Ben de sadece cumartesi günleri harcamaya yapmaya karar verdim. Lelli'nin topiğinde gördüğüm bir fikir bu. Beğendim, uygulamaya çalışacağım. Planlı alışveriş yaparsam, acil alınması gereken gibi bir durum olmaz hem de hafta boyu almayı düşündüklerimi direkt almaz ve bir listeye yazarsam sonra bakınca belki vazgeçerim diye düşündüm:)Herkese meraba
Şöyle bir bütçe hesabı yaptım malum kredi kartı kesim tarihi bugün.
Ödemeler
Kasım- 2646tl
Aralık- 3257tl
Ocak-1189tl
Şubat-65tl - taksit eklenmezse ocakta kapatırım.
•
Şu sıra ayırdığım her nakti kredi kartına yatırıyorum ki bitsin artık.
•
Kasım ayı için, ( eşimle tanışma yıldönümümüz ve benim doğum günüm) hediye veya tatil için parayı ayrıca biriktirmeye çalışıyorum 200tl var şuanolsun yoktan iyidir.
•
Elim kıyafet ihtiyaçlarım için online alışverşe gitse de vazgeçiyorum çünkü bir amaca hizmet ediyorum; kredi kartı borcunu kapatmak.
•
İşte böyle dostlar
Kitap fuarına anne olduktan sonra hiç gitmedim. Önceden hiç kaçırmazdım. Ama gitsem ve her taraf çocuk olsa sanırım kaçarım:) Çocuk sesine tahammülüm kalmadı yahu:)Merhaba kızlar. Cumartesi işten çıkınca 1 saatliğine kitap fuarına gittim. Hazır çocuğa bakan var, biraz kafam rahat dolaşırım dedim ama anladım ki ben eski ben değilim.
Fuardan hiçbir zevk almadım. Eskiden saatlerce dururdum,kitap incelerdim filan.
Gerçi fuarda eski fuar değil. Çocuk panayırina dönmüş. Çocuk kitapları ve zeka stantlari çok fazla geldi bana. Sanırım bu yüzden çocuğunun elinden tutan gelmisanladım ki çocuğada kitabada doymuşum ben
Birde eskiden fiyatlar daha uygundu sanırım. Yada ben internetten almaya alıştım ,pahali geldi bana.
Kısacası bir heves gittiğim ama umdugumu bulamadığım bir fuar oldu bu sene.
Herşey anormal pahalandı. Ben de gidişattan çok endişeliyim. Evlendiğimizden beri ne sahibi olduysak hepsi kredi ile oldu. Aleden miras falan kalan toplu bir para yoksa, bugünün şartlarında kredisiz bir şey sahibi olmanın mümkün olmadığını düşünüyorum.Her şeyin fiyatının giderek arttığı ancak tl nin giderek değer kaybettiği bir ekonomideyiz. Çok öfkeliyim. Karı koca memur olup kredisiz hiç bir şey sahip olamamaktan nefret ediyorum. Kredi çekmediğimizden, 10 yıllık çalışan olup el elde başbaştayız.
İnsanların güzelim ülkemde kuru ekmeğe muhtaç olmasına çok üzülüyorum. Her gün gördüğüm yüzlerce insana ve evlerinin halletine üzülüyorum. Bişeylerin kalitelisine , sağlıklısına sahip olmanın bedelinin bu kadar ağır olmasına üzülüyorum.
Lüks tüketimleri olmayan, ayda yılda bir dışarıda yemek yiyen, aldığı herşeyin hesabını yapan ve daha kalitesiz ama daha ucuzuna sahip olmak için dahi iki kay çabalayan insanları gördükçe üzülüyorum.
Bu da öyle bir öfke patlamasıydı. Kusura bakmayın.
Bir soru birikim yapabiliyor musunuz?
Biriktirdiklerinize nasıl değer katabiliyorsunuz? Evde tüketimleri ve giderleri aza indirebilmek için taktikleriniz var mı? Detaylıca yazar mısınız?
