- 25 Eylül 2024
- 86
- 48
- 21
-
- Konu Sahibi visnelibrowni0
- #61
Şimdilik mevcut durumu devam ettirmeyi düşünüyorum. Ben okuluma devam ediyorum o işine. Babasının sosyal medyasından görmüştüm iyi gözüküyor hâli. Sosyal medyada durgun. Belki unutmuştur artık aklına gelmiyorumdur bile. Durduk yere yazıp rahatsız etmek istemiyorum. Ya da daha açık ve dürüst olmak gerekirse belki de şu aşamada hatamın sorumluluğunu alıp affedilme beklentisi içinde olmadan her şeyi anlatma cesaretim yok. Anlamsızca çekiniyorum ondan. Buraya yazana kadar düşünüyordum ama üyeler fikrimi değiştirdi biraz. Bir gün fikrimi değiştirirsem ya da olur da o yazarsa anlatırım her şeyi. Fakat bir ilişki beklentim olmaz artık buraya yazılanlar bakış açımı değiştirdi dediğim gibi.Neye karar verdiniz?
Bilinmez den se,yazmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum,yinede siz bilirsiniz.Şimdilik mevcut durumu devam ettirmeyi düşünüyorum. Ben okuluma devam ediyorum o işine. Babasının sosyal medyasından görmüştüm iyi gözüküyor hâli. Sosyal medyada durgun. Belki unutmuştur artık aklına gelmiyorumdur bile. Durduk yere yazıp rahatsız etmek istemiyorum. Ya da daha açık ve dürüst olmak gerekirse belki de şu aşamada hatamın sorumluluğunu alıp affedilme beklentisi içinde olmadan her şeyi anlatma cesaretim yok. Anlamsızca çekiniyorum ondan. Buraya yazana kadar düşünüyordum ama üyeler fikrimi değiştirdi biraz. Bir gün fikrimi değiştirirsem ya da olu da o yazarsa anlatırım her şeyi. Fakat bir ilişki beklentim olmaz artık buraya yazılanlar bakış açımı değiştirdi dediğim gibi.
Aslında incinmekten ve tabii ki incitmekten korkuyorum. Verdiğim sözleri tutmadım, karşımdaki kişi defalarca ısrarcı olmasına hatta yalvarma noktasına geldiği hâlde iletişimi kesmek konusunda direttim. Hâlbuki hayatına giren ilk yazan bendim. Onu yeterince kırdım zaten, affedilmeyi hak etmiyorum. Bunu niye bu kadar önemsiyorum çünkü ona karşı hâlâ hislerim var aklındaki yerimi de haliyle önemsiyorum. Ama bu hisler gelip geçici duygusal boşluktan kaynaklanan duygular mı yoksa gerçek hisler mi bilmiyorum. Bir türlü çözemiyorum dolayısıyla bu da beni adım atmaktan alıkoyuyor.Bilinmez den se,yazmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum,yinede siz bilirsiniz.
Bir şey daha ekleyeyim sen bu kadar hassas düşünürken belki de karşında senin kadar hassas düşünmeyen birini bulacaksın ve bu defteri o şekilde kapatacaksın. Bir sonuca bağla bence aklında kalmasın.Buna zeigarnik etkisi deniyor sanırım. Beyin yarım kalan her şeyi arka planda tamamlama arzusu duyuyor. Yaptığınız tespitler son derece doğru. Ben de sizinle aynı düşünüyorum ve şu an okuluma, kendimi geliştirmeye odaklandığım bir süreçti 4 aydır ama ara ara hiç sebep yokken aklıma gelmesi kafamı ve kalbimi karıştırıp durdu. Bir hata yapmamak için de burada yaşça ya da mental açıdan daha olgun birilerinden akıl almak istedim.
Haklısınız belki de. O da hassas bir insan ama benim kadar mı bilemiyorumBir şey daha ekleyeyim sen bu kadar hassas düşünürken belki de karşında senin kadar hassas düşünmeyen birini bulacaksın ve bu defteri o şekilde kapatacaksın. Bir sonuca bağla bence aklında kalmasın.
