- 11 Mayıs 2017
- 3.451
- 1.922
- 83
- Konu Sahibi garipbirhayat
-
- #101
Önceki konularınızı bilmiyorum, sadece bu konunuza istinaden yazacağım.
Ben sizin ne hissettiğinizi, neden bu şekilde davrandığınızı gayet iyi anladım.
Evlenmeden önce hiç gündemde yokken bir anda eşim üniversite okumaya karar verse;
Bu konuda benim fikrimi almayı bırakın, çocuk gibi beni kandırsa ve
bu okul yüzünden beni çokça ihmal etse,
daha yeni evliyken yapacağımız ufak kaçamakları, tatilleri ve hatta en sıradan pazar günü izinlerini bile elimizden almış olsa ona bolca öfke duyardım. Her geçen gün iyice biriken öfkemle de ona yumuşak ve toleranslı davranmakta zorlanırdım.
Bana göre sadece onun yüzünden kaynaklanan bu 5 günlük 10 günlük ayrılıkların sonrasında da ona karşı iyimser olamazdım, hep bir beklenti içinde olurdum.
Bir çok arkadaş üslubunuzu sert, tavırlarınızı yanlış bulmuş ancak (belki zamanlaması yanlıştı) hapşırırken ağzını kapatmadığı zaman ben de eşimi uyarırım ve hatta kızarım neticede kocaman adam, benim uyarıma ihtiyacı olmadan dikkatli olması gerekir.
Önerime gelecek olursak, diğer arkadaşlara katılıyorum. Siz tavrınızı değiştirmediğiniz sürece eşiniz değişmeyecek emin olun. Benim eşim de aynı model. Bu tavırda olduğum sürece anlamak istemez. İllaki durumu kabullenerek hareket edeceksiniz, neden rahatsızlık duyduğunuzu anlayabilmesi için.
Ya da ayrılacaksınız.
Ancak hayatta önümüze ne gelirse gelsin durumu kabullenerek yaşamak her zaman çok daha kolay olmuştur.
Şuna karar verin.
Önemli olan haklı mı olmak, MUTLU mu olmak?
Sevgiler...
Canım ben sana bu konunun hiçbir cümlesinde hak veremedim ya. Sen üniversiteye gidiyor diye onu kızgın karşılamışsın belli ki.. Bence adam artık hazır gidiyorken kafana takma bu kadar. Benim eşim de evlendikten sonra üniversiteye gitmek istedi. Ama ben özel üniversite istiyor diye karşı çıkmıştım yani devlet üniversitesi olsa git derim hemen git. Bu kadar doldurma kendi kendini. Mutluluğun için.Günaydın kızlar..
Buraya 1 gün olsun mutluluğumu paylaşmaya gelemedim, çünkü öyle olan günün o kadar az ki..
Bir evlilik düşünün ;
Eşiniz evlenmeden önce size hiç bahsetmeyip evlendikten sonra üni okumaya karar veriyor. .
(Bu durum yanlış anlaşılmasın okumaya kesinlikle karşı değilim, ama neden bana söylenmedi. . Gerekçe olarak ise Benim onu o kadar süre beklemeyeceğim sunuluyor.. yani bir nevi kandırma gibi )
Tamam onu geçtim mesafe, uzaklık araya özlem koyar ..
(Bu hafta 5 gün diğer hafta 5 gün yani iki haftada 10 gün o ilde kaldı, dün geldi yine bir tartışma...)
Kapıdan girdi, ben yemeğe koyuldum yanıma geldi falan filan, bana “ sen beni hiç özlememişsin” ..
E diyorum yemekle meşgulüm, bi çorba karıştırıyorum, bi ayran yapıyorum.. bi zahmet birini sen yapsan dedim..
Oturduk sofraya şuan hatırlamadığım bir konuda (onun hoşuna gitmediği tarz konuştum diye bana ; heee olur öyle yapalım, hee olur böyle yapalım diyor, el kol hareketi falan..)
Sonra bir ara yine hoşlanmadığı konudan dolayı ağzımı geveledi, ve bu çok saygısız ya dedim çıktım..
Biraz sonra geldi uzandığım koltuğun ucuna oturdu,
Diyorum ki git bi duş al , bana öyle sert çıktı ki; tamam olamayacağız mı dedik vs tarzı sesini yükseltti, az sonrası hapşırdı, ( ve bu tarz konularda acayip titizim) ağzını burnunu kapatmak yok , ortalığa direkt ..
Elinle ağzını falan kapatsan dedim, hoş değil yaptığın..
Orda da bi atar yaptı bana ..
(Söylediğim şeyler anormal mi ?)
Sinir oldum ve normal bir ses tonu ile; ayaklarımı uzatmak istiyorum diğer koltuğa geçer misin dedim, sen nankörsün, bencilsin yine bir sürü şey..
Ve bende sinirlendim artık senin derdin ne ya benimle dedim, çok özlemişsin belli hareketlerinden dedim, yok özlemim benim içimde felan filan..
