Yaprak Dökümü - Kanal D

FERHUNDE YİNE YAPTI YAPACAĞINI!

Yaprak Dökümü'nün kötülük saçan kadını Deniz Çakır, gerçek hayatta da tuttuğunu kopardı. Ne mi yaptı?

Deniz Çakır; sevgilisi Nihat Altınkaya'nın 'Dudaktan Kalbe' dizisine transferinde rol oynadı. lişkilerinin ortaya çıkması üzerine 'Yaprak Dökümü'nün yapımcısı Kerem Çatay, sevgilisini diziden çıkarınca; Çakır, olaya el koydu. Altınkaya'nın özel yaşamı nedeniyle diziden ayrılmasının doğru olmadığını savunan Çakır; 'aynı gerekçeyle kendisinin de diziden çıkarılmasını' önerdi. Kerem Çatay da, Altınkaya'yı 'Dudaktan Kalbe'ye transfer etti.
milliyet haberden alıntıdır
 

Bende simdi senden ögrendim ama Allah icin cok yakisiyorlar
birbirlerine.Nihat Altinkaya'yi cok begeniyorum.Cok karizma. Allah mesut etsin .ne diyelim.
 
leyla kesinlikle çok yanlış bi yolda artık tam deli belgesi almayı haketti

ali rıza bir duysa oğuzla olduğunu ki duyucak
ferhunde gördü onları çokfena olucak çok

neclayı gördünüzmü
abisi işe girdi ya yardım istedi ailesi
bi sorun çıkarsa cemin mesleki itibarı ne olur diyokaydirigubbakcemile

5 dakkada saattı ailesini paraya ,yazık:mymeka:

ya bu dizinin sonnu ben yazim arkadaşlar

leyla metres,necla dilenci,alirıza da merhum olucak:1closedeyes:

ya hiçmiiyibişey olmaz şu dizide allah aşkına

addd durun kızlar,fikret var
fikretin kaygana huzur evine gitti :sm_cool:
gerçi çok durmaz döner o yine
huzur vermicek ya zavallı kıza:mymeka:
 
Son düzenleme:
Seyircinin merakla takip ettiği dizi Yaprak Dökümü dizisi son senesinde. Peki dizi nasıl bitecek? ışte Bedia Ener’den tüyolar;

Yaprak Dökümü’nde Nehir karakterini oynayan Bedia Ener, Oylum Talu’nun HaberTurk’teki programına konuk oldu.

“Çok güzel bir işin içindeyiz, çok mutluyuz. Birbimizi çok seviyoruz. Bu klasik bir söylem haline geldi. Tabi ki bütün ekipler çalışırken birbirlerini çok seviyorlar. Ama bu ekiple çok mutluyuz” diye konuşan Bedia Ener, Halil Ergün ve Güven Hokna gibi üstadlarla çalışmanın da büyük bir şans olduğunu söyledi.

“ONLARA BAKIP ÖRNEK ALMAMAK MÜMKÜN DEĞıL”

Ergün ve Hokna’yı ekibin lideri gibi gördüğünü ifade eden Ener, “Onlar o kadar güzel, o kadar prensipli işlerini yapıyorlar ki zaten onlardan daha küçük olarak ya da bizden de küçüklerin onlara bakıp örnek almaması mümkün değil. Zaten bu işler böyle gelişiyor. Usta-çırak ilişkisi bizim mesleğimizde çok önemlidir. Çok şükür bana çok ustalarla çalıştım” diye konuştu.

Yaprak Dökümü dizisi nasıl bitecek?

Reşat Nuri Güntekin’in romanından uyarlanan Yaprak Dökümü’nün de romandaki gibi sonlanacağını ifade eden Bedia Ener, dizinin uzaması nedeniyle ‘Reşat Nuri öbür taraftan mı yazıyor?’ şeklindeki eleştirilere de şu sözlerle yanıt verdi:

“Roman küçücük bir şey tabi ki ama biz satır aralarını oynuyoruz. ‘Şevket hapse düşer’ mesela. Düştü. Ne yapar hapiste? 3 ay yaşar hapiste, ne yapar? Oradaki ilişkileri, arkadaşlıkları vardır. Bütün bunları, satır aralarını oynuyoruz biz. Bu sene sonlanıyor. ‘Son baharımız’ dedik. Sanırım romandaki gibi bitecek.”

