Wir lernen deutsch / Almanca

Schwein haben: şanslı olmak
Da hast du aber nochmal Schwein gehabt, beinahe wäre ein Unfall passiert...
Yine şansın vardı, az kalsin kaza oluyordu...
 
Zutiefst erschüttern: derinden sarsılmak
Seine Frau ist letztes Jahr gestorben, er ist zutiefst erschüttert..
Geçen yıl karisi öldü, derinden sarsıldı...
 
Prahlen: övünmek
Du versuchst immer mit deiner Abstammung zu prahlen, aber das beeindruckt mich nicht...
Sürekli soyunla övünmeye çalışıyorsun ama bu beni etkilemiyor...
 
Ben kaç gündür ehliyet sınavına çalışıcam diye Almanca’nın yüzüne bile bakmadım:/ sınavdan da kalakaldım
Geçen gün de kütüphanede bi kızla tanıştım, Alman kendisi. Arapça öğrenmek istiyormuş. Dur bende bir sürü kaynak var,hemen getiriyorum deyip koşa koşa kitap,bilgisayar toplayıp kütüphaneye gittim(kendime Almanca anlaşacağım birini buldum diye)
Kız Türkçe konuşmaya başlamasın mı
Eski kocası Türkmüş
Kitabımı da aldı gitti,bi daha da seslenmedi üstelik. Çok derlendim ben kızlar,buraya yazmak istedim:/
 
Telefonunu almadın mi, ara iste kitaplarini
 
Lingen sende İngilizce var mı?
Türkçe’deki edilgen yapılar Almanca’da “sich” kalıbıyla mı yapılıyor?
Mesela kurtarılmak:sich retten değil galiba:/
Bak simdi canim:
Waschen: yikamak
Sich waschen: yikanmak ayni dönüslü fiildir burdaki sich'in kattigi anlam
Edilgen ise:
Retten: kurtarmak
Gerettetwerden: kurtarilmak
Almancada edilgen cümleler werden+ fiilin geçmiş hali ile yapilir
Ornek: kızımı aradım ich hab meine Tochter angerufen
Kızım arandı(benim tarafimdan) meine Tochter wurde(geçmiş zamanda werden wurden olarak cekimlenir) angerufen...
Polis beni kurtardi. . Die Polizei hat mich gerettet..
Kurtarildim... ich wurde gerettet
Şimdiki zamanla da örnek vereyim:
Ich schreibe einen Brief. Mektup yaziyorum
Ein Brief wird geschrieben(von mir)
Mektup yaziliyor(benim tarafimdan)
Komşu bizi düğüne davet ediyor...
Der Nachbar lädt uns zu Hochzeit ein...
Dügüne davet ediliyoruz
Wir werden zu Hochzeit eingeladen(von Nachbarn)
Aklina takilani sor
 
Çok teşekkür ederim. Bu konulara daha gelemedim ama sen yazınca merak ettim.
Sağol lingen
 
überreden:ikna etmek
Versuch bitte nicht mich zu überreden..lütfen beni ikna etmeye çalışma
etwas zu unternehmen:bişeyler yapmak
Am Wochenende habe ich Zeit, etwas zu unternehmen
 
lingen
Burda "zu" kalıbının anlamı ne açıklayabilir misin? ben bağlaç olarak kullanılıyor diye anladım ama çevirdiğimde bi anlamı yok gibi geldi cümlede olmasının:/ yarın bütün gün çalışmalıyım
Ich muss morgen den ganzen tag zu arbeiten..
 
Man muss das Unmögliche versuchen, um das Mögliche zu erreichen. *Hermann Hesse*
 
Kullanılış şekline göre değişir canım mesela
Um....zu
Ich suche einen neuen Job um mehr Geld zu verdienen...
Daha cok kazanmak icin yeni is ariyorum
Ich versuche abzunehmen
Burda da anlam degisiyor
Kilo vermeye calisiyorum
Yani cümlenin bütününe bakacaksin nasil kullanildigini anlamak icin
 
Gutten morgan alle Dämen :) böyle mi deniyor bilmiyorum. Almanya işi oldu sonunda. Berline taşınıyoruz eşim ve bebişlerle. İlk sizlerle paylaşmak istedim. Almancayı evden çalışmak zorunda kalacağım bir süre. Bebişler anaokuluna gidene kadar. Sizce eşya götüreyim mi yani mesela koltuk takımım çok yeni ve güzel. Almanyadan yenisini almak daha mı mantıklı yoksa? Bebişlerin oda takımını birkaç ay önce aldım mesela. Ne yapsam daha iyi olur fikirlerinizi bekliyorum kızlar
 
teşekkürler lingen..cümlenin bütününü anlamak için de bi hayli yol almak gerekiyor sanırım..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…