• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sinema Günlüğümüz

Fracture (Cinayet Gecesi)

Karımı Vurdum...Kolaysa kanıtla...
başlığı altında çok sürükleyici sıkılmadan izlenecek seyirlikte bir film..
Anthony Hopkins ismini görünce aldım tabi.baktım olumlu eleştiriler de almış ama iddia edildiği gibi çok şaşırtıcı bir sürprizi yok...
ama güzel seyirlik bi film....

(Liza-6)
 
bu cümleden benim anladığım şudur, ben filmimi izlerim, burası artık pek umrumda değil.. öyleyse bu cümleyi buraya yazmanın da pek anlamı olmamalı. herkesin kendince sebepleri var, değil film izlemek yaşamak için bile vaktim yok ama ben yazdıklarınıza bir göz gezdirip dikkatimi çeken birşey olduğunda not etmeye devam ediyorum.. yaşamaya başladığımda da paylaşmaya devam edicem. eminim diğer arkadaşlar için de bu böyledir.

guvastanema yanlış anlamanı istemem. :25::25:

Sanki kimse bakmıyor da kendi kendime yazıyormuşum gibi oluyordu. Öyle olunca sevmiyorum hiç ama takip ediliyormuş. Sinema günlerinde de oluyor ya sonlara doğru az ilgi vs. Bu topikte de artık kimseyi göremeyince üzüldüm doğrusu. Dedim ben de yazmiim o zaman hiç kimse gelmiyor ne de olsa. Ama sandığım gibi değilmiş. Çok yararlı bir başlık, çok sevdiğim bir konu. Asla umursamıyorum gibi bir durum söz konusu değil. Umarım bu kez doğru ifade edebilmişimdir kendimi. :25::25:
 
selam kızlar nasılsınız?ben bugun shrek sonsuza dek mutluyu ızledim.guzeldi.hos ayrıntılar vardı.yasım kac olursa olsun animasyondan vazgecemeyecegim sanırım :1:
 
tryamor ben kendi adıma bu konudan cok yararlandıgımı soylemeliyim.surekli takipteyım ama film ızleyemeyince paylasımımda ona gore az oluyor:21:
 
guvastanema yanlış anlamanı istemem. :25::25:

Sanki kimse bakmıyor da kendi kendime yazıyormuşum gibi oluyordu. Öyle olunca sevmiyorum hiç ama takip ediliyormuş. Sinema günlerinde de oluyor ya sonlara doğru az ilgi vs. Bu topikte de artık kimseyi göremeyince üzüldüm doğrusu. Dedim ben de yazmiim o zaman hiç kimse gelmiyor ne de olsa. Ama sandığım gibi değilmiş. Çok yararlı bir başlık, çok sevdiğim bir konu. Asla umursamıyorum gibi bir durum söz konusu değil. Umarım bu kez doğru ifade edebilmişimdir kendimi. :25::25:

evet canım doğru ifade edebildin:)) ama yerinde olsam yine de yazardım. ben burayı gerçekten içselleştirdim, herkesle paylaşıyormuş gibi değil gerçekten günlük tutuyormuş gibi hissederek yazıyordum, öncelikle kendim için, sonra hepimiz için.
keyifli ve gerçekten yararlı paylaşımların azalması üzücü ama dönem dönem bunların yaşanması da) çok normal, sonuçta sürekliliği olacak bir ortam oluşturduğumuza inandığımdan mutluyum:) haftaya umarım aranıza dönebilirim.
 
Karayip Korsanları serisini izlemeyi ne zamandır erteliyordum bugün ilk 2 filmi izleyip , keyifli vakit geçirdim .


Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl


Bir çok defa açıp keyifle izlenebilecek fantastik macera . Mizahi yönüylede çok başarılı buldum . Johnny Depp'in filme katkısınıda unutmamak lazım ,Jack Sparrow karakteri oldukça eğlenceli .

Pirates of the Caribbean: Dead Man's Chest

İlk filme göre daha karanlık ve oldukça akıcı . Siyah inci için söylediklerim bu film içinde geçerli , bazı sahnelerinde bu kadarıda olmaz dedirtsede olur o kadar :)

prensesin uykusuyum : 14
 
Aşk Tesadüfleri Sever:Aldığı bunca övgünün etkisiyle izlemeye karar verdim.Hem böylece 'Türk Sinemasına Destek' programıma da dahil edebilirim diye düşündüm. Bence yönetmen şöyle çok akıllı davranmış. Türk insanı klişeleri,bol duygusallığı sever.Ardını çok da sorgulamaz. sonucunu da alıyor tabi iyi gişe sonuçlarıyla. geleyim kendi şahsi kanaatime:Film bana göre ancak vasat üstü sayılabilirdi. Filmi izlerken vah vah diyip üzüldüğünüz zamanlar olmuyor değil ama bunun hiçbir kalıcı etkisi yok. yani herhangi bir romantik filmden ayırıcı bir yön bulamadım. film içinde en beğendiğim şey ise müzikleriydi tabi ki.yer yer sıcak insan manzaralarıyla yeşillendirmeleri de yok saymamak lazım.

izleyecek olanlara tavsiyem fazla beklentiye girmezseniz,güzel bir eğlencelik film olabilir.