Televizyon Gazetesi
alıntı
 
26 yillik tiyatro sanatcisi Bennu Yildirimlar, “Dizi oyunculugunda egitim onemli degil, oynayabilecegini dusunen oynuyor” dedi. Yaprak Dökümü dizisindeki roluyle dikkatleri uzerinde toplayan sanatci ”Mankenle oynamam” diyor

Super Baba dizisindeki, cilgin, deli dolu Elif ismindeki genc bir kizi canlandirdigi donemde kendisiyle tanistigimiz Bennu Yildirimlar, guclu oyunculugu ile Yaprak Dökümü dizisinde Fikret karakteri ile yine izleyenlerin karsisinda. Kendisini bir tiyatro asigi olarak goren Yildirimlar'a gore tiyatrosuz bir hayat olamaz. Tiyatronun dizi oyunculugunu da besledigini savunan sanatci, sektordeki kargasayi 0 izleyicinin saglikli dusunememesine bagliyor. Bennu Yildirimlar'la kisa ama oz bir sohbet yaptik.

Dizi oyunculugunu mu tiyatroyu mu daha cok seviyorsunuz?

Tiyatro bolumu mezunuyum. Bir oyuncunun beslenecegi yerin tiyatro olacagina inaniyorum. Yani ben eger tiyatrodan iyi bir sekilde besleniyorsam bunu dizide iyi bir sekilde gosteriyorum. Bu ikisi de birbiriyle ilintili. Benim hayatim sadece dizi degil tabi ki. Ama her sene duzenli bir sekilde dizide oynuyorum.

Projeyi secerken nelere dikkat ediyorsunuz? Öncelikle senaryo tabi. Sonra da projede yer alacak diger oyunculara bakiyorum.

Siz rol aldiginiz her projede oyunculugunuzla taktir topluyorsunuz. Bunun egitimle dogrudan alakali oldugunu soyleyebilir miyiz? Bunun ulkemizde pek yansimasinin olduguna inanmiyorum. Yani egitim pek taktir edilmiyor ve onemsenmiyor. Özellikle dizi sektorunde oyunculuk yapabildigini dusunen yapmaya calisiyor.

Dizilerde oyuncu secimi de tartisiliyor. Herkes oyuncu oldu deniyor. Siz ne soyleyeceksiniz? Bazilari gercekten basarili ve kendini gelistiriyor. Aslinda oyunculuga emek harcayan herkese saygim var. Onlarin icinden de egitim almaya calisanlar oluyor. Evet, medyatik olmak basarilarini da artiriyor olabilir ama asla bu tek basina yeterli olamaz. Oyunculuga daha cok hislerimizle yaklasiyoruz. Neticede bir seyleri gec de olsa buluyoruz. Bazilari da bir sure sonra bu kulvardan cekiliyorlar.

DıZıLER TıYATROYU ÖLDÜRMÜYOR

Genelde huzunlu rollerde yer aliyorsunuz. Gercek hayatta da Bennu Yildirimlar huzunlu mudur? ızleyenler ozel hayattaki halinizi gercekten cok merak ederler... Gercek hayatta insanlarin nasil bircok ruh hali varsa bende de oyledir. Benim de surekli neseli olmam ya da surekli huzunlu olmam mumkun degil. Bazi arkadaslarim benim icin "cok neselidir" der, bazilari da "cok asik yuzlu". Mesala cok yogun bir gun gecirmisimdir suratim asiktir ama bazen de her sey rayinda gitmistir o zaman da neseliyimdir. Ben gercek yasamimda asla rol yapmiyorum. Esofmanlarimla dolasirim ve makyaj bile yapmam.

Diziler tiyatroyu olduruyor mu sizce? Hayir bence oldurmuyor. Tiyatro olecek bir sey degil. Çunku tiyatronun canliligini dizide yakalayamazsiniz. Tiyatro insanlik kadar eski. Dunyada iki insan da kalsa tiyatro devam edecek. Tiyatronun sorunlari maalesef yillardir kotu uygulanan kultur politikalarindan kaynaklaniyor. Turkce ile derdimizi anlatamaz olduk! Sokaktaki insanlar dertlerini ifade edecek Turkce'yi bile dogru konusamiyorlar maalesef. Ben ve benim gibiler ekranlarda ve sahnede buna dikkat etmeye calisiyoruz. Bununla insanlara guzel Turkce konusmayi nasil saglariz bilmiyorum ama egitim ve kulturun ic ice gectigi bir gercek. Okullarda kucuk yaslarda sanat ve kultur asilanmali. Bunun kimseye zarari olmaz. Herkes oyuncu olmaz ama ufku genisler ve derdini anlatabilen bir nesil yetisir.

