DİJİTAL MİNİMALİZM-Benim hayatımda fark yaratan alışkanlıklar
Ekran Süresi Takibi: Telefon ekran süremi günlük 2 saat civarında tutmaya gayret ediyorum. Bunun için kendime 4 tane 30’ar dakikalık zaman dilimi belirledim.
1. zaman: Sabahları işe gidip masama oturunca, günlük işlere başlamadan önce
2. zaman: Öğle arasında
3. zaman: Kızlar okuldan eve gelmeden önce
4. zaman: Kızları uyuttuktan sonra
Bu şekilde zaman dilimlerini bölerek planlamak, ekran süremi stabil tutma konusunda bana epey fayda sağladı. Ayrıca çocuklar evdeyken telefonu göz önünden kaldırıyorum.
En Çok Kullandığım Uygulamaların Yönetimi: Twitter, facebook kullanmıyorum. Sadece instagram var. Ondan da pasif hesap kullanıyorum. Aile, arkadaş vs. takip etmiyorum. Ara ara takip ettiklerimin listesine bakıp, ben bu insanla oturup bir kahve içmek ister miydim şeklinde bir değerlendirme ve eleme yapıyorum.
Gün içinde beni en çok meşgul eden whattsapp grupları sanırım. 12 tane whatssapp grubu içerisinde yer alıyorum ki bu sayı azaltılmış hali. Grupları sessize aldım ve sadece ekran zamanımda bakmaya gayret ediyorum. Bir de whattsapp fotoğraf kaydetme ayarını “kaydetme” olarak değiştirmiştim. Böylece galeride gereksiz fotoğraf ve video birikmesinin önüne geçtim.
Elecdacm bu paylaşımı 4 gözle beklerim. Yeni eve çıkarken evde epey bir şey eledim. Kışlıklari tam çıkarırken 5 büyük çanta kıyafet ayırdım 2 çanta da çarşaf. Ama bir türlü düzene girmiyor sankiSelamlar Hanımlar,
Geçen haftalarda dijital minimalizm eğitimine katıldım. İyi yönettiğim ve geliştirilmesi gereken alanları fark ettiğim faydalı bir eğitim oldu. Günlük bazda bu konuda paylaşım yapmak istiyorum.
Menü paylaşımı faydalı oluyor gerçekten. Yazalım bence de.Günaydınlar herkese..
Uzunca bir aradan sonra evimize tamamen geçtik diyebilirim artık. Ve yavaş yavaş rutinlerimiz de şekillenmeye başladı.
Aslında dilde çok önemsenme de yaşamımızda rutinler ciddi anlamda bir yer teşkil ediyor ve hayatın akışını düzenleyip bize birşeylerin yolunda gittiğini gösteriyor.
Evimize geçince yine bolca eşya elemesi yaptım.
- Eşimin 2 gardıropluk gömleklerini 1 e indirdim şükür :)
- Epey oyuncak elemesi yaptık. Agah (miniğim) ın yaş grubu için bir kaç oyuncak ayırıp diğerlerini kolileyerek apartmanın depo alanına indirdik. Asaf da kendisi için belirli oyuncakları seçti ve en az 3 ay açmamak üzere koliledik hepsini.
Artık çocuk düşünmediğimiz için Agah büyüdükçe oyuncakları artık saklamak yerine ihtiyacı olanlara verip elden çıkaracağım.
- Kendi kıyafetlerimde de yine bolca ayırma yaptım.
- Garanti süresi bitmiş tüm eşyaların garanti belgelerini attım hatta zaten artık garanti belgesi saklamıyoruz çünkü gerekli değil. Sadece fatura saklıyoruz. Onlar da bir kaç adet zaten şuan için.
-elecda dijital minimalizm hakkında çok güzel bir programlama yapmış yine. Farkındalığı yüksek bir konu olmuş.
Biz de bununla ilgili eşimle düzenleme yaptık. Benim ki şöyle ;
- Ben şuan 12 ye kadar çalışıyorum. Kasımın son haftasına kadar bu böyle devam edecek. İş yerinde telefonla çokça muhatap olduğumu farkettim. Sosyal medyada sadece instagramı kullanıyorum onu da sadece bazı şeyleri takip amaçlı kullanıyorum. Asıl mesele WhatsApp. Her mesajda asla bakmıyorum, acil ihtiyacı olan zaten arayarak ulaşabiliyor.
