• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sinema Günlüğümüz

When Nietzsche Wept

Diyaloglarıyla öne çıkan, yer yer durağan işlenen film , Nietzsche ile ilgili olmasının yanında çok derin bir senaryoya sahip değil, oldukça yüzeysel ve yalın anlatımlı bir kitap uyarlaması.

ben son filmde 17 yazmayı unutmuşum neyse :)

prensesin uykusuyum : 18
 
El laberinto del fauno

Filme ilgili o kadar yorum okuyup duymuştum ki izlemiş gibi hissediyordum kendimi artık. Oysa tamamen tahminimden farklı bir senaryo ile karşılaştım. Big Fish gibi fantastik ögeleri ağırlıkta ya da Tideland gibi salt düşler anlatısı bekliyordum, ne var ki iç savaşın acı ve gerçekçi yüzü, otoritenin insanlık dışı uygulamaları, ezilen bir kadın, umutsuz bir çocuğun öyküsü merkezdeydi. İki filmi iç içe izliyormuş gibi hissettim kimi sahnelerde, sanki fantastik ögeler savaş gerçeğinin merkezine tam eklemlenememişti, şayet sadece gerçekçi kısım hakim olsaydı öyküye daha fazla keyif alabilirdim. Ya da çocuğun gözünden izleseydik, yarattığı dünyaya daha fazla girebilseydik. Savaş ve masalın arasında kalmış gibiydi. Ama kötü film mi... asla değil. Keyifle izledim, yüzbaşının olduğu her sahnede sinirlendim, hüzünlediğim birçok yer oldu.

Atlantis:11

Prensesim eklerim listeye atladığın filmi de=)
 
Sing Lek Lek Thee Riak Wa Rak Tayvan yapımı bir film. Beni çok etkiledi, kendi yaşadıklarımdan çok şey buldum çünkü. Saf duygularla bezeli tam da benim geçmişte hissettiğim gibi kendi kendine yaşanan bir aşk var ortada. :(((( Konusu şöyle : Nam 14 yaşında sıradan bir okul öğrencisi.Okulun en popüler öğrencisi Chona gizlice aşık.Chonun aşkını kazanmak için çok kararlı. Yapması gerekense güzelleşerek onun ilgisini çekmek. Nette böyle geçiyor ama çok güzel anlatılmış bu platonik aşk. Hiç ağlayacağımı ummuyordum, eğlencelik olsun diye izlemiştim ama çok daha fazlasını verdi bana. :(((

Tryamor : 16
 
Harold and Maude

İntihar teşebbüsleri dışında tek eğlencesi tanımadığı insanların cenazesine gitmek olan Harold'ın yine bir cenazede Maude ile yollarının kesişmesini anlatan mükemmel bir kara-komedi.

Harold 20'li yaşlarında umutsuz bir gençtir, Maude ise 80 yaşında yaşam dolu çılgın bir kadın. Zıtlıkların kesişimi, gençlik ve yaşlılığın karşıtlığında hayatın evreleri incelikle işlenmiş filmde. İmkansız aşkların seyri en güzeli. Kahkahalarla izlediğim, ardından hüzne kapıldığım her duyguyu aynı anda hissettiren fazla bilinmeyen, hala keşfedilmeyi bekleyen enfes bir film.

Atlantis:12
 
haftasonumu biraz dinlenmek biraz da eğlenmek amaçlı olarak Pirates of the Carribbean izleyerek geçirdim ve bir kez daha hayran oldum seriye.

Orchidea:25
 
haftasonumu biraz dinlenmek biraz da eğlenmek amaçlı olarak Pirates of the Carribbean izleyerek geçirdim ve bir kez daha hayran oldum seriye.

Orchidea:25

=))) Benim en sevdiğim Siyah İncinin Laneti. 4 kez izledim.
Çok çok sevdiğim bir filmdir.
Ama orijinal dili değil de Türkçe dublajlısı şahane bence, ki asla dublajlı film izlemem, sevmiyorum ama bunda öyle değil. Bir istisna bu. Jack Sparrow'u seslendiren arkadaş harikalar yaratmış. =)))
 
ben de bir tek ölü adamın sandığı'nı dublajlı izlemiştim ve gerçekten başarılıydı.ancak bana kalırsa ben nedense en çok Dünya'nın Sonu'nu seviyorum.onu seyrederken daha çok keyif almıştım.

