Tatlım kendini boşuna üzme, abin ondan eş olmayacağını kendi iradesiyle anlamış siz zorla aklına bir şey sokmamışsınız. Rahat ol, umarım abini daha mutlu edebilecek birisi çıkar.
Eski konularinizi hatırlıyorum zor bir durum abinizin acisindan kendinizi üzmeyin yengeniz faylasiyla fenaydi hakkinizda hayırlısı olsun abiniz de istese tekrar donebilirdi
Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
Bu olayın sonunda bu noktaya geleceği belliydi
Çok isabet olmuş doğrusu, evlenselerde boşanırlardı onlar ,
Bu kadar mücadeleden sonra abinin de vazgeçmesi normal , elbet üzülecektirde
Yine de son olayları merak etmedim diyemem
Bence yinede abiniz istese barisabilirdi uzulmesi de normal bi an da silip atmak kolay olmasa gerek yaninda olup destek olunEvet kendi iradesiyle öyle söyledi ama sonradan barışmak istese de bizim tavrımız yüzünden barışamamıştır belki diye düşünüyorum. Ben de evlense de mutlu olamayacağıyla teselli ediyorum kendimi ama yine de çok zor. Ben bile bu kadar üzülüyorken onları düşünemiyorum.
Zaten özelden soranlar da oldu. :) Bir sonraki mesajımda yazayım. Biraz uzun ama.
Evet kendi iradesiyle öyle söyledi ama sonradan barışmak istese de bizim tavrımız yüzünden barışamamıştır belki diye düşünüyorum. Ben de evlense de mutlu olamayacağıyla teselli ediyorum kendimi ama yine de çok zor. Ben bile bu kadar üzülüyorken onları düşünemiyorum.
Tavrınız gayet yerinde kendi fikrimce, hem daha nişanlılarmış evlilik olmadan önce her şey belli olmuş, yengen ektiğini biçmiş tatlım sen rahat ol.
Hayırlı geceler hanımlar. Açtığım konuları hatırlayanlar olacaktır. Abimin sevgilisi (sonra nişanlısı oldu) hakkında konular açmıştım müstakbel yenge diye...
Bahsettiğim sorunlar ayyuka çıktı. Uzun olmasın, bıktırmayayım istiyorum ama merak eden olursa anlatabilirim. Ve sonuç olarak iki hafta kadar önce aileler de işin içine girince hanfendi ağzına geleni saydı, yüzüğünü de bıraktı gitti.
Olayda bize göre annesi ve kendisi tamamen hatalıydı. Abim de böyle düşündü ve her olayda yüzüğü çıkarmasına sinirlenip bir daha peşinden gitmedi.
Biraz zaman geçti, abim kararının kesin olduğunu, kendisinden ona eş olmayacağını söyledi hep bize.
O da sürekli abime mesajlar atmaya başladı. En son geçen gün intihar edeceğim diye hepimizi korkuttu. Sonrasında ailesinden birkaç kişiyi devreye soktu ama olmadı.
Ailem bu konuda abime destek oldu. Eğer yine de evlenmek isterse aşkına saygı duyacağımızı, ona karşı hiçbir kızgınlığımız olmayacağını, ama yalnızca düğününe gideceğimizi, o kızı bu eve gelin olarak istemediklerini söylediler. Fakat ısrarla eğer seviyorsan ve evlenmek istiyorsan yaparız düğününü dediler. Kararı da kendisine bıraktılar.
Bundan sonra olanlardan bizim haberimiz olmadı ama kararının değişmediğini tahmin ediyoruz hal ve hareketlerinden. Artık kesin olarak bittiğini düşünüyoruz.
Her şey tamam fakat benim içime sinmeyen şeyler var. Eski konularımı bilenler bu kızın bana ve aileme karşı çok büyük hataları olduğunu bilir. Bunlara öyle yenileri eklendi ki anlatsam gerçekten ağzınız açık dinlersiniz.
Buna rağmen ben çok tuhaf hissediyorum. Sanki bana o kötülükleri başkası yapmış gibi, şimdi sadece iyi yönleriyle hatırlıyorum onu. Sürekli kendimi onun yerine koyuyorum. Ya ben de nişanlımdan ayrılsaydım ne hissederdim diye düşünüyorum. Abime de ayrı üzülüyorum. Sanki aşk acısı çekiyormuş gibi... Şu an hasta yatıyor mesela ama ben onu bile bu olaya yoruyorum.
Biraz teskin edilmeye ihtiyacım var sanırım. Baktıkça ağlayasım geliyor ona.
