- 2 Kasım 2013
- 7.797
- 37.043
- 748
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #361
Hepsi yay burcu olmasının yüzünden demicem. Çok komplike nedenleri var bence. Ama gözüme çarpan bir sebebi var,siz her işe koşturup karşı tarafa iş buyurmayan birisiniz anladığım kadarıyla. Böyleyse durum karşı taraf tembelleşir. Siz işten başını kaldıramadıkça yabancılaşır ve yurt arkadaşı gibi davranmaya başlar bence
Birgün dersim vardı. Ondan sonra da antremanım ve kuaförümle randevum vardı. Telefondan sevgilimi aradım ve 2 bardak mercimeği 5 bardak suyla koymasını istedim(mercimek köftesi yoğurup çayla içecektim) eve geldim. Bir yanık kokusu. Mercimekler yanmış sevgilim oyuna dalmış. Neyse birşeyler bulup idare ettim. Sonraki antreman günümde kırıklık vardı grip olacaktım. Gözlerim akıyo,aşırı yorgun ve halsizim. Markete gitmem gerektiğini hatırladım. Sevgilimi aradım markete benle gel yandaki kafede otururuz hem dedim(poşetleri taşıtmak istiyodum bi de) bana "gelemem savaşa gircez" dedi. Bu mantıklı cevap karşısında markete kendim gidip döndüm. Saate baktığımda ilaç saatim gelmiş evde yemek yok,sonradan çorbanın dolapta olduğunu hatırlıyorum tas yok dağ gibi bulaşık var. O gün sevgilime söyledim. Özür dileyip bulaşıkları yıkadı. Antreman dönüşlerim sırasında evle ilgilendi. Yani anafikir: hayat müşterektir. Tek başına yük yüklenmekle karşı taraf "vaaay ne kadar güçlü bir bağyan" demiyor. Nasıl olsa yapıyo diye oturuyor.Genel olarak iş buyurma gibi bir alışkanlığım yok. Kimseden bir şey istemem kendi işimi hallederim. Sonra da böyle yorgunluktan çıldırma eşiğine geliyorum.
Birgün dersim vardı. Ondan sonra da antremanım ve kuaförümle randevum vardı. Telefondan sevgilimi aradım ve 2 bardak mercimeği 5 bardak suyla koymasını istedim(mercimek köftesi yoğurup çayla içecektim) eve geldim. Bir yanık kokusu. Mercimekler yanmış sevgilim oyuna dalmış. Neyse birşeyler bulup idare ettim. Sonraki antreman günümde kırıklık vardı grip olacaktım. Gözlerim akıyo,aşırı yorgun ve halsizim. Markete gitmem gerektiğini hatırladım. Sevgilimi aradım markete benle gel yandaki kafede otururuz hem dedim(poşetleri taşıtmak istiyodum bi de) bana "gelemem savaşa gircez" dedi. Bu mantıklı cevap karşısında markete kendim gidip döndüm. Saate baktığımda ilaç saatim gelmiş evde yemek yok,sonradan çorbanın dolapta olduğunu hatırlıyorum tas yok dağ gibi bulaşık var. O gün sevgilime söyledim. Özür dileyip bulaşıkları yıkadı. Antreman dönüşlerim sırasında evle ilgilendi. Yani anafikir: hayat müşterektir. Tek başına yük yüklenmekle karşı taraf "vaaay ne kadar güçlü bir bağyan" demiyor. Nasıl olsa yapıyo diye oturuyor.
Bizde de öyle. Kız evlatlarını amazon gibi yetiştiriyolar. Ama erkeklerimiz öyle değil. Erkek kardeşime iş yaptırılmaz mesela,çocuk bilgisayarıyla oturuyor öyle sinir oluyorum ki. Etrafımda da var. Kadın süt sağıyo,bahçe ekip satıyo pazarda altın yapıp köşede biriktiriyo sonra hastalıktan ölüyo adam da kırkı çıkmadan saçı belinde genç bir kızla evleniyor. Evlat olarak önceki neslin hatasını çözüp davranış geliştiriyorum. Ve şu yok mu? Kadınına her türlü işi angaryayı reva görüp,aynı kadından saten gecelik ve jartiyer giymesini bekleyen.. Sinir ve ifrit oluyorumYa aslında güç takıntısı ile de alakası yok. Biraz alışkanlıklarla alakalı bir durum. Çocukluktan itibaren kendi işini halletmeye alışınca, evlenince esasen birlikte yapmak gerektiğini anlayamıyorsun ilk başta. Ne zaman çocuk oluyor ve işler zorlaşıyor, o vakit lan burda bir terslik var çocuk sadece bana ait değil ki düşüncesi hasıl oluyor. Neyse ki siz erken önlem almışsınız :)
Bır cumleyşe bır ınsan tanınmaz elbet ama. İkili ilişkilerde problemı cozerken , sorunu once kendınızde aramak zorundasınız. Belkı ciddiye alınacak sekilde davranmıyorsunuzdur. Bazı konular vardır ki, şaka kaldırmaz. Siz , sizi ağlatan bir mevzuyu bel altı esprilerle, göndermelerle çözemezsiniz. Durumun hafifletilecek bir tarafı yok ki ne gerek var oyle bi usluba. Tavsıyem bosvermıslık ruh halındrn sıyrılmanız ipleri elınıxe almanız ve daha ksrarlı soylemletde bulunarak adımlar atmanız. Bi de ben erkekler ıcın her sorunun cozumunun seks olduguna ınanıyorum. Ciddi manada. İsteyen kızabılır ama ben olması gerekenı degil olanı soyluyorumMerhaba hatunlar
Aslında başlık tam olarak içinde bulunduğum durumu açıklıyor lakin ben yine de detay yazayım. Eser miktarda cinsel detay içerir konu. Sonra vay efendim ahlakımız bozuldu, libidomuz kan ağladı diye höykürmeyin bana.
