Şöyle düşün; ofiste evrakların arasında kaybolmuşsun, en fazla arada KK ya girip iki satır yazıp okuyorsun, yan ofisindeki adamın teki sabahtan beri "tavukları bişirmişem hacıyı da çarşıya göndermişem" dinleyip masasının üstünde ritim tutuyor ve akşam bu ortamdan çıkıp eve bebek bakıp yemek yapmaya gideceksin... Takma kardeş takma, biri gider biri gelir, gelmezse de kendisi bilir, Silkelen ve kendine gel ve tatilinin tadını çıkar.Hanımlar selam. Şu an bu konuyu güzel bir plajda güneşlenirken açıyorum. Sadece buraya yazıp rahatlamak istedim aslında çok da bi nedeni yok. Bir buçuk aydır biriyle görüşüyordum flört anlamında. Ortada bir ilişki falan yoktu ama tanışma amacımız oydu. Arkadaş olalım diye tanışmadık yani. Ben uzun zamandır yalnız, belli bir işi gücü kariyeri olan 28 yaşında bir kadınım. Uzun süredir yalnız olma nedenim kendimi ilişki işlerine kapamış olmamdı. Ve gayet de mutluydum ne yalan söyleyeyim. Sadece kalbimin ısındığı insanları tanımaya değer gören biriyim bu yüzden kimseyle sırf yalnız kalmamak için öylesine konuşmam. Sırf bu nedenden gereğinden fazla anlam yükler ve değer veririm. Bu da öyle oldu. Toplamda üç kez buluştuk hatta konu bile açmıştım ilk buluşmaya gitmek bile zor gelmişti yalnız olmaya alıştığım içinneyse ilk, ikinci üçüncü derken benim kanım bayağı ısındı ona. Aslında o da hep o yönde tutum sergiliyordu ama ilgisiz davranışları inanılmaz bir çelişki yaratıyor Du bende. Daha tanıma aşamasında bu kadar yalnız hissettiysem kendimi sonrasını düşünmeye korkar oldum. Sürekli işi gücü bahane etmesi, zamansızlıktan dem vurması derken önce evler yakın olmasına rağmen yüz yüze görüşmeler zorlaştı. Sonra baktım hep mesaj atan yazan, hatır soran taraf benim. Uyandım yani en sonunda. Kendime geldim. Kızım bu ne ya dedim. Artık sohbet sırasında hatırım bile sorulmuyordu. Bu aşırı değersizlik duygusundan kurtulmak için en sonunda tekmeyi vurdum bugün. Tatilde olmama rağmen keyif alamıyorum. Üzüntüm onu hayatımdan çıkarmak değil. Ben aşka ve sevgiye olan inancımı kaybediyorum. Aşk odakli biri olmasam da sonsuza kadar beni kimse sevmeyecek ve ben de kimseye aşık olmayacağım, karşılıklı bişeyler yaşanmayacak gibi hissediyorum. Duygusal modumdayım bugün. Ben hiç taktik yapmadım muhtemelen o yüzden kaybettim bir önceki ilişkisi uzun sürmüş ve ilişkide resmen benliğini kaybetmiş resmen paçavra olmuştu ve ilişki biteli daha bir sene olmamıştı. Aldatılmış vs eski sevgilisi evlenmiş. Zaten son buluşmada bana anlattığı şeyler benim umudumu iyice köreltmişti. Sanki hep geçmişe takılı bir yanı var gibiydi. Kimsenin yara bandı olmaya gelmedim ben bu dünyaya. Bir mesajla aramızdaki tüm köprüleri yıktım. Henüz sosyal medyadan silmedim. Yazdığım mesaja cevap bile gelmedi. Kardeşini aquaparka götürmüş eğleniyor şu an sinir bozucu storyler paylaşıyor falan. Kızlar benden size tavsiye hiçbirimiz sevgi kırıntısı hak etmiyoruz. Belki de sorun bendedir yani ben adı üstünde flört dönemi belki de ben fazla beklenti içine girdim. Ama bu dönemde insan merak edip bir mesaj atmıyorsa zaten uzatmaya gerek yok. Ama içim buruk. Bu buruk his nasıl geçer ne tavsiye edersiniz?