Tamamen katılıyorum sana .Herşey anormal pahalandı. Ben de gidişattan çok endişeliyim. Evlendiğimizden beri ne sahibi olduysak hepsi kredi ile oldu. Aleden miras falan kalan toplu bir para yoksa, bugünün şartlarında kredisiz bir şey sahibi olmanın mümkün olmadığını düşünüyorum.
Hep böyle oluyor aslında. Aldığın şeyin getirisi ödediğin faizden fazla oluyor her zaman.Tamamen katılıyorum sana .
Ya sağlam bir birikim ve onu iyi bir yatırıma çevirecez. Zaten biriktirene kadar tl değer kaybediyor. Aileden miras durumu tek taraftan ihtimal var. Ama öyle başkalarına bel bağlamak hiç gerçekleşecek bir durum değil benim için.
Arkadaşım 370 bin tl ye arsa aldı 5-6 ay önce şimdi değeri 700bin tl olmuş. Faizinden daha fazla getirisi var hem de kısa sürede. Şaşkınım ve gelecek için endişeliyim. Sadece kendim için diil tüm insanlar için
Maalesef durum çok üzücü olmaya başladı, hele ücretli çalışanların maaşı anlamlı zamlar yapılmadığı için iyice eridi bu süreçte. İnsanlar enflasyonist ortamda aşırı tüketime yönelir, doğal olarak. Örneğin 6 ay içinde makinasını yenilemek istiyorsa hem tl deger kaybı hem makina fiyat artısı endişesi ile gelecekteki tüketimlerini öne çekiyor. Üstelik bu durum sadece dayanıklı tüketim mallarında değil temel tüketim ürünlerinde de olmaya başladı. Uygun bulunca kuru gıdayı, zeytinyağı, kağıt hijenik ürünleri fazla alıyoruz çoğumuz. Aşırı tüketim artışı da enflasyonu tekrar körüklüyor.Her şeyin fiyatının giderek arttığı ancak tl nin giderek değer kaybettiği bir ekonomideyiz. Çok öfkeliyim. Karı koca memur olup kredisiz hiç bir şey sahip olamamaktan nefret ediyorum. Kredi çekmediğimizden, 10 yıllık çalışan olup el elde başbaştayız.
İnsanların güzelim ülkemde kuru ekmeğe muhtaç olmasına çok üzülüyorum. Her gün gördüğüm yüzlerce insana ve evlerinin halletine üzülüyorum. Bişeylerin kalitelisine , sağlıklısına sahip olmanın bedelinin bu kadar ağır olmasına üzülüyorum.
Lüks tüketimleri olmayan, ayda yılda bir dışarıda yemek yiyen, aldığı herşeyin hesabını yapan ve daha kalitesiz ama daha ucuzuna sahip olmak için dahi iki kay çabalayan insanları gördükçe üzülüyorum.
Bu da öyle bir öfke patlamasıydı. Kusura bakmayın.
Bir soru birikim yapabiliyor musunuz?
Biriktirdiklerinize nasıl değer katabiliyorsunuz? Evde tüketimleri ve giderleri aza indirebilmek için taktikleriniz var mı? Detaylıca yazar mısınız?
Ne hoş bi plan, büyük çoçuğu kendine gezi arkadaşı edinerek baya uyanıklık yapmışsın amaSelamlar Hanımlar,
Yarın ve perşembe için iş yerinden izin aldım. Yarın arkadaşlarım uzun zamandan sonra ilk kez bana kahvaltıya gelecekler. Ardından da cilt doktorundan randevu aldım. Uzun süredir uğraştığım sırtımdaki döküntü probleminden artık kurtulmak istiyorum. Doktoru, bizim kızların çocuk doktoru önermişti, dün cv'sine baktım. Kadın 50 yaşında, en fazla 30 gözüküyor ancak estetikle falan değil. Cildi inanılmaz güzel görünüyor. Dolayısıyla işinde iyi olduğuna ikna oluverdim:)
Perşembe de kızları okullar yarım gün. Aynı zamanda İpek'in doktor kontrolü var. İkisini de toparlar eve geçerim. Cuma'da Ela ile İstanbul'a gidiyoruz. Sabiha Gökçen'e ineceğiz. Otele eşyalarımızı bıraktıktan sonra, Sunay Akın'ın oyuncak müzesi, ardından Erenköy'de bir çocuk kitapçısına gideceğiz ve akşamda Bağdat Caddesinde Cumhuriyet yürüyüşüne katılacağız.
