Tam boşanacağım bir gülme geliyor.

Konuya gelince bence sizin karakteriniz dominant ve dolu dolu bi' insansınız orası belli

Yani espri yeteneğinizden bile belli

Ama eşiniz sanki biraz öylesine yaşıyor gibi...

Kendini çekip çevirecek, hizaya getirecek birine ihtiyaç duyuyor gibi

O da anne olur, eş olmaz

Gerçi bi' yaştan sonra anne bile almaz o sorumluluğu...
 

Dışarıya çıkamıyoruz biz. Oğlum hareket etmeden üç dakikadan fazla durmadığı için bir yerde oturup gıda tüketmek mümkün değil. Eşim çok geriliyor dışarıda oğlumla. O gerilince çocuk daha da hırçınlaşıyor. Eğitilemiyor bu konuda babası da oğlu da.

Benim minnak canavara bakmak isteyen gönüllü de yok :)

Heh sizin eşiniz de katil etmeye müsait bir model. Oynuyor işte kendisi cümlesi ne kadar da tanıdık.
 

karı-koca yay, 3 çocuklu bir çift olarak bildiriyorum; sıkıntı yok
yaylar iyidir, eğlencelidir, baba olanı ilgili ve dağınık, anne olanının içine biraz başak kaçmış yer yer duygusal olarak çöktüğü olsa da güçlüdür.
ikisi de çocuklara ve kendine diğerine ihtiyaç duymadan bakar.
bu iş burç hurç işi değil.
hatta önceden karakter diyordum sanırım o da değil.
amaçsızlık, hayatta başka alternatifi dusunememe tembelliği, bir şeyleri yaparsam üstüme kalır kaçışı, mutsuzluk üşengeçliği falan... bilmiyorum.
 

İşte ben sevgiliyken böyle olsaydı ayrılırdım zaten. Nikahtan daha doğrusu çocuktan sonra böyle oldu. Sevgililik döneminde gayet enerjik, sorumluluk sahibi ve aktif bir adamdı. Sırf beni görebilmek için iki saatlik yol gelir buluşma saatinden önce orada olurdu. Ufacık derdim olsa işinden zaman ayırır çözmeye çalışırdı. Zerre kadar sinyal vermedi sağolsun.
 

Aslında tam da içime kaçtığım dönemdeyim. Ancak o bunu konuda yazdığım gibi sevişip espri yaparak çözmeye çalışıyor. Ancak ben gerçek manada yoruldum. Asla oğlum dışında bir sorumluluk almayacağım. İster maddi olarak çöksün, ister tüm ilişkileri mahvolsun. Umurumda değil.
 
Ya idrak:) derdini yazisina bile bayiliyorum, ahanda su platformda gezinirken adini gorup okumadigim bir konu daha olmadi.

Konuya gelecek olursak, biliyormusun neredeyse (hatta bence birebir) ayni durumu yasiyoruz. Gunlerdir buraya konu acicam, yaziyorum yaziyorum (kalem var kalem var iste ben yazinca kemalettin tugcu kitaplari gibi oluyor ayni hikaye) sonra yazdigimi okuyup “ben olsam bu konuyu okumazdim” diyerek siliyorum. Sanirim bu sorunlarin bir cozumu yok... sorumluluklarini sahiplenememis, ittirmeden yurumeyi bilmeyen, paylasim ve iletisim ozurlusu olmak “bazi” kocalarin karakterinde var. Koca koca adamlarin bu saatten sonra karakteri degismeyecegine gore bosanmak ya da durumu kabullenip beklentisiz yasamaktan baska care yok gibi...

Bosanirsan daha mutlu olacak misin? Ben bosanmayi dusundugumde bunu soruyorum kendime. Henuz cesaretim yok mu nedir hep belki degisir bu duzen zamanla be diyerek onun da iki lafina kanip sureci geciktiriyorum.

Sen bu soruyu kendine sordugunda ne cevap aliyorsun? Gercekten daha mutlu olacagini dusunuyorsan degerlendirmeye almalisin. Ama tereddutlerin varsa kocakisisinden beklenti icinde olmadan nasil cozebilirsin ona odaklan. Mali sorumluluklari kontrol edebilmek icin ortak hesap vb seklonde
 

Eşimin asla değişeceğini sanmıyorum. Ancak ben çalışan, mutlu ve kendi içinde tatmin olmuş bir kadın olursam belki bu halleri gözüme batmaz. Bundan pek emin olamıyorum. Ya da ben mutlu olursam eşim kaybetme korkusu ile düzelebilir. Daha önce düzelmişliği var. O yüzden böyle arafta kaldım işte.

