Popüler Konu Verimli Rutin

Ben de sadece cumartesi günleri harcamaya yapmaya karar verdim. Lelli'nin topiğinde gördüğüm bir fikir bu. Beğendim, uygulamaya çalışacağım. Planlı alışveriş yaparsam, acil alınması gereken gibi bir durum olmaz hem de hafta boyu almayı düşündüklerimi direkt almaz ve bir listeye yazarsam sonra bakınca belki vazgeçerim diye düşündüm:)

Kredi kartı evi yenilediğimizden bu yana benim de kanayan yaram. Nisana kadar taksitli borç var. Taksit sevmiyorum
 
Selamlar Hanımlar,

Günlük rutinim üzerinde biraz çalıştım bugün. Son halini paylaşayım istiyorum. Bu planlama hafta içi için. Hafta sonu ise yemek saatlerini stabil tutmaya çalışıyorum sadece. Zamanı, bir saatlik veya yarım saatlik dilimlere ayırmak ve etiketlemek bende işe yarıyor. Dakikası dakikasına uyum sağlamayı tabi ki beklemiyorum ancak bir çerçeve çizmesi nedeniyle kullanışlı buluyorum.
 
SABAH RUTİNİ

06:00 Uyanma Zamanı

06:00-07:00 Benim Zamanım

  • Diş ve cilt bakımı
  • Sirkeli veya limonlu su
  • Gündoğumu izleme
  • Meditasyon
  • Sabah sayfaları
  • Kitap Okuma
07:00-08:00 Ela Zamanı
  • Öperek uyandır
  • Giyinme ve beraber kahvaltı
  • Vitamin ve takviyeler
08:00-09:00 İpek Zamanı
  • Öperek uyandır
  • Beraber giyinme ve kahvaltı
  • Vitamin ve takviyeler
09:00 Evden Çıkarken
  • Çamaşır makinesini çalıştır
  • Çöpü çıkar
09:00-10:00 İşe Gidiş
  • Podcast dinleme
10:00-10:30 Günlük İş Planlaması

10:30-12:30 Günlük İşlerin Yapılması-1. Blok

  • Promodo tekniği (20 dk çalışma-10 dakika mola)
  • 4 Blok yapılacak
 
ÖĞLE RUTİNİ

12:30-13:30 Öğle Arası

  • Öğle yemeği
  • KK yazı paylaşımı
13:30-15:00 Günlük İşlerin Yapılması-2. Blok
  • Promodo tekniği (20 dk çalışma-10 dakika mola)
  • 3 Blok yapılacak
15:00-15:30 Günün Toparlanması
  • Planları Güncelleme
  • Gelen kutularının boşaltılması
  • Çöp kutuları (Mail ve bilgisayar) boşaltılması
  • Masanın düzenlenmesi
15:30-16:30 Eve Dönüş
  • Podcast dinleme
16:30-18:00 Ev Zamanı & Kişisel Zaman
  • Ara öğün
  • Akşam yemeği hazırlama
  • Yürüyüş
  • Duş
18:00-18:30 Dinlenme Zamanı
  • Kahve
  • Netflix
  • Hiçbir şey yapmama
 
AKŞAM RUTİNİ

18:30-20:30 Aile Zamanı

  • Akşam Yemeği
  • Mutfağın Toplanması & Bulaşık
  • Çay
  • Oyun
  • Çizgi film
  • Ela için Ödev Zamanı
20:30-21:00 Ev Düzeni Zamanı
  • Çamaşır katlama
  • Ev toparlama
  • İpek çanta hazırlık
  • Çöpü ayarlama
  • Çamaşır makinesi ve robot süpürge ayarlama
  • Çocuklar tuvalet & diş & pijama süreci
21:00-21:30 Ela Uyku Rutini

