-
- Konu Sahibi mahmut abi
- #61
He insanlar anlamıyor bunu. Geriatrik birine bakmak yüzüne bakmak demek değil. Ya saat başı pozisyon veriyorsun mesela, sonra döndü mü kalkmaya mı çalıştı, nefes alıyor mu devamlı kontrol. her şeyi yiyemezler, yedirdin diyelim aspirasyonu lazım. Derileri narin hemen yara açılıyor. Kaldırması özel yetenek. Banyosu ne sıcak ne soğuk olacak. bebek gibi de değil, çok daha zor çünkü cidden sağlığı gitmiş ve bünyesi doğru çalışmayan bir insan. Ağız bakımı, göz bakımı, genital bakımı o bakımı bu bakımı, eklemlerini düzenli aralıklarla hareket ettirmek gerekiyor, özellikle eller... ah ah çok zor çok. Ben babamdan biliyorum. O zaman da "bakarım" diyenlere affedersiniz b. bakarsın ancak yüzüne bakarsın diyordum. Yani sinir de kalmıyor insanda pskoloji falan berbat. Neler çektim ben bilirim.Bakıcıya bakabilirim kötü bir şey yapmasın diye. Maddi manevi karşılığını alırsam neden olmasın.
Yoksa ben kendime zor bakıyorum kuru kuru Kv ye bakamam ki ölür gider elimde :)
Ben bakarım. Çünkü kayinvalidemle kayinpederim bunu hakedecek kadar değerli insanlar. Bu tamamen ilişkinizde alakali. O dönem calisuyor olursam da bakıcı+ kendi bakimimla devam ederim.Eğer çocuk veya iş gibi bir engeliniz yoksa ileride kayınvalideniz veya kayınpederiniz yaşlanıp bakıma muhtaç duruma gelirse ( kendi evinize alarak veya onun evine taşınarak) bakar mısınız? Yoksa ev üzerine ev olmaz, dünyaya bir kere geliyoruz, benim de bir hayatım var, deyip ona kendi evinde bakıcı mı tutarsınız?
Dürüst olmaya çalışın.
Konu açmayacaktım ama burada okuduğum çeşitli ve birbiriyle ilgisiz alakasız konularda bazı ayrıntılar beni sürekli tetikledi. BDV’de konu açtın ama kendi derdini anlatmadın derseniz, yani yeri gelirse anlatırım bu önemli değil ama bu soruya gelecek yanıtlar kafamdakileri biraz netleştirir belki diye açtım.
Bunlara hiç gelemem. Yeterince sorumluluk almışım üstüne laf yiyemem, kimse evime düzenime eşyama karışamaz, gidip geldiğim yerin hesabını veremem çocuk gibi. Sorumluluklarını almaya gelince yetişkin, canları istediğinde 13 yaşındaki çocuğu olamam kimsenin. Vesayetini alacağım adamlar bana ne yapmam gerektiğini anlatamaz, çocuk gibi azarlayamaz kural koyamaz.
Genelde hanımlar, kayınvalidelerinin karakteri üzerinden durumu değerlendirmiş. Etliye sütlüye kaırşmayan, yumuşak huylu ve eziye vermeyecek yapıda kayınvalidesi olanlar durumu daha olumlu karşılamış ama mesele, sadece kayınvalide ile ilgili değil.
Dedemin vefatından sonra babaannem korkunç bir drama çevirerek "ben yalnız yaşayamam. ölürüm" dediği için ve babam da hakiki bir denyo olduğundan ilk altı ay onu yalnız bıramayalım diye kendi evimizi kapatıp geçici olarak onun yanında yaşadık ve bu süreç tam 17 yıl sürdü.
bu süreci düşündüğünde annemin döneme dair dediği net şeyler vardı:
- Asla çekirdek aile olarak hiçbir şey tam olarak bizim tasarrufumuzda değildi. nereye gittiğimizin hesbaını veriyor ve onu da götürmediğimiz için trip yiyorduk.
- Anna ve baba olarak karar almamız gereken meselelerde kendisinin de söz sahibi olduğunu zannediyordu.
- Asla kocamla sarılarak uzanıp tv dahi izleyemedim. hep derli toplu oturmak zorunda kaldım.
- Kendi eşyalarım üzerinde söz sahibi değildim. mutlaka bir başka kadının da fikrini almam gerekiyordu.
- Onca yıl uyurken saten gecelik dahi giyemedim. hep pamuklu pijamalar giymek zorunda kaldım.
- Evde tek banyo olduğu için cinsel hayatımız sekteye uğradı. Sabahları kaçak göçek duş alıp sürekli hasta oluyordum.
Ayrıca kayınvalidenin bakımını oğullarının üstleneceğini zanneden kadınların da naifliklerine hayran kaldım. umarım içlerinde temiz yanı hiç kaybetmezler ama bu hayatta da maalesef çok üzülürler.
Aslında bu biraz ilişkilere bağlı. Ben kaynanam yatalak da olsa almam eve. oğlu illa bakacaksa gitsin baksın. Nitekim 2 yıl önce kalp bobrek yetmezligi ile kaybedecek iken oğlunu ameliyat masasında bırakıp sen iyileştir ben sonra gelirim diyen kaynanam yaşlandığında olum döşeğinde benim bir bardak suyumu göremez. Benden once boyle bir durumu olursa tabi. Zaten bana bir durum olsa annen baksin der. Ama öyle olmasaydı o zor zamanlarımda ben gitmeyin diye ısrar ederken bana destek olsalardı tabi ki yaslandiklarinda eve de alırdım yalan yok. Sanırım kendi yaşadıklarımdan ötürü tarafli yorum yapıyorum. Tamamen şimdiki ilişkiler ile ilgili bir durum.Tabi ki ama nasıl bakacak onu soruyorum?
