- 29 Aralık 2010
- 8.416
- 23.875
- 548
Aaaa ben sizi 4-5 sene öncesinden hatırlarım forumda, çok yol yordam gösterici yorumlarınız okurdu severek okurdum. Geri dönmüşsünüz pek sevindim hoşgeldiniz :))Her yerde öyle değil. 12 senedir bir Avrupa ülkesinde yaşıyorum ve geçici bir süreliğine şimdi Singapur'dayım. Ben İsviçre'ye gittiğim günden beri ekmeğin hatta marketlerde satılan tüm gıdaların fiyatı aynı. Hatta bu 12 sene içerisinde toplu taşımaya bir ya da iki kez zam yapıldı. O da kuruş hesabı. Yani 3.50 birim fiyatı olan 3.60 oldu gibi. Sadece yiyecek içecek değil nerdeyse herşeyin fiyatı her sene aynı buralarda çünkü enflasyon yok. Hatta yatırım amaçlı bankaya para yatırmak isterseniz eksi faiz veriyorlar. Avrupa gibi Singapur'da da durum aynı.
Almanya mavi kart için minimum yillik brut 56k€ isteniyor, doktor ve mühendis isen 44k€. Ama ingilterenin skilled worker visa si icin ab den cikildigi icin farkli, minimum asgari ücrete yakin bir sey deniyor. Yani minimum 25k$£ bi is icin sponsorship alabilirsiniz ingilterede teknik olarak.avrupada asgari ücretle geçinenler zaten orada olan insanlar
1-evleri var (kiralık da olabilir sorun değil)
2-yetmediği yerde devlet destek oluyor
siz buradan asgari ücretle zaten iş bulamazsınız- çünkü vizenize sponsor olamaz kimse. bunun bazı limitleri var. mesela almanyada ayda 3 bin euro filandı galiba. bunun altında kazanacağınız işle buradan çalışma vizesi alıp gidemiyorsunuz. (not almanyada asgari ücret aylık değil saatlik ama asgari ücret 1300 euroya filan denk gelir ortalama, yani asgari ücret x2 filan alacağınız bir iş olması gerekiyor)
hadi diyelim asgai de olsa bir iş buldunuz (tanıdığınız sizi kuaför ya da eşinizi inşaatçı filan gösterdi diyelim, bir takım usulsüz yollar kısacası) o zaman da destek alamazsınız.
bu neden büyük sorun çünkü:
şu anda avrupada büyük sıkıntı ev bulmak. ben de eylülde tekrar gidecem gibi, kesinlik kazanmadı. kısa sürede kesinleştirmezsem ev bulamam adım gibi biliyorum. maaş bordrosu olmayan, olsa da asgari gibi olan, yeni gelmiş, yabancı birine avrupalı ev sahibi ev vermek istemiyor. onu geçtim çoğu yerde zaten ev yok. özellikle de iş piyasası yüksek olan büyük şehirlerde.
ha ama dil kursu, master ,mesleki bir program şu bu bir şekilde gittiniz diyelim, bir süre yurt murt idare eder, sonra da iş bulur kalırsınız mesela. o zaman şirketin size sponsor olması şart olmuyor. ev de bir süre orada kaldıktan sonra daha rahat bulunuyor.
evliyseniz ve çocuk da varsa. size iş-ev-okul- eşe iş bunların hepsini birden ayarlayabilmek, önceden böyle bir tecrübesi olmayan kişiler için gerçekten büyük olay olur. parçalı düşünmek daha iyi gibi.