Ayrıca Johnny Depp'in sexü hali beni deli ediyo:69:
 
Psych:9 (2010) - IMDb

Mekan ilgi çekiciydi, zaten o yüzden filmi seçmiştim. Hastanede geçen korku filmlerini seviyorum. Ama terketilmiş bir mekanın gerilimini yaşatmaktan çok kopukluğuyla sıkan bir filmdi. Saw daki doktoru tekrar doktor olarak görmek güzeldi. Ama ana oyuncuyu izlemek büyük bir eziyetti.

Nasıl sporda doping yasaksa, oyunculukta da botoks yasak olsun. :84:

Dulcinea : 3
 
Son düzenleme:
Black Swan

Gündemde epey yer etmesi ve oskar adaylığı nedeniyle merak ettiğim bir filmdi. Başlarda sıkıcı ilerlesede bir süre sonra akıcı merak uyandırıcı olabiliyor. Standart gerilim filmlerinde ayrı , özgün bir senaryoya sahip olması filmin artısı ; yinede neden bu kadar beğenildiğine anlam veremedim.

prensesin uykusuyum : 19
 
Harold and maude

çok güzel filmmiş tavsiye eden arkadaşa teşekkürler.
70li yılların havası çiçekler hippilik..vs arasında sıradışı bir aşk.
çok sevdim özellikle maude'u. 80 e merdiven dayamış ama aynı ben:1:
finalde niye bunu yaptı anlayamadım ama neyse spoiler olmasın

(Liza-8)
 
Harold and maude

çok güzel filmmiş tavsiye eden arkadaşa teşekkürler.
70li yılların havası çiçekler hippilik..vs arasında sıradışı bir aşk.
çok sevdim özellikle maude'u. 80 e merdiven dayamış ama aynı ben:1:
finalde niye bunu yaptı anlayamadım ama neyse spoiler olmasın

(Liza-8)

Spoiler

bence yönetmen bunu öğrenmemizi istemedi, başından itibaren Maude 80. doğumgünü hakkında ipucu veriyordu aslında, belki de hastaydı, belki aynı korkuları o da taşıyordu ölüme dair, -ne de olsa yollarının kesiştiği yer de bir cenaze töreniydi- belki de kaçınılmaz sonu beklemektense kontrolü kendi eline almak istedi, birçok yorum yaptım sonuna dair ama hangisi yönetmenin düşüncesiydi muamma=)

Spoiler sonu=)


*
*
*

Benim için her ikisi de sıradışı karakterlerdi. Harold'un intihar denemeleri, amcasıyla diyalogları, annesinin tanıştırmak için getirdiği kızlara karşı tutumu çok eğlenceliydi. Beğenmenize sevindim.=)
 
Zamani barayé masti asbha ( Sarhoş Atlar Zamanı)

İranlı bir ailenin coğrafi koşulların zorluğu, yoksulluk, çatışmalar tarafından kuşatılmış yaşamını anlatan film.

Çocukların küçücük yaşta çalışmaya ve evlenmeye zorlandığı, hiçbir zaman çocukluklarını yaşayamadığı topraklardan yükselen bir ses, herşey o kadar dolaysız anlatılmış ki belgesel izler gibi hissettim. Dokunaklı, gerçekçi bir öykü.

Atlantis: 13
 
Zamani barayé masti asbha ( Sarhoş Atlar Zamanı)

İranlı bir ailenin coğrafi koşulların zorluğu, yoksulluk, çatışmalar tarafından kuşatılmış yaşamını anlatan film.

Çocukların küçücük yaşta çalışmaya ve evlenmeye zorlandığı, hiçbir zaman çocukluklarını yaşayamadığı topraklardan yükselen bir ses, herşey o kadar dolaysız anlatılmış ki belgesel izler gibi hissettim. Dokunaklı, gerçekçi bir öykü.

Atlantis: 13

bir arkadaşım bu filmden bahsetmişti ve izlememiş olmama çok şaşırmıştı.ben de yakında izleme kararı almıştım ama benden önce davranmışsın.