Allah sabır versinŞöyle düşün; ofiste evrakların arasında kaybolmuşsun, en fazla arada KK ya girip iki satır yazıp okuyorsun, yan ofisindeki adamın teki sabahtan beri "tavukları bişirmişem hacıyı da çarşıya göndermişem" dinleyip masasının üstünde ritim tutuyor ve akşam bu ortamdan çıkıp eve bebek bakıp yemek yapmaya gideceksin... Takma kardeş takma, biri gider biri gelir, gelmezse de kendisi bilir, Silkelen ve kendine gel ve tatilinin tadını çıkar.
Allah razı olsunAllah sabır versin
yalnızlığa alışmışım...Hanımlar selam. Şu an bu konuyu güzel bir plajda güneşlenirken açıyorum. Sadece buraya yazıp rahatlamak istedim aslında çok da bi nedeni yok. Bir buçuk aydır biriyle görüşüyordum flört anlamında. Ortada bir ilişki falan yoktu ama tanışma amacımız oydu. Arkadaş olalım diye tanışmadık yani. Ben uzun zamandır yalnız, belli bir işi gücü kariyeri olan 28 yaşında bir kadınım. Uzun süredir yalnız olma nedenim kendimi ilişki işlerine kapamış olmamdı. Ve gayet de mutluydum ne yalan söyleyeyim. Sadece kalbimin ısındığı insanları tanımaya değer gören biriyim bu yüzden kimseyle sırf yalnız kalmamak için öylesine konuşmam. Sırf bu nedenden gereğinden fazla anlam yükler ve değer veririm. Bu da öyle oldu. Toplamda üç kez buluştuk hatta konu bile açmıştım ilk buluşmaya gitmek bile zor gelmişti yalnız olmaya alıştığım içinneyse ilk, ikinci üçüncü derken benim kanım bayağı ısındı ona. Aslında o da hep o yönde tutum sergiliyordu ama ilgisiz davranışları inanılmaz bir çelişki yaratıyor Du bende. Daha tanıma aşamasında bu kadar yalnız hissettiysem kendimi sonrasını düşünmeye korkar oldum. Sürekli işi gücü bahane etmesi, zamansızlıktan dem vurması derken önce evler yakın olmasına rağmen yüz yüze görüşmeler zorlaştı. Sonra baktım hep mesaj atan yazan, hatır soran taraf benim. Uyandım yani en sonunda. Kendime geldim. Kızım bu ne ya dedim. Artık sohbet sırasında hatırım bile sorulmuyordu. Bu aşırı değersizlik duygusundan kurtulmak için en sonunda tekmeyi vurdum bugün. Tatilde olmama rağmen keyif alamıyorum. Üzüntüm onu hayatımdan çıkarmak değil. Ben aşka ve sevgiye olan inancımı kaybediyorum. Aşk odakli biri olmasam da sonsuza kadar beni kimse sevmeyecek ve ben de kimseye aşık olmayacağım, karşılıklı bişeyler yaşanmayacak gibi hissediyorum. Duygusal modumdayım bugün. Ben hiç taktik yapmadım muhtemelen o yüzden kaybettim bir önceki ilişkisi uzun sürmüş ve ilişkide resmen benliğini kaybetmiş resmen paçavra olmuştu ve ilişki biteli daha bir sene olmamıştı. Aldatılmış vs eski sevgilisi evlenmiş. Zaten son buluşmada bana anlattığı şeyler benim umudumu iyice köreltmişti. Sanki hep geçmişe takılı bir yanı var gibiydi. Kimsenin yara bandı olmaya gelmedim ben bu dünyaya. Bir mesajla aramızdaki tüm köprüleri yıktım. Henüz sosyal medyadan silmedim. Yazdığım mesaja cevap bile gelmedi. Kardeşini aquaparka götürmüş eğleniyor şu an sinir bozucu storyler paylaşıyor falan. Kızlar benden size tavsiye hiçbirimiz sevgi kırıntısı hak etmiyoruz. Belki de sorun bendedir yani ben adı üstünde flört dönemi belki de ben fazla beklenti içine girdim. Ama bu dönemde insan merak edip bir mesaj atmıyorsa zaten uzatmaya gerek yok. Ama içim buruk. Bu buruk his nasıl geçer ne tavsiye edersiniz?