Nasıl atarım ki acaba bu düşünceleri kafamdan :26:
Üstelik ayrılmalarında hiçbir katkım da yok. Benimle alakalı değildi yüzük atma sebepleri.
sürekli ağbin ve nişanlısının konularını açıp durdun bu 3. sanırım.
ağbin belli yaşa gelmiş aklıselim bi insan ne hissediyosa ne düşünüyosa ona göre yaşar ve bu sonucu onu bağlar kimseninde bi günahı olmaz böylece sonuçtan.
ama benim anlamadığım neden sürekli bu konuyla yatıp kalkıyosun vicdanen rahatsan neden sürekli benim yüzümden olmadı o kız bize şunu yaptı bunu yaptı diyosun???
farkındamısın vicdanın rahat değil senin ve burda o bize şunları yaptı etti diyerek kendini inandırmaya çalışıyosun bizden de destek bekliyosun sen üzülme o kız zaten tü kakaydı diyeceğini biliyosun herkesin.
kızma baştan beri bu anlaşmazlığın tek taraflı olmadığına inanıyorum
ve en önemlisi senin vicdanın rahat değil arkadaşım
Son konumu açtıktan çok kısa bir süre sonra yüzük takıldı aileler arasında. Yazın nişan, seneye yazın da düğün kararlaştırıldı.
Her şey normal, ailem her şeyi unuttu. Hatta sinirim bozuluyordu nasıl bu kadar saf bunlar diye.
Derken benim cephemde de gelişmeler oluverdi. Bu işin adını bile duymak istemeyen babam benim nişanlanmama razı oldu. Tarih belirlendi. Ve ilginç bir tesadüf olmalı, benim nişan tarihim belli olur olmaz bunlar nişan için tuttukları mekanda kına gecesi yapıp düğünlerini bir sene önceye almaya karar verdiler. Benim nişan telaşımın arasına mobilya seçme, gelinlik bakma işlerini sokuşturdu hanfendi. Nişanıma 2 gün kala, üstelik memleketten misafirleri beklediğimiz gün alışveriş yapmaya annemi çağırdılar falan...
Nişanımın olacağı gün de abimin çalıştığı güne denk geldi. Ne yapıp edip izin alacağım dedi. Ama hiç unutmuyorum onları nişana çağırdığımızda abin de gelmeyecek ki diye gülerek söylemelerini... ( Abim o gün çalışıyor diye gelemeyecek sanmışlar ve o kadar mutlu olmuşlar ki anne kız. ) Ne münasebet, bir zahmet gelecek, bir tane kardeşi var dediğimde neye uğradıklarını şaşırdılar...
Her neyse... Nişanımın olduğu gün annemin oğlum sana çok işim var erken gel demesine rağmen ben kuaförden dönerken anca girebildi abim eve. Sebep; nişanlısı ve ailesini gidip evlerinden alması gerekirmiş. (Arabaları var) Yakışık almazmış, birlikte gelmeleri gerekirmiş. Onları aldıktan sonra da kuyumcuya gitmek istemişler. Bunun için de bir yarım saat kadar geciktiler haliyle. Üstelik kuyumcuya gitmek isteme amaçları neydi bilmiyorum. Abim bana hediye alacaklarını sanmış ama hanfendi kendisine bir şeyler aldırmış abime. Sanki kaçıyor kuyumcu, ertesi gün yada nişandan sonra aldırsa ne olurdu acaba...
Ha bir de şu ayrıntı var; abim o gün takım elbise giydiği için sinirlenmiş ve laf sokmuşlar. Çok mu önemli bir gün, hayırdır çok mu mutlusun benzeri laflar etmişler.
Misafirlerden sonra da olsa bir şekilde gelebildi neyse ki abim nişanıma. Her şey iyi güzel, övgülere boğuluyorum akrabalarım tarafından, mutluyum.
Ama yüzüklerimiz takılacağı sırada kayınpederimin söylediği bir şey yanlış anlaşıldı babam tarafından. Ki benim babam zaten çok zor, ne yapacağı belli olmayan bir adamdır. Vermemesi gereken çok büyük tepkiler verdi, incir çekirdeğini doldurmayacak bir cümle nişanımın babam tarafından mahvedilmesine sebep oldu. Babam misafirleri bırakıp dışarıda ağladı, bağırdı, çağırdı kendi kendine. Bir türlü sakinleşmek bilmedi. Kayınpederim, kayınvalidem, nişanlımın abisi bir olup babamı yanlış anladığına ikna etmeye çabaladı. Bu sırada annem zaten şeker ve tansiyon hastası olduğu için üzüntüden hastanelik oldu. Ben diğer odada hem annem adına endişelendiğim için, hem de en güzel günüm mahvolduğu için ağlamaktan kahroldum. İnsanlar beni teselli etmeye çalışıyor, hiçbir kan bağım olmayan yakınlarım bile sırf ben ağlıyorum diye gelmiş benimle ağlıyor. Bir yanda da hanfendi ve annesi millete giymeyi düşündüğü gelinliği gösteriyor, ilerde kaç çocuk yapmayı düşündüğünden, ilk çocuğa annesinin ismini koyma planlarından bahsediyor. Onları hiç görmediğim kadar mutlu oldum, kahkahaları evi ayağa kaldırdı diyebilirim. Ve tüm misafirler ayıpladı, ben orada hüngür hüngür ağlarken onların neşesini herkes yadırgadı.
