Burda verilen akılları da dinlemiyor kendi bildiğini yapıyor ve işte sonuc. Evliliği topun ağzına gelmiş ve tek celselik bir bağ kalmış. Bakalım neler olacak.Kesinlikle öyle, ailedeki diğer gelinle kuzen eşiydi sanırım, kendi isteğiyle görüşüp, görüşmeden memnun olmayınca yine eşini suçlayıp ona kızmıştı. Kendi de istediği yerde istediği tepkiyi gösterebilen biri değil. Tüm hırsını kriz geçirerek eşinden çıkarmaya çalışıyor.
Valla az çok konularınızi biliyorum şahsi fikrim kesinlikle okadar çok büyüttünuz ki bu dükkan dolandırma meselesi falan bir türlü hirsinizi anlamadınız bir adama sürekli ailen de ailen die söylenirseniz bir müddet sonra oda pes eder sanırım eşiniz de son noktaya gelmiş.Evet karşı taraf hakkınızı yemiş olmabilir ama siz de bitmek bilmeyen bı kin var bunu ben bile hissediyorum eşinizin hissetigi daha yoğundur netice de kardeşi ailesi onlar ne olursa olsun hergun benim aileme laf eden beni küçümseyen birini bende istemezdim yani bosanmaniz hayırlı olur insallahMerhabalar herkese
Bugün linç yemeye değil de biraz desteğe ihtiyacım var.
Daha önceki konularımı hatırlarsınız. Eşimin ailesiyle ilgili problemlerim, kişisel problemlerim vs nedeniyle pek çok konu açtım buraya.
En son oğlumun doğum gününde olan şey son nokta oldu. Anlatmayacaktım ama sanırım biraz kafamı meşgul etmeye ihtiyacım var şu an.
Eşimle kimseyi çağırmadan kendi kendimize kutlayalım dedik. İkimiz de akşam 5 de evde oluyoruz. Oğlumun doğum saatine denk getirelim 17.55 de hem kutlayalım hem fotoğraf çekilir, hediyelerini veririz dedik. Sabah biz işteyken eşimin küçük kardeşi gelmiş. Bizi evde bulamayınca eşimi aramış. Akşam ne zaman geliyorsun ben yine uğrayacağım demiş. Eşim de 5 den sonra demiş. Buna biraz bozuldum çünkü ben annemle aynı apartmanda oturuyorum. Buna rağmen davet etmeyelim dedik diye onlara da gelin demedim. Hatta abim yurt dışından geldi ve doğum gününde ne yapacaksınız diye sordu evde kutlayacağız gün ışığında fotoğraf çekmek istiyorum dedim. Kimseyi dahil etmedim yani ama eşim kardeşine böyle bir şey söyleyememiş. Neyse dedim.
Akşam oldu biz plânladığımız gibi kutladık fotoğraf çekerken kardeşi aradı geldim kapıdayım dedi. Yanında bir akrabalarını da getirmiş. Oysaki daha oğlumla yalnız fotoğraf bile çekilmemiştik. Sadece onu çekmiştik henüz. Evimiz küçük hazırladığımız süs aynı odada iç içeyiz fotoğraf çekimine de devam edemedik haliyle hava da karardı ve benim evimin ışığı kötü olduğu için bir şeyler yine istediğim gibi gitmedi. Ama oğlumun günü diye hepsine neyse dedim neyse.
Sonra eşimin kardeşi oğluma hediyesini verdi falan oturduk pasta ikram ettim. Biraz zaman geçti cebinden bir miktar para çıkardı oğluma verdi. Senin olsun dedi. Sonra tedirgin bir şekilde bu parayı X abim gönderdi dedi. Yani bizi dolandıran diğer kardeş oğluma doğum günü diye para göndermiş. En son oğlumu bir sene önce falan görmüştür. Hiçbir iletişimimiz dahi yok. Dükkan meselesi dolandırma olayı da malum. İçimden dua ediyorum lütfen eşim bu parayı kabul etmesin diye. Maalesef eşim hiçbir tepki vermedi. Parayı oğlumun cebine koydu. Tabi ki delirdim. Yani karşı taraf zaten umursamıyor bizi. Bari sen bir tavır gösterebilseydin dedim. Ki kardeşi bile parayı verirken aşırı tedirgindi, o bile bir tepki bekledi herhalde dedim. Tartıştık biraz.
