Popüler Konu Verimli Rutin

aileler neredeler ?
Benim annem ve babam vefat etti. Bir ailem kalmadı malesef. Eşimin ailesi Eskişehir'de. Kayınvalidem kendi yatalak kayınvalidesine ve görümcemin kızına bakıyor. Bu nedenle bize faydası yok. Ankara'da da bakıcı ablamız haricinde kızımı bırakabileceğimiz kimse yok.
 
3 4 yıldır deodorant kullanmıyorum karbonat da çok güzel kokuyu önlüyor. Maalesef yıllarca kullandım çeşit çeşit alır bol bol da kullanırdım. Yazık.. Hem parama hem sağlığıma. Meme tümörlerinin genellikle koltukaltlarına yakın tarafta başladığını gozlemlemişler deodorantların sebep olabileceği düşünülüyormuş.
Bebek doğduğundan beri çamaşır suyu kullanmadım 11 ay oldu henüz mikropdan ölmedik :)
Yumuşatıcı ve oda parfümü de kullanmıyorum ama henüz kimyasallar konusunda yeterince bilinçli davranamadığım farkındayım
 
elecda rica etse



elecda rica etsem kullandığınız ürünleri isimleriyle yazsanız
 
Benim de kimyasallara kafa yormam kızımın doğumu ile başladı. Emekleyecek ve ellerini ağzına sokacak, kimyasalları yiyecek gibi bir kaygı ile çözüm aramaya başladım.
Bence çamaşır suyu, yumuşatıcı, deodorant, oda kokudu kullanmamak yeterince bilinçli bir davranış. Aşağıda verdiğim link benim için faydalı olmuştu. Bir incelemenizi tavsiye ederim.
http://woto.com/dogaltemizlik
 
elecda rica etse




elecda rica etsem kullandığınız ürünleri isimleriyle yazsanız
Ben şampuan, diş macunu, bulaşık makinesi ve çamaşır makinesi deterjanını naturalive firmasından alıyorum. İnternetten sipariş veriyorum.
Arap sabununu Lofçalı marka kullanıyorum.
Zeytinyağlı sabunu ise evin sebze-meyve alışverişini de yaptığım İpek Hanım Çiftliğinden alıyorum.
Nemlendirici olarak zeytinyağı-su-limon karışımı kullanıyorum.
Yüz temizleyicisi olarak limon-su karışımı, tonik olarak da ıhlamur kullanıyorum.
 



Çok teşekkürler elecda
 
Selamlar,
Bugün kızım ve eşim Eskişehir'e kayınvalidemlerin yanına gittiler. Ben evdeyim. Bu şekilde hepimiz güzel bir haftasonu geçirmiş oluyoruz. Kızım kuzenini, halasını, babaannesini ve dedesini görüyor, eşim ailesi ile vakit geçiriyor, ben de evimde kafamı dinliyorum biraz:))
Eşimi ve kızımı sabah tren garına bıraktıktan sonra avm'ye gittim. Pijama, ev kıyafeti ve çorap ihtiyacım vardı. Ayrıca kızıma da pijama almam gerekiyordu. Avm'de aklımdaki dükkanların tamamını gezdikten sonra ihtiyaçlarımı tamamladım. Normalde alışverişimi bitirdikten sonra ya bi yemek yer ya da oturup kahve içerdim. Bu sefer bunu yapmamak için kendimi zorladım. Eve döndüm. Şimdi kendime yemek hazırladım ve çay demliyorum. Normalde yemek ve kahveye vereceğim 50 lirayı da sanki harcamışım gibi kenara ayıracağım.
 
Zeytinyağlı köy sabunu çocuğunuzun gözünü yakmıyor mu? Ben kendim kullanıyorum ama oğluma kullanmadım gözünü yakar diye
 
Bir-iki kez yaktı. Ondan sonra gözünü yakmamak için nasıl kapatması gerektiğini öğrendi:))
Benim oğlum şuan ufak daha anlamıyor :) ama vücudunu ara sıra onla yıkarım. Şuan bebek şampuanına devam edeyim ilerde onla yıkarım. Ben kendim yıllardır kullanırım ama saçıma alıştıramadım keçe gibi yapıyor :/
 
Saçıma ben de alıştıramadım çünkü yıllarca kullandığım şampuanlar saçımın kimyasal dengesini bozmuş sanırım. Naturalive'in doğal şampuanına da ilk başta tepki verdi saçım. Bir süre ısrar ettikten sonra verim almaya başladım. Ama dediğiniz gibi sabun keçe gibi yapıyor. Kızımın saçları ise doğduğundan beri sabunla yıkandığı için yumuşacık ve pırıl pırıl oluyor.
 