Adalet ülkemizde belli bir kesimin destekleyecisi olanlarin lehinde. Öyle paraya pula değil de siyasi olarak neye yakın olduğunla alakalı.Paran varsa her yerde kolaylıkla yaşayabiliyorsun
Hukuk sistemi de çoğunlukla güçlü olanın yanında oluyor
O yüzden endişe etmeyin
Farklı bir bakış açısı, mantıklı aslında hiç bu tarafını düşünmemiştimBenim düşünceme göre, yeni gelenlerin kendilerinden daha eğitimli ve lisan bilmeleri onları rahatsız ediyor. Çünkü kendileri 40 senedir orada olup ta 40 kelime bilmemeyi öğrenmemeyi marifet saymışlar. Lisan bilmedikleri ve topluma karışmayıp kendi mahallelerinden çıkmadıkları için yeni gelenlerin çabuk dostluk kurup her ortama adapte olabilmelerine hasetleniyorlar. Zamanında kendileri asla bir araya gelmek istemedikleri yerli halkla kaynaşmamışlar bu yüzden dışlanmışlar ama şimdiki nesil hemen kabul görüyor, heryere davet ediliyor, iki taraf birbirine önyargısız yaklaşıyor. Bunlar da hasetlenmesinler de napsınlar?
Ciddi anlamda düşünüyorsanız Almanya'yı eleyin. Orada çok fazla akrabam var.
Hele bir tane eşimin yeğeni oraya gelin gitti. Kayınvalidesi ile birlikte oturuyordu. Ayrı eve çıkmak istediler. Ama alman hükümeti buna hemen izin vermiyor gerekçelerinin sağlam olması gerekiyor. Ve yetkili birinin karşısında kocası "eşimle annem anlaşamıyor sürekli kavga ediyorlar diyerek" ağlamış. Eşimin yeğeni bunu bize anlatırken gülme krizine girmişti resmen orada ağlamayan ayrı eve çıkamaz demişti...
Ve orada ev almak imkansız gibi bişey. İsmini yazdırıyormuşsun aynı buradaki TOKİ gibi düşünün artık ne zamana çıkar Allah bilir ...
Eşimin yeğeni Almanya'da çalışıyor ben çalışmasam zor geçiniriz diyor.
Ama şöyle bir cümle kurmuştu geçenlerde orada da geçim zor. Ama ben 5 yıl izin hakkımı kullanmadan burdan istediğim evi alırım demişti.
Ve en son ki geldiğinde orasıda aynı burası gibi orta gelirli kalmadı ya fakirsin yada zengin ortası yok demişti...
Diğer akrabalarım ise amcam. Amcam bekarken gidiyor karısını burdan gelin götürüyor 4 tane kızı var. Ama kızlarından sadece bir tanesinin galerisi var diğerleri sürünüyoruz diyorlar.
Kuzenimin biri de mühendisi İngiltere'ye gitti ordan bir yabancı uyruklu bir kadınla evlendi. Gümüş dükkanı açtı şimdi Türkiye'ye dönecem diyor.
Ben üniversite mezunuyum ve depoda çalışan hiç bir eğitim almamış biriyle nerdeyse aynı maaşı alıyorum yada 4-5 çocuklu hiç çalışmamış sürekli sosyal maaşı , nafaka vs ile geçinen biriyle aynı para elime geçiyor. Bazı noktalarda haksızlık olduğunu düşünmüyorum desem yalan olur . Örnegin çalışmayan biri neden benim kadar para (yardım) alıyor diye, sanki sen çalışma yat biz sana bakarız diye teşvik ediliyormus gibi. Sanırım böyle gelmiş böyle gidecek bu düzen.Çok yakın bir akrabam, karı koca Ab vatandaşı. Yaşları da 26-27 gibi bir şey. Bizdeki lise eğitimine denk eğitimleri var öyle üniversite falan okumadılar. Ne iş yaptıklarını da hiç anlamadım, ne bulurlarsa sanırım. Bazen kasiyerlik bazen güvenlik görevlisi gibi. Ankaradan han gibi bir ev aldılar yakın zamanda, şimdi de ikinciye bakıyorlarmış. Ben 36 yaşında yüksek lisans mezunuyum. Bit kadar bir şehirde aldığım sıradan bir apartman dairesinin kredisini sekiz yıldır ödüyorum hala bitmedi. Kimse bana memleket güzellemesi yapmasın. Belki ben yine şanslıyım çoğuna göre, işim var, borçlu da olsam evim var. İnsanlar resmen sürünüyor
Alman hükümeti buna hemen izin vermiyor kısmını anlamadım. Yani gelin ve damat sizinle bu evde yaşayacak ayrı eve çıkmalarına izin veremeyiz mi demişler? Bunu kendi kulaklarımla duymak isterdim açıkçası. Mümkün değil tam tersi ev herkese yetecek büyüklükte değilse vize veya oturum vermiyor. Yani şöyle, mesela eşim bizim için başvuru yaptığında izin hemen çıksın diye rastgele arkadaşına ait 1+1 ev kiralamıştı. Siz gelene kadar ben daha iyi bir yer bulurum dedi. İzni çabuk çıkarmak istemesinin nedeni de çocuğu kreşe yazdırabilmek içindi. Kendisine söylenen, "iki çocuk ve siz bu evde yaşayamazsınız yeterli değil". Çocuklar için en az bir oda olmak zorunda, lütfen uygun bir ev bulun.