Bu arada anneme bahsetmiştim, eşimin ailesini davet etmediğim için sizi de edemiyorum abime ayıp olacak nasıl yapacağız diye. Annem de siz erken kutluyormuşsunuz zaten. Biz de geç vakitte pasta alıp sizi davet edelim dedi. Bizde de mum üflesin hediyesini verelim abine de ayıp olmamış olur dedi. Ki diğer abim de burada yaşıyor ve ben onları da davet etmediğim halde hediye almışlar bir şeyler hazırlamışlar annemlere gelmişler. Planımızı bilmedikleri için emrivaki yapmak istememişler en son eve giderken arayıp iki dakika annemlere getir kutlayalım diyeceklermiş. Böyle olunca akşam belli bir saatten sonra kardeşi gitti biz de yukarı çıktık. Doğum gününü sorunsuz atlattık.
Eve gelip yatınca konuyu tekrar açtım. Mesele para şu bu değil senin tavır göstermiyor olman dedim. Şimdi onların gözünde şöyle oldu. x, abisiyle görüşmediği halde yeğenin doğum gününe para gönderdi. Waaoow bunu ballandıra ballandıra şova dönüştürecekler sen de buna çanak tuttun dedim. Kavga ettik ve tabi ki ağlama krizim tuttu yine içeri gittim. Bir süre sonra sinirli bir şekilde geldi yeter artık ağlama sesine tahammülüm yok artık bu evden s…. Olup gitmek istiyorum falan dedi. Bu ilk küfürlü konuşması. Beni hayatından çıkarsaydın o zaman falan dedi. Karşımda put gibi duruyorsun kendini ifade bile etme gereği duymuyorsun dedim. Sen kimsin ki sana kendimi ifade edicem gibi bir şeyler söylüyordu bağırarak. Yüz ifadesi iğrenir gibiydi. Bu zamana kadar hiç böyle bir cümle kurmadı. Neyse o gece ben boşanmak istediğimi dile getirdim araya hafta sonu girdi.
Dün akşam kendimi ifade etmek için uzunca yazdım. Konuşunca ağlıyorum çünkü. Neden boşanmak istediğimi, pasifliğinin beni delirttiğini, tepkisiz kalışına tahammül edemediğimi söyledim. En büyük sebep ise artık beni sevdiğine inanmıyor olmam dedim. Uzun uzun her detayı yazdım. O da cevap olarak; asıl sevdiği için bunca şeye katlandığını, yoksa evliliğimizin katlanılır bir tarafı kalmadığını yazmış. Sevmeseydim boşanacak çok şey oldu ama bu en kolayıydı ben zoru seçip devam etmeye çalıştım vs demiş. Mutsuz olduğunu da eklemiş. O kavgada bazı şeyleri sinirle söylediğini yazmış. Sen bana her türlü hakaret ediyorsun ama ben bir kez sinirle bir şey söyledim diye bunu gerçek yüzüm kabul ettin yazmış.
Bu zamana kadar ben hep boşanmayı dile getirdim ama kendi kendime vazgeçtim. Eşim hiçbir zaman yapma boşanmayalım demedi. Şimdi düşününce o bana bir vaadde bulunmadı ki. Bu da aslında boşanmak istediği anlamına geliyordu belki. Beni durdurmadı hiçbir zaman. Demek ki boşanmak istiyordu. Bunun üzerine artık söyleyecek bir şey kalmadı zaten.
Bugün anlaşmalı boşanma için dilekçe doldurduk ve eşim başvuru yapmaya gitti.
Artık onun haline tavrına tahammül edemiyorum ama hayatımda olmayacağını bilmek bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü ben onu maalesef her şeye rağmen seviyordum. Bundan sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum. Henüz bu kararımdan aileme de bahsetmedim çünkü kimseye açıklama yapacak durumda değilim. Bencilce olabilir ama her şey olup bittikten sonra açıklayacağım. Çünkü bu zamana kadar aileme her şeyi çok olumlu yansıttım. Mükemmel bir evliliğim olduğunu sanıyorlar ve eşimi çok seviyorlar. Şimdi ne oldu da boşanıyorsun diyecekler.
Not: eşim aradı az önce. dilekçemizi kabul etmemişler. Protokol gibi olmuş, dilekçeyi ayrı yazın demişler. Yarın dilekçeyi de yazıp tekrar götürürüm dedi. 14.30 da işe gidecek çünkü.
Ben de oradan boş bir kağıda elle dilekçe yazmasını söyledim. Bizim hazırladığımızı da protokol olarak ekle dedim. Çünkü daha fazla uzamasına tahammülüm yok dedim.
