi, sadece doğum yaptıklarında süt üretirler. Yani tüm süt endüstrisinin bir numaralı ve değişmez prosedürü tecavüzdür.
Tecavüzle hamile bırakılan ineğin yavrusu, doğar doğmaz annesinden ayrılır ve erkekse hemen kesmeye götürülür, dişiyse de annesinden uzaklaştırılır ve annesi gibi sömürülmek adına tutsak edilir. Bu yavrular anne inekten neden alınıyor? Çünkü eğer annenin bizzat kendi yavruları için ürettiği sütü bu yavrular içerse, biz bu inekten ne çalacağız da size satacağız? Yavrular sütü içmesinler de biz de ineğin sütünü bir güzel çalıp sizlere satalım diye yavrular anında anneden uzaklaştırılır.
Yavrusu kendisinden zorla alınan ineklerin aylarca, yıllarca ağladığını, bağırdığını, yavrularını aradıklarını, yavrularını beklediklerini de ekleyeyim. Her annenin yapacağı gibi.
Yavrular anneden uzaklaştırıldıktan sonra ineğimiz neredeyse 7/24 sömürülmeye başlanır. Memelerine makineler bağlanır, bu makineler memelerini yara yapar, iltihapla doldurur ve ineğin sütünü sömürdükçe sömürürüz.
İneğimizin sütü bittiğinde hemen aynı prosedür tekrarlanır, hayvan tecavüzle hamile bırakılır, yavrusu kendisinden uzaklaştırılır ve tekrar sütü çalınır.
Normalde bir ineğin yaşam süresi 20-30 yıldır fakat sürekli bu işkencevari sömürüye maruz kalan ineğimiz 3-5 yıl sonunda artık daha fazla süt üretemez hale gelir ve mezbahaya yollanır.
Bu yüzden sadece vejetaryen olmak yeterli değildir çünkü et sektöründeki hayvanların yaklaşık yüzde 80'i süt sektöründeki hayvanlardan gelir. Yani süt sektörünü desteklemeye devam ettiğimiz sürece, hayvanların sadece tecavüze uğramalarını, yavrularından ayrılmalarını, sömürülmelerini değil, bizzat öldürülmelerini de destekliyor oluruz.

Zaten işin doğrusu şudur:
Süt, sadece katı gıdaya geçene yani kendi kendimize beslenebilmeye başlayana kadar besinlerimizi alabilmek için, annemiz tarafından bize özel üretilen bir şeydir. Yani bizim içmemiz gereken tek süt, sadece ve sadece kendi annemizin sütüdür, o da katı gıdaya başlayana kadar.
Doğada hiçbir canlı yoktur ki yetişkin olduğu halde süt içmeye devam etsin, hele de başka bir türün sütünü içmeye devam etsin. Siz hiç gergedan sütü içen zürafa gördünüz mü? Ya da geyik sütü içen fil? İnsandan başka hiçbir canlı yetişkin olduğu halde süt içmez ve insandan başka hiçbir canlı kendi türünden farklı bir türün sütünü içmez.
Zaten bırak başka bir türün (ineğin) sütünü içmeyi, katı gıda alabilmeye başladığımız an, artık kendi anne sütümüz bile vücudumuz için uygunsuzdur. Katı gıda alabilmeye başladığımız an, vücudumuzda laktozu (süt şekerini) sindiren tüm bakteriler kaybolur ve artık tüm süt ürünleri vücudumuz için uygunsuzdur. Yani ihtiyacımız olmaması bir yana, bir de zararlıdır.

Ben veganlıkla ilgili her konuda daha çook çok uzun yazabilirim fakat onun yerine, bu konuda en bilgilendirici bulduğum videolardan birini yollamak istiyorum. Sana özelden mesaj da atacağım, bu videonun tamamını izledikten sonra hala soruların varsa bana sorabilirsin.
Hatta umarım açtığın bu başlık diğer insanların da veganlık nedir merak edip bu videoyu izleyip bazı gerçekleri öğrenmesine ve vegan olmasına sebep olur.

