Şansınız mı yok?
Başarıda şansın katkısı nedir? Şans mı başarıyı getirir yoksa başarı mı şansı davet eder?
Neden bazı insanlar inanılmaz derecede şanslı iken, diğerleri hep şanssızlıktan yakınır?
Psikolog Tuba Emlek, bu konuda bize Prof. Richard Wisemanın deneylerini aktarıyor.
Prof. Wiseman hem şanslı hem de şanssız insanlara bir gazete veriyor, bunu inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu söylemelerini istiyor. Gazetenin ortalarında bir yere şu ilanı kocaman yerleştiriyor.
Deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin, 250 dolar kazanın...
Şanssız insanlar bunu fark edemezlerken, şanslı insanlar hemen fark ediyor.
Çünkü, diyor Profesör:
Şanssız insanlar genel olarak şanslı insanlardan daha gergindirler.
Bu endişeli ruh hali beklenmeyeni fark etme yeteneklerine zarar verir.
Sonuç olarak fırsatları kaçırırlar çünkü bir şeye aşırı odaklanmışlardır.
Partilere, mükemmel eşlerini bulma düşüncesiyle giderler.
Bu yüzden de iyi arkadaşlar edinme fırsatlarını kaçırırlar.
Belli iş ilanlarını bulmaya kararlı biçimde gazeteleri incelerken diğer iş olanaklarını kaçırırlar.
Şanslı insanlar daha rahat ve açıktırlar.
Dolayısıyla yalnızca aradıklarını değil orada ne oldugunu da görürler. Ve...
- Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunurlar.
- Şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler.
Prof. Wisemanın şanslı olmak için önerdiği 4 temel ipucu şunlar:
- İçsel sezgilerinizi dinleyin, normalde doğru çıkarlar.
- Alışkanlıklarınızı bozmaya, yeni deneyimlere açık olun.
- Her gün bir kaç dakikanızı iyi giden şeyleri hatırlayarak geçirin
- Önemli bir toplantı ya da telefon görüşmesi öncesinde kendinizi şanslı olarak hayal edin.