21:30-22:00 İpek Uyku Rutini

22:00-23:00 Eş ile Zaman

23:00 Uyku Zamanı
 
Selamlar Hanımlar,

Dün Nihan Kaya'nın Beden ve Benlik Atölyesine katıldım. Keyifli ve faydalı bir atölyeydi. Epey bir kitap tavsiyesi oldu. Önemli bir kısmını okunacaklar listeme ekledim. Listem bu ara sonsuza doğru uzayıp gidiyor:)

Kendisi yaşadığı çeşitli sağlık sorunlarına, modern tıbbın çözüm bulamamış olması nedeniyle bütüncel tıp konusunda çeşitli araştırmalar yapmış ve nihayetinde glutensiz, şekersiz, vegan ve sıfır katkı maddeli bir beslenme modeli seçerek tüm hastalıklarından kurtulmuş. Un ve şeker bağımlılığının aşırı derecede olduğundan, bu konuyu çözmesinin yıllar aldığından bahsetti. Çözümü bedenine bir şeyler dikte ederek değil de, sevdiği zararlı şeylerin yerine geçebilecek yine sevdiği şeyleri tespit etmekle bulduğunu söyledi. Mesela dondurma yemek yerine, buzluğa attığı donmuş meyveleri blendırdan geçirerek tükettiğinde dondurma yeme isteğinin kaybolduğunu tespit etmiş. Bu şekilde kalem kalem ilerleyerek çözüm bulmuş.

Şahsen ciddi bir sağlık problemi yaşamadığım sürece bu tarz bir beslenme modeline geçiş yapmayı düşünmüyorum. Ancak benim kesinlikle bir beslenme modeli değişikliğine ihtiyacım var. Geçen sene 10 kilo vermiştim. Bu yıl 13 kilo geri alarak başlangıç noktamın epey gerisine düştüm. Bu eğitimi tamamladıktan sonra nerede hata yapıyorum diye düşündüğümde, kendimde 4 ana davranış problemi tespit ettim:

1. Büyük porsiyonlar tüketmek
2. Karbonhidratı çok tüketmek
3. Battı balık yan gider mantığı
4. Hareketsiz yaşam

O zaman bu konular üzerine çözüm üretmem gerekiyor. Her bir madde için ayrı aksiyon planları belirledim.

1. Büyük porsiyonlar tüketmek: Sabah kahvaltım, özellikle hafta içi Karatay kahvaltısı şeklinde. 2 yumurta yerine 1 yumurta tüketebilirim. Kahvaltı için kendime tek söyleyeceğim şey, evden kahvaltı yapmadan çıkma olur.

Öğlen yemeğini işyerinde yiyorum. Normalde 2 kepçe çorba, 1 kase salata ve 1 tabak yemek yiyorum. Bazen canım isterse pilav, makarna grubundan da alıyorum. Burada porsiyon değişikliği yapabileceğimi fark ettim. 2 kepçe yerine 1 kepçe çorba içeceğim ve 1 tabağın yarısına salata, yarısına ana yemek koyacağım. Canım pilav veya makarna isterse 1 kaşık alacağım. Akşam yemeğinde de öğle yemeğindeki mantık ile hareket edeceğim.

2. Karbonhidratı çok tüketmek: Yeşillik ve meyveyi çok az tükettiğimi, onlardan gelen boşluğa karbonhidrat eklediğimi fark ettim. Bu nedenle öğlen ve akşama bol yeşillikli salata; ikindiye ise meyve ekleyeceğim.

3. Battı balık yan gider mantığı: Hayatında, özellikle para yönetimi ve beslenmede başımı belaya sokan davranış biçimi Beslenme için günü 4 bölüm olarak değerlendireceğim. Sabah-öğle-ikindi ve akşam. Birinde aşırıya kaçma veya zararlı bir şeyler tükettiysem diğer öğünlerde bunu dengeleyeceğim. Bunu öğrenmek zorundayım!

4. Hareketsiz yaşam: Bunun için eve koşu bandı aldım. Hafta içi her gün 30 dakika yürümeyi hedefliyorum. Hafta sonları da bu yürüyüşü açık havada yapabilirsem çok iyi olur.

