- 27 Mart 2017
- 16.160
- 65.360
-
- Konu Sahibi Black Wine
- #61
buyrun yıkın aylık nafaka isteyin beş yıllık ilişki için...Suan 25 yaşındayım. Beraber yaşamaya başladığımızda ogrenciydim. Mezun olduktan sonra bulunduğumuz şehirde doğru düzgün iş bulamadım. Ailem şehir dışında, istediğim zaman yanlarına gidebilirdim. Ve ev hanımı olmak için evli olmak gerektiğini düşünmüyorum. Yasalar bir yana, şu zihinlerdeki "imzayı atmış kadının hakettikleri/atmamış kadının haketmedikleri" algısını bi yiksak mi artık hep birlikte?
Belli ki anlamamissiniz ya da ben anlatamadım. Bütün bu mevzuların en büyük ortak noktası, verdiği hiçbir sözün arkasında durmamış olması. Bu sözünde durmama konusu, hayatımızın en küçük alanlarına kadar işlemiş kritik bi sorun oldu hep bizim aramızda. Öfkelendigim kısım para almamak değil, ne zaman ona güvenip kafamda biseyler sekillendirsem yarı yolda bırakılmış olmak. Ayrıca aranızda, şayet evli olsaydım o paraları hakedecegimi, ama evli olmadığım için daha az emek verdigimi ve haketmedigimi düşünenler olduğunu sanıyorum. Ben 5 sene onun gözünün içine baktım. Kendimi korumaya çalıştım, mücadele ettim, yaptıklarına yer yer boyun eğdim ama asla kendimi teslim etmedim, imkanlarim oydu, aynı evi paylaştığım insan oydu, maddi durumum ortadaydı. Annemin evinde olsaydım yaşam masraflarimi annem, babamın evinde olsaydım babam karsilayacakti. Çünkü para, yoksa yoktur! Assan 1700 lira para falan almadım, vermeyeceğini yan cizecegini bildiğimden, sinirle kabul ettim bunu. Kendisinden depozito falan talep etmedim hiç bı zaman, kendisi her ayrılık söz konusu olduğunda üstüne basa vasa bunu dile getirdi, "Ayrılsak da düşman olmuycaz sonuçta, benim elim hep senin üstünde olur, sana olabildigim kadar destek olurum" diye. Tabii ki bu desteğe bel baglamadim, ama zor zamanimda hala orada bi yerde elimden tutacak birinin olduğunu bilmek bana kendimi daha güvende hissettirdi. Benim durumumu yaşamamış kimse de bu güvende hissetme ihtiyacı, destek arama telaşını anlamaz, şayet empati yapamıyorsa. Beni bu kadar üzen paradan mahrum kalmak değil, bu güveni kaybetmekti. Zaten baştan depozitoydu paraydi bu konularda açılmış bi muhabbet olmasa, "e ben sana 5 yilimi verdim hadi sökül paraları" demeyecektim zaten. Kaldı ki kendisi bu muhabbetlerin yanında, "mağduriyet kasma, kandırılmış oyalanmis kız tribini oynama, bi de seninle evlenicektim Allah korumuş" gibi bi sürü çirkin şey söyledi. Ondan beklentiye girmemin sebebi kendisinin verdiği sözler ve benim kendimi onun yerine koyduğumda çok daha fazlasını yıllarımı geçirdiğim insan hayatının yeni dönemine daha rahat başlasın diye yapacağımı bilmekti. Bu da benim saflığım olsunz bidaha kimseyi "ben olsam yapardım" diye değerlendirmem.
Bu arada, on bin liraları olan bi insan için 100-200 TL belki hicbiseydir. Ama elinde sadece 200 lirası olan biri için, herşeydir. Ben ona uzun bi zaman, hiç düşünmeden, herşeyimi verdim.
Yaptığınız benzetmelere dikkat edin, kapatması falan değilim ben kimsenin ağzınızı toplayın önce. "Emek verdim" demek için ne yapmam gerekiyodu ya paramı ya böbreğimi vermem falan mı? 31 yaşında adamdan sözlerini tutmasını bekliym bi zahmet. Valla ne ilginç kafalarınız var yaBir sevgilinin verdiğinden fazla ne verdiniz? Aynı evde yaşadınız, hastalığında başında beklediniz, zor zamanlarında bunlar da geçecek dediniz, beraber yemek yaptınız, temizlik yaptınız, filmler izlediniz, gezdiniz tozdunuz, seviştiniz vs vs.
Ee biz de bunları yaptık da kimseye aman çok emek verdik demedik. Sevgili ve insan olmanın tadını çıkardık. Sonra ilişki zamana yenildi ve bitti.
