-
- Konu Sahibi visnelibrowni0
- #21
Aslında doğru söylüyorsun, güvensizdim o sıralar kafam bozuktu yalan söyledim kaldı ki meslek kısmı artık yalan sayılmaz gerçekten hukuk okuyorum çünkü. Bir tek ismim ve 2 yaş daha küçük olmam. Ha hoş mu tabii ki değil ama nie karşımdakinden bu kadar çok çekinip utanıyorum bilmiyorum. Savcı olduğundan mı yoksa gözündeki imajımın bozulmasından korktuğum için mi anlayamadım ama her cümlende çok haklısınYüz yüze bile gelmediğin birinden niye bu kadar cekiniyorsun ki ? Arkadaşların dediği gibi sosyal medyaya güvenmiyorum ve bazı ailevi problemlerim vardı öz güvende biraz sorun yaşadım o nedenle yalan söylemek zorunda kaldım, aslında bütün gerçekler bu şekilde diyip yazarsın, seninle görüşmeye ister devam etsin ister etmesin onun seçimi. Ne güzel hukuk kazanmışsin ooooo sen bir geleceğini garantile de karşına kimler çıkar çok takılma bu konulara.
Çok haklısın ve teşekkür ederimDurumu fazla ajite ediyorsun. Çok gençsin internette tanışmışsın ismini vermek istememiş olabilirsin. Bir şey diyeyim mi helal olsun o gazla hukuk kazanmışsın. Bence tüm gerçekleri anlat yüz yüze görüşmek istediğini söyle. En kötü ne olabilir ki?
Yaa ne güzel bir yorum çok mutlu ettiniz keşke herkes sizin gibi düşünse:) muhtemelen onunla oynadığımı düşünüp tavır yapacaktır...Biri bana söylediği yalan gerçek olsun diye gece gündüz çalışıp söylediği bölümü kazansaydı en azından azmi dolayısıyla da olsa tanışmak isterdim diye düşünüyorum.
Aslinda birinci siniftim ama sana uc diye yalan soyledim kusura bakma isminide yanlis verdim bilgilerimi vermedim cunku ailem cok baskin ve tutucu. De gec ne var sankiHerkese merhaba öncelikle lütfen beni kınamadan yazdıklarımı okumaya çalışın olur mu? 20 yaşındayım güzel bir genç kızım yani kusursuz fevkalade değil ama alımlı belki 6.5 - 7/10. Bunu niye diyorum çünkü önceden sevgililerim oldu çevremde beğenilen biriydim faka tannem babamla boşandıktan sonra ki bu 17 yaşıma denk geliyor. Beni korkunç zorbalamaya başladı. Babam annemi genç bir kızla aldattı belki de bu yüzden annem genç kızlara sürekli hakaretler etmeye ve zorbalamaya başladı. Bana sürekli sen çok çirkinsin seni kim ne yapsın falan deyip gülüyordu ergenliğin etkisiyle bu bende travma yarattı sanırım. Arkadaşlarım ve sevgilim tersini söylese de ben kendimi kötü görmeye başladım önce erkek arkadaşımdan ayrıldım sonra içime kapandım. Bu arada annem asla çalışmayı kabul etmiyordu ben 18 olmuştum annem 38'di. Üniversite sınavımın olfuğugün boşandılar ve ben sınavın yarısında ağlayarak çıktım odaklanamadjm halbuki akıllı bir öğrenciydim neyse bu olay tuzu biberi oldu annem beni işe soktu. Bir markette çalışmaya başladım 1 yıl çalıştım ve maaş kartım bile annemdeydi. Kendi maaşımdan bir kuruş yiyemedim eve bakıyordum. İtiraz etsem evden kovmakla sokağa atmakla tehdit ediyordu. Bir şekilde psikolojim çok bozuktu diyelim. Sonra o dönem sosyal medyada bir kitap uygulamasında alıntılar yapıyordum, okuduklarımla ilgili düşüncelerimi paylaşıyordum. Anonim takılıyordum ve ara sıra flörtleştiğim biri olsa bile adımı şehrimi hep yalan söylüyordum. Beni görmek istediğinde engelliyordum çünlü beni kimse beğenmez