Bir haftadır eşimle ortak çocuğumuzla alakalı mevzular dışında tek kelam konuşmuyoruz. Genel olarak da çok muhabbet etmiyoruz zira eşim beni yıllardır mobil cihazıyla aldatıyor. Aldatmaya konu olan canlı kanlı bir kadın olsa inanın daha işime gelirdi. Boşanmak için çok haklı bir gerekçem olur ve bir dakika bile düşünmezdim.
O kadar çok detay var ki okumayı zulüm görenler için nasıl özetlerim diye düşünüyorum bir yandan. Eser miktarda değineceğim cinsellik konusuna geçeyim. Beş yıllık evliyim ve son iki buçuk yıldır artarak devam eden bir cinsel problem yaşıyoruz. Önce karşılıklı isteksizlik, sonra tek taraflı isteksizlik, sonra eşimden kaynaklanan sorunlar neticesinde bir doktora gitmesi gerektiğine karar verdik. "psikolojik bu düzelir" diyerek sürekli erteledi. En son ben "ya doktora gidersin ya da boşanma dilekçesine kuş öldü beybi" yazarım deyince gitmeye karar verdi. Tam üç doktor değiştirdi. Hayatının tamamında erteleyen rahat bir insan olduğu için bu noktada "erkeklik gururu" zırvalığını düşünmenize engel olmak isterim. O her durumda, her işi erteler. Rahattır kendisi ve her daim onu iteklemem gerekir. En son ciddi bir para ödediği doktora tahlil sonuçlarını almak için haftalarca gitmediğinde çileden çıktım. Ancak içime doğru çileden çıktım. Bu kısma bir ara verip diğer konulardan devam edeyim.
Yine ittirmeli kaldıraç olma yolunda azimle ilerleyen eşim bize ekstra bir kazanç getirecek olan bir işi tam iki buçuk ay boyunca erteledi. Oradan gelecek parayı önemsiyorum çünkü oğlumun Psikolog masraflarına harcayacağım. Bu noktada ben çileden çıkıp bana yalan söylediğini, ortada bir iş ya da kazanç olmadığını, aksi halde bir insanın en azından baba olarak bu işi ertelemesini aklımın almadığını söyledim. Dırdır yapmakla itham edildim yine ve yeniden.
Gelelim dün geceye. Ben kendi halimde oğlumla ilgilendiğim bir haftanın sonunda dün laf attı konuşmak için. Asla sinirli bir çıkışım olmadı ki zaten uzun süredir sinirleri alınmış çürük et gibi dolaşıyorum evde. Benim olağanca sakin halime sinirlenip "ayrılmak istiyorsan ayrıl alla alla" gibi saçma bir çıkışta bulundu. "o da olur elbet de maddi olarak hazır değilim cicim. Malum bakmakla yükümlü olduğum senin pek ilgilenmediğin bir oğlumuz var" dedim. O konuşma da öyle kaldı.
Bugün sevgili eşim "sevişince geçer" düşüncesi ile bir adım attı. Klasik erkek beyinsizliği. Ben de yatağa uzanıp "al buyur" dedim. "haşlanmış pırasa gibi yatıp bir de cinsel sorunlarımız var diyorsun" dedi. Öyle baktım yüzüne uzun uzun. Sonra da "ortada haşlanmış pırasaya benzetilebilecek bir organ var esasında haklısın" dedim. Bi tadı kaçtı tabi. Fazla detay verdim farkındayım ama detay yazasım var. Anlaşılsın ki anlatmak için çabam olmasın. Sonra bir ciddileşip "merak etme kuzum düzelir aramız üzme kendini" dedi. Ve ekledi "sende bu memintolar varken ayrılmayız biz". Espri yaptı dangalak. Sevişince düzelmeyeceğini anlayınca, Johnny sins olamadık bari çakma cem yılmaz olayım da evlilik buradan kurtarılır diye düşündü demek. Neyse işte yataktan kalktık.