Ertesi gün, Dolmabahçe Sarayı, ardından Ortaköy'de kumpir ve boğaz turu:) Pazar da döneceğiz nasipse. Ela ile bu şekilde bir gezi yapmayı çok uzun zamandır istiyordum. Umarım nasip olur ve keyifle hatırlayacağımız bir anı olur. Tabi biz gezerken İpek ile nasıl baş edecek eşim ve kayınvalidem o kısmı bilemiyorum:)
mrb, bu topiğin sessiz takipçisiyim.Selamlar Hanımlar,
Yarın ve perşembe için iş yerinden izin aldım. Yarın arkadaşlarım uzun zamandan sonra ilk kez bana kahvaltıya gelecekler. Ardından da cilt doktorundan randevu aldım. Uzun süredir uğraştığım sırtımdaki döküntü probleminden artık kurtulmak istiyorum. Doktoru, bizim kızların çocuk doktoru önermişti, dün cv'sine baktım. Kadın 50 yaşında, en fazla 30 gözüküyor ancak estetikle falan değil. Cildi inanılmaz güzel görünüyor. Dolayısıyla işinde iyi olduğuna ikna oluverdim:)
Perşembe de kızları okullar yarım gün. Aynı zamanda İpek'in doktor kontrolü var. İkisini de toparlar eve geçerim. Cuma'da Ela ile İstanbul'a gidiyoruz. Sabiha Gökçen'e ineceğiz. Otele eşyalarımızı bıraktıktan sonra, Sunay Akın'ın oyuncak müzesi, ardından Erenköy'de bir çocuk kitapçısına gideceğiz ve akşamda Bağdat Caddesinde Cumhuriyet yürüyüşüne katılacağız.
Ertesi gün, Dolmabahçe Sarayı, ardından Ortaköy'de kumpir ve boğaz turu:) Pazar da döneceğiz nasipse. Ela ile bu şekilde bir gezi yapmayı çok uzun zamandır istiyordum. Umarım nasip olur ve keyifle hatırlayacağımız bir anı olur. Tabi biz gezerken İpek ile nasıl baş edecek eşim ve kayınvalidem o kısmı bilemiyorum:)
Merhaba konya yazınca eklemek istedim. Eğer araçla gelecekseniz kelebek bahçesine yakın ecdat bahçesi de var. Oraya da uğrayın. Güzel bir yer. Iyi eğlenceler dilerim.Herkese merhaba hanımlar,
Yoğun günlerden geçiyorum ben de 2 çocuklu olunca
Oğluşun okul ayrı bir atraksiyon, gün geçmiyor ki oğluş ilginç bir şeyle gelmesin. Dün saçını kesmişgülsem mi ağlasam mı bilemedim, bi arkadaşı fikir vermiş 3 çocuk kesmişler, okul psikologundan randevu istedim görüşmek istediğim konular var.
Hafta sonu Eymir e gittik, yıl sonuna kadar araç trafiğine kapalı bu çok iyi oldu, çayımızı demledik atıştırmalık bir şeyler aldık, oğluş bisiklet sürdü kızım da arabasında çoğu kez de kucağımızda yürüdük, hava da güzeldi, sonbaharı da çok severim iyi geldi.
29 ekim için biz de Konya planı yaptık, 1 gece kalmalı. Tropikal kelebek bahçesi, Mevlana, Karatay ve ince minareli medrese, Japon bahçesi, 80 binde devri alem parkını gezeceğiz. Birazcık da gastronomi turu olacak. Çok heyecanlıyım ben de 4 aylık bebekle bakalım nasıl olacak
benben00 ben de gezmeyi çok seviyorum, gezi öncesi oturur baya detaylı çalışırım. Sakarya için bi ara bizim de niyetimiz var, planını paylaşır mısın sakıncası yoksa