ÖYLE BıR PROJEDE OLMAM

Size bir proje gelse ve kadroda tartisma konusu olan oyunculuga adim atmis mankenlerden bir isim olsa kabul eder misiniz ? Acikcasi ben oyle bir projede yer almam. Bu benim icin bir prensip meselesi. Maalesef ulkemizde oyunculuk herkesin yapabilecegi bir meslek olarak goruluyor. Ben, bir sekilde aynı karede o insanlarla gorulmeme sansim varsa bunu kullanirim. Bunun da benim en dogal hakkim oldugunu dusunuyorum.

Yaprak Dökümü BENıM ıÇıN YENı DEĞıL

Yaprak Dökümü dizisi projesi size geldiginde neler hissettiniz, dusundunuz? Aslinda bu proje benim icin yeni degil. Ben zaten 3 yil Şehir Tiyatrosu'nda sahnelenen Yaprak Dökümü'nde oynadim. Hem de aynı karakteri oynadim. Seyircimiz her oyunu bu kadar yildir hep doldurmustur. Bu hikaye bizim toplumda gercekten kabul goren, kendini bilen bir hikaye olmus durumda. Çunku yasanmamisliklar, soylenmesi gerekip de soylenmeyen sozler, babadan ve anneden saklanan sirlar bizim toplumumuza gercekten uyuyor. Daha sonra da ah keskeler soyleniveriyor tabi. Bu yuzden romanin cektigimiz bu yeni versiyonu, gunumuze uyarlanmis seklini de halkimiz hemen kabullenmekte zorlanmadi. Bu dizide de aile gunumuz sorunlariyla bogusuyor.

Dizinizde cok kuvvetli bir oyuncu kadrosu goze carpiyor sizce dizinizin diger dizilerden farki sadece bu mu? Ben butun dizileri izlemiyorum. Bazilarina soyle bir baktigimda "ha bu da tutabilir, guzelmis" diyorum. Ben sadece oyunculuk olarak gorevimi yapiyorum ama acikcasi kriterleri bilemiyorum. Bir dizinin kriterleri neye gore secilir onu bilemiyorum. Bazi diziler beni cogu zaman gercekten cok sasirtiyor. Bazen de iyi olan bir sey devam edemeyebiliyor. Bunlar neler bilmiyorum ama bildigim bir sey var bizim dizimizin digerlerinin yaninda ozel bir yeri oldugu.
alıntıdır
 
neclanın iyi olmasını istiyordum ama gelecek bölümün fragmanında gördüğüm kadarıyla burnu havalara kalkmış..

ben her zaman leylanın necladan daha az suçlu olduğuna inanmayan taraftayım.. çünkü leyla yaptıklarını çok çabuk unuttu sütten çıkma ak kaşık moduna çabuk girdi..

en başta dersanedeki arkadaşının sevgilisyle öpüştü,
neclanın oğuzunu elinden aldu,
düzenli bir şekilde oğuza gidip onunla yattı,
oğuzdan hamile kaldı, kürtaj oldu,
oğuzla evlnip tatile giderken aldıklarıyla yaptıklarıyla havasını attı,
can beyle yakınlaştı, karısından ayrılma noktasına getirdi,
şimdide tekrardan oğuzla olucak... kendisini o kadar masum sanıyokii buna gıcık olyorum, üstelik çok kıskanç ve haset.. deli gömleğinin ardına saklıyo yaptığı her şeyi her ağlayışı her sözü

ama tabiki neclada suçlu değil demiyorum, yinede karakter olarak neclayı daha önde tutuorum ben..
 
yani bi yaprak dökümü vardı onuda cıvıttılar iice.
her güzel giden diziyi bozmak zorundamı bu senaristler:mymeka:
hele şu leylanın tekrar oğuza dönmesinden sonra hiç izleyesim gelmiokafamçokkarıştı
 
leyla intikam alsa bile yine kendine zarar hergece evine gidiyo evdekilere yalan söylüyo hareketleri hep yanlış kimseyi düşünmüyo hep kendini düşünüyo başına gelenlerden bence kendisi sorumlu onu bunu suçlaması çok yanlış nejlada hata yaptı ama sonra kendine çekidüzen verdi mantıklı davranda ayrıca şevketede üzülüyorum yine hata yapıyo yine hapse girecek galiba
 

canım yanlış biliyosun kürtaj olmadı
oğuzu evde şimdiki karısı varya oğuzun adını hatırlayamadım onla yakalayınca
merdivenleren ayağı kaydı düştü
bebeği düşürdü yaniyerimseniben
 