düşüncesi yerleşmişti kafama artık snnem yüzünden. Zaten kimseye de öyle bağlanmıyordum. Neyde işte bir gün birisinin profilinde de çok anlamlı şeyler gördüm sessiz bir hesaptı kendi halindeydi önce takip ettim sonra da mesaj attım çok güzel şeyler yazıyorsun, eski kelimelere hakimiyetin fazla vs şeklinde. Teşekkür etti öğretmen sanmıştım hukukçuyum dedi ben avukat sandım. Bir de öğrendim ki bu kişi 6 yıllık kız arkadaşını kaybetmiş 1 yıl önce. Kız ilk aşkı ve liseden beri tanışıyorlar. Hatta sonra instagramını bulduğumda kızla fotoğrafları, ardından yazdığı şiirler ve mektuplar da vardı. Neyse o gün konuşma kısa ve nazik şekilde bitti ben unuttum tabii bu kişiyi. 2 hafta sonra bir paylaşımımı beğendi ve velhasıl konuşmaya başladık. Ben uzun zaman sonra kendimi çok huzurlu ve heyecanlı hissediyordum. Nasıl bir boşluktaysam hiç tanımadığım görmediğim birine bağlandım. Derken öğrendim ki bu kişi aslında yeni tayin olmuş bir savcıymış. Bana mesleğimi sordu ben de o an aşağılık kompleksi deyin, ergenlik deyin bilmiyorum ama utandım üniversiteye gitmediğimi söylemeye. Hukuk okuduğumu söyledim. Sonra ben onun soyadını bilmiyordum ama ismini, staj yaptığı yeri ve atanalı 1 yıl olduğunu laf arasında öğrenince hsk'nın kura kararnamesinden baktım. Çocuk doğru söylüyordu. İnstagramını hatta anne babasını vs çoğu şeyi öğrendim hakkında. Ayrıca da ilk kez görmüş oldum onu böylece. Hatta numarasını da buldum... kısacası o benim hakkımda bir şey bilmezken ben yüzsüz gibi o yalan mı söylüyor doğru mu diye araştırıyordum oysa ortada bir tane yalancı vardı o da bendim. Velhasıl görünce daha da hoşlandım çok efendi temiz yüzlü biriydi. Neyse biz bayağı tatlı sohbet ediyorduk ve ben hep bu yalanlarımdan rahatsızdım. Belki o da şüphelendiğinden arada sohbet arasında birkaç şey soruyordu 3. sınıfla ilgili. Ona hukuk 3.sınıfım demiştim bir de. Hukuk okuyan bir kuzenim var. Ona sorup cevap yazıyordum bu şekilde inandı ve güvendi bana. Derken 1 ay falan konuştuk ve bana dedi ki ben seni yakından tanımak isterim. Uzun zaman sonra ilk kez birine karşı zaaf duyuyorum konuşurken mutlu oluyorum. Çok hanımefendi tatlı birisin ve burada kimliğimi çok açık etmiyorum ama ilk defa birine güvendim ve tanımak isterim. Numarasını verdi instagramını verdi. Ben hem yalanlarım yüzünden hem de çocuk ya beni beğenmezse diye kompleks yapıp bahanelerle biraz zaman istedim ve numaramı vermedim. Saygı duydu bir hafta konuştuktan sonra en azından instagram hesabımı istedi. İsmin dışında hakkında hiçbir şey bilmiyorum ki dedi. İsmimi de yalan söylemiştim maalesef. Evet Allah beni kahretsin. Ben de yine işte şu an hayatımda sorunlar var biraz zaman ver söz veriyorum açıklayacağım vs dedim. O arada sınava hazırlanmaya karar verdim. Önceden temelim vardı zaten 2 ay vardı sınava. Hatta şu gün söyleyeceğim dedim her şeyi. Sınavdan 1 gün sonra anlatacaktım ister engellesin ister küfretsin en azından vicdanım rahatlayacaktı. 1 ay konuşmadık ben konuşmayalım bana biraz zaman ver dediğim için saygı duydu. Ne oluyor bilmiyorum ama ikimiz için de en doğrusunu yaparsın biliyorum ve içim rahat sana güveniyorum ama bana lütfen çok umut verme olur mu dedi...
