Dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım.
Kitabın adı "Diyetsiz Kalıcı Zayıflıyorum, Zayıflama diyetleri çöpe" Yazar "Dr. Ozan Tunçer - Nathalie Tunçer"
Arka kapaktan alıntı:İnsanlar göz göre göre şişmanlamaktadırlar. Zayıflama diyetlerini, ilaçlarını, light ürünlerini çöpe attım...Zayıflama amaçlı liposuctiondan, kalori yakacağım diye spor yapmaktak umudumu kestim... Ne mucizeye, ne de diyetçi guruların ipe sapa gelmez palavralarına ihtiyacım var... Bedenimi dinliyorum, ağırlık dengeleme yeteneğimi tekrar ele geçiriyorum.. hiçbir zorlama, dayatma, enerji kısılaması olmadan acıkınca karnımı doyurana kadar sevdiğim besinleri yiyorum... Artık özgürüm, yaşama sevincime ve sağlığıma kavuşuyorum.. zayıflama diyetleri çöpe.. kalıcı olarak zayıflıyorum..."
Arka kapak bu şekilde..
Burada işin mantığıyla ilgili iki ipucu var. Birincisi acıkınca yiyorum, ikincisi doyana kadar yiyorum. Ancak burada bahsettiği acıkma ve doyma hisleri, bizim beynimizin verdiği alarmlar değil, gerçekten vücudumuzdan gelen sinyaller. Özgürdü'nün yazısındaki gibi esas odaklanmamız gereken beynimizin duygusal eksiklik nedeniyle verdiği "ben açım, beni doyur, ihtiyacım var" sinyalleri değil. Vücudumuzun verdiği "ben açım, bu makineyi çalıştırmak için şuna şuna ihtiyacım var, bana bunlardan ver" sinyali. Tokluk hissi de mideden gelen tokluk olmalı. Tabakta yemek kalmaz, günah, bitireyim, aman şimdi yemezsem ayıp olur, napim yiyim bari, bu kadar para verdim burada yiyorum, bari bitireyim de bir işe yarasın şeklinde midemiz tokluk sinyalleri verirken ve hatta patlıyorum imdat derken yemeye devam etmemiz fazladan gelen kalorilerin nedeni.
Yazar diyor ki: Vücudumuz çok güzel bir makine, herşey güzelce yaratılmış, ihtiyaçlarımız belirlenmiş, siz onun dediklerine kulak verirseniz, o da size gerekeni gerektiği kadar almanız için yardım edecektir.
Benim deneyimime gelince. Evvelki sene bu kitabı okudum. Dedikleri çok aklıma yattı. 15 gün,kendimi dinleme, sinyalleri ayırma ve bunlara uygun davranma için alıştırma süresi var. Bunun ardından herşeyi yedim. Canım ne istiyorsa, cips, makarna, börek vs vs. Ama doydum, tamam dediğimde bıraktım (ki eskiden 3 dilim yerken bir dilim beni hayliyle mutlu etti) Gerektiğinde tabağımda yemek kaldı, gerektiğinde ikramları ret ettim. Çok güzel kilo verdim. daha da güzeli yıllardı zayıflamayan kalça, popo gibi yerlerim incelmeye başladı. Esas belirgin olan da buydu zaten, verdiğim kilodan daha ince görünüyordum. Ha ne oldu da bozuldu ve bu kilodasın derseniz. Daha bu alışkanlık yerleşmeden bir çok kötü dönem geçirdim. Tüm sistemim herşeyim alt üst oldu. Klasik depresyona girdim ve ardından vücudumun sinyali vs gibi birşey kalmadı maalesef. Şimdi kitabı yeniden ortaya çıkardım. Unuttuklarımı hatırlıyorum. Vücudumu tekrar dinlemeye başlıyorum. Bu sefer umarım depresyon vs gibi şeylerin etkileyemeyeceği biçimde bu sistemi yerleştirebilirim.