Şuan endokrin ve metabolik hastalıklar polikliniği yapıyorum ve hasta sayım yaklaşık 15-20 sabah için. Bu da her bir hastaya ortalama 10 dakika ayırmak suretiyle toplamda 150- 200 dakika civarı yani yaklaşık 2.5- 3 saat.
Yarım saat kadar yeni yayınlanan makalelere göz atıp geri kalan vakti telefon ile geçiriyorum. Ortalama 1 saat ya da 45 dk civarı. Gelen mesajlara bakıyorum, bir iki haber ve instagram derken vakit hemen doluyor zaten :)
Hastaneden çıkıp eve geldiğimde de Agah la vakit geçirdiğim için telefonu ancak akşam çocuklar yatınca elime alıyorum. Bunda da alışveriş, haber ve instagramda 1 saat vakit geçirdikten sonra telefon ile işim bitiyor ve bırakıyorum :) Eğer bırakmazsam gereksiz bir şekilde uğraştığımı farkettim. O sebeple 1 saat dolunca hemen bırakıp uzaklaştırıyorum kendimden.
Evde yemek işini hala düzene oturtamadım. En kısa zamanda bununla ilgili düzenleme yapacağım.
Doğumdan önce hastanenin aylık menüsünü yazarken evinkini de aradan çıkarıyordum :) Şuan ev için hiçbir şey yapamıyorum. Aylık veya 15 er günlük menü yazıp yeniden eski düzenime döneceğim. Bugün menümü yazınca paylaşacağım sizinle de.
Merhaba, fırında pırasa nasıl oluyor acabaSahihuban bu haftanın yemek planını ekliyorum canım
Sadece porsiyon azaltıp her şeyden yiyerek 2 ayda 6 kilo verdim. Ben de kesinlikle mahrumiyet hissiyle baş edemiyorum.Bu arada kilo yönetimi ve sağlıklı beslenme ile ilgili basit ve uygulanabilir bazı kararlar aldım. Onları paylaşmak istiyorum.
1. Her sabah evde kahvaltı yap
2. Öğle yemeğinden önce yeşil çay iç
3. Öğlen yemeği kasede, salatayı büyük tabakta ye. Pilav, makarna vs'yi 1 kaşık olarak salataya karıştırıp tüket.
4. Akşam 16:00-16:30 gibi meyve + kuruyemiş şeklinde ara öğün yap.
5. Akşam yemeklerinde karbonhidrat tüketme.
Unu sıfırlamak, yiyecekleri iyi ve kötü diye etiketlemek bana iyi gelmiyor. Uzun süreli açlık da öyle. Benim her şeyden az da olsa yediğim bir düzen, en sürdürülebilir olanı. Sadece kilo vermek istediğim için akşam öğünlerinde karbonhidrat yememeye özen göstereceğim.
Beyaz peynir, yumurta, biraz un ile karıştırıp fırına verme şeklindeMerhaba, fırında pırasa nasıl oluyor acaba
Çok tebrik ediyorum, güzel kilo vermişsin. Benim de yapmak istediğim tam olarak bu. Sen nelere dikkat ettin bu süreçte? Paylaşabilirsen çok sevinirimSadece porsiyon azaltıp her şeyden yiyerek 2 ayda 6 kilo verdim. Ben de kesinlikle mahrumiyet hissiyle baş edemiyorum.
Teşekkür ederim, yıllar yıllar sonra 50li kilolara düşmek beni de çok mutlu ettiÇok tebrik ediyorum, güzel kilo vermişsin. Benim de yapmak istediğim tam olarak bu. Sen nelere dikkat ettin bu süreçte? Paylaşabilirsen çok sevinirim
Aa tamam, çok teşekkür ederim. Yaptığınız tüm paylaşımlar için teşekkürler aslında ,çok yararlı oluyorlar.Beyaz peynir, yumurta, biraz un ile karıştırıp fırına verme şeklinde
Sadece porsiyon azaltıp her şeyden yiyerek 2 ayda 6 kilo verdim. Ben de kesinlikle mahrumiyet hissiyle baş edemiyorum.