Gelin ayrı eve çıkamadığı için etrafına mahçup olmamak için böyle bir şey uydurmuş. Almanların kitabında kanununda evlenip eşinin ailesiyle aynı evde yaşamak diye bir şey yok. Bazı küçük köylerdeki çiftliklerde var ama oralarda zaten kalabalık olunması gerek ve çiftlik evleri çok büyük olur. Kimin kiminle yaşadığı onları ilgilendirmez sadece gelecek olan kişinin masrafları maddi olarak karşılansın devlete yük olmasın. Ayrıca her şey yazışmalarla olur. Yani gidip te memurların karşısında ağlanmaz. Sizi bir mektupla yeterince bilgilendirir ve neler yapılması gerektiğini yazarlar. Bu gelin bu konuda aynı şeyi söylemekte ısrar ederse lütfen sorun, kendisinde bununla ilgili bir evrak var mıymış. Ya kendisini ayakta uyutmuşlar lisan bilmediği için ya da kendisi de durumu biliyor ama yediremediği için size bu şekilde anlatıyor.
Aslında durumun iyi olsa zengin olsamBen unvdede 2 ay londra da kalmistim. Dondugumde havaalaninda agladim resmentabi o zaman sene 2012 durumlar bu kadar kotu degil. Yurtdisi cok rahat gercekten donla bile gez kimse donup bakmiyor bile o kadar guvenli ama bi kosede bayilip kalsanda sanmiyorum kimse donup bakmaz. Insanlar kendi halinde kimse kimseyle muhattap olmuyor, havasi hep kapali, yiyecekler bir tuhaf ve en onemlisi evler igrenc cok eski ve pis bir koku var rutubet kokusu. Bizim memleketimiz gercekten en guzeli ama nerde ot cop var doldurdular. Simdi herkes gitmek istiyor. Hepimiz birakip gidince nolucak ulkemize cok uzuluyorum. Bari kurtulus savasinda bu kadar insan ölmeseydi ataturk bile ulkeyle ugrasmaktan gencecik yasinda vefat etti. Bosa bu kadar insan heba oldu herkes gitme derdinde. Burasida suriyelilerle afganlara yeni ulke olur artik bakalim o zaman gezmeye de gelebilcezmi memlekete sokucaklarmi bizi.
Benimde inşaat mühendisi kuzenim geçende ya tekrar kurslara gidip güzellik salonu falan açacağım ya da dilimi geliştirip yurtdışına giderim diyorduAl işte mühendislik kazanıp okuyan biri bile istediği şartlarda yaşayamıyorsa, geleceğinden bu kadar umutsuzsa nasıl refah seviyesine ulaşsın bu ülke.
Belki içinde olmayana basit gelir ama kızı iki sene üniversiteye hazırlanan bir anne olarak bir mühendis olmak için istenen sıralamayı, harcanan emeği, verilen dershane soru bankası paralarını, sınav psikolojisini en iyi bilenlerdenim.