Bunlara hiç gelemem. Yeterince sorumluluk almışım üstüne laf yiyemem, kimse evime düzenime eşyama karışamaz, gidip geldiğim yerin hesabını veremem çocuk gibi. Sorumluluklarını almaya gelince yetişkin, canları istediğinde 13 yaşındaki çocuğu olamam kimsenin. Vesayetini alacağım adamlar bana ne yapmam gerektiğini anlatamaz, çocuk gibi azarlayamaz kural koyamaz.
Neden kızlar tek oğlanlarda onun çocuğu değil mi böyle de bütün sorumluluk kız çocuklarına kalıyor,erkek çocuk da payına düşeni yapacak ister kendi yapar ister karısına yaptırır ama eşit olarak 1 ay o 1 ay kız kardeş bakacaksa o 1 ayını bakacakBirisi bakacaksa bile o kişi kızı olmalı bence oğlum bakıyor adı altında gelin bakmamalı.
Eski nesil bayağı kalabalık en az 4 kardeş oluyor. 4 kardeş ve eşleri 8 kişi. 8 kişi 40 bin 50 bin toplayabilir yani zor degil. Huzur kacmasindan iyidir.herkes ayri ev bakici demis ama maddi olarak aylik 50 bine patliyor bu durum .maddiyat varsa ok ama para yoksa tipis tipis bakicaz
Kayinaile sizin ailenize aleni hakaret etmiş olsa?Bakarım
Ben yapı itibariyle karşımdaki bana ne kötülük ederse etsin onun başına bir şey geldiği anda ben o kötülükleri unuturum ve elimi uzatırım
Kızı olmayanlar da var. Ayrıca damatta diyebilir ben neden bakıyorum da abin bakmıyor, benim annem babam ne olacak diye. Gelin rahat edemiyorsa damatta rahat edemez. Öyle bir durum da var.Birisi bakacaksa bile o kişi kızı olmalı bence oğlum bakıyor adı altında gelin bakmamalı.
Dedemin vefatından sonra babaannem korkunç bir drama çevirerek "ben yalnız yaşayamam. ölürüm" dediği için ve babam da hakiki bir denyo olduğundan ilk altı ay onu yalnız bıramayalım diye kendi evimizi kapatıp geçici olarak onun yanında yaşadık ve bu süreç tam 17 yıl sürdü.
Annenize yaşatılanların kabahatlisi sizin de dediğiniz gibi babanız, kusura bakmayın ama anneniz de kabahatli, 6 ay diye başlayan bakım işini 17 yıla uzatan babanıza sağlam bir rest çekmemiş, 17 yıl şikayetlerine rağmen kayınvalidesiyle yaşayıp hizmet etmiş.Ayrıca kayınvalidenin bakımını oğullarının üstleneceğini zanneden kadınların da naifliklerine hayran kaldım. umarım içlerinde temiz yanı hiç kaybetmezler ama bu hayatta da maalesef çok üzülürler.
bizim taraflarda oyle degil valla 2-3 cocuk .biri de ben vermicem dese aileye ciddi yuk .bir ekonomi konusu acilsa herkes gecinemiyorum diyor burada ayri ev bakicilar havada ucuyor .imkani olan icin en iyisi tabi ki ayni binada bakiciyla ayri ev ama yazan kisilerin %80 nin oyle bir imkani olamayacak benceEski nesil bayağı kalabalık en az 4 kardeş oluyor. 4 kardeş ve eşleri 8 kişi. 8 kişi 40 bin 50 bin toplayabilir yani zor degil. Huzur kacmasindan iyidir.
Elden ayaktan düşmüşse bakarım. Ama herkesin kendine göre bir hikayesi var. Kendinden nefret ettiren insana kimse bakmak zorunda değil. Evinin içinde öz bakımını yapabilen insanı evime almam.Eğer çocuk veya iş gibi bir engeliniz yoksa ileride kayınvalideniz veya kayınpederiniz yaşlanıp bakıma muhtaç duruma gelirse ( kendi evinize alarak veya onun evine taşınarak) bakar mısınız? Yoksa ev üzerine ev olmaz, dünyaya bir kere geliyoruz, benim de bir hayatım var, deyip ona kendi evinde bakıcı mı tutarsınız?
Dürüst olmaya çalışın.
Konu açmayacaktım ama burada okuduğum çeşitli ve birbiriyle ilgisiz alakasız konularda bazı ayrıntılar beni sürekli tetikledi. BDV’de konu açtın ama kendi derdini anlatmadın derseniz, yani yeri gelirse anlatırım bu önemli değil ama bu soruya gelecek yanıtlar kafamdakileri biraz netleştirir belki diye açtım.
Ben 46 yaşındayım cok daha ağır şeyler yaşadım affettim yanlış anlaşılmasın bu ağır şeyler kayinvalideden değil kendi ailemden geldi bizzatKayinaile sizin ailenize aleni hakaret etmiş olsa?
Höt zöt yaşı geçmiş mıymıyla lafını geçiriyo. Babaannem de böyle. Dışardan buna bakılmayacak ne var derler, cıngar çıkarmıyo diye. Mıymıyı ile çürütüyo o da.bir de babaannem ilginçtir. burada okuduğumuz despot ve muhafazakar kaynana kalıbına asla uymaz. kendi istediğini yaptırmak için tatlı tatlı ve durmaksızın söyler. sen istediğin kadar söyle. istediği olana kadar devam eder.
birimizden "yeter artık. bu dediğin olmayacak" tepkisi gördüğünde de "ama ben bu evin insanı değil miyim?" diye triplenirdi.
anlaşılması gereken şu ki, bir evin içerisinde bu şekilde iki kadın olduğunda kaçınılmaz olarak bir iktidar savaşı yaşanıyor.