Spor ve Sağlık İçin Motivasyon Taktikleri

Leithia .!.:

Geç yanıt yazdığım için üzgünüm, iki gündür koşturmaca bitmedi.
Spor salonu aslında en kötü spor yapma yöntemi bana göre. Zira spor bir hayat boyu devam etmesi gereken bir süreç ve hiçbirimiz spor salonuna bir ömür boyu para ödeyemeyiz. Üstelik yıllık aboneliklerde "para verdim, öyleyse spora gitmeliyim" motivasyonu bir süre sonra zorunluluk yarattığı için isteksizliğe sebep olur, para ödediğiniz halde devam edemeyince bunun üzerinize binen vicdan azabıyla spordan iyice soğursunuz. Spor keyifle yapılması gereken bir alışkanlık olmalı, evimiz de bunu yapabilmek için müsait. Gereken malzemeleri almanız yeterli.

Çocukla spor yapmanın zor olduğunu biliyorum ama içiniz rahat olsun. Burada başka çocuklu üyelerimiz de var ve hayatlarını çocuklarına göre düzenleyerek devam ediyorlar. Uygun koşulları yarattıktan sonra günde 20 dakika bile yeterli. Çocuğun uyuduğu öğle vakitlerinde, gece yatırdıktan sonra, hatta gündüz sanki bir oyunmuş gibi onunla beraber spor yapabilirsiniz. Hatta çocuklu annelerin çocuklarını da spora kattıklarını okudum bazı yerlerde :) onunla koşturmak, beraber zıplamak, sırt üstü uzanıp onu ayaklarınızla yükseltip alçaltmak, squat yaparken kucağınızda bebekle yapmak gibi yaratıcı yöntemler var :) Hatta internette paylaşım yapan bazı güçlü kollara sahip annelerin, çocuklarını kendi sırtlarına oturtup şınav çektiğini görüp şok oldum.

Genelde bir programı takip etmek daha kolaydır ama ufak bile olsa ilerleme sağlayabilmek için, günde 5-10 squat, 5-10 burpee, 1 dakika plank, 5-10 jumping jack ve 5-10 çapraz mekik gibi hareketler ile başlamak günde sadece 5 dakikanızı alacaktır ve gün içerisinde fırsat bulduğunuz her 5 dakikada bu hareketleri yapmanız ciddi fark yaratır.

Aklıma gelmişken ekleyeyim: Tabata kısa sürede kardiyo etkisi yaratıyor, bir araştırın.
Hem evet, hem hayır. Mesela google'a "yetenek sizsiniz türkiye mekik çeken adam" yazarsanız, tek oturuşta 2000 mekik çeken adamın videosuna ulaşırsınız. Ancak bunu başaran adamın karın kasları belli bile değildir.

Tek seferde 500 mekik çekmekle, güne yayılmış toplam 500 mekik çekmek aynı sonucu verir. İkisi de işe yaramaz. Sabah 10 tane mekik çekip, 2 saat sonra 40 tane yapıp, yarım saat sonra 15 tane daha ekleyip gün içerisinde 500'e ulaşabilirsiniz ama güne yaymada kaslar verimli çalışmaz, bedeniniz spora odaklanamaz.

Spor salonunda genelde setlerle çalışılır. Kol çalışan vücut geliştiriciler tek seferde 100 kez dambıl ile çalışabilecek güce sahiptirler ama bunu yapmak yerine 8-10 tane kol çalışır, 1 dakika dinlenir, 8-10 kez daha çalışır, 1 dakika dinlenir ve 8-10 tane daha yapıp bitirirler. Buna set denir. Genelde tek seferde 50 mekik çekmek yerine, 20 tane çekip 1 dakika ara verip dinlenip 1 dakika sonra 20 tane daha çekmek daha iyi sonuç verir.

Gün içerisinde 1 tam saatinizi (ya da yarım saat gündüz yarım saat gece olmak üzere iki yarım saatinizi) tamamen spora odaklı, konsantre olmuş bir şekilde yapmanız kasların çok daha verimli çalışmasını sağlar. Mekiğinizi güne yaymak istiyorsanız sabah 3 set, akşam 3 set olarak yapabilirsiniz.

Bu arada ufak bir not: mekik iyi bir karın egzersizi değildir; etkili olmaması bir yana, boyun ve sırta da zarar verir. Plank hareketi ile çok daha kısa sürede mekikten çok daha iyi sonuç alabilirsiniz.