Bunca engeli aştıysan neden hiç emek vermeyi okumayı seçmeyen biriyle aynı standartları isteyesin. Ne mantığa ne vicdana sığar.
Kendin için en iyi olanı yapmak istiyorsan çoğunluktan farklı olmak zorundasın. Çoğunluktan farkı olmak için farklı olanı düşünmek zorundasın. Kendini sorgulama kulaklarını tıka ve yoluna bak.
Kızımın bu yaz work&travel programı ile yurtdışına çıkacak. Yaz boyu orada bir tatil köyü benzeri bir yerde çalışıp dilini geliştirme amacı ile gidiyor. Daha okuduğu bölüm için 4 senesi var, bu sene hazırlık öğrencisiydi. Bana geçende “anne oradamı kalsam, bir cafede 8 saat çalışsam bu kadar kazanıyorum. Bölümü bitirsem iş bulacağım bile garanti değil” dedi. Genç cahil gözüyle bakılan çocukta ki endişeye bakarmısın. Hayal ettiği mesleği kazanmış okuyor ama gelecek endişesinden yurtdışında cafede çalışmayı seçenek olarak görebiliyor.
Tatile geldiğimde zenginim anlamında kastettimYani bence giden insanin dönüp zengin olma gibi bi hayali olmamali. Artik hayata orda devam etme kararin varsa gitmelisin. Pound kazanmanin burda bi avantaji yok pound harcadiktan sonra :)
Yengeç pinti değil ya tutumlu kız ve de fırsatları değerlendirmesini biliyorYengeç pintisin falan ama şu şikayet etmek yerine hep çözüm odaklı olman öyle büyük erdem ki, farkında değilsen ol lütfen :)) ve de önerdiğin yöntem için de çok çok çok teşekkür ederim kendi adıma, bilmiyordum bunu. Ve de konuyu okumanın en büyük kazanımı bu mesajın oldu benim için :))
Mesleğiniz nedir ?Direk ırkçılık olmadı ama dolaylı olarak oldu, ikinci sınıf insan psikolojisine itildim diyebilirim.
Mesela hic saf Avusturyalı arkadaşım olmadı, belki de az olduklarindandir bilemiyorum.
Mesela resmi kurumlarda Almanca kendimi ifade ettiğimde yabancı olduğumu bildikleri halde çok hızlı konuşup anlamadığımda tercümanla gel demişlerdi, ingilizce konustugumda ise saygı duyduklarını hissettim bu yüzden Almanca kullanmayı bile bırakmıştım çoğu yerde.
Saf Avusturyalılar genelde şehrinin belli bölgelerindeler ve o muhitten yabancıların ev kiralayabilmesi pek mümkün değil ve o bölgenin okulları göçmen bölgelerinden çok daha kaliteli.
Öğretmenler doğrudan belli etmese de ön yargılı, tamamen kendi hazırladığım hatta yardım bile alamadığım çoğu ödevin kopya olduğunu iddia ettiler, randevu alıp saatlerce sorularına maruz kalarak artı aldım derslerden ama sıradan bir Avusturyalının bunu yaşadığını görmedim.
Bunun gibi şeyler dolaylı bir ırkçılığın olduğundan eminim ama ispatlayamam :)
Şimdi gidersek biz saygın meslek grubunda olacağımız için eminim böyle şeylere maruz kalmayacağız ama bu defa da kızımdan yana korkularım, ya göçmen okuluna giderse, ya dil bilmediği için dışlanır ve içine kapanırsa gibi şeyler...