Ben de söz veriyorum her şeyi halledeceğim kafandaki soruları cevaplayacağım asla sözümü tutmamazlık yapmam dedim. O ara hem işe gittim hem de sabahlara kadar çalıştım ve sınava iki hafta kala bir gün ansızın bana yeniden yazdı. İyi misin nasılsın seni merak ediyorum vs diye. Ben onunla konuşmayı çok özlüyordum bunu söyledim de. Ben de seni özledim ama rahatsız etme dediğin için yazmadım keşke sen yazsaydın dedi. Ve o gün yine telefon numaramı ya da instsgramımı rica etti. Ben de kaçındım durdum. Ben belalı sıkıntılı bir kızın tekiyim boşver beni, saçma mesajlarımın kutunu doldurmasına gerek yok dedim. Böyle yaptıkça sana daha çok çekiliyorum ayrıca ben o mesajları ve seni hiç de boş ve önemsiz görmüyorum hatta yakından tanımak istiyorum. Israrım yanlış anlaşılır diye çekiniyorum ama instagram teklifimi yineliyorum dedi. Ben de olmaz lütfen konuşmayalım artık şu an hayatımda uğraşmam gereken ciddi şeyler var ve sana bağlanmaktan korkuyorum dedim ve kabullendi mecburen. Çok üzgün olduğunu söyledi o zaman arkadaş kalalım ama şu an gidersen daha çok üzüleceğim dedi. Ve ben alık ne yaptım sizce? Çocuğu bıraktım. Takip ediyordu yine de. Takipten de çıkardım. Sınav yaklaştığından mıdır olayın sıcaklığından mıdır bilmiyorum o ara hiçbir şey hissetmedim ve sınava girdim hukuk fakültesini çok şükür kazandım. Fakat kazandığım günden beri sevincim hep buruk hep kursağımda sanki. Babamla annem barışıp yeniden evlendi. Ben hukuku kazandım ama hoşlandığım insanı öylece bıraktım. Bu süreçler geçince ben acıyı o zaman hissetmeye başladım. Birkaç aydır yemeden içmeden kesildim mideme kramplar giriyor. Çok büyük bir suçluluk duyuyorum. Ve bu da yetmezmiş gibi onu çok özlüyorum. İsmim, mesleğim her şey yalandı başta. En azından biri gerçek olursa belki affedebilmesi kolaylaşır diye aptal bir düşüncem vardı oysa ki yalanın azı çoğu yok. Karşımda duygusal açıdan zaten kırgın bir insanı 2 ay kendime bağladım. Ve sonra bir sürü söz verip anlatacağım deyip sözümü tutmadım. Hazirandan beri konuşmuyoruz. Ne o yazdı ne ben. Anlatmak istedim ama cesaret edemiyorum. Benden nefret etmesini istemiyorum çünkü. Kendini kandırılmış hissedip duygularımın gerçekliğindem şüphe etmesini de. Çünkü hikayem başta yalandı belki ama duygularım gerçekti. Şimdi öncelikle hatalarımın farkında olduğumu, o dönemki psikolojik buhranlarla saçma sapan davrandığımı ve henüz 20 yaşında biri olduğumu göz önünde bulundurarak bana tavsiyeler verebilir misiniz lütfen? Danışabileceğim kimse yok. Her şey böyle mi kalmalı, yazsam affeder mi ya da ne hisseder, beni kız arkadaşının boşluğuna mı koymak istedi acaba o dönem. Bir de aslında bu hatalara ve anonimliğe düşmemin büyük payı da annemin o dönem zorbalıklarıyla bende "çirkinim kimse beni beğenmez" algısı oluşturması. Bunu da aşamıyorum bir türlü. Kafam çok karışık