Zaten 20’li yaşlarının başındaki insanların sevgiliye verdiği hangi sözü tutmasını bekliyorsunuz? 25 yaşında çok sevdiğim adamı şuan karşıma getirseler, ay bu ne diye kendimden utanırım. Ama eminim ki o zaman çok büyük laflar etmişimdir.
Ayrıca 5 yıl boyunca adamım kapatması gibi maddi anlamda tamamen ona bağımlı yaşamak doğru değil hanımefendi. Sizin zamanında bu adama maddi bağımlılığınızı azaltmanız lazımdı. O zaman beklenen ayrılıktan (siz her ne kdr beklemeseniz de bence çok bariz beklenen) bu kdr etkilenmezdiniz.
Bütün kuralları adamın belirlediği bir ilişkide maddi güç de onda ise bu ne oluyor? Biri “gel demiş gelmişsiniz , git demiş gitmişsiniz, adam istemiş ayrılmışsınız, vazgeçmiş birleşmişsiniz, otel demiş olur demişsiniz, düzenli harçlığınızı almışsınız” diyince sorun yok, bunun adını koyunca mı sorun var?Yaptığınız benzetmelere dikkat edin, kapatması falan değilim ben kimsenin ağzınızı toplayın önce. "Emek verdim" demek için ne yapmam gerekiyodu ya paramı ya böbreğimi vermem falan mı? 31 yaşında adamdan sözlerini tutmasını bekliym bi zahmet. Valla ne ilginç kafalarınız var ya
Çok teşekkür ederim, evet maddi özgürlüğüm olsaydı normaldekinden daha özgüvenli ve daha korkusuz olurdum bu bi gerçek. Ekonomik şiddet hala görürdüm, "bunu mu istiyosun o zaman kendin öde, ben almam, şunu şunu sen ismarliycaksin, bak bugün ben para harcadım" gibi çirkin pazarlıkları hala yapardı benimle eminim, ama en azından maddi olarak ona bağlı olmanın ezikligini yaşamazdim. En büyük hatam, okulu bitirince ailemin olduğu şehre gidip iş aramamak oldu, "zaten yakında evleniriz, o zaman beraber başka bi şehre gideriz, ben de orda daha rahat iş bulurum" diye düşündüm hep, ama o gün hiç gelmedi. Daha önce, ufak ufak uyanıp hayatım için biseyler yapmaya çalıştım onlar da ya uzun soluklu olmadı, ya da pandemi dönemine denk geldi ama, gerçek anlamda uyanışım yaşım 25'e geldiğinde oldu. Bundan sonra mümkünse maaşı benimkinden çok daha yüksek olan biriyle bile olmayı düşünmüyorum. Hayatıma hemen birini almak gibi bi düşüncem zaten yok. Yıllardır ertelediklerimi yaşamak, onun hiç almamış olduğu iki kişinin sorumluluğunu ben de bi süre üstümden atmak ve kendi isteklerime yönelmek istiyorum. 25 yaşında genç bi kadın olarak alacağım dersi aldım bu ilişkiden, sadece şuan bu tumseği atlamak çok zor geliyorayrılık kararınızı ve bunun arkasında duruşunuzu tebrik ediyorum. uzun soluklu ilişkilerden sonra çok zor çünkü.
fakat ben de maddi boyutu eleştireceğim.
öğrenciymişsiniz, sonra iş bulamamışsınız.. bunların hepsi olabilecek şeyler.
fakat 5 yıl boyunca bir ilişkide maddi yükün tek tarafta olması da normal bir durum değil.
verdiği sözleri tutmadı diyorsunuz ama o sözlerin çoğu maddi sözler. muhtemelen bir anlık heyecanla yaparım diyip, düşününce "ee bütün maddi yük bendeydi, zaten benim ödediğim paraydı, neden vereyim?" diyip vazgeçmiş.
ha 1 kere yaptı, tekrar tekrar aynısını yapması başka mevzu.
bir ilişkide elbette maddi durumlara göre iki kişi birbiri için birşeyler yapar.
beraber de yaşansa, ayrı da, olabilir bir şey.
ama bu aşamada denge çok önemli.
anladığım kadarıyla sizin ilişkinizde maddiyat hep erkeğin yükü olmuş. 150-200 tl harçlıklarımı verdim demişsiniz ama kira + fatura + vs katınca o harçlıkların bir anlamı kalmıyor malesef.
benim ilişkimde de maddiyat takıldığımız bir şey olmaz.
zamanında sevgilim ev değiştirdiğinde yemek masası, sehpa, mutfak aletleri almıştım ona.
sonra o da bana şahsi bilgisayara ihtiyacım var diye macbook aldı.
işte maddiyat dengesi ilişkide böyle olur.
yani iki kişi de birbiri ve ortak yaşam alanları için eşit miktarda para koyar ortaya.
en azından yakın diyelim.
o nedenle sizin ilişkinizin temeline dinamit koyan şey öncelikle bu maddiyat mevzusu olmuş.
