Kızlar ne olur akıl verin ben aklımı kaçırmak üzereyim çünki
Eşimle boğazımızdan kıstık üstüne kredi çekip tam istediğimiz gibi bir ev aldık. Komşuluk, çevre kültürü bizim içim çpk önemli. Eşim biz evi almadan öncede o binada araştırma yaptı, ev sahipleriyle kiracılarla konuştu nasıldır iyi midir vs diye. Herşey yolunda gitti, iyi cevaplar aldık içimize de sindi aldık. Üst kat komşumla da aram iyiydi, derken biz taşındıktan 7-8 ay sonra kadın evini kiraya verdi taşındı gitti. Üst katımızı yüksek bi miktardan Suriyeli bir aileye kiraya vermiş. İnsandır başımızın üstünde yeri var, ancak bu insanlar beni çıldırtmanın eşiğinde. Evin içinde 4 tane atom karınca gibi çocuk, topuklarını vura vura her gün her saat salonda depar atıyorlar. Anaokulu öğretmeniydim, çocuk severiz eşimle ses etmedik. Bir gün eltimden döndüm evi su basmış, tavanlardan lambaların köklerinden sular fışkırıyor eve, mobilyalarımın ayakları şişti oturdum ağladım hıncımdan. Bi hışımla yukarı çıktım apartman görevlisini de yanıma alıp, suriyeli kadın bizi eve almadı evimde misafirim var gidin şimdi diyor. Evlerinde musluk patlamış herkes gayet normal olağan bişey gibi suların içinde geziyor evde, kimse yadırgamıyor. Derler ya kira malı el malı, öyle umurlarında değil. Ev sahibi eski komşumu aradım kadın ilgilenmedi bile, aa öyle mi tüh tüh dedi, yarım ağızla ben bi arayayım konuşayım dedi. Teşekkürler! Neler çektim o evin tavanlarını düzeltene kadar asla kurumuypr sürekli sıva atıyordu. Tam oh çekerken sürekli balkonlarımızdan kağıt, poşet, çer çöp temizler oldum. Bizim balkon cephesinde yalnızca üst katın çocuğu var, balkonumda her gün yırtılmış çocuk çizimleri, yarım yamalak boya kalemleri, üzeri arapça yazılı şeker çikolata paketleri temizlemeye başladım. Yukarı çıktım kibarca uyardım, tamam tamam dediler ama hiiiiç, tam gaz devam aksine atılan çöpler arttı. Apartmanda başkaları da rahatsız olmuş başka sebeplerden, ev sahibi kadını onlar adına da ben aradım, kadın bana "he he çıkarıcam yakın zamanda onları sen merak etme dedi". Üstünden 3 ay geçti. Şimdi de balkona sürekli umarsızca su dökmeleri yüzünden balkonumun tavanı kafamıza dökülüyor, yosun tutmuş şakır şakır su akıyor balkonumuza üstten, tepemize düşecek ev. Çıktım yukarı oğulları açtı, türkçesi de düzgün, "bizden değil abla diyip" başından attı. Eşim eski ev sahibini arayıp sert konuştu, kaç aydır uyarıyorsunuz başka birşeyle yine zarar veriyorlar benim cebim para kaynamıyor hani çıkaracaktınız dedi, "Kimseyi çıkaramam benim kredi borcum var çıkarırsam biterim, gidin ne derdiniz varsa onlarla çözün" diyip şak kapattı telefonu. O günden beri asla telefonlara bakmamaya başladı. Üst kattan hiçbir yaptırım alamıyoruz, ev sahibinden de.Neye sinirleneceğimi şaşırdım, eşimin de sinirleri inanılmaz bozuk
Not: Kimsenin dili dini ırkıyla sorunum yok, benim canımı sıkan vurdumduymazlık ve toplu yaşam alanlarındaki görgüsüzlük. Ne tavanlar ne duvar asla tam anlamıyla kurumuyor,boyatıyoruz boyattıkça tepemize iniyor sıvasıyla. Daha yeni taşındık evin kredisi bitmedi, taşınmamız mümkün değil burayı satmadıkça gelin görün ki perişan her yer nereye nasıl satacağım bu evi ben. Satılığa koydum, gelip gezen ağız burun büküp gidiyor. Komşulardan da duyuyorlardır tabi üst katları kötü almayın diye. Çıktıkları çıkacakları da yok, allah aşkına bir yol gösterin bana.