Ya internet ortamında meslekler de yalan olabiliyor,ondan korktum deseniz.Çok haklısın ve teşekkür ederimAslında bu olay iyi bir şeye vesile oldu. Hırs yapıp 2 ayda selçuk hukuku kazandım. Bir yalanım gerçek oldu. İsmimi vermek istemememi açıklayabilirim ama tabii güveni kırılacaktır bir kere. Savcıya da mı güvenmedin şeklinde. Çok düşünüyorum onun vereceği tepkiyi ve ajite ediyorum belki de ne desen haklısın
Aslında ketum sessiz biri ama duygusal ve bana karşı da hep anlayışlıydı. Kızmaz ya da öfkelenmez ama muhtemelen şu an kırgın anlattığımda da hissedeceği şey bu olabilir. 3. sınıf biliyordu 1'e yeni başladım. Adımı başka biliyordu, öyle değil. Haliyle biraz küs kalsa bile belki yeniden konuşur ama eskisi gibi olur mu bilmiyorum. Bir de bana ne kadar ilgili olursa olsun eski sevgilisini hala çok özlüyor o kızın ailesi vs çok nezih kişilermiş biraz araştırdıö, kız da hakim adayıymış trafik kazasında vefat ettiğinde ve onunla onca güzel anıdan sonra hoşlandığı ilk kızın yalancı ailesi sorunlu biri çıkması belki hayal kırıklığı yaratır. Bilmiyorum tam ifade edebildim mi ama onunla kıyaslanıp çok aşağıda kalmaktan da çekinniyorum sanki ona layık değilmişim gibiBu adamla tanışmanız aslında güzel bir şeye vesile olmuş markette çalışmaktan hukuk fakültesine geçmişsiniz
Yalanlar tabii ki güveni sarsar ama ben yerinizde olsam yavaş yavaş başlayıp anlatırdım işte ailem de çok büyük sorunlar vardı boşanma aşamasındalardı internetten birine doğru söylemek istemedim ama duygularım gerçekti deyip yaşıma adımı sana mı ve onun sayesinde üniversite kazandığımı onun için müteşekkir olduğumu belirtip geri çekilirdim ve tepkisine göre hareket ederdim
Yok sondakini burada içimi dökerken size paylaştım ona demem böyle düşündüğümü. Aslında çok büyük bir yalan değil şu an sakladıklarım ama sinek küçük mide bulandırır misali. Bir de 4 ay yazmadın şimdi niye yazdın demez miAslinda birinci siniftim ama sana uc diye yalan soyledim kusura bakma isminide yanlis verdim bilgilerimi vermedim cunku ailem cok baskin ve tutucu. De gec ne var sankievli olupta aldatmadin ya. Gelirse gelir gelmezse bari suan derslerine odaklan bitir. Belki oda gercek savci degildir bilemedim yani ozguvensizim cirkinim benim begenmessin falan diye sakin atlama olaya. O zaman kesin finish
Affeder diye ümit ediyorum ben de. Belki anında olmasa da bir zaman sonra. Ama endişe duyduğum başka bir mevzu var eski sevgili durumu. Yukarıda bir hanımefendiye cevabımda belirtmiştim. O konudan kafam biraz karışıkYa internet ortamında meslekler de yalan olabiliyor,ondan korktum deseniz.
Bir çırpıda gerçeği olduğu gibi anlatın.
