- 19 Nisan 2019
- 3.040
- 8.589
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Pes etme tıp okumak ayrı tıpkı kazanmak ayrı o kadar çaban emeğin kesinlikle tıbbi sekreterlikle kıyaslama kendini senin okuduğun onca sene gördüğün dersler sınavların kesinlikle pes etme bence psikolojik destek alabilirsin , sağlık ocağı doktoru yada ilgini çekebilecek bi alan olursa daha iyi olur,ama sevmediğin bi işi yaparsan hayat insana zindan olur eğer işini severek yaparsan ne olursa olsun üstesinden gelirsin , sevebileceğin zevk alabiliceğin bi alan çıkar inşallah ama bence çevre ve aileni düşünürsek hareket etme tamam düşün tabi ama öncelik senin ,sen çalışacaksın sen yaşayacaksın bir ömür belki o işte o yüzden psikolojik destek al hocalarınla konuş öyle kararını verMerhaba arkadaşlar. Çok uzun tutmamak adına direkt konuya girmek istiyorum. Tıp son sınıf öğrencisiyim. Hep kendimi diş hekimliğine daha uygun gördüm. Gerek ailemin isteği, gerekse maddi kaygılarla, biraz da kendimi tam bilmeden ne istediğimden emin olmadan mesleğin de iç yüzündeki sıkıntıları bilmeden böyle bir tercih yaptım. Ilk üç sene tıp fakültesinin en temelini alıyorsun. Bu süreçte sevmediğimi fark edemedim. Dönem 4 ken de covid çıktı okulun çoğunu uzaktan okudum. Son senemde (son senede aktif olarak hastanede personel gibi çalışılır) ben bu mesleği yapamayacağımı fark ettim. Ben nobetlere dayanamıyorum. Baştan alışamadım için böyle olduğu sandım. Herkes nasıl tutuyorsa tutarsın sen de unus dedim. Ama yapamıyorum. Vicdanen kendimi çok sorumlu hissediyorum. Birine zarar vermekten çok korkuyorum. Doktorların konslarda azarlamalarından, hastaların memnuniyetsizliklerinden, hemşirelerin sürekli iş yapmamak için kan istediğimde bana afra tafra yapmalarından bıktım. Herkes yurtdışına gitmek için usmle çalışırken ailemi bırakamayacağım için tusla uğraşmak zorunda kalmak çok canımı sıkıyor. Hasta görmeyeceğim bölümlere puanımın yetmesi çok zor. Aileme bu bıkkınlığımdan bahsedemiyorum babam ben etkiledim seni diye çok üzülüyor. Benim için çok emek verdiler, çok masraf yaptılar. Ben bunu hak ettiğimi düşünmüyorum.
Diyorum ki temel bilim için otur tus çalış tercih yapma okuyan kardeşim var. Onun hakkına girmekten korkuyorum. Babama çarpı iki katı kadar yük olacağım. Okulu bırak gibi gerçeklikten uzak tavsiyelere değil beni gerçekten ayakta tutacak tavsiyelere ihtiyacım var. Ben bu okulu burslarla okudum. Bir sürü insan sırf doktor olacağım için bana burs verdi. Ben şuan bırakırsam onların da bana harcadığı parayı ziyan etmiş olacağım. Çok uzattım ama genel olarak düşünürlerim bunlar. Kendi geleceğime dair hiç ümidim yok. Yaptığım işin riskleri gözümü çok korkutuyor. Bazen keşke tıbbi sekreter olsaydım diyorum. Hem maddi olarak pek bir farkı yok hem de kafam rahat eve giderdim diyorum. Rezil bir ruh hali içindeyim. Dün akşam 6 da 36 saatlik nöbetten çıktım. Pazar tekrar 36 saatlik nöbete gideceğimi düşündükçe içim sıkılıyor. Genel olarak böyle işte. Sabredip bu kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
ablası hemşire olan biri beğenmemiş bir de sağlık ocağı doktorlarınıKimse sağlık ocağı hekimi olmazsa sağlık ocaklarında hemşireler mi hasta bakacak? :) bence nerede çalıştığının bir önemi yok doktor, doktordur neticede. Hepsi de kendi alanlarında ayrı ayrı saygın bölümler
Kedilinin mi ablası hemşire? Anlamadımablası hemşire olan biri beğenmemiş bir de sağlık ocağı doktorlarını
Merhaba arkadaşlar. Çok uzun tutmamak adına direkt konuya girmek istiyorum. Tıp son sınıf öğrencisiyim. Hep kendimi diş hekimliğine daha uygun gördüm. Gerek ailemin isteği, gerekse maddi kaygılarla, biraz da kendimi tam bilmeden ne istediğimden emin olmadan mesleğin de iç yüzündeki sıkıntıları bilmeden böyle bir tercih yaptım. Ilk üç sene tıp fakültesinin en temelini alıyorsun. Bu süreçte sevmediğimi fark edemedim. Dönem 4 ken de covid çıktı okulun çoğunu uzaktan okudum. Son senemde (son senede aktif olarak hastanede personel gibi çalışılır) ben bu mesleği yapamayacağımı fark ettim. Ben nobetlere dayanamıyorum. Baştan alışamadım için böyle olduğu sandım. Herkes nasıl tutuyorsa tutarsın sen de unus dedim. Ama yapamıyorum. Vicdanen kendimi çok sorumlu hissediyorum. Birine zarar vermekten çok korkuyorum. Doktorların konslarda azarlamalarından, hastaların memnuniyetsizliklerinden, hemşirelerin sürekli iş yapmamak için kan istediğimde bana afra tafra yapmalarından bıktım. Herkes yurtdışına gitmek için usmle çalışırken ailemi bırakamayacağım için tusla uğraşmak zorunda kalmak çok canımı sıkıyor. Hasta görmeyeceğim bölümlere puanımın yetmesi çok zor. Aileme bu bıkkınlığımdan bahsedemiyorum babam ben etkiledim seni diye çok üzülüyor. Benim için çok emek verdiler, çok masraf yaptılar. Ben bunu hak ettiğimi düşünmüyorum.
