- 24 Ağustos 2015
- 3.222
- 3.863
Merhabalar
Bu kadar faydalı bit topiği yeni keşfettiğim için gerilerden geliyorum biraz atlamadan kitap okur gibi okuyorum. Topik sahibielecda ve diğer arkadaşların paylaşımları birleşince ortaya kitap lezzetinde keyifli bilgilendirici faydalı içerikler yumağı çıkıyor.
Biraz kendimden bahsedeyim. Ankarada yaşıyorum. Kamuda çalışıyorum, oğlum ağustosta 2 yaşına girecek. Ücretsiz izindeyim şu an ekimde kaldığım yerden işe devam edeceğim. Eşim işinden dolayı ayrı bir şehirde yaşıyor şimdilik bizim için zor olsa da zamanla şartlarımız iyileşecek. İktisat ve sosyoloji lisans mezunuyum. İktisat bölümünde yüksek lisans yaptım. Ayrıca pedagojik formasyonum da var fakat öğretmenlik düşünmedim. Sosyoloji psikoloji ilgi alanım olduğu için okumalarım genelde bu alanlarda oluyor.
Kendimde eksik gördüğüm taraf istikrarlı olamamakti bunun üzerine gayret ettim. Daha düzenli bir hayat için istikrar şarttı. Fazla ve gereksiz eşyalar insanlar duygular benim enerjimi alıyordu. Netflixte izledigim minimalizm belgeselinden çok etkilenmiştim. Bebek adımlarla başladım vazgeçmeye vedalaşmaya. Eşyalardan önce etrafımdaki ilişkilere yöneldim aslında bir arada olmak zorunda hissetmek samimiyetsiz ortamlarda yapmacık davranmak aile akraba arkadaşlar derken halka halka çevremi inceledim. En uzak olduğum kişilerden başladım çemberi daraltmaya. Kırılmasın üzülmesin derken kendimden çok ödün veriyordum. Bu da beni yıpratıyordu. Artık daha açık ve anlaşılır olmaya çalışıyorum. Kendi düşüncelerim kararlarım benim ve ailem için önemli özellikle anne olduktan sonra radikal kararlar almaya başladım.
İnsanlara kendimi rahatça ifade ettikten sonra kimlerin gerçekten yanımda olmak istediğini daha net gördüm.
Çalışmaya başlayınca yeni bir düzene ihtiyacım olacak. Fiziksel ve mental olarak daha yorgun olacağımın farkındayım. İstikrarlı bir şekilde plana sadık kalmam gerek.
Neyse geriden okumalara döneyim ben biraz zamanım varken
Binbir hevesle başlayıp sonunu getiremediğim işler olurdu ya da çabuk sıkılırdım. Özellikle hamile olduğumu öğrenince yeni bir düzene ihtiyaç duydum. Yarım bıraktığım işleri listeledim neden yapmalıyım ya da yapmamalıyım diyerek gerekçelerini yazdım. Beni engelleyen duygulara yöneldim kendimi de yeniden keşfetmem gerekiyordu. Seninle başlamadı, Hayatı yeniden keşfet, Mod terapisi kitaplarını okumuştum. Bir nevi bibliyoterapi oldu bana. Kendimi zora sokmayacak kadar az yükler yüklendim adım adım ilerledim. Birini bitirmeden diğerine başlamadım. Hamileliğimde pandemi dönemine denk geldiği için evde epey zaman geçirdim. Böylece evde düzen kurmaya başlamıştım.İstikrarlı olmak için neler yaptınız ?
elecda buraya vaktim oldukça ara ara bakıyorum biliyorsun . Bazı yerleri telefonumun not kısmına kaydediyorum ileride yapmak üzere diye . Lakin o ileri hiç gelmiyor . Başlayamıyorum bir türlü . araştırma okuma konusunda hiç sıkıntı yok . İş , yapmaya gelince , orada kalıyor , hayatıma geçiremiyorum . Rutine dökemiyorum , alışkanlığa çeviremiyorum . Bununla ilgili fikir ve önerilerine talibim
Diğer arkadaşlar sizlerin de fikirleri varsa , onlara da açığım
Hoş geldinMerhabalar
Bu kadar faydalı bit topiği yeni keşfettiğim için gerilerden geliyorum biraz atlamadan kitap okur gibi okuyorum. Topik sahibielecda ve diğer arkadaşların paylaşımları birleşince ortaya kitap lezzetinde keyifli bilgilendirici faydalı içerikler yumağı çıkıyor.
Biraz kendimden bahsedeyim. Ankarada yaşıyorum. Kamuda çalışıyorum, oğlum ağustosta 2 yaşına girecek. Ücretsiz izindeyim şu an ekimde kaldığım yerden işe devam edeceğim. Eşim işinden dolayı ayrı bir şehirde yaşıyor şimdilik bizim için zor olsa da zamanla şartlarımız iyileşecek. İktisat ve sosyoloji lisans mezunuyum. İktisat bölümünde yüksek lisans yaptım. Ayrıca pedagojik formasyonum da var fakat öğretmenlik düşünmedim. Sosyoloji psikoloji ilgi alanım olduğu için okumalarım genelde bu alanlarda oluyor.