Ortada büyük bir sorun yok ama kendini o kadar sıkıyorki konuşurken, bağırmamak için zor tutuyor kendini..
Ve duramadım dedim ki ; huzur ver bana yaa, düne kadar huzurluydum geldin yine huzurumu kaçırdın..
Telefonunu alıp bir hışımla odadan çıktı gitti duş alıp yattı..
2 saat sonra falan da ben yattım..
Şöyle anlatayım; konuşma olursa olsun, her diyalogta onun karşıt görüşü, hoşuna gitmeyeceği bir şey söylesem sonuç bu.. yani oturup güzelce şu şöyle bak, bu böyle diye anlatmak yok..
Benimle düzgünce konuşsa zaten hatalı isem diretmem ben..
Ama dalgaya alır gibi konuşmamı , ( haaa tamam o zaman şöyle, o zaman böyle ) dikime dikime konuşuyor benim..
Uzun oldu kusuruma bakmayın lütfen;
Cinsellik te berbat durumda.. Enfeksiyon olmuştum, konularımda var, o esnada hiç olmadı, bir iki defa dert yandı sonrasında o hiç yanaşmadı, ben de öyle..
Ben konuşurken bir insanın üslubuna çok dikkat ederim,ben hatalı olabilirim, yanlış ta konuşabilirim ama insan gibi karşıma oturup, ben şöyle düşünüyorum, şöyle yapsak daha iyi değil mi ? Diye güZelce konuşulunca da anlamayacak insan değilim..
Şuan yine berbat durumdayım, o kalktı işe gitti..
Akşamdan sonra herhangi bir münasebetimiz olmadı..
Beni ise uyku tutmadı, soluğu burda aldım..
Ders çalışıyorum, akşamları onun geliş saatinde de kendimi odaya kapayıp devam edip,münaseneti tamamen mi keseyim, ne yapayım sizce lütfen bana bir akıl verin ..
Bu arada onun düşüncesi şu ; bu evlilikte tek hatalı benim... tüm her şey benim yüzümden böyle..
Anlatmak istediklerim bunlardı, teşekkür ederim beni anladığınız İçin.
Öfkem bu yüzden.. dediğiniz gibi onun okulu yüzünden, keyfi seçimleri yüzünden ben evlilikte en dinamik, en güzel zamanlarımı manevi olarak bomboş geçiriyorum..
Ben yazın tatile gidemedim mesela , neden ? Çünkü işten izin alma meselesi vardı..
Ve beyfendi onu bile baştan planlamış ki o hakkını okul sınav sezonu kullanmayı seçti..
Yani ben yine göz ardı edildim..
Benim isteklerim, benim düşüncelerim göz ardı edildi..
İzin , tatil meselesini geçtim..
Kullanılan izinler yüzünden pazar günleri de çalışılarak geçiriliyor..
Ben normalde bu tarz meseleleri kabullenecek bir insan değildim.. ama işte sonradan pişman olursam korkusu tutuyor beni burda..
Emin’im bu göz ardı edilişler devam ederse, bir gün yeter artık, diyeceğim..
Gözüm hiçbir şeyi görmeyecek..
İş bu raddeye gelmeden anlarsa ne ala.. yok anlamazsa kendi bilir..
Ben duymam, görmem , etmem ama dilerim o aşamaya gelirsek eğer çok pişman olsun..
Bana olan sevgisini ben yanındayken hatırlamayacak sanırım..
Bu pişmanlığı fazlasıyla yaşasın umarım..
Bana ayırabileceği vakitlerde nasıl da göz ardı ettiğini anlasın..
Agresifsin, eşine kızgın olduğun için de Güler yüz göstermiyorsun, tatlı dille hallrdilecek konuları saygı çerçevesinde konuşuyorum diye ban ban söylüyorsun. Eşinin seni kandırması kesinlikle normal değil de sen evlenmeden bu adamın konuşma tarzını biliyordun ona göre evlendin şimdi yakınmanı normal bulmuyorum. Gıcık gıcık davranırsan sonuçları olacaktır bundan yakınma.
Onun yerine asıl problem kaynağı olan şu okul olayını ikinizin de memnun olacağı şekilde çözmeye çalışın
Ama işte bu durum sizi yıpratıyor, gözardı ettiğiniz şey bu ve çok mühim.
Yani bu durum geçiciyse ve sonunda siz bunları unutacaksanız, hayatınızı iyi tarafından görmeye çalışın. Evliliğiniz için olmasa bile kendiniz için yapın. Çünkü şu anda bu şekilde yaparak mutsuzsunuz. Evet size göre ondan kaynaklı ama önemli olan sonuç ve bu şekilde sonuç değişmiyor. Oysaki daha fazlasını aramak yerine, atıyorum pazar günü yan yana olmayacağınız için üzülmek yerine şu an birlikte olduğunuz için mutlu olun. Kendiniz için yapın bunu. Durumu kabullenin.