Leyla, geçmişinden kaçamayınca, geçmişine dönmeye karar verir ve Oğuz’un davetini kabul eder. Leyla sorularına cevaplar ararken, gece anıları unutturacak sürprizlerle doludur. Fikret ve Tahsin, Cevriye Hanım’ı huzur evinden alıp tekrar eve götürmek için gittiklerinde bambaşka bir Cevriye ile karşılaşırlar. Cevriye Hanım’ın huzurevindeki günleri, onlar için yeni huzursuzluk kaynağı olacaktır. Necla, Cem’in ailesinin evinde kalmanın ağırlığıyla gün geçtikçe gerginleşmektedir. Cem’le birlikte tatile çıkma hazırlıkları yaparken, unutulmayan geçmiş bir kez daha kararlarını gözden geçirmesine sebep olur. Ferhunde, kendisine ödetilmek istenen borçtan kurtulmak için Şevket’le bir anlaşma yapar ve boşanmayı garantiler. Ferhunde, bu yalancı zaferle kendini kandırırken, üst üste gelen şoke edici haberler direncini kırar. Öte yandan Leyla, Nazmi’ye gerçekleri anlatarak, geleceğe dair umutlarını söndüren kişinin Ferhunde olduğunu öğrenir. Tehlikenin kokusunu alan Ali Rıza Bey’in önlemleri işe yaramaz. Leyla Ferhunde’den intikam almak için gizlice harekete geçer.
alıntı
 

Aynen yaa,bu yoruma sonuna kadar katiliyorum.Her halti
yapan Leyla kendini evin en sucsuzu en temizi sayiyor ya
ona deli oluyorum.
 

evet canım haklsıın kürtaj olmadı merdivenlerden düştüğünü düşürdüğünü biliyorumda kafam daldın öyle yazmışım:) hem ne farkeder ha kürtaj oldu ha düşürdü ikiside aynı haltı yediği anlamına gelmiyormu dimi:)
 
Rahat durmayınca iki bardan da atıldı

“YAPRAK Dökümü” dizisinin kötü adamı Oğuz’u canlandıran Tolga Karel’in başı dertten kurtulmuyor. Önceki haftalarda uçakta alkol alıp yolculara sataşınca beş kişi tarafından dövülen Tolga Karel, cuma gecesi erkek arkadaşıyla gittiği iki bardan da atıldı. Alkol alıp taşkınlık çıkarınca güvenlik görevlilerince dışarı çıkarılan Karel, bardağıyla görüntülenmesine çok sinirlendi.

16.3.2009alıntıdır
 
GAZETECı YAZAR SUNA ÜÇKARIŞOĞLU’NA ÖZEL AÇIKLAMALAR… UYUŞTURUCUDAN GÖZALTINA ALINDIĞI HABERLERıNE NE DEDı? UÇAKTA DAYAK YEMESıNıN ARDINDAKı GERÇEK NEYDı? ALKOL BAĞIMLISI MI? NıŞANLISI ÖYKÜ’YÜ ıÇıP ıÇıP DÖVÜYOR MU? TEDAVı GÖRDÜĞÜ DOĞRU MU? YAPRAK DÖKÜMÜ DıZıSıNıN BAŞARILI OYUNCUSU TOLGA KAREL TÜM GERÇEKLERı ANLATMAK ıÇıN NEDEN SUNA ÜÇKARIŞOĞLU’NU SEÇTı?

8/3/2009 11:22



Mart ayında olmamıza rağmen ıstanbul’a baharın huzur veren fesleğen kokusunu aratmayacak güzellikte yağmur yağıyor… Tolga Karel, bu güzelliği fark edemeyecek kadar gergin, bir o kadar da kızgın…



"Suna Allah aşkına sen beni tanıyorsun. ınsanlar uyuşturucu kullandığımı düşünüp adımı uyuşturucudan yakalanan oyuncu Tolga K. ıle nasıl karıştırırlar?"