Diyorum ki temel bilim için otur tus çalış tercih yapma okuyan kardeşim var. Onun hakkına girmekten korkuyorum. Babama çarpı iki katı kadar yük olacağım. Okulu bırak gibi gerçeklikten uzak tavsiyelere değil beni gerçekten ayakta tutacak tavsiyelere ihtiyacım var. Ben bu okulu burslarla okudum. Bir sürü insan sırf doktor olacağım için bana burs verdi. Ben şuan bırakırsam onların da bana harcadığı parayı ziyan etmiş olacağım. Çok uzattım ama genel olarak düşünürlerim bunlar. Kendi geleceğime dair hiç ümidim yok. Yaptığım işin riskleri gözümü çok korkutuyor. Bazen keşke tıbbi sekreter olsaydım diyorum. Hem maddi olarak pek bir farkı yok hem de kafam rahat eve giderdim diyorum. Rezil bir ruh hali içindeyim. Dün akşam 6 da 36 saatlik nöbetten çıktım. Pazar tekrar 36 saatlik nöbete gideceğimi düşündükçe içim sıkılıyor. Genel olarak böyle işte. Sabredip bu kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
vardiyalı çalışılmalı bence de işçiler gibi.36 saat nöbette beyin yorulur refleksler zayıflar.kime ne faydası olur ki.hemşireler de doktorlar da vardiyalı sisteme geçmeliUnus sevgili genç arkadaşım çocuğum ya da kendim ile ilgili bir sağlık sorunu yaşasam "beni önemseyen ,mesleğini önemseyen ve hata yapmaktan korkan " genç bir doktorun muayene sırasına girerim.Öbür yandan 36 saat tutulan nöbetler kesinlikle insanlık dışı bir uygulama .Hem sağlık çalışanlarının , hem de hizmetverdikleri hastalarının sağlıklarının hiçe sayıldığının göstergesi
Sagli ocaklarında burslu okumayı haketmis parlak zekalar değil de tusu kazanamayan ığdır tıp Hakkari tıp filan mezunları. Kalsın canım.Kimse sağlık ocağı hekimi olmazsa sağlık ocaklarında hemşireler mi hasta bakacak? :) bence nerede çalıştığının bir önemi yok doktor, doktordur neticede. Hepsi de kendi alanlarında ayrı ayrı saygın bölümler
Artık aile hekimliğinin puanları çok arttı. Beğenmediğiniz doktorlar yüksek puan alıp gidiyor oraya artık.Yani o kadar burslarla okuyup gidip sıradan sağlık ocağı hekimi olması bence ı ıh
Iğdır bile olsa ( bildiğim kadarıyla orada tıp yok ama neyse) tıp fakültesi kazanmak kolay bir iş değil kedicim… lütfen bu şekilde küçümseme insanları. Hangi fakülte olursa olsun mezun olabilmek için çok emek veriyor tüm tıp öğrencileri…Sagli ocaklarında burslu okumayı haketmis parlak zekalar değil de tusu kazanamayan ığdır tıp Hakkari tıp filan mezunları. Kalsın canım.
Ne yazik ki saygınlığı çok değil. Youtubeda baska videolar da var izlediyseniz, eli kesilen cerrah, hastaları öldüğü için yoğun bakimi basan yakınları, kafasına tuğla atılan doktor ve daha niceleri... saygınlık ne yazik ki yerlerde. Bunun da sebebi caydırıcı cezalar olmaması.Ben sizi anlıyorum çünkü meraklı bir tıp olduğumda YouTube vs böyle herşeyi dinlerim.Orada doktorların hele de mesleğin başında yaşadığı zorluklara denk geldim.Gerek meslektaşlarından gerek nobetlerden dert yanıyorlardi .Ama insan ile muhatap olunan herşey zordur.Mesleginiz zor fakat saygınlığı da çok.Saglam durun soğukkanlı olun.Birde kendinizi ezdirmeyin herkes yerini bilsin.Uysal koyun olmayın
Mune hanım şu yoruma iki birşey yazardım da banlanırım.siz müsait bir zaman da yorumlarsanız sevinirimSagli ocaklarında burslu okumayı haketmis parlak zekalar değil de tusu kazanamayan ığdır tıp Hakkari tıp filan mezunları. Kalsın canım.