Eminim affedecektir
Ona layık değil gibi hissediyorsan hiç iletişim kurma bu aşağılık kompleksin geçmeyecek çünkü hep kendini aşağıda göreceksin ispatlamaya çalışacaksın.. Yalanlar affedilir insanlar neleri affediyor ama o dediğiniz gibi bir kompleksiniz varsa bulaşmayın derimAslında ketum sessiz biri ama duygusal ve bana karşı da hep anlayışlıydı. Kızmaz ya da öfkelenmez ama muhtemelen şu an kırgın anlattığımda da hissedeceği şey bu olabilir. 3. sınıf biliyordu 1'e yeni başladım. Adımı başka biliyordu, öyle değil. Haliyle biraz küs kalsa bile belki yeniden konuşur ama eskisi gibi olur mu bilmiyorum. Bir de bana ne kadar ilgili olursa olsun eski sevgilisini hala çok özlüyor o kızın ailesi vs çok nezih kişilermiş biraz araştırdıö, kız da hakim adayıymış trafik kazasında vefat ettiğinde ve onunla onca güzel anıdan sonra hoşlandığı ilk kızın yalancı ailesi sorunlu biri çıkması belki hayal kırıklığı yaratır. Bilmiyorum tam ifade edebildim mi ama onunla kıyaslanıp çok aşağıda kalmaktan da çekinniyorum sanki ona layık değilmişim gibi
Ona layıktan ziyade eski sevgilisiyle çok sağlıklı, mutlu, evliliğe giden bir ilişkisi varmış ki hala normal olarak onu özlüyor anıyor. Buna saygı duyuyorum ortada bir yaşanmışlık var. Ayrıca bana 2 ay boyunca konuşmamızda onun bahsini hiç açmadı. Hani sosyal medyasını görmesem bilmezdim bile belki bu olayı. Sadece normalde de sessiz biri olduğunu ama bu olaydan sonra iyice içine kapandığını, umutsuzluğa kapıldığını benim aylar sonra ona umut olduğumu söyledi. Ben seninle mutlu olurum ama inşallah sen benden sıkılmazsın demişti hatta. O çok anlayışlı uyumlu biri ama ben kendimi eski sevgilisiyle kıyaslayıp üzülüyorum. Onun hiçbir kusuru yokmuş ben daha bismillah demeden yalanlar, entrikalarla başladım ya benimle onunla olduğu kadar mutlu olmazsa diye düşünüyorum...Ona layık değil gibi hissediyorsan hiç iletişim kurma bu aşağılık kompleksin geçmeyecek çünkü hep kendini aşağıda göreceksin ispatlamaya çalışacaksın.. Yalanlar affedilir insanlar neleri affediyor ama o dediğiniz gibi bir kompleksiniz varsa bulaşmayın derim
Yok, haklısınız yaşım daha genç ve karşılaşacağım daha çok kişi olur belki bu kişiden bile daha iyileri çıkabilir nasiptir bilemeyiz. Fakat geleceği bilmiyoruz ve geçmişi de zorlu geçince insanın, böyle ilgili anlayışlı düzgün biriyle tanışınca kaybetmek gözünde büyüyor. Toyum daha belki ondan duyguları biraz yoğun ve dramatize yaşıyorum. Buraya da benden büyüklerime akıl danışmak mantıklı bir adım atmak için yazdım zatenYaşınız daha yirmi tanışacak kişi çok olur bu kadar acele etmeyin kaçıp gitmedi kısmet. Yirmi yaş bana mı küçük geliyor sadece anlam veremiyorum
İyi yapmışsın kuzum benim akıl akıldan üstündür, adamın mesleği vesaire gerçek olabilir ama iki ayda samimiyetine güvenmek doğru olmaz. Yinede aklın kaldıysa söyle herşeyi. Mutluluklar diliyorumYok, haklısınız yaşım daha genç ve karşılaşacağım daha çok kişi olur belki bu kişiden bile daha iyileri çıkabilir nasiptir bilemeyiz. Fakat geleceği bilmiyoruz ve geçmişi de zorlu geçince insanın, böyle ilgili anlayışlı düzgün biriyle tanışınca kaybetmek gözünde büyüyor. Toyum daha belki ondan duyguları biraz yoğun ve dramatize yaşıyorum. Buraya da benden büyüklerime akıl danışmak mantıklı bir adım atmak için yazdım zaten