Ya da eninde sonunda siz dolup taşıp bu birlikteliği bitirecekseniz daha fazla kendinizi yıpratmayın, bir an önce bitirin.
Ama şu anda düşünmeyin bunları. Çok kızgın olduğunuz besbelli. Biraz sakinleşin, kendinize zaman tanıyın ve sonrasında bir karar verin ve buna göre hareket edin. Hayat çok kısa..
Bana danışılmadan alışmış bir karar,
Ne çözümü bulabilirdim ki ..
Daha 1 aylık evli iken bunun bu kadar sorun
olacağını düşünmedim, ve ayrılma işlerine girişmedim..
Saygı anlayışımda da evet sesinin ayarını kontrol etmek te var, ki tartışmanın da bir üslubu olmalı..
Yukarıda bir yorum yazmıştım, İstanbul a gitmek istediğimi söyledim birkaç gün kalıp dönelim dedim (İstanbul a hiç gitmemiş biri olarak )
Bana dediği şey sen sanki İstanbul u merak ettiğin için mi gideceksin tek amacın gezmek ...
Böyle bir şey olabilir mi ?
Bana bu şekilde muamele eden birine nasıl davranabilirim ?
İstanbul u gezmek için gidiyorum evet, ama bunun içinde orayı merak etmekten doğan bir gezme isteği var..
Bana danışılmadan gidilen bir okul, ve neticesinde 2-3 gün bana ayırılmasını istediğim ve reddedilen bir zaman..
Ama nedense psikolojik sorunları olan ben oluyorum bu durumda.. beklentilerim olağan dışı şeyler mi anlayamadım..
Burada gerçekten saçmalamış,ama sizin sorun çok derinlerde.Evlenmemesi gereken insanlardınız bence...Eşin ,sevdim,alırım demiş çocuk gibi...Ya şöyle söyleyeyim ; hayatımda hiç İstanbul a gitmedim ve 2-3 günlüğüne İstanbul a gidebilsek vs dedim; bana dediği laf sen İstanbul ü merak ettiğin için mi gitmek istion sanki tarihi yapılarını, gezmek için gitmek istiyon..
Şu laf saçma mı değil mi, insan ne için gezmek ister, merak ettiği o yapıları, vs mimarisini incelemek için..
Bahsettiğim konu da bu idi..
Benim talebim her şekilde püskürtülmye çalışılıyor..
Bence derhal bu tavrı bırakın dilediğinizi giyin sizi kısıtlayamaz öyle bir hakki yok.Eşimle uzlaşmaya çalıştığım o kadar çok konu var ki..
En önemlisi evlilik kötüye gitmesin, hergün kavga gürültü olmasın diye kendi özğürlüğümü kısıtlayarak onun istediğine yakın giyinmeye çalışmak...
Zannettiğiniz gibi biri değilim, ön yargı oluşturmak çok kolay fakat..
BEn başından beri böyle giyiniyordum, beğenmiyorsan giyinmişimi girmeyecektin hayatıma, beni sonradan değiştirmeye çalışamazsın diyen ben ; şimdi huzursuzluk çıkmasın diye bir şeylerden feda eden birine zaten dönüştüm..
Aksine gayet de uzlaşmaya yatkın biriyim..
Evet tamam bu konuda eşiniz yüzde yüz haksız ama artık olan olmuş adam okuyor kararını vermiş.Dgs ye girmeme evlilik mani olmadı, 2 yıllık mezunum ve kötü bir bölüm değil bölümüm, fakat iş koşulları bayanlara pek uygun değil fakat ben uygun bir iş bulurum düşüncesi ile ekstra okumayı düşünmedim..
Hal böyle olunca iş bulamayınca dgs ile
tamamlamaya karar verdim, yani eşim okuyor ben de okumalıyım gibi bir iddiam yok, tamamen kendi hayat standartlarımı yükseltmek içi dgs hazırlanıyorum..
Benim kardeşim var, 2 sene önce üni sınavına girmişti ve biz o dönemde nişanlı idik daha, ve eşim de ygs ye girmeye karar verdi, bana söylediği şey ; kendimi denemek için giriyorum..
Kardeşim sordu abi sen de mi üni tercih edeceksin diye gülerek, o da yok öylesine giriyorum hem ablan tüm ilgimi derslerime verirsem razı olmaz dedi, bakın bu konuşma tamamen yanımda oldu..
Ve sonuç; tercih dönemi geldi tabi biz evlenmiş olduk o arada ve eşim tercih vermiş...
Kardeşimle böyle konuşan insan, bir anda bana fikrimi sormadan böyle bir işe kalkıştı..
Beni yargılayanlar var, fakat bir de olaya benim penceremden bakılsa keşke, sorunum o haklı ben haklıyım değil..
Bu olay sonucunda yaşadığım yalnızlık duygusu, ilgisiz, sevgisiz kalmak..
Bunu eşine söyle diyeceksiniz, defalarca söyledim.. heee her şeyin nedeni benim okulum demi deyip çıkıyor işin içinden, beni anlama yoluna girmiyor..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?