Nihan Kaya eğitimde şöyle bir şey söyledi. Ruh ve beden bir bütündür. Zihinsel değişiklikler bedende, bedensel değişikler ise ruhta ve zihinde değişime yol açar. Bu sefer gerekli zihin değişikliğini sağlayabilirsem, bana emanet edilen bedeni de olması gerektiği noktaya getirebilirim diye düşünüyorum.
 
Merhaba kızlar. Cumartesi işten çıkınca 1 saatliğine kitap fuarına gittim. Hazır çocuğa bakan var, biraz kafam rahat dolaşırım dedim ama anladım ki ben eski ben değilim.
Fuardan hiçbir zevk almadım. Eskiden saatlerce dururdum,kitap incelerdim filan.
Gerçi fuarda eski fuar değil. Çocuk panayırina dönmüş. Çocuk kitapları ve zeka stantlari çok fazla geldi bana. Sanırım bu yüzden çocuğunun elinden tutan gelmis anladım ki çocuğada kitabada doymuşum ben
Birde eskiden fiyatlar daha uygundu sanırım. Yada ben internetten almaya alıştım ,pahali geldi bana.
Kısacası bir heves gittiğim ama umdugumu bulamadığım bir fuar oldu bu sene.
 
Her şeyin fiyatının giderek arttığı ancak tl nin giderek değer kaybettiği bir ekonomideyiz. Çok öfkeliyim. Karı koca memur olup kredisiz hiç bir şey sahip olamamaktan nefret ediyorum. Kredi çekmediğimizden, 10 yıllık çalışan olup el elde başbaştayız.
İnsanların güzelim ülkemde kuru ekmeğe muhtaç olmasına çok üzülüyorum. Her gün gördüğüm yüzlerce insana ve evlerinin halletine üzülüyorum. Bişeylerin kalitelisine , sağlıklısına sahip olmanın bedelinin bu kadar ağır olmasına üzülüyorum.
Lüks tüketimleri olmayan, ayda yılda bir dışarıda yemek yiyen, aldığı herşeyin hesabını yapan ve daha kalitesiz ama daha ucuzuna sahip olmak için dahi iki kay çabalayan insanları gördükçe üzülüyorum.

Bu da öyle bir öfke patlamasıydı. Kusura bakmayın.

Bir soru birikim yapabiliyor musunuz?
Biriktirdiklerinize nasıl değer katabiliyorsunuz? Evde tüketimleri ve giderleri aza indirebilmek için taktikleriniz var mı? Detaylıca yazar mısınız?
 
Kitap fuarına anne olduktan sonra hiç gitmedim. Önceden hiç kaçırmazdım. Ama gitsem ve her taraf çocuk olsa sanırım kaçarım:) Çocuk sesine tahammülüm kalmadı yahu:)
 
Herşey anormal pahalandı. Ben de gidişattan çok endişeliyim. Evlendiğimizden beri ne sahibi olduysak hepsi kredi ile oldu. Aleden miras falan kalan toplu bir para yoksa, bugünün şartlarında kredisiz bir şey sahibi olmanın mümkün olmadığını düşünüyorum.
 
Tamamen katılıyorum sana .
Ya sağlam bir birikim ve onu iyi bir yatırıma çevirecez. Zaten biriktirene kadar tl değer kaybediyor. Aileden miras durumu tek taraftan ihtimal var. Ama öyle başkalarına bel bağlamak hiç gerçekleşecek bir durum değil benim için.
Arkadaşım 370 bin tl ye arsa aldı 5-6 ay önce şimdi değeri 700bin tl olmuş. Faizinden daha fazla getirisi var hem de kısa sürede. Şaşkınım ve gelecek için endişeliyim. Sadece kendim için diil tüm insanlar için
 
Hep böyle oluyor aslında. Aldığın şeyin getirisi ödediğin faizden fazla oluyor her zaman.