Teşekkür ederim çok zarifsinizİyi yapmışsın kuzum benim akıl akıldan üstündür, adamın mesleği vesaire gerçek olabilir ama iki ayda samimiyetine güvenmek doğru olmaz. Yinede aklın kaldıysa söyle herşeyi. Mutluluklar diliyorum
Hiçbir şey olmaz şu anlık ülkenin hali düşünülürse, yaz tekrar konuş gerçekleri anlat internet üzerinden tanıştığım birine tüm kimliğimi açıklamak istemedim o yüzden yalan söyledim de, senin savcı olduğunu öğrenince kendimi çok kötü hissettim o yüzden böyle bir yalan söyledim ancak şu anda hukuk okuyorum de, bunları da affedilme ya da affedilmeme beklentisi içinde olmadan anlatmak istediğini ekle. Aşağıdaki bazı yorumlar okudum yani en yakın arkadaşlarımdan biri savcı ve yüz yıldır instagram kullanıyor sanki MİT ajanı bunlar devlet memuru işte. Hikayen de dümdüz genç kız hikayesi ne var bunda anlayamadım seviyorsan git konuş beybisi amaan en kötü ne olacak ya.Herkese merhaba öncelikle lütfen beni kınamadan yazdıklarımı okumaya çalışın olur mu? 20 yaşındayım güzel bir genç kızım yani kusursuz fevkalade değil ama alımlı belki 6.5 - 7/10. Bunu niye diyorum çünkü önceden sevgililerim oldu çevremde beğenilen biriydim faka tannem babamla boşandıktan sonra ki bu 17 yaşıma denk geliyor. Beni korkunç zorbalamaya başladı. Babam annemi genç bir kızla aldattı belki de bu yüzden annem genç kızlara sürekli hakaretler etmeye ve zorbalamaya başladı. Bana sürekli sen çok çirkinsin seni kim ne yapsın falan deyip gülüyordu ergenliğin etkisiyle bu bende travma yarattı sanırım. Arkadaşlarım ve sevgilim tersini söylese de ben kendimi kötü görmeye başladım önce erkek arkadaşımdan ayrıldım sonra içime kapandım. Bu arada annem asla çalışmayı kabul etmiyordu ben 18 olmuştum annem 38'di. Üniversite sınavımın olfuğugün boşandılar ve ben sınavın yarısında ağlayarak çıktım odaklanamadjm halbuki akıllı bir öğrenciydim neyse bu olay tuzu biberi oldu annem beni işe soktu. Bir markette çalışmaya başladım 1 yıl çalıştım ve maaş kartım bile annemdeydi. Kendi maaşımdan bir kuruş yiyemedim eve bakıyordum. İtiraz etsem evden kovmakla sokağa atmakla tehdit ediyordu. Bir şekilde psikolojim çok bozuktu diyelim. Sonra o dönem sosyal medyada bir kitap uygulamasında alıntılar yapıyordum, okuduklarımla ilgili düşüncelerimi paylaşıyordum. Anonim takılıyordum ve ara sıra flörtleştiğim biri olsa bile adımı şehrimi hep yalan söylüyordum. Beni görmek istediğinde engelliyordum çünlü beni kimse beğenmez düşüncesi yerleşmişti kafama artık snnem yüzünden. Zaten kimseye de öyle bağlanmıyordum. Neyde işte bir gün birisinin profilinde de çok anlamlı şeyler gördüm sessiz bir hesaptı kendi halindeydi önce takip ettim sonra da mesaj attım çok güzel şeyler yazıyorsun, eski kelimelere hakimiyetin fazla vs şeklinde. Teşekkür etti öğretmen sanmıştım hukukçuyum dedi ben avukat sandım. Bir de öğrendim ki bu kişi 6 yıllık kız arkadaşını kaybetmiş 1 yıl önce. Kız ilk aşkı ve liseden beri tanışıyorlar. Hatta sonra instagramını bulduğumda kızla fotoğrafları, ardından yazdığı şiirler ve mektuplar da vardı. Neyse o gün konuşma kısa ve nazik şekilde bitti ben unuttum tabii bu kişiyi. 