sevgilisi ile beraber yaşayabilecek kadar özgür (ülkemiz açısından özellikle) bir kadın bence kendi maddi özgürlüğünü de çok önemsemeli ve sağlamalı.
daha çok genç olduğunuz için belki bunlar size anlamsız gelebilir ama sakince düşününce bunu ve buna benzer yazanları anlayacağınızı düşünüyorum.
anlattıklarınıza bakınca sizinki biraz o para kazandı, ben de evin işini, yemeği yaptım o zaman hakkım var gibi bir anlam çıkıyor.
ama sağlıklı bi yaklaşım değil bu.
bence annesinin istememe nedeni de tam olarak bu. anne olarak oğlunun sömürüldüğünü düşünmüş ve bu yüzden rahatsız. belki kendi geliri olan birisi olsanız kadın tepki göstermezdi (eski konunuzu okumadım, belki başka sorunlar olmuştur, bu konuya has yorumladım bunu).
bir de hemen birileri ile tanışma yoluna girmeyin. bu ilişkinizi iyice bir düşünün, kendinizi tartın. buradaki çoğu insanın da yorumlarını yabana atmayın derim, çok güzel yazanlar olmuş. iş bulmak ve kendi gelirinizi elde etmek önceliğiniz olsun. kadın için en önemlisi maddi özgürlüktür. o zaman bir erkeğin git-gel demesine göre hareket etmezsiniz çünkü.
güzel haberlerinizi bekliyorum.
Bu açıklamadan sonra ben adama hak verdim. İlişki sağlıksız, karşılıklı beklentiler uymamış onlar çok net. Ama siz resmen dram yaratıyorsunuz ve adamın dediği şeyler doğruya çıkıyor böyle olunca.Bir an önce kendi ayaklarınızkn üzerinde durmanız gerekiyor. Böyle bir hayat şekli olamaz, olmamalı.Belli ki anlamamissiniz ya da ben anlatamadım. Bütün bu mevzuların en büyük ortak noktası, verdiği hiçbir sözün arkasında durmamış olması. Bu sözünde durmama konusu, hayatımızın en küçük alanlarına kadar işlemiş kritik bi sorun oldu hep bizim aramızda. Öfkelendigim kısım para almamak değil, ne zaman ona güvenip kafamda biseyler sekillendirsem yarı yolda bırakılmış olmak. Ayrıca aranızda, şayet evli olsaydım o paraları hakedecegimi, ama evli olmadığım için daha az emek verdigimi ve haketmedigimi düşünenler olduğunu sanıyorum. Ben 5 sene onun gözünün içine baktım. Kendimi korumaya çalıştım, mücadele ettim, yaptıklarına yer yer boyun eğdim ama asla kendimi teslim etmedim, imkanlarim oydu, aynı evi paylaştığım insan oydu, maddi durumum ortadaydı. Annemin evinde olsaydım yaşam masraflarimi annem, babamın evinde olsaydım babam karsilayacakti. Çünkü para, yoksa yoktur! Assan 1700 lira para falan almadım, vermeyeceğini yan cizecegini bildiğimden, sinirle kabul ettim bunu. Kendisinden depozito falan talep etmedim hiç bı zaman, kendisi her ayrılık söz konusu olduğunda üstüne basa vasa bunu dile getirdi, "Ayrılsak da düşman olmuycaz sonuçta, benim elim hep senin üstünde olur, sana olabildigim kadar destek olurum" diye. Tabii ki bu desteğe bel baglamadim, ama zor zamanimda hala orada bi yerde elimden tutacak birinin olduğunu bilmek bana kendimi daha güvende hissettirdi. Benim durumumu yaşamamış kimse de bu güvende hissetme ihtiyacı, destek arama telaşını anlamaz, şayet empati yapamıyorsa. Beni bu kadar üzen paradan mahrum kalmak değil, bu güveni kaybetmekti. Zaten baştan depozitoydu paraydi bu konularda açılmış bi muhabbet olmasa, "e ben sana 5 yilimi verdim hadi sökül paraları" demeyecektim zaten. Kaldı ki kendisi bu muhabbetlerin yanında, "mağduriyet kasma, kandırılmış oyalanmis kız tribini oynama, bi de seninle evlenicektim Allah korumuş" gibi bi sürü çirkin şey söyledi. Ondan beklentiye girmemin sebebi kendisinin verdiği sözler ve benim kendimi onun yerine koyduğumda çok daha fazlasını yıllarımı geçirdiğim insan hayatının yeni dönemine daha rahat başlasın diye yapacağımı bilmekti. Bu da benim saflığım olsunz bidaha kimseyi "ben olsam yapardım" diye değerlendirmem.
Bu arada, on bin liraları olan bi insan için 100-200 TL belki hicbiseydir. Ama elinde sadece 200 lirası olan biri için, herşeydir. Ben ona uzun bi zaman, hiç düşünmeden, herşeyimi verdim.