E bozuldum tabi yoksa içim buruk yazmam konu başlığına. Kalbim ısındı, onu hayatımda istedim zaten ben istemiyorum demedim. Ona da demedim burada da demedim. Ben ne hissettiysem hepsinin arkasındayım aslanlar gibi yani o da biliyor bunu, buradakiler de. Yalnızlığa alıştım kendime yeten biriyim kısmı işte tam da bu yaşadığım fiyaskolar yüzünden artık kabullendiğim bir şey. Ben hayatıma kimseyi istemiyor olsam zaten onunla tanışmazdım. Bence insanın ne istediğini bilmesi ve bunun arkasında durması kötü bir şey değil. Ama belli ki onda bu yönde ilgi yoktu. Madem yoktu kesebilirdi kendisi. Her yazdığımda güzel sözlerle konuşmak zorunda değildi. Her mesajıma cevap vermek zorunda değildi. Ben adım atıyorum ona, her şey süpermiş gibi konuşuyor ama iş onun adım atmasına gelince atmıyor. Baktım zamana ihtiyaç var gibi laflar edince zaten uzatmaları oynamaya başladım kendimce. Kabul etmek zordu aslında. O yüzden ben ona da hep bahane buldum. Son zamanlarda zor şeyler yaşadı anlamaya çalıştım. Kendisine de söyledim. Ama değer görmüyorsam da daha fazla kalıp bağlanmak bana zarar verecekti kestim napayım. Üzgünüm,canım sıkkın, özledim de ama hayırlısı buymuş kısmet değilmiş. Küsüyorum işte böyle oldukça her yeni tanışma girişimine. O canımı sıkıyor. Bu da mı aynı diyorum. Kalbim kırılıyor. Bana gelseydi ben belki de herkesten çok severdim onu. Ama olmayınca olmuyor.yalnızlığa alışmışım...
kendime yeten biriyim...
bunlar çok fazla senin ürettiğin tatmin sözleri. .
ve bence hiç de inandırıcı değil..
tam tersi birini hayatında çok istemişsin ve bu flört dönemine çok bel bağlamışsın. olmayınca bozulmuşsun hissi verdi bana yazdıkların.
Ahahha çok doğru Allah başka dert vermesin. Kimseye vermesin ama. Napalım bizde çoluk çocuk yok elalemin sevgiden anlamayanı ile uğraşıyoruzŞöyle düşün; ofiste evrakların arasında kaybolmuşsun, en fazla arada KK ya girip iki satır yazıp okuyorsun, yan ofisindeki adamın teki sabahtan beri "tavukları bişirmişem hacıyı da çarşıya göndermişem" dinleyip masasının üstünde ritim tutuyor ve akşam bu ortamdan çıkıp eve bebek bakıp yemek yapmaya gideceksin... Takma kardeş takma, biri gider biri gelir, gelmezse de kendisi bilir, Silkelen ve kendine gel ve tatilinin tadını çıkar.