Birkaç gün geçti, bunlar eşya alışverişindeler. Harıl harıl düğün için koşturuyorlar. Babam da memlekete düğün için beğendikleri mekanı tutmaya gitti. Aynı gün mobilya alışverişi için annemi de çağırdılar. Ben de onların inadına mutlu görünme kararı almıştım, insanlıklarından utansınlar diye evde onlara yemek hazırlıyordum. Çok kısa süre sonra annem eve barut gibi döndü. Geliyorlar arkamdan kapıyı aç, kavga ettik çok kötü diyerek girdi içeri. Abimle nişanlısı mobilya bakarken annemle dünürü başbaşa kalmışlar. Ve hanfendi anneme birden doğrulup "o kocana söyle, biz kızımla bilezik seçtik. En hafifi 30 gr olmak üzere 10 tane beğendi. Ben 7 taneye ikna ettim bir şekilde. (Anneme tarif ettikleri bilezik ebatından tutun üzerindeki desenlere kadar bana nişanımda kayınpederimle kayınvalidemin taktıklarının birebir aynısı.) Benim kızım tel gibi iki bileziğe gidemez, bunu böyle bilin." demiş.
Bunu da orada çalışanların yanında ettiği için annem çok utanmış. Zaten hiçbir şey yaptığınız yok, bunu bari alın demiş bir de çünkü. Daha burada söylemediğim birkaç cümlesi daha var. Annem evde konuşuruz bunun yeri burası değil deyince de ben bunları damadıma söyleyecek kadar salak mıyım demiş anneme.Kadın daha sonra inkar edince annem işyerinin kamera kayıtlarına bakmayı teklif etti, sustu hemen.
Eve geldiler tüm bunlar konuşuldu, abime de söylendi. Bu sırada da anneme bağırıp çağırdı o kız.Annemi üzdünüz benim için her şey bitmiştir. Annemi kranı ben de krarım falan dedi anneme parmak sallayarak. Bu ve benzeri bir sürü şey söylendi ve yüzüğü de çıkardı gitti.
O gece abim annemle başbaşa konuşmuş sabaha kadar. Bu bardağı taşıran son damla, bir sürü şey vardı zaten demiş. Ve benim nişanımda yaptıklarıyla alakalı yukarıda bahsettiklerimi anlatmış anneme. Takım elbise giymesine bozulduklarını, sürekli çok mu lazımdı nişan, beklese olmaz mıydı dediklerini falan anlatmış.
Ve en zoruma giden kısım da koskoca kadının utanmadan benim arkamdan yaptıkları oldu. Nişan günü ben o odada ağlarken misafirlerin, herkesin yanında zaten benim babam şerefsiz bir adamdır diye bağırmışım. Öyle anlatmış abime.Allahtan ki bunun yalan olduğu çok çabuk kanıtlanır, zaten abim de inanmamış. Ama o kadar zoruma gitti ki unutamıyorum. Ben o kadına o kadar iyi davrandım, evimize geldiğinde hizmetinde kusur etmedim. Ben ona ne yaptım ki diye düşündüm.
İşte bunları düşününce belki de bana yaptıklarının cezası bu diyorum ama yine de içim rahat etmiyor işte.
Siz nisanlisiniz degil mi suanda? Olanlar için üzüldüm. Eski yengenizin ve annesinin yaptıkları çok büyük terbiyesizlik sanırım sizi kiskaniyorlar... Hayirlisi olsun bence kendinizi uzmeyin
Evet zaten konumda da teskin edilmeye ihtiyacım var yazdım. Benim sadece bu olaylar olmadan önceki iyi günlerimiz aklıma geliyor, bu da rahatsız edici. Benim bu duruma hiçbir katkım yok çünkü sonra yanlış anlaşıldığım için korkuyorum yanaşmıyorum hiçbir şeye.
Ayrıca ne demek sadece abini bağlar. O şu an hastalandı diye bile aklıma türlü türlü şeyler geliyor, kahroluyorum acaba üzülüyor mudur diye. O evlense de daha beter mutsuz olsa banane kendi seçti mi diyecektim?
Benim vicdanım bu olaya katkım var mı, suçlu muyum diye rahatsız değil. İstesem aralarını düzeltebilir miydim, düzeltmeli miydim diye rahatsız.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?