Gerçekten bir karar vermişken artık olsun bitsin istiyorum. Ben birçok şeye belki katlanmaya devam edecektim. Asıl eşimin de boşanmak istediğini hissedince artık devam etmemek gerektiğini anladım.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke şu an oğlum yanımda olmasaydı. Yorganın altına girer tüm gün ağlardım.
Sizi üzmek istemem diğer konularınızi da bilmiyorum ama bu konuda biraz abartmışsiniz gibi geldi. Bence dilekçe verme işini biraz daha erteleyin. En azından oğlunuz için. Benim de misafirim gelecek olsa gelme diyemem kız kardeşi düşünmüş hediye almış gelmiş. Biraz fevri davranıyorsunuz lütfen biraz daha zaman tanıyın birbirinize
Onceki konulari bilmiyorum ama bu konuya bakarak diyorum ki sacmalamissiniz sonuna kadar haksizsiniz. Bu kadar herseyi dramatize etmek sizide yoruyor olmaliki surekli aglamak istiyormussunuz. Ailelere de haber verseydiniz herkesle kutlasaydiniz ne olacakti sanki. isikmis bilmem neymis o anin tadini cikarmak yerine bir suru bos seye takilmissiniz adam kavga etmemek icin ugrastikca siz olayi buyutmussunuz. Bosanirsanizda hakkinizda hayirlisi olsun esiniz icin hayirli olacaga benziyor.
Sizin eski konularınızı da biliyorum .
Çok abartıyorsunuz gerçekten ve çok takıntılısınız .
Eşinizi de artık son raddeye getirmişsiniz .
Siz isteseniz de istemeseniz de onlar çocuğunuzun akrabaları . Siz karışamazsınız görüşmelerine . Bir tek sizin çocuğunuz değil eşinizin de çocuğu farkında mısınız ?
Eee doğum günü için geldiklerinde neden sorun yapıyorsunuz o zaman ?Eşim de görüştürmeye çok meraklı değil sanırım ki öyle bir çabası yok. Görüştürmek istediği süreçte götürüyordu çünkü. Bu konuda hiçbir zaman müdahale etmedim. Yine götürse yine etmezdim. Hatta ilk zamanlar soruyordum neden götürmüyorsun diye. İsteyen gelip görür ben neden çocuğu sürekli oraya taşıyorum onlardan gelen hiçbir adım yok demişti ben de sormayı bıraktım.
Eşiniz market konusunda sizin istediğiniz netlikte bir tepki gösteremediyse de sürekli ailem ailem diyen, sizi, çocuğunu oraya götürmeye çalışan biri değildi buraya yazdıklarınizdan çıkan o.Eşim de görüştürmeye çok meraklı değil sanırım ki öyle bir çabası yok. Görüştürmek istediği süreçte götürüyordu çünkü. Bu konuda hiçbir zaman müdahale etmedim. Yine götürse yine etmezdim. Hatta ilk zamanlar soruyordum neden götürmüyorsun diye. İsteyen gelip görür ben neden çocuğu sürekli oraya taşıyorum onlardan gelen hiçbir adım yok demişti ben de sormayı bıraktım.
Eee doğum günü için geldiklerinde neden sorun yapıyorsunuz o zaman ?
Olay baştan ofsayt . Yani tamam aılecek kıtlamak ıstemıs olabılırsınız onu cagırmıcam o gelmesın bı gelmesın nekadar sıkmıssınız kendınızı. Isık gıttı resım cekılemedık fılan .. biraz rahatmı olsanız
Ben kendımı takıntılı sanardım
Ama aılenızıde cagırsaydınız keske .abınızıde mısafır etmıs olurdunuz
Noldu sız aılenızı cagırmayınca ekarte edınce onunkılerıde cagırmamısmı oldunuz
Yıne gelmısler bırılerı ıste
Diger konudaysa tamam bende sınırlenırdım o amcadan para gelmesıne ama napalım yanı cocugunda amcası
Sıze vermemıskı yegenıne vermıs sonucta
Bunu gormezden gelıp hoc kavgaya tutusmasaydınız keske
Bence boşanmak sizin için en hayırlısı. Siz dükkan olayını aşamayacaksınız, eşiniz de sizin istediğiniz tepkileri hiç bir zaman veremeyecek gibi duruyor. Zaten eşinizin ailesiyle problemleriniz vardı diye hatırlıyorum. Siz bence eşinizle karı koca olmayı bırakıp anne baba olarak yola devam etmelisiniz. Muhtemelen ayrılınca da sorunlarınız çok olacak ama en azından çocuk sürekli annenin problemlerden bahsettiği, babanın pasif kaldığı bir ortamda büyümeyecek. Yanlış anlamayın problem çıkaran sizsiniz demiyorum haklı olduğunuz çok nokta var ama maalesef eşinizin pasifliğini kabul edemedikçe olayları sadece uzatmış oluyorsunuz. Hakkınızda hayırlısı olsun
Eşinizle problem okumadım ben, hep ailesiyle alakalı şeyler duydum.Ayrılınca neden sorunlarımız çok olacak?