“ Çok kolay Tolga! Çünkü buna sen izin veriyorsun. “



“ Nasıl? “



Tolga’nın NASIL? Sorusunun cevabını vermeden önce; uçakta dayak yemesinden alkol almasına, içip içip nişanlısı Öykü’yü dövmesine kadar hakkında söylenen ya da yaşanan ne varsa anlatmasını istiyordum…



“ UÇAKTA DAYAK YEMEMDE BENıM BıR SUÇUM YOK.”





Tolga’nın gözleri doluyordu…



“ Biliyor musun ilk kez kapımı biri çalıp yaşadıklarımı soruyor. Herkes bana sorma gereği hissetmeden yargısız infaz yapıp hakkımda tefrikalarca yazılar döşediler… Ve ben seninle konuşuyorum çünkü sen bana ne olursam olayım öncelikle ıNSAN olduğum için değer veriyorsun.



Uçakta erkek hostesten yemek istemiştim. Makarna verdi. Ben yemeği beğenmeyerek yemeği almasını istedim. Erkek hostes ukela bir tavırda şimdi almam sonra alırım dedi. Ben de kızdım. Yemeği istemediğimi şimdi almasını söyledim. Bu arada önde oturan erkek yolcu;



“ Amma da sorun yapıyorsun millet seni dinlemek zorunda mı? “ diye bana bağırdı.



Uçaktan inerken bana bağıran kişi ve arkadaşları birden saldırdı. Meğer diğerleri arkadaşlarıymış birlikte fuardan geliyorlarmış… Ben yere kapaklandım. Onlara karşılık vermedim çünkü ellerimle yüzümü koruyordum Suna. Ben oyuncuyum yüzüme bir şey olursa dizi filmde devamlılığı çekemeyiz. Şimdi onlar hakkında şikayetçi oldum ve dava açıyoruz.







Peki ya alkol problemin?



Ben alkolik değilim. ıçip içip Öykü’yü dövdüğüm söylendi. Öykü katıldığı programda öyle demedi ki!.. Alkol alınca değişiyor dedi… Ayrıca alkol tedavisi aldığım söylendi…



Ben psikologa gidiyorum alkol tedavisi olmuyorum ki!.. Çünkü ben bağımlı değilim.



Tolga Karel başına gelenleri, yaşadıklarını tüm içtenliğiyle anlatıyordu anlatmasına ama atladığı bir tek şey vardı…



KENDı GERÇEĞıNı GÖRMEYECEK KADAR KÖRDÜ…





Ona göre kendisi dışında herkes suçluydu…



O kimseye bir şey yapmamıştı. Tam tersi herkes hatta tüm dünya ona karşıydı…



Adını uyuşturucudan gözaltına alınan bir başka oyuncu ile karıştırıyor, her gördükleri yerde üzerine saldırıp dövüyor; hatta dizi filmde üstlendiği karakterde olduğu gibi kötü adam ilan ediyorlardı…



Oysa bu duruma düşmesinin tek SORUMLUSU Tolga’dan başkası değildi…



O bir oyuncuydu, göz önünde bulunan bir insandı… Normal bir insana göre hayatına iki kat daha fazla dikkat etmesi, öfkesine hakim olması, yanlış yapmaması gerekiyordu…



Ona tüm samimiyetimle yarın yaptığı taşkınlıklar, başına gelecek başka olaylardan dolayı gözaltına alınırsa hiç şaşırmayacağımı söyledim. Hayatına biran önce çekidüzen vermesi gerektiğini anlattım.









Yazdığım ŞÖHRET PSıKOLOJıSı adlı kitabı biran önce okuyup orada yaşanmış örneklerden dersler çıkarmasını ve hayatında tertemiz yeni bir sayfa açmasını ifade ederek, böyle yaptığı takdirle bugüne kadar düşman gördüğü insanların bile ona dost olabileceğini söyledim…



Mahsun bir ifadeyle “ Haklısın! “ sözcüğü çıktı ağzından.



Ve bize düşen hiç değilse bundan sonrası için ona destek çıkmak, yanında yer alarak yanlışlarını doğruya çevirebilmesi konusunda yardımcı olmak.

ALINTIDIR
 
leylaya zaten o palto olayindan sonra iyice kilim kustah neydi o halleri kurkler arabalar ama neclada az degil onada ayrilik yollari goruncek yakinda cemin fragmandaki o bakisi pek hayir degil
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…