Genişletmek için tıkla...

fma108681 .!.:

kızlar büyük bir sorunum varr yardımcı olun lütfennnnnn

önümüzdeki hafta perşembe günü boy kilo ölçümüne gitcem.
infaz koruma memurluğuna başvurdum.
orda da boyla kilo arasında orantı isteniyor.

boyumu 1.70 biliyordum fakat ölçüyoruz 1.67 çıkıyor.

Boyun son iki rakamından en fazla 13 fazla olabilirmişim.
yaniii benim en fazla 80 kilo olmam lazım

kiiii ben şuan en ince elbiselerle 81 kilogeliyorum.

Kızlar burdan elbiselerle 78 kilo olarak gitmem gerekiyorki garanti olsun.

Acil önerilerinizi bekliyorum.

Ben nasıl 3 kilo falan eksik gözükebilirim.
100gr bile fazla gözüksem.Direkt elenicem.

Leithia yardımmmmm

Genişletmek için tıkla...

Leithia .!.:

KADIN GÜÇLÜDÜR.​

Genişletmek için tıkla...

Gizem nur .!.:

Benim vücudum çabuk şişiyor kas degildir ama bir sisme var. Neyse ben esnemetme yapmayı düşünüyorum. Ama bazilari haftada bir ideal diyor. Bunun normali ne her antreman sonrası mi birde suresi nasil olmali

Genişletmek için tıkla...

Leithia .!.:

Tembellik, tembelliği arttırır.
Kanepeden şimdi kalkmazsan, gün geçtikçe daha zor kalkarsın.
Günün birinde ise hiç kalkamaz, sporu tamamen bırakırsın.

Hareket, hareketi arttırır.
Ne kadar çok spor yaparsan, spor yapmak için o kadar arzu duyarsın.
Ne kadar hareket edersen, o kadar aktif ve canlı olursun.

Mıymıntı, üşengeç, tembel, hantal, mutsuz, yavaş ve yağlı mı olmak istersin?
Canlı, hareketli, enerjik, sağlıklı, neşeli, hızlı ve fit mi?

Ne kadar ertelerseniz, amacınızdan o kadar uzaklaşırsınız.
Ne kadar erken başlarsanız, amacınıza o kadar yakınlaşırsınız.

Bu hayatta varolup geçip gitmek mi istiyorsun?
Yoksa hayatın tadına varmak, hayatı dibine kadar yaşamak mı?

Yavaş mı ilerliyorsun? Bebek adımlarıyla mı?
Durmaktan iyidir!

Hızlı sonuç alamıyor musun?
Vazgeçmekten iyidir!

Değişimin günler, aylar hatta yıllar mı sürüyor?
Aynı kalmaktan iyidir!

Zayıflamak, sen bunu ne kadar yokuşa sürersen, işi ne kadar zorlaştırırsan, o kadar zordur.
Ne kadar kaytarır, ne kadar kaçamak yaparsan; o kadar zor ulaşırsın hayalindeki fit fiziğe.

Ne ekersen, onu biçersin.
Ne sunarsan, onu alırsın.
Ne kadar ter dökersen, o kadar hızlı sonuç alırsın.

En önemli kural:
SABIR!
Sabret!
Devam et!
Pes edip bırakırsan elbet sonuç alamazsın!
Belki yıllar sürecek ama bunca çaba, o süre sonunda ulaşacağın sağlıklı yaşama değecek.

Genişletmek için tıkla...

cranial .!.:

şeker orucun nasil gidiyor canim

Genişletmek için tıkla...

Leithia .!.:

Siz sorunca hatırladım diyeyim :) Ben zaten oruca başlamamdan çok önce kestim şekeri. Sanırım şubat ayından beridir şekerli gıda tüketmiyorum, temmuzdan beridir de paketli şekerli gıda almıyorum. Şeker ihtiyacımda elma, havuç ve muz tüketmekteyim. Şekeri bırakmamdan beri daha rahat uykuya daldığımı, daha enerjik olduğumu ve odaklanmamın arttığını fark ettim. Ayrıca spora devam ederken incelmem de hızlandı. Benimki 21 günlük değil, bir ömürlük bir oruç kısacası. Bu kadar aydır 1 kez doğum gününe katıldım şubat sonunda ve ikram edilenleri yiyemedim, şekerli tatlar çok bayık geldi. Oruca da devam etmeyi düşünüyorum.