Eşinin ne kabahati var burada.Kusura bakma geçimsizlik için elinden geleni yapmışsın.Yok ışıkta resim çekilememiş,insan şunları dile getirmekten dahi utanır.Güncelleme: eşim dilekçeyi vermiş. 22 aralıkta boşanma davamız var.
Merhabalar herkese
Bugün linç yemeye değil de biraz desteğe ihtiyacım var.
Daha önceki konularımı hatırlarsınız. Eşimin ailesiyle ilgili problemlerim, kişisel problemlerim vs nedeniyle pek çok konu açtım buraya.
En son oğlumun doğum gününde olan şey son nokta oldu. Anlatmayacaktım ama sanırım biraz kafamı meşgul etmeye ihtiyacım var şu an.
Eşimle kimseyi çağırmadan kendi kendimize kutlayalım dedik. İkimiz de akşam 5 de evde oluyoruz. Oğlumun doğum saatine denk getirelim 17.55 de hem kutlayalım hem fotoğraf çekilir, hediyelerini veririz dedik. Sabah biz işteyken eşimin küçük kardeşi gelmiş. Bizi evde bulamayınca eşimi aramış. Akşam ne zaman geliyorsun ben yine uğrayacağım demiş. Eşim de 5 den sonra demiş. Buna biraz bozuldum çünkü ben annemle aynı apartmanda oturuyorum. Buna rağmen davet etmeyelim dedik diye onlara da gelin demedim. Hatta abim yurt dışından geldi ve doğum gününde ne yapacaksınız diye sordu evde kutlayacağız gün ışığında fotoğraf çekmek istiyorum dedim. Kimseyi dahil etmedim yani ama eşim kardeşine böyle bir şey söyleyememiş. Neyse dedim.
Akşam oldu biz plânladığımız gibi kutladık fotoğraf çekerken kardeşi aradı geldim kapıdayım dedi. Yanında bir akrabalarını da getirmiş. Oysaki daha oğlumla yalnız fotoğraf bile çekilmemiştik. Sadece onu çekmiştik henüz. Evimiz küçük hazırladığımız süs aynı odada iç içeyiz fotoğraf çekimine de devam edemedik haliyle hava da karardı ve benim evimin ışığı kötü olduğu için bir şeyler yine istediğim gibi gitmedi. Ama oğlumun günü diye hepsine neyse dedim neyse.
Sonra eşimin kardeşi oğluma hediyesini verdi falan oturduk pasta ikram ettim. Biraz zaman geçti cebinden bir miktar para çıkardı oğluma verdi. Senin olsun dedi. Sonra tedirgin bir şekilde bu parayı X abim gönderdi dedi. Yani bizi dolandıran diğer kardeş oğluma doğum günü diye para göndermiş. En son oğlumu bir sene önce falan görmüştür. Hiçbir iletişimimiz dahi yok. Dükkan meselesi dolandırma olayı da malum. İçimden dua ediyorum lütfen eşim bu parayı kabul etmesin diye. Maalesef eşim hiçbir tepki vermedi. Parayı oğlumun cebine koydu. Tabi ki delirdim. Yani karşı taraf zaten umursamıyor bizi. Bari sen bir tavır gösterebilseydin dedim. Ki kardeşi bile parayı verirken aşırı tedirgindi, o bile bir tepki bekledi herhalde dedim. Tartıştık biraz.
Bu arada anneme bahsetmiştim, eşimin ailesini davet etmediğim için sizi de edemiyorum abime ayıp olacak nasıl yapacağız diye. Annem de siz erken kutluyormuşsunuz zaten. Biz de geç vakitte pasta alıp sizi davet edelim dedi. Bizde de mum üflesin hediyesini verelim abine de ayıp olmamış olur dedi. Ki diğer abim de burada yaşıyor ve ben onları da davet etmediğim halde hediye almışlar bir şeyler hazırlamışlar annemlere gelmişler. Planımızı bilmedikleri için emrivaki yapmak istememişler en son eve giderken arayıp iki dakika annemlere getir kutlayalım diyeceklermiş. Böyle olunca akşam belli bir saatten sonra kardeşi gitti biz de yukarı çıktık. Doğum gününü sorunsuz atlattık.