Sağlam birikim de maaştan arttırarak falan olmaz ki, ancak borsa, kripto para veya al-sat yaprak olabilir. O da bilgi ve tecrübe istiyor. Bilgi ve tecrübe de zaman içerisinde emek vererek kazanılıyor.

Benim böyle bir zamanım olmadığı için kredi çekip ödemek daha cazip geliyor. Bir de borcu mecbur ödüyoruz da iş birikime gelince bir süre sonra zorlanmaya başlıyorum ben.
 
biz 5 yıl kadar dolar altın olarak birikim yaptık bu birikimlerimizin üstüne kredi çekerek ev sahibi olduk, evin değerinin yüzde atmışı birikim yüzde kırkı kredi olmuş oldu. böylece hemtaksitler bizi zorlamadı hemde bekleyerek daha fazla zaman kaybetmemiş olduk, 6 ay önce evi aldığımıza değeri 350.000 idi şuan 520.000 tl 6 ayda fiyatlar bu hale geldi

eskiden tl de bu kadar hızlı değer kaybı olmuyordu o yüzde biraz birikim üstüne kredi en sağlıklı yöntemdi. şu an tl inanılmaz hızlı değer kaybediyor o yüzden tamamen kredi daha mantıklı bence. kredi çekerek yatırımlık 1+1 alıp kiraya verebilirisiniz kredi bitince satarak oturacağınız bir ev alabilirisiniz. yani ben olsam böyle yapardım
 
Selamlar Hanımlar,

Yarın ve perşembe için iş yerinden izin aldım. Yarın arkadaşlarım uzun zamandan sonra ilk kez bana kahvaltıya gelecekler. Ardından da cilt doktorundan randevu aldım. Uzun süredir uğraştığım sırtımdaki döküntü probleminden artık kurtulmak istiyorum. Doktoru, bizim kızların çocuk doktoru önermişti, dün cv'sine baktım. Kadın 50 yaşında, en fazla 30 gözüküyor ancak estetikle falan değil. Cildi inanılmaz güzel görünüyor. Dolayısıyla işinde iyi olduğuna ikna oluverdim:)

Perşembe de kızları okullar yarım gün. Aynı zamanda İpek'in doktor kontrolü var. İkisini de toparlar eve geçerim. Cuma'da Ela ile İstanbul'a gidiyoruz. Sabiha Gökçen'e ineceğiz. Otele eşyalarımızı bıraktıktan sonra, Sunay Akın'ın oyuncak müzesi, ardından Erenköy'de bir çocuk kitapçısına gideceğiz ve akşamda Bağdat Caddesinde Cumhuriyet yürüyüşüne katılacağız.

Ertesi gün, Dolmabahçe Sarayı, ardından Ortaköy'de kumpir ve boğaz turu:) Pazar da döneceğiz nasipse. Ela ile bu şekilde bir gezi yapmayı çok uzun zamandır istiyordum. Umarım nasip olur ve keyifle hatırlayacağımız bir anı olur. Tabi biz gezerken İpek ile nasıl baş edecek eşim ve kayınvalidem o kısmı bilemiyorum:)
 