 
Bu arada şu çok önemli bilgiyi eklemek istiyorum.
Her hayvansal protein aldığında vücut kalsiyum kaybeder. Yani inek sütü içip inek peyniri yiyenler kalsiyum aldıklarını sanırken aslında vücutları kalsiyum kaybeder. Nasıl? Şöyle: hayvansal protein vücut ph'ımızı düşürür yani asidik yapar ve bu şekilde yaşayamayız, vücut bunu hemen nötrlemek hatta mümkün olduğu kadar bazik bir seviyeye (7.5 ya da üstü) çekmek zorundadır. Bunu da ancak fosforla yapabilir. Fosfor ise vücudumuzda kalsiyum fosfat olarak kemiklerde bulunmaktadır.
Dolayısıyla her hayvansal protein alışınızda, vücut ph'ı nötrlemek için kemiklerden kalsiyum fosfatı emer, fosforu nötrleme işlemi için kullanır, bozunan kalsiyumu ise çişle vücuttan atar.
Zaten yolladığım videoda da bu ve çok daha fazlası tane tane anlatılıyor.
Ayrıca çok bilinmeyen şöyle bir durum da var.
İnek sütünde 11 birim kalsiyuma karşı 1 birimden bile daha az magnezyum vardır.
Oysa kalsiyumun absorbe edilebilmesi (vücut tarafından emilebilmesi) için, kalsiyum ve magnezyum alımının dengeli olması gerekir. İnek sütündeki bu oranın sebebi vardır elbette. İnek sütü sadece ineklerin yavruları içindir ve inek yavruları, ot, saman vs. yerler ve onların yediği bu şeylerin magnezyum oranı çok yüksektir. Böylelikle kendi annelerinin sütü içindeki yüksek oranda kalsiyumu aldıkları bu yüksek magnezyum sayesinde absorbe edebilirler.

Fakat biz insanlar bu yüksek kalsiyumlu ve çok düşük magnezyumlu inek sütünü içtiğimizde, kalsiyumu absorbe edemediğimiz gibi,
bu absorbe edilemeyen kalsiyum dekalsifikasyona, damar tıkanıklıklarına, kalp krizi riskinin kuvvetli bir şekilde artmasına, kemiklerin zayıflamasına, boşalmasına ve kolaylıkla kırılmasına, diş problemlerine, kansere, katarakta, iskelet problemlerine sebep olur.

Yani her süt ve süt ürünü tüketişinizde sadece kemik ve iskelet sisteminize değil, vücudunuzun her yerine ayrı ayrı zarar veriyorsunuz, kalsiyum alıyorum sanırken kalsiyum kaybediyor olmanız da cabası. Skolyoz olan birinin kendine yapabileceği en büyük iyilik tüm hayvansal ürünleri ama özellikle de süt ve süt ürünlerini tüketmeyi kesmesi olurdu zaten.

Bu tip konularda daha çok bilgi almak hatta gerektiğinde danışmak için Dr. Murat Kınıkoğlu'nu takip edebilirsiniz.
 
B12'ye de değinmeden duramayacağım.
B12 herhangi bir besinde bulunmaz çünkü b12 besinlerde bulunan değil, bakteriler tarafından üretilen bir vitamindir.
Yani ette, sütte ya da yumurtada b12 bulunmaz. B12, bakterinin doğal olarak olduğu yerde bulunur. Mesela bahçeden kopardığınız bir salatalığın üstünde, bakterilerden dolayı bulunur.
Dolayısıyla eğer herhangi bir besinde b12 varsa, o b12 besinin kendisinden dolayı değil, üzerindeki, içindeki bakterilerden dolayı oradadır.
Fakat hayvansal ürünler bu bakterileri o ya da bu şekilde tesadüfi olarak içerseler de, bu ürünler pişirildiği an tüm b12 kaybolur.
E eti (yani hayvan cesedini) ya da yumurtayı da çiğ tüketmediklerine göre, hayvansal ürün tüketen kişilerin hayvansal ürünlerden b12 alma şansları yoktur.