Ne demek rica ederim, ben de çok teşekkür ederim :') Açıkçası yaşadıklarını kendime o kadar yakın gördüm ki içselleştirerek yanıt verdim gerçekten de. Mesela ben de 26 yaşındayım, boşanmış (çocuksuz) bir adama aşık olduğumu sanmıştım, burada da konu açtım hatta. Sağ olsun üyeler beni kendime getirdiNe kadar zarif ve empati sahibi birisiniz. Bahsettiğim her ayrıntıya değinmişsiniz neredeyse, çok teşekkür ederim bu özenli ve güzel cevap için. Okuduğum en kaliteli ve faydalı yorumlardan biriydi:
kız şimdi bir çekinmedim değil ya aynı kişiyseİl olarak savcı nerde çok merak ettim acaba arkadaşımız olabilir mi diye de düşündüm çünkü aynı olaya benzer de arkadasimizin da başına gelenler hatta şimdi de evlenecek kız arıyor
Belki de denk olursak ondan sonra gerçekleri anlatırsam hem sınıf farkı durumu olmaz hem de yalanlarımdan biri hiç değilse gerçek olur belki affetmesi kolaylaşır diye düşündümKız adama söylediğin yalan gerçek olsun diye nasıl azmettin de hukuk kazandın ben şok. Dizilere konu olabilecek bi konu
Canımın içisin keyifle okuyorum yorumlarını iyi ki varsınNe demek rica ederim, ben de çok teşekkür ederim :') Açıkçası yaşadıklarını kendime o kadar yakın gördüm ki içselleştirerek yanıt verdim gerçekten de. Mesela ben de 26 yaşındayım, boşanmış (çocuksuz) bir adama aşık olduğumu sanmıştım, burada da konu açtım hatta. Sağ olsun üyeler beni kendime getirdi
İnsanın kalbi kıpır kıpır olunca, hele ki karşındaki de sadakatli ilgili adam imajı çiziyorsa direkt mantık rafa kalkıyor. Olmazlar olurmuş gibi geliyor. Benim de aklıma takılan ikinci kadın olma durumuydu. İlk karısıyla beni kıyaslar mı, benleyken onu özler mi, ben toyluğun verdiği derin tutkulardayken o bana hislerini mantık üzerine mi inşa eder vs. bir sürü soru işareti. En sonunda geçmişinde büyük aşk yaşamış bir adamla olmanın bana ömür boyu kompleks ve takıntı yapacağını, bunu kaldıramayacağımı idrak ettim ve direkt iletişimi kestim zaten. Bence sen de sosyal medyadan stalk yapmayı bırakmalısın.
Birde sanırım kitap okumayı seviyorsun, ben de öyle. Bana çok sevdiğin bir kitabı önermeni rica etsem? <3
Allah gönlünüze göre versin her şeyi^^
Yok değil galiba akademide|I
kız şimdi bir çekinmedim değil ya aynı kişiyseçok fena ifşalanmış olurum
1 yıl oldu o atanalı arkadaşınız da mı öyle yoksa daha fazla mı ya da akademide mi şu an
Yok değil galiba akademidenerde il merak ettim
Okudukların olabilir, spesifik bir alan ya da konu hakkında okumak istiyor olabilirsin. O yüzden sen bana ne tarz kitapları sevdiğini söyle ben de o tarzdan iyi bildiğim kitaplar varsa önereyim.
Hahahah çok tatlısınBak bu çocuk sana niye aşık olmuş hemen iki yorumda anladım işte, ben de aşık olacağım şimdi! hahaha, keşke şu babygirl karşımda olsaydı da sohbet etseydik diye düşündüm yeminle. Bu nasıl akıcı bir yorumdur, ayrıca beni tanıyormuş gibi en favori kitaplarımı önermeler falan wow oldum. Jack London hariç tüm kitapları okudum, listeme ekledim bunu da şimdi. Şu an Bin Muhteşem Güneş'i okuyorum. Psikolojiyle ilgili kitapları da çok severim.