2 hafta sonra bir paylaşımımı beğendi ve velhasıl konuşmaya başladık. Ben uzun zaman sonra kendimi çok huzurlu ve heyecanlı hissediyordum. Nasıl bir boşluktaysam hiç tanımadığım görmediğim birine bağlandım. Derken öğrendim ki bu kişi aslında yeni tayin olmuş bir savcıymış. Bana mesleğimi sordu ben de o an aşağılık kompleksi deyin, ergenlik deyin bilmiyorum ama utandım üniversiteye gitmediğimi söylemeye. Hukuk okuduğumu söyledim. Sonra ben onun soyadını bilmiyordum ama ismini, staj yaptığı yeri ve atanalı 1 yıl olduğunu laf arasında öğrenince hsk'nın kura kararnamesinden baktım. Çocuk doğru söylüyordu. İnstagramını hatta anne babasını vs çoğu şeyi öğrendim hakkında. Ayrıca da ilk kez görmüş oldum onu böylece. Hatta numarasını da buldum... kısacası o benim hakkımda bir şey bilmezken ben yüzsüz gibi o yalan mı söylüyor doğru mu diye araştırıyordum oysa ortada bir tane yalancı vardı o da bendim. Velhasıl görünce daha da hoşlandım çok efendi temiz yüzlü biriydi. Neyse biz bayağı tatlı sohbet ediyorduk ve ben hep bu yalanlarımdan rahatsızdım. Belki o da şüphelendiğinden arada sohbet arasında birkaç şey soruyordu 3. sınıfla ilgili. Ona hukuk 3.sınıfım demiştim bir de. Hukuk okuyan bir kuzenim var. Ona sorup cevap yazıyordum bu şekilde inandı ve güvendi bana. Derken 1 ay falan konuştuk ve bana dedi ki ben seni yakından tanımak isterim. Uzun zaman sonra ilk kez birine karşı zaaf duyuyorum konuşurken mutlu oluyorum. Çok hanımefendi tatlı birisin ve burada kimliğimi çok açık etmiyorum ama ilk defa birine güvendim ve tanımak isterim. Numarasını verdi instagramını verdi. Ben hem yalanlarım yüzünden hem de çocuk ya beni beğenmezse diye kompleks yapıp bahanelerle biraz zaman istedim ve numaramı vermedim. Saygı duydu bir hafta konuştuktan sonra en azından instagram hesabımı istedi. İsmin dışında hakkında hiçbir şey bilmiyorum ki dedi. İsmimi de yalan söylemiştim maalesef. Evet Allah beni kahretsin. Ben de yine işte şu an hayatımda sorunlar var biraz zaman ver söz veriyorum açıklayacağım vs dedim. O arada sınava hazırlanmaya karar verdim. Önceden temelim vardı zaten 2 ay vardı sınava. Hatta şu gün söyleyeceğim dedim her şeyi. Sınavdan 1 gün sonra anlatacaktım ister engellesin ister küfretsin en azından vicdanım rahatlayacaktı. 1 ay konuşmadık ben konuşmayalım bana biraz zaman ver dediğim için saygı duydu. Ne oluyor bilmiyorum ama ikimiz için de en doğrusunu yaparsın biliyorum ve içim rahat sana güveniyorum ama bana lütfen çok umut verme olur mu dedi...
Ben de söz veriyorum her şeyi halledeceğim kafandaki soruları cevaplayacağım asla sözümü tutmamazlık yapmam dedim. O ara hem işe gittim hem de sabahlara kadar çalıştım ve sınava iki hafta kala bir gün ansızın bana yeniden yazdı. İyi misin nasılsın seni merak ediyorum vs diye. Ben onunla konuşmayı çok özlüyordum bunu söyledim de. Ben de seni özledim ama rahatsız etme dediğin için yazmadım keşke sen yazsaydın dedi. Ve o gün yine telefon numaramı ya da instsgramımı rica etti. Ben de kaçındım durdum. Ben belalı sıkıntılı bir kızın tekiyim boşver beni, saçma mesajlarımın kutunu doldurmasına gerek yok dedim. Böyle yaptıkça sana daha çok çekiliyorum ayrıca ben o mesajları ve seni hiç de boş ve önemsiz görmüyorum hatta yakından tanımak istiyorum. Israrım yanlış anlaşılır diye çekiniyorum ama instagram teklifimi yineliyorum dedi. Ben de olmaz lütfen konuşmayalım artık şu an hayatımda uğraşmam gereken ciddi şeyler var ve sana bağlanmaktan korkuyorum dedim ve kabullendi mecburen. Çok üzgün olduğunu söyledi o