Bir müddet sonra kendi kendime yemin edip konuşmayacağım dediğim halde şu cümleleri söyledim ona.
-bak bu sevişince geçecek bir durum değil. Sen de biliyorsun öyle olmayacağını. Ben artık senin annen, öğretmenin, düşünmen gereken sorumlulukları hatırlatan alarmın olmayacağım. Ben ömrünün kalan yarısında yanıma eş istiyorum bir kambur değil. Benim bir oğlum var zaten bakmakla yükümlü olduğum. Çok da zor bir çocuk malum. Gerçi sen metresimin ekranına bakmaktan çocuğu da unuttun ya. Her neyse ben sadece onu yetiştirmekle yükümlüyüm. Ben bana destek bir eş olmayacaksa, zaten tek başıma üstlendiğim sorumluluklarla sen yokken de başa çıkabilirim. Bak ben hasarlıyım zaten. Çocukluktan, aileden. Ben artık daha fazla yük istemiyorum sırtımda. Ben başımı yaslayacak bir omuz isterken o omuz ağırdı diye masaj kremi ile ovmak istemiyorum. Anladın değil mi beni?
Anladım, haklısın dedi ama biliyorum unutacak yarın. İki gündür durmadan ağlıyorum. O kadar uzun zaman ağlamadım ki kriz gibi bitmek bilmiyor. O da şişen gözlerimden anlayıp merhamet ediyor belli ki. Merhamet duygusunun bittiğini sanıyordum ama kalmış biraz demek.
Çok uzattım kusura bakmayın ama daha da yazabilirim sayfalarca. Velhasılı kelam evli gibi değiliz. Bir paylaşım yok, sohbet yok, sıcaklık yok. Belki biraz sevgi var. Bugüne kadar emindim boşanma kararımdan. Ancak öyle bir tavrı var ki "hadi hadi barışalım ay küstün mü sen" şeklinde. Acaba ben şizofren falan mı oldum diye düşünüyorum. Yok yani, adam ciddiye alamıyor mevcut durumu. Ya da şaka yapmaya çalışıp beni normalleştitmeye çalışıyor bilmiyorum.
Ne evli gibiyiz ne de boşanıyoruz. Böyle saçma sapan bir ilişki. Birkaç gün de böyle bir şey yokmuş gibi davranır eski soğuk günlere geri döneriz. O kadar kafam karışık ki bu evlilikle ilgili, olduğu gibi yazdım. Anlaşılır oldu mu bilmiyorum. İlk kez evliliğimle ilgili hiç hoşnut olmasam da cinsel detaylara da girdim. Artık taştıysam demek ki.
Cevap veren parmaklarınız zeval görmesin efenim.
Ben kendımı yormayacak sekilde ev işi yapıyorum. Cogu zaman ev musait olmuyor bu yuzden mısafır kabul etmıyorum. Eşim dertli bu konuda onceleri de cok kavga ettik. Sen de yaparsan toplanır diyorum. Yaomıyor. Ben de yapmıyorum. İşim gucum yok gunun dort saatını temızlıge verıcem. Versen de kuymet bilinse neyse..Bizde de öyle. Kız evlatlarını amazon gibi yetiştiriyolar. Ama erkeklerimiz öyle değil. Erkek kardeşime iş yaptırılmaz mesela,çocuk bilgisayarıyla oturuyor öyle sinir oluyorum ki. Etrafımda da var. Kadın süt sağıyo,bahçe ekip satıyo pazarda altın yapıp köşede biriktiriyo sonra hastalıktan ölüyo adam da kırkı çıkmadan saçı belinde genç bir kızla evleniyor. Evlat olarak önceki neslin hatasını çözüp davranış geliştiriyorum. Ve şu yok mu? Kadınına her türlü işi angaryayı reva görüp,aynı kadından saten gecelik ve jartiyer giymesini bekleyen.. Sinir ve ifrit oluyorum
Dur bir düşüneyim flört döneminde saatlerce konuşurduk. Her şeyden. Siyaset, edebiyat, insanlar, gelecek ve geçmiş. Uzun uzun konuşurduk. O kadar konuştuk ki evliliğe bir şey kalmadı demek. Bir de sözlüklerde yazardık. Bazen trollük yapar eğlenirdik :)
Çocuktan sonra paylaşımlar azalarak bitti. Bak geçenlerde kayınvalidem lahmacun almış bize. Kalas eşim hepsini yemiş. Ben yemeğe çok düşkün bir model değilim zaten ama yaptığı eylemden rahatsız olduğumu söylediğimde "sipariş veririz ne var buna mı takıldın" gibi bir yanıt verdi. Gerçekten ya geri zekalı ya da anlamak istemiyor derdimi. Mevzu lahmacun yemek değil. Tıpkı benim yaptığım gibi "sen de yer misin" diye sormayı düşünmesi. Bunu akıl edebilmesi. Lahmacun ufak bir ayrıntıyı. Bu durum tüm hayatımızda geçerli mesela. Ben ne kadar incelik peşinde isem, o aksine zerre incelik göstermeyen bir model. Bu durumun değişeceğini de sanmıyorum.