Ayrıca şiire ba-yıl-dım. Nasıl keşfetmemişim bu zamana kadar? Yeminle biz....
"Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki
gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök salan ,
benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bedellendin."
Canım benim yok sevgilisini kaybetmedi o direk evlenecek kız arıyorben sizin bahsettiğiniz kişiyi de tanıyorum sanırım sevgilisini daha yeni kaybetmiş biri ama trafik kazasında değil deprem olması lazım ama o Ankara'da sanırım. Hikayelerini twitter'da görmüştüm. Doğru mu tahmin ettim acaba Çok üzülmüştüm onlara ama eğer o ise adamın bu kadar hızlı evlenecek kız aramasına şaşırdım. Benimki kırıkkale idi. Aynı kişi değillerdir inşallah:) Benim konuştuğum kişi mesleğe kabul edileli 1 yıl olmuştu
Bence doğru olan kendini guzelce anlatman. Söyle - bazı ailevi sorunlardan dolayı üniversiteyi istediğim zaman kazanamadım kendimi toparladım sınava girdim seninle de bu dönemde tanıstık. Sana yalan söylediğim için üzgünüm ama internetten tanıstığım insanlara gercek adımı söylemek doğru gelmiyordu.seni aklımdam cıkaramadım ve yalan söylediğim için sucluluk duruyorum.Herkese merhaba öncelikle lütfen beni kınamadan yazdıklarımı okumaya çalışın olur mu? 20 yaşındayım güzel bir genç kızım yani kusursuz fevkalade değil ama alımlı belki 6.5 - 7/10. Bunu niye diyorum çünkü önceden sevgililerim oldu çevremde beğenilen biriydim faka tannem babamla boşandıktan sonra ki bu 17 yaşıma denk geliyor. Beni korkunç zorbalamaya başladı. Babam annemi genç bir kızla aldattı belki de bu yüzden annem genç kızlara sürekli hakaretler etmeye ve zorbalamaya başladı. Bana sürekli sen çok çirkinsin seni kim ne yapsın falan deyip gülüyordu ergenliğin etkisiyle bu bende travma yarattı sanırım. Arkadaşlarım ve sevgilim tersini söylese de ben kendimi kötü görmeye başladım önce erkek arkadaşımdan ayrıldım sonra içime kapandım. Bu arada annem asla çalışmayı kabul etmiyordu ben 18 olmuştum annem 38'di. Üniversite sınavımın olfuğugün boşandılar ve ben sınavın yarısında ağlayarak çıktım odaklanamadjm halbuki akıllı bir öğrenciydim neyse bu olay tuzu biberi oldu annem beni işe soktu. Bir markette çalışmaya başladım 1 yıl çalıştım ve maaş kartım bile annemdeydi. Kendi maaşımdan bir kuruş yiyemedim eve bakıyordum. İtiraz etsem evden kovmakla sokağa atmakla tehdit ediyordu. Bir şekilde psikolojim çok bozuktu diyelim. Sonra o dönem sosyal medyada bir kitap uygulamasında alıntılar yapıyordum, okuduklarımla ilgili düşüncelerimi paylaşıyordum. Anonim takılıyordum ve ara sıra flörtleştiğim biri olsa bile adımı şehrimi hep yalan söylüyordum. Beni görmek istediğinde engelliyordum çünlü beni kimse beğenmez düşüncesi yerleşmişti kafama artık snnem yüzünden. Zaten kimseye de öyle bağlanmıyordum. Neyde işte bir gün birisinin profilinde de çok anlamlı şeyler gördüm sessiz bir hesaptı kendi halindeydi önce takip ettim sonra da mesaj attım çok güzel şeyler yazıyorsun, eski kelimelere hakimiyetin fazla vs şeklinde. Teşekkür etti öğretmen sanmıştım hukukçuyum dedi ben avukat sandım. Bir de öğrendim ki bu kişi 6 yıllık kız arkadaşını kaybetmiş 1 yıl önce. Kız ilk aşkı ve liseden beri tanışıyorlar. Hatta sonra instagramını bulduğumda kızla fotoğrafları, ardından yazdığı şiirler ve mektuplar da vardı. Neyse o gün konuşma kısa ve nazik şekilde bitti ben unuttum tabii bu kişiyi. 