zaman arkadaş kalalım ama şu an gidersen daha çok üzüleceğim dedi. Ve ben alık ne yaptım sizce? Çocuğu bıraktım. Takip ediyordu yine de. Takipten de çıkardım. Sınav yaklaştığından mıdır olayın sıcaklığından mıdır bilmiyorum o ara hiçbir şey hissetmedim ve sınava girdim hukuk fakültesini çok şükür kazandım. Fakat kazandığım günden beri sevincim hep buruk hep kursağımda sanki. Babamla annem barışıp yeniden evlendi. Ben hukuku kazandım ama hoşlandığım insanı öylece bıraktım. Bu süreçler geçince ben acıyı o zaman hissetmeye başladım. Birkaç aydır yemeden içmeden kesildim mideme kramplar giriyor. Çok büyük bir suçluluk duyuyorum. Ve bu da yetmezmiş gibi onu çok özlüyorum. İsmim, mesleğim her şey yalandı başta. En azından biri gerçek olursa belki affedebilmesi kolaylaşır diye aptal bir düşüncem vardı oysa ki yalanın azı çoğu yok. Karşımda duygusal açıdan zaten kırgın bir insanı 2 ay kendime bağladım. Ve sonra bir sürü söz verip anlatacağım deyip sözümü tutmadım. Hazirandan beri konuşmuyoruz. Ne o yazdı ne ben. Anlatmak istedim ama cesaret edemiyorum. Benden nefret etmesini istemiyorum çünkü. Kendini kandırılmış hissedip duygularımın gerçekliğindem şüphe etmesini de. Çünkü hikayem başta yalandı belki ama duygularım gerçekti. Şimdi öncelikle hatalarımın farkında olduğumu, o dönemki psikolojik buhranlarla saçma sapan davrandığımı ve henüz 20 yaşında biri olduğumu göz önünde bulundurarak bana tavsiyeler verebilir misiniz lütfen? Danışabileceğim kimse yok. Her şey böyle mi kalmalı, yazsam affeder mi ya da ne hisseder, beni kız arkadaşının boşluğuna mı koymak istedi acaba o dönem. Bir de aslında bu hatalara ve anonimliğe düşmemin büyük payı da annemin o dönem zorbalıklarıyla bende "çirkinim kimse beni beğenmez" algısı oluşturması. Bunu da aşamıyorum bir türlü. Kafam çok karışık
Çok haklısınız nitekim aylar önce onu terk edip tamamen sınava odaklanmasaydım şu an bir mesleğim olmayacaktı. Kendini seçmek en mühimi. Aile ortamım ya da gençlik duyguları ile ani bir evlilik ya da üzücü bir aşk hikayesinin içinde olmak istemiyorum. Aklımı başıma toplayıp yoluma bakacağım. Zaman gösterir sanırım en doğrusunu bu aşk konularında.Okulu bitir babanın ilgisiz oluşu kötü annenin çalışmayı secmeyip birde seni böyle sacmasapan fikirlerle doldurması kötü olmus.Erken bitecek çabuk bikilacsk bir evlilik istemiyorsan bu yaşta aşk yada mutlu hayallerimin erkeği hayalinden vazgeç.Ben gamlı baykuş değilim.Bak keşken çok olur.Önce bı gelişimini duygularını kendini tanımla inan bana o çocuk seni hayallerine götürmeyecek ah keskeyi ben diyorum sana keşke elimde sihirli küre olsa.Bak nap et bu kadar erken bu sorumluluğa hele kendini onarmadan yaralarını sarmadan girme .20 yaş kesinlikle ciddi olunmaması ve güzelce yaşanmasi gereken güzel sorumluluktan uzak tek derdi ders ve arkadaşları olması gereken bir yaş.25 e gelince tekrar düşün derim.Kimseye sormadan daha emin daha berrak olacaksın o yaşlarda.Zaten yok hazır değilmiş yok öyleymiş bunlarla uğraşma sen daha çok degiseceksin inan buna onu bir beş yıl sonra belki hangi kafayla uğraştım niye hemen birşeye erkenden kapıldım gezip tozacak yaşları aşk derdi erkek problemi ile harcadım bile diyecek hale gelebilirsin .Üzer seni belirsizlikle yorulamayacak böyle su gibi uyumlu olacağın biri zamanı gelince şimdi değil