Suan 25 yaşındayım. Beraber yaşamaya başladığımızda ogrenciydim. Mezun olduktan sonra bulunduğumuz şehirde doğru düzgün iş bulamadım. Ailem şehir dışında, istediğim zaman yanlarına gidebilirdim. Ve ev hanımı olmak için evli olmak gerektiğini düşünmüyorum. Yasalar bir yana, şu zihinlerdeki "imzayı atmış kadının hakettikleri/atmamış kadının haketmedikleri" algısını bi yiksak mi artık hep birlikte?
Ciddiye almıyorum değil, nikahın önemli bişey olduğunu biliyorum. Tepkim, "hem evli değilsin hem adamın parasını yemişsin" moduna girenlere. Evli olup da adamın "parasını yemekte" sorun yok, evli olmayınca adamı sömüren çıkarcı kadın. Yok öyle dava.Bu beğenmediğiniz ve ciddiye almadığınız nikah aslında sizi koruyor ama siz ısrarla bu kısmı yok sayıyorsunuz
Ciddiye almıyorum değil, nikahın önemli bişey olduğunu biliyorum. Tepkim, "hem evli değilsin hem adamın parasını yemişsin" moduna girenlere. Evli olup da adamın "parasını yemekte" sorun yok, evli olmayınca adamı sömüren çıkarcı kadın. Yok öyle dava.
Çok teşekkür ederim, evet maddi özgürlüğüm olsaydı normaldekinden daha özgüvenli ve daha korkusuz olurdum bu bi gerçek. Ekonomik şiddet hala görürdüm, "bunu mu istiyosun o zaman kendin öde, ben almam, şunu şunu sen ismarliycaksin, bak bugün ben para harcadım" gibi çirkin pazarlıkları hala yapardı benimle eminim, ama en azından maddi olarak ona bağlı olmanın ezikligini yaşamazdim. En büyük hatam, okulu bitirince ailemin olduğu şehre gidip iş aramamak oldu, "zaten yakında evleniriz, o zaman beraber başka bi şehre gideriz, ben de orda daha rahat iş bulurum" diye düşündüm hep, ama o gün hiç gelmedi. Daha önce, ufak ufak uyanıp hayatım için biseyler yapmaya çalıştım onlar da ya uzun soluklu olmadı, ya da pandemi dönemine denk geldi ama, gerçek anlamda uyanışım yaşım 25'e geldiğinde oldu. Bundan sonra mümkünse maaşı benimkinden çok daha yüksek olan biriyle bile olmayı düşünmüyorum. Hayatıma hemen birini almak gibi bi düşüncem zaten yok. Yıllardır ertelediklerimi yaşamak, onun hiç almamış olduğu iki kişinin sorumluluğunu ben de bi süre üstümden atmak ve kendi isteklerime yönelmek istiyorum. 25 yaşında genç bi kadın olarak alacağım dersi aldım bu ilişkiden, sadece şuan bu tumseği atlamak çok zor geliyor
Ciddiye almıyorum değil, nikahın önemli bişey olduğunu biliyorum. Tepkim, "hem evli değilsin hem adamın parasını yemişsin" moduna girenlere. Evli olup da adamın "parasını yemekte" sorun yok, evli olmayınca adamı sömüren çıkarcı kadın. Yok öyle dava.
Çok teşekkür ederim. Ben evliliğe karşı bi insan asla olmadım. Hatta hep istedim ama yukardaki üyenin de söylediği gibi, romantik baktım olaylara, sonuçta hayatı böyle de paylaşıyoruz dedim. Ne kendimi ne onu ayrı gayrı hiç düşünmedim. Hata ettim elbette, "şuan değil ama bigun evleniriz heralde" demek yerine "bu adam bana geleceğe dair doğru düzgün hiçbisey soylemiyo, beklentilerimiz farklı galiba" deyip daha erken ayrılmam gerekirdi.Yargılamak değil niyetim..
Ama işte o imza aslında sizin 5 yılınızı yasalarla koruyan bir şeydi..
Verilen emek aynı yaşanılan şartlar aynı ama o imzanın koruyuculuğu olmadığı için size yapılanlar farklı..
Bu yüzden zaten o imza var ve o imza bir çok hakkı koruyor ve de beklentilerinizi haklı çıkarıyor..
Umarım karşınıza güzel kapılar açılır..
NedenHepsini okudum ve bunlari yazanBlack Wine mi dedim inanamadim şaşirttin beni
Seni uzmek istemiyorum portakal sadece sunu soylemek istiyorum.dön eski yazdiklarina bak. Ve o yazdiklarini bundan sonra kendin icin uygula senin iyiliğin için.bu adamdanda bir cacik olmaz çünkü