2 hafta sonra bir paylaşımımı beğendi ve velhasıl konuşmaya başladık. Ben uzun zaman sonra kendimi çok huzurlu ve heyecanlı hissediyordum. Nasıl bir boşluktaysam hiç tanımadığım görmediğim birine bağlandım. Derken öğrendim ki bu kişi aslında yeni tayin olmuş bir savcıymış. Bana mesleğimi sordu ben de o an aşağılık kompleksi deyin, ergenlik deyin bilmiyorum ama utandım üniversiteye gitmediğimi söylemeye. Hukuk okuduğumu söyledim. Sonra ben onun soyadını bilmiyordum ama ismini, staj yaptığı yeri ve atanalı 1 yıl olduğunu laf arasında öğrenince hsk'nın kura kararnamesinden baktım. Çocuk doğru söylüyordu. İnstagramını hatta anne babasını vs çoğu şeyi öğrendim hakkında. Ayrıca da ilk kez görmüş oldum onu böylece. Hatta numarasını da buldum... kısacası o benim hakkımda bir şey bilmezken ben yüzsüz gibi o yalan mı söylüyor doğru mu diye araştırıyordum oysa ortada bir tane yalancı vardı o da bendim. Velhasıl görünce daha da hoşlandım çok efendi temiz yüzlü biriydi. Neyse biz bayağı tatlı sohbet ediyorduk ve ben hep bu yalanlarımdan rahatsızdım. Belki o da şüphelendiğinden arada sohbet arasında birkaç şey soruyordu 3. sınıfla ilgili. Ona hukuk 3.sınıfım demiştim bir de. Hukuk okuyan bir kuzenim var. Ona sorup cevap yazıyordum bu şekilde inandı ve güvendi bana. Derken 1 ay falan konuştuk ve bana dedi ki ben seni yakından tanımak isterim. Uzun zaman sonra ilk kez birine karşı zaaf duyuyorum konuşurken mutlu oluyorum. Çok hanımefendi tatlı birisin ve burada kimliğimi çok açık etmiyorum ama ilk defa birine güvendim ve tanımak isterim. Numarasını verdi instagramını verdi. Ben hem yalanlarım yüzünden hem de çocuk ya beni beğenmezse diye kompleks yapıp bahanelerle biraz zaman istedim ve numaramı vermedim. Saygı duydu bir hafta konuştuktan sonra en azından instagram hesabımı istedi. İsmin dışında hakkında hiçbir şey bilmiyorum ki dedi. İsmimi de yalan söylemiştim maalesef. Evet Allah beni kahretsin. Ben de yine işte şu an hayatımda sorunlar var biraz zaman ver söz veriyorum açıklayacağım vs dedim. O arada sınava hazırlanmaya karar verdim. Önceden temelim vardı zaten 2 ay vardı sınava. Hatta şu gün söyleyeceğim dedim her şeyi. Sınavdan 1 gün sonra anlatacaktım ister engellesin ister küfretsin en azından vicdanım rahatlayacaktı. 1 ay konuşmadık ben konuşmayalım bana biraz zaman ver dediğim için saygı duydu. Ne oluyor bilmiyorum ama ikimiz için de en doğrusunu yaparsın biliyorum ve içim rahat sana güveniyorum ama bana lütfen çok umut verme olur mu dedi...