Bizim eşimle aramızda şöyle bir konuşma geçmişti;Selamlar Hanımlar,
Bu hafta sakin ve huzurlu bir hafta oldu. Önümüzdeki hafta iş için 3 gün İstanbul'a gitmem gerekiyor. İpek ile ilk ayrı kalmamız olacak ancak bana çok yapışık bir çocuk olduğu için ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Benim içinse muhteşem olacak:) O kadar uzun zamandır uykum geldiğinde uyuyamıyor ve gece defalarca kalkıyorum ki, direkt uykuya geçebilmek ve bölünmeden uyuyabilmek bana çok iyi gelecek. Bol bol da kitap okumaya niyetim var bakalım:)
Eşim 3 günü 2 çocukla yalnız geçirmeyi gözü kesmediği için hafta sonu annesini alıp gelmeye karar verdi. 29 Ekim'de de Ela ile baş başa anne-kız İstanbul gezisi planlamıştık. Biz dönene kadar kalır muhtemelen.
Bu ara sabah ve akşam rutinlerimiz epey oturdu. Sabah herkesten önce kalkıp bir süre kendi başıma vakit geçiriyorum. Bu bazen 30 dakika, bazen 1 saat oluyor. Saat 07:00'de ben Ela'yı kaldırmaya gittiğimde eşim de kahvaltı hazırlığına girişiyor. 07:30'da üçümüz kahvaltı yapıyoruz. 07:50'de çıkıyorlar. Ben de İpek uyanana kadar çamaşır makinesini ve robot süpürgeyi ayarlıyorum. İpek'i hazırladıktan sonra evden çıkmadan önce son bir kez toparlıyorum.
Eve geldiğimde çamaşırları kurutmaya attıktan sonra 30 dakika yürüyüş bandında yürümeye başladım. Ardından yemekleri ayarlayıp, kendimi duşa atıyorum. Evin ahalisi gelmeden kendime bir kahve yapıp, biraz dinleniyorum. Akşam yemeğinin ardından Ela telefonumda roblox oynuyor. 45 dakika süresi var. Ardından ödevini yapıyor. İpek'e de televizyon açıyorum. Eşim çayı demliyor, çay olana kadar beraber mutfağı topluyor, bulaşık makinesini çalıştırıyor ve kurutmadan çıkan çamaşırları yerleştiriyoruz. Nihayet çaya oturduğumuzda evin işleri bitmiş oluyor. Sohbet ediyoruz biraz. Ardından oyun zamanı. Bu bazen hep beraber oluyor, bazen ayrı ayrı.
Ben Ela'yı yatırırken eşim ve İpek oyun oynuyorlar. Ardından İpek'i aldığımda eşim de biten bulaşık makinesini boşaltıyor ve çöpü ayarlıyor. Nihayet oturmayı başardığımızda saat 11:00 oluyor geneldeBaşarabilirsem biraz eşimle takılıyorum. Genelde pilim bitmiş oluyor. Eşim gece vakit geçirmeyi sevdiği için kendine kızlar uyuduktan sonra zaman ayırıyor. Benim kişisel vaktim ise sabah:)
Evet, 2 çocuklu ve tam zamanlı çalışılan bir hayat çok yorucu ve akışında yaşamak pek mümkün değil. Yine de işler planlı olduğunda ve bir rutin olduğunda evdeki herkesin daha sakin ve huzurlu olduğunu gözlemliyorum.
Çocuksuz zamanlarımızda sadece cumartesi çamaşır yıkardık, evin hafta bir temizlenmesi yeterli olurdu. Bulaşık makinesi 2 güne bir dolardı. O zaman o kadar boş vaktimiz varmış ki aslında, ne yapıyormuşuz acaba:) Bir de çocuksuz tanıdıklarım bugün çok yoruldum deyince bana bir gülme geliyor:)
Karşındakini el bileklerinden tutup durdur, devam etmeye çalışır veya durduramazsan bağırarak yardım iste dedim ben. Sen de vur demek sıkıntı olabiliyor, çünkü diğer çocuğun annesine, annem vur dedi ben de vurdum diyebilir:)
Dün bir erkek çocuğu Ela'ya vurmuş. Ela da bildiğin çocuğu hırpalamışKendimi savundum dedi. Kendini savunabilirsin ama kesinlikle kavgayı başlatan ya da ilk vuran sen olma, böyle bir şey olursa seni asla savunmam haberin olsun dedim ben de. Maalesef şiddet okullarda var olan bir şey. Pandemi biraz rahatladığında Ela'yı Kickboks'a göndereceğim. Türkiye'de yaşayan bir kız çocuğu olarak kendini savunmayı öğrense iyi olur diye düşünüyorum.