Maalesef durum çok üzücü olmaya başladı, hele ücretli çalışanların maaşı anlamlı zamlar yapılmadığı için iyice eridi bu süreçte. İnsanlar enflasyonist ortamda aşırı tüketime yönelir, doğal olarak. Örneğin 6 ay içinde makinasını yenilemek istiyorsa hem tl deger kaybı hem makina fiyat artısı endişesi ile gelecekteki tüketimlerini öne çekiyor. Üstelik bu durum sadece dayanıklı tüketim mallarında değil temel tüketim ürünlerinde de olmaya başladı. Uygun bulunca kuru gıdayı, zeytinyağı, kağıt hijenik ürünleri fazla alıyoruz çoğumuz. Aşırı tüketim artışı da enflasyonu tekrar körüklüyor.
Konut kredisi ödüyoruz biz de şu hayatta yatırım adına aldığım en iyi karar diyebilirim. Evi alırken yüzde 50 kredi kullanmıştım, oylesi uygun denk gelmişti çünkü, şimdi olsa yüzde 90ını kredi yapardım:) 1 yıl içerisinde evin fiyatı aldıgım fiyatın 2 katını bile aştı inanamıyorum bu duruma. Arta kalanı doviz altında değerlendiriyorum, bazen de borsa ama epeydir hisse almıyorum, çünkü piyasa çok belirsiz ne olacagı hiç belli olmuyor. Kripto parayı bir sure denedim, çokta iyi kazanmıştım ama ayı mevsimine yakalandım kazandığımı kaybettim, şimdi çekiniyorum girmeye.
Aslında yeni bi kredi cekip birseyler edinmek istiyorum, çünkü hissedilen enf rakamların çok üzerinde ve kredi faiz ortamları ona gore uygun kalıyor(ytd). Kısmen ucuz borçlanma kaynagı diye dusunuyorum ama ne olacagı belirsiz ortamda elimdeki hazır parayı da harcamak istemiyorum. Aslında 200 baz puanlık faiz indirimi kredi oranlarına yansırsa cekerim belki diyordum fakat mevduata faizine indirim geldiği halde banka kredi faizlerine indirim yansımadı. Artık piyasa tcmb kararlarından bagımsız hareket etmeye basladı.
Yatırım konusuna kafa yormak lazım cidden.
 
Ne hoş bi plan, büyük çoçuğu kendine gezi arkadaşı edinerek baya uyanıklık yapmışsın ama Hatırladığım kadarıyla İpektoş sana baya bağlı bir çocuktu, bu ayrılık ona da iyi gelecektir bence. Ela için de minik kardeşsiz sadece seninle geçen vakit kıymetli olacaktır. Çok güzel anılar biriktirin inş
Ben de haftasonu için Sakarya çevresini planladım daha once gezdiğimiz bir yer aslında ama heyecanlıyım. bu ayın başında mini bir kapadokya gezimiz olmuştu, hala fotoları açık ne güzeldi diye iç geçiriyorum şu hayatta En keyif aldığım şeylerin başında seyahat etmek gezip görmek geliyor
 
mrb, bu topiğin sessiz takipçisiyim.
sakıncası yoksa ve Ankarada ise cilt doktorunun ismini öğrenebilir miyim?
 
Herkese merhaba hanımlar,
Yoğun günlerden geçiyorum ben de 2 çocuklu olunca
Oğluşun okul ayrı bir atraksiyon, gün geçmiyor ki oğluş ilginç bir şeyle gelmesin. Dün saçını kesmiş gülsem mi ağlasam mı bilemedim, bi arkadaşı fikir vermiş 3 çocuk kesmişler, okul psikologundan randevu istedim görüşmek istediğim konular var.
Hafta sonu Eymir e gittik, yıl sonuna kadar araç trafiğine kapalı bu çok iyi oldu, çayımızı demledik atıştırmalık bir şeyler aldık, oğluş bisiklet sürdü kızım da arabasında çoğu kez de kucağımızda yürüdük, hava da güzeldi, sonbaharı da çok severim iyi geldi.
29 ekim için biz de Konya planı yaptık, 1 gece kalmalı. Tropikal kelebek bahçesi, Mevlana, Karatay ve ince minareli medrese, Japon bahçesi, 80 binde devri alem parkını gezeceğiz. Birazcık da gastronomi turu olacak. Çok heyecanlıyım ben de 4 aylık bebekle bakalım nasıl olacak
benben00 ben de gezmeyi çok seviyorum, gezi öncesi oturur baya detaylı çalışırım. Sakarya için bi ara bizim de niyetimiz var, planını paylaşır mısın sakıncası yoksa
 
Merhaba konya yazınca eklemek istedim. Eğer araçla gelecekseniz kelebek bahçesine yakın ecdat bahçesi de var. Oraya da uğrayın. Güzel bir yer. Iyi eğlenceler dilerim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…