Bergman filmlerine başlıyorum bu akşam. senin de özel bulduğun bir yönetmen olduğunu okumuştum bi yerde. 3 tane filmini indirdim şimdilik. Skammen,Persona ve Yedinci Mühür.
İlk olarak hangisini izlememi tavsiye edersin acaba?
 
Benim ilk izlediğim filmi Yedinci Mühür'dü. Büyülenmiştim. Kurdun Saati, Yaban Çilekleri ve Persona ile en sevdiğim filmler arasında.

Persona diyalog ağırlıklı biraz daha kafa karıştırıcı bir film.

Bence Yedinci Mühür ile Bergman'ın dünyasına adım atmalısın=)
 
Kızlar bu arada bir ayı tamamlamışız günler önce=) Listeleri düzenledim.

25 Ocak - 25 Şubat arası

1.orchidea ...........................22
2.prensesin.uykusuyum ...........16
3.guvastanema .....................2
4.atlantis .............................10
5.Tryamor ...........................13
6.Maip .................................1
7.katrem ..............................2
8.Revolucion ........................5
9.PrensesPeri ........................6
10.Liza ..................................7
11.sunsea ..............................
12.pupillist .............................7
13. asmin ................................2
14.dulcinea..........................1

Birincimiz orcidea :65:
 
Benim ilk izlediğim filmi Yedinci Mühür'dü. Büyülenmiştim. Kurdun Saati, Yaban Çilekleri ve Persona ile en sevdiğim filmler arasında.

Persona diyalog ağırlıklı biraz daha kafa karıştırıcı bir film.

Bence Yedinci Mühür ile Bergman'ın dünyasına adım atmalısın=)

başlıyorum o zaman bu akşam Yedinci Mühür'le. Yarın artık bi de güzel yorum yazarım.

Teşekkürlerrr:16:
 
Kızlar bu arada bir ayı tamamlamışız günler önce=) Listeleri düzenledim.

25 Ocak - 25 Şubat arası

1.orchidea ...........................22
2.prensesin.uykusuyum ...........16
3.guvastanema .....................2
4.atlantis .............................10
5.Tryamor ...........................13
6.Maip .................................1
7.katrem ..............................2
8.Revolucion ........................5
9.PrensesPeri ........................6
10.Liza ..................................7
11.sunsea ..............................
12.pupillist .............................7
13. asmin ................................2
14.dulcinea..........................1

Birincimiz orcidea :65:


:65::65::65::65::65:
 
26 Şubat- 26 Mart


1.orchidea ...........................1
2.prensesin.uykusuyum ...........2
3.guvastanema .....................
4.atlantis ............................4
5.Tryamor ...........................2
6.Maip .................................
7.katrem ..............................
8.Revolucion ........................
9.PrensesPeri ........................
10.Liza ..................................1
11.sunsea ..............................
12.pupillist .............................
13. asmin ................................
14.dulcinea.............................2
 
127 Hours (2010) - IMDb

Filmde çok küçük hatalar yer yer rahatsız etti beni (yüzü bir kanlı bir tertemiz, sakal vs.), zaman zaman bazı sahneler çıkartılsa film daha yoğun olabilirdi diye düşündüm. Fakat bunların hepsi filmin gayet güzel olduğu gerçeğini değiştirmez.


----------------------spoiler olasılığı-----------------

Film hakkındaki tek bilgim filmin afişi ve yaşam mücadelesi hakkında olduğuydu. Gerçek hikaye olduğunu bile bilmiyordum. Filmin başında uyarlama yapılan kitabın yazarına da dikkat etmemiştim. Bu sebeple film bitişiyle aldığım zevk ekstra arttı. Aron Ralston ı detaylı araştırmakla bu keyif devam eder. :)

Buarada film hakkında bilgi edinmemek özel çabam :)) Sadece film yetersiz bilgiyle ilgimi çekmekze eksta bilgi ediniyorum. Bu konuya istinaden, Les diaboliques (1955) - IMDb filminin sonundaki uyarı gönlümde taht kurmuştur.

Dulcinea : 3
 
Back