İyi ki sordunuz valla kaygılarımı anlatmaya yer atıyormuşum
Evleneceği kişiyi doğup büyüdüğü ülkede tanışarak bulmaktan aciz, Türkiye'nin köyüne gidip gözü açılmamış ,dil iz bilmeyen kızı ailesinden koparip kilometrelerce uzakta,kaynana evinde yaşatmaya niyet etmiş ,maasina da göz dikmiş insanlar.Alman hükümeti buna hemen izin vermiyor kısmını anlamadım. Yani gelin ve damat sizinle bu evde yaşayacak ayrı eve çıkmalarına izin veremeyiz mi demişler? Bunu kendi kulaklarımla duymak isterdim açıkçası. Mümkün değil tam tersi ev herkese yetecek büyüklükte değilse vize veya oturum vermiyor. Yani şöyle, mesela eşim bizim için başvuru yaptığında izin hemen çıksın diye rastgele arkadaşına ait 1+1 ev kiralamıştı. Siz gelene kadar ben daha iyi bir yer bulurum dedi. İzni çabuk çıkarmak istemesinin nedeni de çocuğu kreşe yazdırabilmek içindi. Kendisine söylenen, "iki çocuk ve siz bu evde yaşayamazsınız yeterli değil". Çocuklar için en az bir oda olmak zorunda, lütfen uygun bir ev bulun.
Gelin ayrı eve çıkamadığı için etrafına mahçup olmamak için böyle bir şey uydurmuş. Almanların kitabında kanununda evlenip eşinin ailesiyle aynı evde yaşamak diye bir şey yok. Bazı küçük köylerdeki çiftliklerde var ama oralarda zaten kalabalık olunması gerek ve çiftlik evleri çok büyük olur. Kimin kiminle yaşadığı onları ilgilendirmez sadece gelecek olan kişinin masrafları maddi olarak karşılansın devlete yük olmasın. Ayrıca her şey yazışmalarla olur. Yani gidip te memurların karşısında ağlanmaz. Sizi bir mektupla yeterince bilgilendirir ve neler yapılması gerektiğini yazarlar. Bu gelin bu konuda aynı şeyi söylemekte ısrar ederse lütfen sorun, kendisinde bununla ilgili bir evrak var mıymış. Ya kendisini ayakta uyutmuşlar lisan bilmediği için ya da kendisi de durumu biliyor ama yediremediği için size bu şekilde anlatıyor.
Nasıl gittiniz ?Yurtdisinda yasiyorum. 6 yil once olsa net konusabilirdim, cunku yabancilar ofisinde calisiyordum
Suan siradan bir vatandasim :)
Kafa dengi olup ortak noktada buluştuktan sonra Suriyeli ile de arkadaş olursun da burada mesele o değilÖdevin sizin tarafınızdan yapılmadığını ima etmesi veya en iyi ihtimalle hissettirmesi evet ırkçılık fakat avrupalılarla ilgili şu çok söylenen arkadaş olmuyorlar savını oldum olası anlayamadım. Neden aralarına, konfor alanlarına sizi alsınlar ki? Veya siz neden girmek isteyesiniz? Anadiliniz farklı, değer yargılarınız, sevdiğiniz, sevmediğiniz, güldüğünüz her şey farklı. Dinlediğiniz müzik, yediğiniz yemek, yemekten aldığınız tat farklı. Arkadaş olup ne yapacaksınız ki?
Bu aralarına almama meselesi ırkçılık değil bence, kısa bir süre oldu avrupadayım. Sevmiyor değilim yaşadığım yeri ve insanlarını seviyorum elbet ama hiç arkadaş olmalıyım diye yaklaşmadım yerlilere. Expatlar kendi arasında takılıyor zaten. Biz tepeden tırnağa farklı frekanstayız, zorlamaya gerek var mı?
Onu geçtim illa ırkçı bir pencereden bakacaksak eğer bir türk suriyeli ile arkadaş oluyor mu? Aynı hesap işte.
Onu duymuştumYok hayır ben daha 2021de geldim turkiyedeki işimi buraya taşıdım tasi taragi bile satıp investor visa yla geldim. Hos satilacak bi donumuz kalmisti en son pandemide verilmeyen yardimlar sagolsun maaşları hep cepten ödüyordum. Yani ulkeye dair umudum kalmadigi için geldim. Ve tabi insanlara. Ne gibi bi is yapmak var kafanda müşavirlik değil diyosun saniorum? burda muhasebeciler de güzel kazanio aslinda cok straightforward bi sistem var turkiyedekine benzemese de ogrenince portfoyune kattigin duzenli firmalarla baya güzel ve kolay kazaniosun.