Ben de söz veriyorum her şeyi halledeceğim kafandaki soruları cevaplayacağım asla sözümü tutmamazlık yapmam dedim. O ara hem işe gittim hem de sabahlara kadar çalıştım ve sınava iki hafta kala bir gün ansızın bana yeniden yazdı. İyi misin nasılsın seni merak ediyorum vs diye. Ben onunla konuşmayı çok özlüyordum bunu söyledim de. Ben de seni özledim ama rahatsız etme dediğin için yazmadım keşke sen yazsaydın dedi. Ve o gün yine telefon numaramı ya da instsgramımı rica etti. Ben de kaçındım durdum. Ben belalı sıkıntılı bir kızın tekiyim boşver beni, saçma mesajlarımın kutunu doldurmasına gerek yok dedim. Böyle yaptıkça sana daha çok çekiliyorum ayrıca ben o mesajları ve seni hiç de boş ve önemsiz görmüyorum hatta yakından tanımak istiyorum. Israrım yanlış anlaşılır diye çekiniyorum ama instagram teklifimi yineliyorum dedi. Ben de olmaz lütfen konuşmayalım artık şu an hayatımda uğraşmam gereken ciddi şeyler var ve sana bağlanmaktan korkuyorum dedim ve kabullendi mecburen. Çok üzgün olduğunu söyledi o zaman arkadaş kalalım ama şu an gidersen daha çok üzüleceğim dedi. Ve ben alık ne yaptım sizce? Çocuğu bıraktım. Takip ediyordu yine de. Takipten de çıkardım. Sınav yaklaştığından mıdır olayın sıcaklığından mıdır bilmiyorum o ara hiçbir şey hissetmedim ve sınava girdim hukuk fakültesini çok şükür kazandım. Fakat kazandığım günden beri sevincim hep buruk hep kursağımda sanki. Babamla annem barışıp yeniden evlendi. Ben hukuku kazandım ama hoşlandığım insanı öylece bıraktım. Bu süreçler geçince ben acıyı o zaman hissetmeye başladım. Birkaç aydır yemeden içmeden kesildim mideme kramplar giriyor. Çok büyük bir suçluluk duyuyorum. Ve bu da yetmezmiş gibi onu çok özlüyorum. İsmim, mesleğim her şey yalandı başta. En azından biri gerçek olursa belki affedebilmesi kolaylaşır diye aptal bir düşüncem vardı oysa ki yalanın azı çoğu yok. Karşımda duygusal açıdan zaten kırgın bir insanı 2 ay kendime bağladım. Ve sonra bir sürü söz verip anlatacağım deyip sözümü tutmadım. Hazirandan beri konuşmuyoruz. Ne o yazdı ne ben. Anlatmak istedim ama cesaret edemiyorum. Benden nefret etmesini istemiyorum çünkü. Kendini kandırılmış hissedip duygularımın gerçekliğindem şüphe etmesini de. Çünkü hikayem başta yalandı belki ama duygularım gerçekti. Şimdi öncelikle hatalarımın farkında olduğumu, o dönemki psikolojik buhranlarla saçma sapan davrandığımı ve henüz 20 yaşında biri olduğumu göz önünde bulundurarak bana tavsiyeler verebilir misiniz lütfen? Danışabileceğim kimse yok. Her şey böyle mi kalmalı, yazsam affeder mi ya da ne hisseder, beni kız arkadaşının boşluğuna mı koymak istedi acaba o dönem. Bir de aslında bu hatalara ve anonimliğe düşmemin büyük payı da annemin o dönem zorbalıklarıyla bende "çirkinim kimse beni beğenmez" algısı oluşturması. Bunu da aşamıyorum bir türlü. Kafam çok karışık
başına gelenler benzer şeyler deyince öyle düşündümCanım benim yok sevgilisini kaybetmedi o direk evlenecek kız arıyorsenin içinde hayırlısı olsun ara yada mesaj söyle içinde kalacagina dışına vur kaybedeceksen de söyleyerek kaybet