Saçma,bunların hepsi yetiştirme tarzından dolayı. Kızın erkek kardeşine sofrayı kurması ve erkek kardeşin gelin gibi oturması normalleştirilirse böyle ev işi yapınca bi yerlerinin düşeceğini sanan erkeklerimiz olurBen kendımı yormayacak sekilde ev işi yapıyorum. Cogu zaman ev musait olmuyor bu yuzden mısafır kabul etmıyorum. Eşim dertli bu konuda onceleri de cok kavga ettik. Sen de yaparsan toplanır diyorum. Yaomıyor. Ben de yapmıyorum. İşim gucum yok gunun dort saatını temızlıge verıcem. Versen de kuymet bilinse neyse..
Astoria ek yapayım yeniden. Yani potansiyel bir bağımlı aslında. Ancak son on yıldır bağımlılık boyutunda değil. Diğer kumar bağımlılarından farklı olarak, farkındalık kazanmış bilinçli biri. Ne olursa olsun oynarım deme evresi iyileşmiş durumda. Kendini veya bu sorunu yaşayan diğer insanları bir psikolog gibi analiz edip yapılacakları anlatabilir. Bağımlı diyemem ama potansiyel bir bağımlı diyebilirim. Kumar bağımlılığında en mühim sınır fakındalıktır zaten. O kazanıldıysa kurtulma ihtimali vardır.
Öte yandan o dönemin ona kaybettirdiği bazı Özellikler var. Rahat yalan söyleyebilme, aşırı rahatlık, kumarın sebep olduğu hazzın yerine hiçbir şey konulamadığı için koca bir boşluk ve amaçsızlık. Hani kanser hastaları iyileşse bile ruhen ve bedenen hasarlar kalır ya, eşim de öyle. İyileşti ama hasarlı. O istedi ki en başında olduğu gibi onu anlayan, destek olan, yaralarını saran bir idrak olsun daima. Ancak ne zaman anne oldum, o idrak gitti. Artık büyü ve kendine gel diyen idrak geldi.
O kadar ayrıntılı ki bu konu. Gençlik döneminde bağımlılığa dönüşmüş. Sonra destek alarak kendini düzeltmiş. Uzun yıllar tekrar etmemiş. Evliliğin ardından yeniden patlak verdi ancak asla o boyutta değil. Daha az hasarla atlatıldı.
Benden bir şey gizlemedi aslında. Her şeyi anlattı evlenmeden önce. Ben de onun bir daha aynı boyutta bağımlı olmayacağına inandım. Olmadı da eski zamanlarındaki gibi. Ancak ailesi beni evlenmeden önce bak çok da güvenme diye uyarırken, ben herkese karşı onu savunup onunla evlenmişken ağır geldi yaşattığı hayalkırıklığı.
Savunması da şu şekil. Evet çok büyük hata yaptım ama asla o bağımlı hallerime dönmedim son on yıldır. Neden bunu görmüyorsun.
Akıllı telefonla aldatıyormuş ya, adam tilfon bağımlısı olmuş.Ne oldu bosanabildi mi üye acaba. Ciddiye almamasındaki en büyük sebebin surekli olarak aldatıldıgini bile bile boşanma için adım atmamasi olduğunu düşünüyorum
Ne oldu bosanabildi mi üye acaba. Ciddiye almamasındaki en büyük sebebin surekli olarak aldatıldıgini bile bile boşanma için adım atmamasi olduğunu düşünüyorum
Akıllı telefonla aldatıyormuş ya, adam tilfon bağımlısı olmuş.Daha evvel de alkol sorunu varmış, mesajlarına denk geliyordum idrakın, ordan biliyorum. Şaşırmadım buna, beyin tembelleşmiş, dış uyaran olmadan yapamıyor artık.
Bizden iyi mi bilecen kadın. Alkol sorunu var diyorsak vardır. Aldatılıyorsun diyorsak aldatılıyorsundur.Alkol sorunu mu varmış demeee. Ben at yarışı sorunu var diye biliyordum ama alkol varsa dur ben boşayayım yine ahajajs.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?