Ben de fazla takıntılı, planlı bir insanım aksi gibi. Şansıma mıçayım ki böyle bir adamla evlendim.
 

Dominant bir insanım evet. Bu halimi törpülemeye çalışıyorum hatta. Bazen sinir bozucu olabiliyor eşim için. Annesi zaten "o da öyle işte bekarken de öyleydi. Sen ipleri bırakma" diyor bugün bana. İpini tutmak istediğim bir canlı istesem köpek sahiplenirim. Dedim bozuldu o da.

Gerçekten üç yıllık sevgililik döneminde şu halinin zerresi yoktu. Ya çok akıllı olduğu için yansıtmadı ya da evlenince saldı.
 

Sanırım ben de bir "yay" vakasından ayrılmak üzereyim
 

Bilmiyorum ki. Boşanırsam asla bir daha evlilik saçmalığına bulaşmayacağım için bekar bir anne olarak yaşamak nasıl olur kestiremiyorum. Sonra eşimin her gece oğlumuzu uyurken öpüp yatmasını, sabah işe gitmeden yine öpüp koklayıp gitmesini görünce vicdan yapıyorum. Evet boşanınca hala oğlumun babası olmaya devam edecek ama her gün görmeyecek en nihayetinde.

Sonra maddi olarak hazır değilim. Muhtemelen ailem boşanma durumunda asla bekar bir anne olarak yalnız yaşamama onay vermeyecekleri için onları da karşıma alacağım. Babamın beni reddetme ihtimali de çok yüksek :) öte yandan boşanmamızdan deli gibi korkan sevgili kayınvalidem muhtemelen organ yetmezliğinden ölür. Bir de onun vicdan azabını çek.

Ben mutlu olur muyum hiç bilmiyorum. O kadar yoruldum ki şu son birkaç yılda, mutluluk beklentim de yok aslında. Huzur istiyorum sadece.
 

ben de açıkcası eşinin değişiminin,
idrak elden gidiyor’u fark edince olacağına inanıyorum.

çünkü hepten sevmiyor değil.
sana hak veriyor.
gerek seks gerek sözde şaka ile sana yaklaşmaya çalışıyor.
o da ne yapacağını bilmiyor.

çünkü aranız düzelse de eskiye dönmeniz bir kaç gün çünkü değişen bir şey yok.
yine başbaşa vakit geçiremeyeceksiniz,
yine oğlun zor olacak, yine nasıl olsa sen arkasını toplayacaksın, yine aynı akşamı yaşamaktansa elinde telefon olacak..

e öte yandan da bu çok büyük bir beklenti.
işe başladığında yada oğlun yola geldiğinde sihirli değnek değmeyecek size. her şeyi bunlara bağlayıp, o büyük beklentiyi karşılamazsa hayal kırıklığı seni nasıl etkileyecek?

takıntılı ve planlı olma konusunda seni çok iyi anlıyorum. keşke biraz azalsa. keşke şu içimdeki kontrolü elden bırakmama ve doğru olanı yapma güdüsünü frenleyebilsem.
keşke mantıklı olandan şaşmama şirazemi biraz kaydırsam.
o zaman sana da söylerdim olduğum yerde havaların nasıl olduğunu. :)
 
Tavsan daga kusmus dagin haberi yokk
 

Ben mutlu olduğumda ve gerçekten zihnen tatmin olduğumda bambaşka bir hatuna dönüşüyorum. O noktada benim bir beklentim kalmıyor, dolayısıyla hayalkırıklığı da yaşamıyorum. Ancak işte o noktada hayatımdaki erkekte gereksiz bir kıskançlık ve kaybetme korkusu hasıl oluyor. Tam da bu sebepten eşim beni engellemeye çalışır bazı konularda. Çünkü biliyor, tanıyor beni.

Anne olmama pek sevindi mesela. Durmadan plan yapan, değişime ve gelişime takıntılı bir kadının tehlikeli yanı anne olmakla son buldu ona göre. Çünkü biliyor anneliğin de hakkını vermeye çalışacağımı.

Filmlerde var olan, yıllardır dirilmeyi bekleyen mumya gibiyim eşime göre. Pimapendeki lekeleri cifle ovalamaktan vazgeçtiğimde korkmaya başlar sanırım.
 
Kız ben bunu nasıl okumayayim,akıcı ve samimi bir anlatım:) ne çok isterdim gamsız olmayı, erkeklerin geneli öyle bı Y geni bı rahat kaygısız gen. Evlilik terapisti bı daha deneseniz, baktın gene keyfinden ödün vermiyor akışına bırakırsın bence bakalım nolcak.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…