Genişletmek için tıkla...

cranial .!.:

cok güzel masallah. ben de hatirlarsin belki senden görünce baslamistim bugün 24. gün. daha yemedim tatli .en merak ettigim yedigim zaman cok tatli gelecek bayacak mi öyle olmasini umuyorum :))

Genişletmek için tıkla...

Leithia .!.:

Bu harika! Bunu bir yasak gibi sürdürmeyin, bir hayat tarzı olarak görün. Beyninize "Şeker yasak" kuralını değil, "Tatlı yiyebilirim ama yemek istemiyorum, canım çekmiyor." prensibini yerleştirin. Zaten artık canınız şekerli yiyecekler istemeyecek, eskiden yiyebildiğiniz tatlılar "Nasıl yiyormuşum bunu?" dedirtecek kadar bayıcı gelecek. Çünkü artık ağız tadınız değişti. Bir elma bile yeseniz çok tatlı bulacaksınız. Vücudunuz bu yeni düzene alışınca kilo vermeniz de hızlanacak, çünkü basit şeker de denen yağa dönüşen karbonhidratları tüketmiyorsunuz. Odaklanmanız artacak, kendinizi şaşırtacak kadar enerjik ve zinde hissedeceksiniz.

Meğer şeker denen şey bir uyuşturucu gibi bağımlılıkmış, vücudu kendisine muhtaç kılıyor ve onun enerjisini tüketiyormuş, meğer gıda firmaları sırf daha fazla para kazanmak için en saçma yiyeceğin içine bile bağımlılık yaratsın diye şeker koyuyormuş.

Vücudumuz kendisini koruyan bir makine ve oturup yarım kilo şeker yemeye çalıştığımızda kusarak kendisini bu zararlı zehirden korumaya çalışır. Ancak içtiğimiz kolaların içinde vücudumuzun bu şekeri fark etmesini engelleyen bir içerik var. Normalde bizi kusturacak miktarda zehiri bu içecekler yüzünden fark etmeden bünyemize alıyoruz. Sadece kola değil, faydalı sandığımız paketli meyve suları bile masum değil. Hatta çocuklarımıza içirdiğimiz sütler bile. Şeker tüketiminin çocukları hiperaktif yaptığı da kanıtlanmış bir gerçek.

Genişletmek için tıkla...

Leithia .!.:

Bu harika! Bunu bir yasak gibi sürdürmeyin, bir hayat tarzı olarak görün. Beyninize "Şeker yasak" kuralını değil, "Tatlı yiyebilirim ama yemek istemiyorum, canım çekmiyor." prensibini yerleştirin. Zaten artık canınız şekerli yiyecekler istemeyecek, eskiden yiyebildiğiniz tatlılar "Nasıl yiyormuşum bunu?" dedirtecek kadar bayıcı gelecek. Çünkü artık ağız tadınız değişti. Bir elma bile yeseniz çok tatlı bulacaksınız. Vücudunuz bu yeni düzene alışınca kilo vermeniz de hızlanacak, çünkü basit şeker de denen yağa dönüşen karbonhidratları tüketmiyorsunuz. Odaklanmanız artacak, kendinizi şaşırtacak kadar enerjik ve zinde hissedeceksiniz.

Meğer şeker denen şey bir uyuşturucu gibi bağımlılıkmış, vücudu kendisine muhtaç kılıyor ve onun enerjisini tüketiyormuş, meğer gıda firmaları sırf daha fazla para kazanmak için en saçma yiyeceğin içine bile bağımlılık yaratsın diye şeker koyuyormuş.

Vücudumuz kendisini koruyan bir makine ve oturup yarım kilo şeker yemeye çalıştığımızda kusarak kendisini bu zararlı zehirden korumaya çalışır. Ancak içtiğimiz kolaların içinde vücudumuzun bu şekeri fark etmesini engelleyen bir içerik var. Normalde bizi kusturacak miktarda zehiri bu içecekler yüzünden fark etmeden bünyemize alıyoruz. Sadece kola değil, faydalı sandığımız paketli meyve suları bile masum değil. Hatta çocuklarımıza içirdiğimiz sütler bile. Şeker tüketiminin çocukları hiperaktif yaptığı da kanıtlanmış bir gerçek.

Genişletmek için tıkla...