Eve gelip yatınca konuyu tekrar açtım. Mesele para şu bu değil senin tavır göstermiyor olman dedim. Şimdi onların gözünde şöyle oldu. x, abisiyle görüşmediği halde yeğenin doğum gününe para gönderdi. Waaoow bunu ballandıra ballandıra şova dönüştürecekler sen de buna çanak tuttun dedim. Kavga ettik ve tabi ki ağlama krizim tuttu yine içeri gittim. Bir süre sonra sinirli bir şekilde geldi yeter artık ağlama sesine tahammülüm yok artık bu evden s…. Olup gitmek istiyorum falan dedi. Bu ilk küfürlü konuşması. Beni hayatından çıkarsaydın o zaman falan dedi. Karşımda put gibi duruyorsun kendini ifade bile etme gereği duymuyorsun dedim. Sen kimsin ki sana kendimi ifade edicem gibi bir şeyler söylüyordu bağırarak. Yüz ifadesi iğrenir gibiydi. Bu zamana kadar hiç böyle bir cümle kurmadı. Neyse o gece ben boşanmak istediğimi dile getirdim araya hafta sonu girdi.
Dün akşam kendimi ifade etmek için uzunca yazdım. Konuşunca ağlıyorum çünkü. Neden boşanmak istediğimi, pasifliğinin beni delirttiğini, tepkisiz kalışına tahammül edemediğimi söyledim. En büyük sebep ise artık beni sevdiğine inanmıyor olmam dedim. Uzun uzun her detayı yazdım. O da cevap olarak; asıl sevdiği için bunca şeye katlandığını, yoksa evliliğimizin katlanılır bir tarafı kalmadığını yazmış. Sevmeseydim boşanacak çok şey oldu ama bu en kolayıydı ben zoru seçip devam etmeye çalıştım vs demiş. Mutsuz olduğunu da eklemiş. O kavgada bazı şeyleri sinirle söylediğini yazmış. Sen bana her türlü hakaret ediyorsun ama ben bir kez sinirle bir şey söyledim diye bunu gerçek yüzüm kabul ettin yazmış.
Bu zamana kadar ben hep boşanmayı dile getirdim ama kendi kendime vazgeçtim. Eşim hiçbir zaman yapma boşanmayalım demedi. Şimdi düşününce o bana bir vaadde bulunmadı ki. Bu da aslında boşanmak istediği anlamına geliyordu belki. Beni durdurmadı hiçbir zaman. Demek ki boşanmak istiyordu. Bunun üzerine artık söyleyecek bir şey kalmadı zaten.
Bugün anlaşmalı boşanma için dilekçe doldurduk ve eşim başvuru yapmaya gitti.
Artık onun haline tavrına tahammül edemiyorum ama hayatımda olmayacağını bilmek bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü ben onu maalesef her şeye rağmen seviyordum. Bundan sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum. Henüz bu kararımdan aileme de bahsetmedim çünkü kimseye açıklama yapacak durumda değilim. Bencilce olabilir ama her şey olup bittikten sonra açıklayacağım. Çünkü bu zamana kadar aileme her şeyi çok olumlu yansıttım. Mükemmel bir evliliğim olduğunu sanıyorlar ve eşimi çok seviyorlar. Şimdi ne oldu da boşanıyorsun diyecekler.
Not: eşim aradı az önce. dilekçemizi kabul etmemişler. Protokol gibi olmuş, dilekçeyi ayrı yazın demişler. Yarın dilekçeyi de yazıp tekrar götürürüm dedi. 14.30 da işe gidecek çünkü.
Ben de oradan boş bir kağıda elle dilekçe yazmasını söyledim. Bizim hazırladığımızı da protokol olarak ekle dedim. Çünkü daha fazla uzamasına tahammülüm yok dedim.
Gerçekten bir karar vermişken artık olsun bitsin istiyorum. Ben birçok şeye belki katlanmaya devam edecektim. Asıl eşimin de boşanmak istediğini hissedince artık devam etmemek gerektiğini anladım.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke şu an oğlum yanımda olmasaydı. Yorganın altına girer tüm gün ağlardım.