Kendimde eksik gördüğüm taraf istikrarlı olamamakti bunun üzerine gayret ettim. Daha düzenli bir hayat için istikrar şarttı. Fazla ve gereksiz eşyalar insanlar duygular benim enerjimi alıyordu. Netflixte izledigim minimalizm belgeselinden çok etkilenmiştim. Bebek adımlarla başladım vazgeçmeye vedalaşmaya. Eşyalardan önce etrafımdaki ilişkilere yöneldim aslında bir arada olmak zorunda hissetmek samimiyetsiz ortamlarda yapmacık davranmak aile akraba arkadaşlar derken halka halka çevremi inceledim. En uzak olduğum kişilerden başladım çemberi daraltmaya. Kırılmasın üzülmesin derken kendimden çok ödün veriyordum. Bu da beni yıpratıyordu. Artık daha açık ve anlaşılır olmaya çalışıyorum. Kendi düşüncelerim kararlarım benim ve ailem için önemli özellikle anne olduktan sonra radikal kararlar almaya başladım.
İnsanlara kendimi rahatça ifade ettikten sonra kimlerin gerçekten yanımda olmak istediğini daha net gördüm.
Çalışmaya başlayınca yeni bir düzene ihtiyacım olacak. Fiziksel ve mental olarak daha yorgun olacağımın farkındayım. İstikrarlı bir şekilde plana sadık kalmam gerek.
Neyse geriden okumalara döneyim ben biraz zamanım varken
Bu konuyu düşünmemiştim hiç, üzerine düşüneceğim.Selamlar Hanımlar,
Pazar günü "İnsanın 8 Evresi" adında bir seminere katıldım. Erik Erikson'nun aynı adlı kitabı anlatıldı. 40-60 yaş arası "üretkenlik" evresiymiş ve 8. yani son evre olan "yaşlılık" evresi "üretkenlik" evresinde neleri yapabildiğimize bağlı olarak huzurlu veya pişman bir dönem olarak geçiyormuş.
Sizlerin 40-60 yaş arasında yapmış olmayı istedikleriniz neler?
Ben de üzerine düşünüyorum hala. 40-60 yaş arasında dünyada görmek istediğim her yeri görmek ve iki tane düzgün insan yetiştirmek istiyorum. Bunların haricinde "kendini gerçekleştirmek" ile ilgili kısım neler olabilir hala sorguluyorum.
Ne iyi gelmiştir size. Bende yazarak hafiflerim özellikle endişeli üzgün negatif düşüncelere kapıldıysam ilaç gibi gelir bana.Dün akşam yaklaşık 3saat kendimle baş başa vakit geçirdim. sosyal medyasız, insansız. 1 saat sahile doğru ve sahilde yürüdüm sonra merak ettiğim bir mekanda filtre kahve yudumladım. Ajandamı açıp ne durumdayım, nasılım, ne hissediyorum '' yazdım. yazdıkça duygularım döküldü. hüznüm, endişem.. sayfalara taşındı. bir süre sonra çocukluğuma gidiverdim. Yazarak. çocuk beni düşledim. sanki karşımdaymış gibi. ellerini tuttum. başını okşadım sineme sardım. ve dedim ki 'yalnız değilsin, ben varım. düştün, dizlerin kanadı ama kalktın. çok korktun fakat devam ettin. kırıldın, incindin. yalnız hissettin. ama bak ben yanındayım. artık güçsüz, savunmasız, güvensiz ve özgüvensiz değilsin . kendine yetmeyi de kendini sevmeyi ve kendine güvenmeyi de öğrendin.'' sohbet bihayli sürdü. oturduğum sandalyeden kalktığımda üzerinden bir saat geçmişti. sonrasında eve kadar 1 saat daha yürüdüm. yürüdükçe güçlendim . yürüdükçe neşelendim . yürüdükçe güvende hissettim.
ah ne çok özlemişim kendimi.
ne çok çok özlemişim Çocuk ben i.
dünya koşturmacası , zamanın hızı ve geçiciliği unutturuyor insana kendini.
ben ne vakit uzak kalsam iç sesimden geçmişimden ve çocuk ben' den yorulduğumu, tahammülsüzleştiğimi, çaresiz hisettiğimi fark ediyorum. iyi ki fark ediyorum.
çok daraldığınız da yorulduğunuz da tahammülsüzleştiğiniz de önce içinize ve kendinize bi el uzatın ...
sevgiler.
Önceki paylaşımları okumayı henüz bitiresem de görünce yazmak istedim. Zurafa sohbetlerini bende takip ediyorum. Biraz bütçe ayirabilirsem şiddetsiz iletişim oturumlarına katılmak istiyorum. Benzetmenize tamamen katılıyorum "okul" gibi bir topik yaşayan yaşatan okul.Merhaba, bu başlık resmen okul gibi oldu benim için çok şey öğrendim, baştaelecda olmak üzere katkısı olan tüm arkadaşlara teşekkürler:)
Bu aralar kendim üzerinde çalışıyorum çok sevdiğim bir videoyu da sizinle paylaşmak isteriM:
ben de henüz bitiremedim youtube kanalını, önceden de açık radyoda programları varmış sonra onlara geçip bir de kitaplıklarındaki kitapları okumayı planlıyorum. en son aşamada paralı eğitimleri düşünebilirim maddi durumuna göre, oturumlara katılırsanız yorumlarınızı merakla bekliyorumÖnceki paylaşımları okumayı henüz bitiresem de görünce yazmak istedim. Zurafa sohbetlerini bende takip ediyorum. Biraz bütçe ayirabilirsem şiddetsiz iletişim oturumlarına katılmak istiyorum. Benzetmenize tamamen katılıyorum "okul" gibi bir topik yaşayan yaşatan okul.