Bunun, bizzat benim şahit olduğum örneklerinden biri, annem. Annem vegan olmadan seneler önce yani her türlü hayvansal ürünü tüketirken, vücudundaki tüm b12 stoklarının bittiği ve hiçbir şekilde b12 almadığı ortaya çıkıyor. Halbuki et, süt, yumurta, balık, peynir, yoğurt vs. hepsini tüketiyor.
Ama b12'yi bunların hiçbiriyle alamazsınız.
B12'yi doğal olarak dışarıdan almanıza olanak sağlayan tek ürünler fermente ürünlerdir. Mesela turşu. Sirke. Bira. Şarap. Ya da şu anda aklıma gelmeyen diğer fermente ürünler.

B12 aslında vücuttaki bakterilerin de ürettiği bir vitamindir. Bu bakteriler özellikle ağzımızda, kalın ve ince bağırsaklardadırlar. Kalın bağırsakta üretilen b12 vücut tarafından emilemez ve dışarı atılır fakat sağlıklı işleyen bir vücutta, ağızda ve ince bağırsakta üretilen b12'nin emilebilmesi ve vücut için yeterli gelmesi gerekmektedir.
Fakat birçoğumuzda bu üretim ve emilim sağlıklı işlemiyor ve kendimize yeterli b12 vitaminini üretemiyor ya da absorbe edemiyor olabiliriz. Yani bunun hayvansal gıda tüketip tüketmemekle hiçbir alakası yok çünkü hiçbir koşulda, hayvansal gıdalardan b12 alma şansınız yok.
Dolayısıyla vegan olup olmamaktan bağımsız, eğer vücut kendine yetecek kadar b12 üretip absorbe edemiyorsa, belirli dönemlerde b12 hapları alarak vücudun b12 stoklarını rahat rahat doldurabilirsiniz. B12 zaten günlük olarak çok az miktarda alınması gereken, depolanabilen ve depodan kullanabilen bir vitamin.
Söz gelimi, sadece 1 ay boyunca b12 hapı alırsanız, bu stok size (kişiden kişiye değişmekle beraber) yıllarca yetecektir.
 
Teşekkürler ihtiyacım olan da buydu. Ama annem izin vermiyor yani gelişmem gerekiyormuş. Yoksa bende birsürü film izledim araştırdım aynı senin anlattıklarını tüm veganlar söylüyor da, ailemi ikna etmek zor biraz.
 
Neden vejeteryan veya vegan olmak istiyorsun?
Et yemek sevmek kötü birsey degilki. Herseyin azi karar cogu zarar.
Belirli bir miktar yemelisin. Hele kemik suyu cok cok saglikli. Kemiklerin icindeki iliklerin saglik derecesini soylemeyecegim bile.

Bir özeti mi vegan olmak istemenin nedeni?
Bir insan vegan vejeterjan olmak istemezki. Yiyemez midesi kabul etmez bunyesi kaldirmaz olur. Bilmiyorum cevremde hic vejeterjan yada vegan yok. Nasil olunuyor fikrimde yok ama dozajinda herkes herseyi yiuebilmeli. Yemeli :)
Yaninda bol bol yesillik yersen sıkıntı olmaz. 5 degil 3 kofte yersin. Ornegin...
 

Hani bir sürü insan yalan yanlış fikir verecektir dedim ya, büyük ihtimal annen de bu fikirlerle dolu olan ve bu fikirlere kapılmış kişilerden biri olacaktır zaten. Çünkü hepimiz çok uzun süredir bu yalan yanlış bilgilerle yaşadık, yetiştirildik, beynimiz yıkandı ve çok bariz gerçekleri bile gözümüzü bağlamışlar gibi göremez olduk.