Teşekkür ederim harikasınızLink kopyaladim yasak degildir umarim.. Burda Amsterdam'da olan pozisyonlar var.
Çocuğunuz ırkçılığa maruz kalmaz. Ben gittiğimde biri 2,5 yaşında diğeri 6 aylıktı. 20 Şubatta gittim, 1 Martta çocuk kreşe başladı. Önce kendi dilini konuşsun, konuşma geriliği yaşar yapma etme dediler ama ben doktora danışarak hareket ettim. Herkes böyle konularda ordinaryus profesör oluyor nedense. 1 Martta kreşe başladı ve Temmuz ayında kreşte doğum günü kutlaması yapıldı kızıma. Kreş yöneticisi bize "çocuğunuz herhangi bir yerli çocuk gibi dili konuşuyor" dedi. Ayrıca çocuğu kreşe bırakıp alırken şahit olduklarım neticesinde Avrupalı çocukların neden sakin ve uyumlu olduklarını da öğrenmiş oldum.Çok teşekkür ederim. Valla aklımdasın eşimle uzun zamandır gitsek mi kalsak mi kararsısız. Biraz çocuğun ırkçılığa maruz kalmasından yana çekindiğimden biraz da yalnızlıktan korktuğumdan inatla hayır diyorum ama yanlış mı yapıyorum diye de hep aklımda soru işaretleri. Ekonomik sıkıntımız yok ama zaten beyin göçünün sebebi ekonomik kaygılar değil...
O zaman 2 senelik bir master programı ve aynı zamanda iş arama süreci derken sanki iş o yolla biraz daha kolay gibiavrupada asgari ücretle geçinenler zaten orada olan insanlar
1-evleri var (kiralık da olabilir sorun değil)
2-yetmediği yerde devlet destek oluyor
siz buradan asgari ücretle zaten iş bulamazsınız- çünkü vizenize sponsor olamaz kimse. bunun bazı limitleri var. mesela almanyada ayda 3 bin euro filandı galiba. bunun altında kazanacağınız işle buradan çalışma vizesi alıp gidemiyorsunuz. (not almanyada asgari ücret aylık değil saatlik ama asgari ücret 1300 euroya filan denk gelir ortalama, yani asgari ücret x2 filan alacağınız bir iş olması gerekiyor)
hadi diyelim asgai de olsa bir iş buldunuz (tanıdığınız sizi kuaför ya da eşinizi inşaatçı filan gösterdi diyelim, bir takım usulsüz yollar kısacası) o zaman da destek alamazsınız.
bu neden büyük sorun çünkü:
şu anda avrupada büyük sıkıntı ev bulmak. ben de eylülde tekrar gidecem gibi, kesinlik kazanmadı. kısa sürede kesinleştirmezsem ev bulamam adım gibi biliyorum. maaş bordrosu olmayan, olsa da asgari gibi olan, yeni gelmiş, yabancı birine avrupalı ev sahibi ev vermek istemiyor. onu geçtim çoğu yerde zaten ev yok. özellikle de iş piyasası yüksek olan büyük şehirlerde.
ha ama dil kursu, master ,mesleki bir program şu bu bir şekilde gittiniz diyelim, bir süre yurt murt idare eder, sonra da iş bulur kalırsınız mesela. o zaman şirketin size sponsor olması şart olmuyor. ev de bir süre orada kaldıktan sonra daha rahat bulunuyor.
evliyseniz ve çocuk da varsa. size iş-ev-okul- eşe iş bunların hepsini birden ayarlayabilmek, önceden böyle bir tecrübesi olmayan kişiler için gerçekten büyük olay olur. parçalı düşünmek daha iyi gibi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?