Hazır kızım ve eşim evde yokken yatak odasındaki gardrobun kendime ait kısmını elden geçirdim. Ev kıyafetlerim epey solmuştu. Onları ablaya vermek üzere ayırdım. Çorap ve çamaşırları düzenlendim. Yazdan kalan birkaç parçayı kaldırdım. Eskiyen çamaşırları, kaçan çorapları ayıkladım. Yeni aldığım çorapları yerleştirdim.
Düzenli olarak kontrol ediyor ve fazlalıkları ya da kötü duruma gelen eşyaları atıyor olmama rağmen yine de birikiyor. Sürekli takip gerekiyor. Ebeveyn banyoyu da elden geçirdim. Kullanmadığım iki tane ojeyi attım. Sıvı sabun şişesi boşalmış onu doldurdum.
 
Bu aralar işyerinde hiç bir işimi bitiremiyorum. Hatta başlayamıyorum bile. Sabah 09:30 gibi işte oluyorum. Akşam 16:00 gibi çıkıyorum. Odamda tek oturuyorum. Ama odam yol geçen hanı gibi.
Ben çalışmayınca mutsuz olan bir insanım. Dünyalar kadar işim var. Kapımı kilitliyorum. Oda telefonun açmıyorum ama yine de olmuyor. Ayyyy delireceğim.
 
Beni de çok bölüyor insanlar ve kafamdaki işleri bitiremediğimde ben de çok rahatsız hissediyorum kendimi.
Geçen gün Genel Müdürüm ile bu konuyu konuştuk. Ben haftada bir veya iki gün hangara gelmeden evden veya bir cafeden çalışmak istediğimi söyledim. Günde 2 saat araba kullanıyorum işe gidebilmek için. Bazen sadece bilgisayarda işim oluyor. Ve bu kadar yolu herhangi bir yerde de yapabileceğim bir iş için katetmiş oluyorum. Bir de dediğin gibi lüzumsuz insanlar gelip vaktimi çalıyor. Hepten verimsiz bir güne dönüşüyor.
Olumlu karşıladı talebimi ama gerçekleştirebilecek miyiz zaman gösterecek.
 
Önceki hafta yapmam gereken işi yapamadım. Bırak yapmayı henüz bilgisayrda dosyayı açamadım. Benim bazen çığlık atasım geliyor. Allah eksik etmesin ama o kadar çok gelen giden oluyor ki ne yapacağımı şaşırıyorum. Çayını söylüyorum içiyor ama lafı bitmiyor. Hı hı diye sürekli kafa sallıyorum. Anlamıyorlar
İlla çalışmam gerekmiyor. Ben yapı olarak yalnızlığı seviyorum. Netten birşeyler bakmak istiyorum. Kafamı dinlemek istiyorum.
Be yapsan şaşırdım kaldım.
 
Çok can sıkıcı bir durum gerçekten. Oda kapısını kitlemek dışında bir çözüm yok sanırım ya da kibarca insanları çalışmam gerekiyor şeklinde uyarmak dışında.
 
Antre Düzeni
Antrede bir tane dolabımız ve ayakkabılığımız var. Evin kendisine ait, yani biz yaptırmadık.
Üst kısımda sezon dışı veya düğün-dernek ayakkabıları var. Mavi kulplu kutular eşime, kırmızılar ise bana ait. Şeffaf kutu seçmemin nedeni içindeki ayakkabıları görebilmek. Kutuları koçtaştan almıştım ancak mandal kısımları kopuyor. Kaliteli bir ürün çıkmadı malesef.
Mont bölümünde, kış sezonunda giydiklerimiz var. Benim 3 tane, kızımın da 2 tane var.
Çanta askılığını tchibodan almıştım. Çok memnunum. Zaten kış sezonu için iki tane çantam var. Onları da çanta askılığına asıyorum.
Tchibodan bir de çanta içi düzenleyici almıştım. İhtiyacım olan her şeyi düzenleyicinin içinde muhafaza ediyorum. Bir çantadan diğerine aktararak kullanıyorum.
2 tane çekmecemiz var. Birinde süslü kızımın çantaları ve benim kızımla dışarı çıktığımda kullandığım sırt çantası var. Sırt çantasını Decathlon'dan 15 liraya almıştım. Çocuklu anne için çok kullanışlı olduğunu düşünüyorum. Diğer çekmecede ise terlikler var.
Ayakkabılık bölümünde bir raf bana, bir raf eşime, bir raf kızıma ait. En alt rafa ise misafirlerin ayakkabılarını koyuyorum.
Kış sezonu için 2 ayakkabım, 2 bilekten botum bir tane de çizmem var. Kızımın bir botu, bir spor ayakkabısı var.
Ayakkabılık bölümünün üst tarafında 3 tane kutumuz var. Çantalar, ayakkabı bakım malzemeleri ve atkı-bere kutusu.
Bir bölümde de günlük kullandığımız eşyaların olduğu bir raf var. Kargo, su için bozuk para, anahtar, cüzdan gibi eşyaları bu alana koyuyoruz. Ayrıca yapılacak bir işi olan kağıtları buraya koyuyoruz. Halledince ya dosyaya kaldırıyoruz ya da atıyoruz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…