doğru insanın ne istediğini bilmesi ve bunun arkasında durması normal bir durum. Ancak bunu yaparken karşındaki insanın da ne istediğini anlaması beklenir. Aksi halde yaşadıklarını yaşaması kaçınılmaz.E bozuldum tabi yoksa içim buruk yazmam konu başlığına. Kalbim ısındı, onu hayatımda istedim zaten ben istemiyorum demedim. Ona da demedim burada da demedim. Ben ne hissettiysem hepsinin arkasındayım aslanlar gibi yani o da biliyor bunu, buradakiler de. Yalnızlığa alıştım kendime yeten biriyim kısmı işte tam da bu yaşadığım fiyaskolar yüzünden artık kabullendiğim bir şey. Ben hayatıma kimseyi istemiyor olsam zaten onunla tanışmazdım. Bence insanın ne istediğini bilmesi ve bunun arkasında durması kötü bir şey değil. Ama belli ki onda bu yönde ilgi yoktu. Madem yoktu kesebilirdi kendisi. Her yazdığımda güzel sözlerle konuşmak zorunda değildi. Her mesajıma cevap vermek zorunda değildi. Ben adım atıyorum ona, her şey süpermiş gibi konuşuyor ama iş onun adım atmasına gelince atmıyor. Baktım zamana ihtiyaç var gibi laflar edince zaten uzatmaları oynamaya başladım kendimce. Kabul etmek zordu aslında. O yüzden ben ona da hep bahane buldum. Son zamanlarda zor şeyler yaşadı anlamaya çalıştım. Kendisine de söyledim. Ama değer görmüyorsam da daha fazla kalıp bağlanmak bana zarar verecekti kestim napayım. Üzgünüm,canım sıkkın, özledim de ama hayırlısı buymuş kısmet değilmiş. Küsüyorum işte böyle oldukça her yeni tanışma girişimine. O canımı sıkıyor. Bu da mı aynı diyorum. Kalbim kırılıyor. Bana gelseydi ben belki de herkesten çok severdim onu. Ama olmayınca olmuyor.
Aynen öyle.Maalesef güven duyarak ilişkiye başlanacak insanlar oldukça azaldı. Bu her iki cins için de böyle. Ama erkekler sanki daha bir tuhaflaştı, erkek gibi davranan erkeklere hasret kaldık.
Senin durumuna gelince kendisine saygı duyan bir insan nasıl davranırsa sen de öyle yapmışsın, tebrik ediyorum. Adı ilişki olmasın, bağlayıcılığı olmasın, ben arayıp sormayayım, işi, gücü, maaşı yerinde, fiziği güzel kadın benim peşimden koşsun ama ben köy gelini gibi nazlanayım.
Şimdi de bu tipler türedi maalesef. Kaliteli bir yalnızlık vıcık vıcık bir kalabalıktan daha iyidir. Üzülme, en iyisini yapmışsın.
Şimdi o plajda çaktırmadan bi göz gezdir bakalım umut vaat eden bir aslan parçası var mı
Anlamaya çalıştım ama anlamadım demek ki. Ama şu da çok net değil mi, madem benimle ilgilenmiyor o zaman neden her yazdığıma bir cevap var? Neden güzel sözler söyleniyor? Neden konuşunca her şey karşılıklı hissi uyanıyor? Ve bunlar olurken ben neden değersiz hissediyorum? İnsan umursamaz mı bu kız neden böyle yazdı bana şimdi diye, kendini açıklama gereği duymaz mı? Ben tüm kartları açık oynadım. Benim kadar netini bir daha cennette bile bulamaz. Zor mu yani wurst teşekkürler ama ben seninle ilgilenmiyorum demek?doğru insanın ne istediğini bilmesi ve bunun arkasında durması normal bir durum. Ancak bunu yaparken karşındaki insanın da ne istediğini anlaması beklenir. Aksi halde yaşadıklarını yaşaması kaçınılmaz.
İşaretlerle göre hareket ettim.Demekki karsidakinin duygusundan emin olmadan kaptirmaman gerekiyo kendini.. yani sen boylesin demekki.. o yuzden bu adamdan uzaktan durmak
Hayirli gibi