Yani annen sanıyor ki, şu an yedikleriniz senin için sağlıklı. Halbuki tam tersi. Son yüzyılların trend hastalıklarının neredeyse hepsi sadece hayvansal ürün kaynaklı. Kötü kolesterol, kemik-iskelet-diş sorunları, kalp sorunları, damar tıkanıklıkları, obezite, kanserin birçok ana elemanı sadece hayvansal ürünlerden kaynaklanıyor.
Mesela hayvansal ürün tüketmeyen birinde kolesterol olması mümkün değil çünkü sadece hayvansal ürünler kolesterol içeriyor ve vücudumuza dışarıdan aldığımız her kolesterol kötü kolesteroldür.
Doymuş yağ, trans yağ... Bunlar sadece hayvansal ürünlerde doğal olarak bulunurlar, bitkisel ürünlerde bulunmazlar.
Yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı kemik-iskelet sorununa yol açabilecek tek şey hayvansal ürünlerdir. Hiçbir bitkisel ürün bu tip sağlık sorunlarına yol açmaz, açamaz.

Yani bu insanlar hastanelerden çıkmadan yaşıyorlar. Birinde yüksek tansiyon, birinde şeker, diğeri obez, diğeri anjiyodan yeni çıkmış, öbürü kalp nakli bekliyor, beriki kanser, öbüründe romatizma, diğerinde kemikler öyle dayanıksız ki çıtır çıtır kırılıyor, bir türlü düzgün iyileşemiyor ve bu insanlar sağlıklı olduklarını, iyi geliştiklerini mi sanıyorlar:)

Yapılacek şey, o yaptığın araştırmaları annene de göstermen, ona da izletmen, ona da okutman. Ki o da vegan olabilsin, tüm ailen vegan olabilsin ve gerçekleri öğrenerek veganlığı diğer insanlara da yayabilsinler.

Ben vegan olduktan hemen birkaç hafta sonra annem de vegan oldu, birkaç ay içinde babamda ve 1 sene içinde kardeşim de vegan oldu. Ya da mesela uçak yolculuklarında tanıştığım insanlar oldu, 30-40 dk. sohbet ettik, hayvansal ürün endüstrisinde hayvanlara yapılanları anlattım, bu insanlar hemen vegan oldular.
Hatta önümüzde oturan ve biz farkında olmadan sohbetimizi duyan birkaç amca ve teyze de, bu duyduklarımızdan sonra biz de yemeyiz artık bu ürünleri dediler.
Yani insanın vicdanının sesini dinleyip bu dönüşümü yaptıktan sonra, gerisi çok kolay.
Protein diyorlar mesela.
Protein içermeyen bir besin yok, proteinsiz bir bitkisel ürün olması biyolojik gerçeklere aykırı:)
Salatalıktan marula, kabak çekirdeğinden elmaya, leblebiden patatese, domatesten kerevize her şey protein içeriyor.
Zaten çok sevgili naveganlar biraz düşünürlerse, protein almak için cesedini yedikleri o hayvanlar, mesela inekler, mesela kuzular, mesela tavuklar... Tüm bu hayvanlar sadece bitkisel şeyler yiyorlar. Bu hayvanlar sadece bitkisel beslenerek sizin onlardan aldığınız proteine sahip olabiliyorlarsa, protein bitkisel besinlerden gani gani alınabiliyormuş demek ki, değil mi:)
Kalsiyum... Bitkilerde, baharatlarda, yeşil yapraklı sebzelerde, susamda ve bademde çok yüksek oranda bulunuyor. Yani simit yediğiniz zaman bile kalsiyum alıyorsunuz, hiç endişe etmeyin. Hem de hayvansal ürünlerin vücudunuza verdiği zararlara maruz kalmadan alıyorsunuz.

Zaten doğadaki en güçlü hayvanların çoğu tamamen otçul. Goriller, filler, gergedanlar, ayılar, bufalolar, atlar, su aygırları...
Bu hayvanlara "ay sen iyi beslenememişsin" diyor muyuz?:)))
Bir dolu vegan atlet, boksör, maraton koşucusu vs. var. Çoğu da kendi dallarında bir sürü madalyaya sahip.
Tüm bu örnekler varken, daha geçen öğün Burger King'ten menü yemiş insanların kalkıp "ama vegan beslenirsen sağlıksız olursun, gelişemezsin" falan demesi komik olmuyor mu sence de? Buna annelerimiz de dahil:)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…