Orchidea:19
 
The Kids Are All Right

Eşcinsel bir çiftin çocuklarının babalarını tanımak isteyişi ve bir anda çocuklardan kopup hikayenin ikili ilişkilere dönüşmesi şeklinde özetlenebilecek ne dram ne de komedi unsurlarını barındıran film.
 
1.orchidea ............................19
2.prensesin.uykusuyum ...........14
3.guvastanema .....................2
4.atlantis .............................8
5.Tryamor ...........................11
6.Maip .................................1
7.katrem ..............................2
8.Revolucion ........................3
9.PrensesPeri ........................6
10.Liza ..................................6
11.sunsea ..............................
12.pupillist .............................7
 
Son düzenleme:
evet canım doğru ifade edebildin:)) ama yerinde olsam yine de yazardım. ben burayı gerçekten içselleştirdim, herkesle paylaşıyormuş gibi değil gerçekten günlük tutuyormuş gibi hissederek yazıyordum, öncelikle kendim için, sonra hepimiz için.
keyifli ve gerçekten yararlı paylaşımların azalması üzücü ama dönem dönem bunların yaşanması da) çok normal, sonuçta sürekliliği olacak bir ortam oluşturduğumuza inandığımdan mutluyum:) haftaya umarım aranıza dönebilirim.

Evet haklısın bu durgunluk normal aslında. Mesela ben de artık çok film izleyemeyeceğim. Okulum, kursum vs. var. Çok yoğun bir döneme başladım. Ama yazacağım bundan sonra ne izlesem. :))

Na-neun Heang-bok-hab-ni-da Bir G.Kore sineması aşığı olarak şu aralar asla başka memleketin filmlerini izlemeyi düşünmüyorum. Sürekli G.Kore filmleri araştırıyorum. Çok sorunlu bir abisi olan, aklını yitirmiş bir anneye sahip, bunların üstüne paralarını kaybeden -ki zaten hiçbir zaman çok paraları olmamış-, sevgilisi tarafından terkedilen bir adamın akıl sağlığını kaybetmesiyle yaşadıkları anlatılıyor. Adamın delirmesi sonucu yaptıkları izlenmeye değerdi. Akıl hastanesindeki atmosfer iç karartıcıydı. Oyuncular şahaneydi, delilerin kendilerince eğlendikleri sahneler çok güldürdü beni. Bir de hemşire var aslında başkarakterlerden diğeri olarak ama ben daha çok adama odaklandım, onu gözlemledim. Yalnız oldukça durağan bir film. Herkesin seveceği türden değil.

Tryamor : 12
 
Saibogujiman Kwenchana Im Soo Jung'u hiç sevmiyorum. Sevmediğim birini izlemek de hiç zevk vermiyor bana, ama Bi Rain'i neden bu kadar çok seviyorlar diye merak edip görmek istediğim için merakımı uyandırdı. Bi Rain olmasa izlemezdim sanırım.

Park Il Soon'un insanların istemediği birtakım özelliklerini çalması çok komikti. Ve tüm delilerin de buna inanması tabi. Akıl hastanesinin ortamı insana huzur ve neşe veriyordu bence. Çok hoştu. Öpüşme sahnesi olağanüstüydü özellikle. Filme harika diyemem ama çok güzel detaylarla bezenmişti. Başka bir kadın oyuncu olsa onu da severdim herhalde ama Im Soo Jung olmamış. Oyuncuyu sevmediysem böyle buruk bir tat bırakır bende hep filmler. Bi Rain'e aşık oldum, onun için izlediğime değdi. Harika bir oyunculuk sergilemiş. :69: Park Il Soon'un kafasına geçirdiği maske tarzı şeyin altında yatan gerekçesi çok üzücüydü bu arada. :(( Hiç unutamayacağım. Ve tabi Bi Rain'in söylediği müthiş şarkıyı, o sahneyi de hep hatırlayacağım. =)))


Tryamor : 13
 
Son düzenleme:
Saibogujiman Kwenchana Im Soo Jung'u hiç sevmiyorum. Sevmediğim birini izlemek de hiç zevk vermiyor bana, ama Bi Rain'i neden bu kadar çok seviyorlar diye merak edip görmek istediğim için merakımı uyandırdı. Bi Rain olmasa izlemezdim sanırım.

Park Il Soon'un insanların istemediği birtakım özelliklerini çalması çok komikti. Ve tüm delilerin de buna inanması tabi. Akıl hastanesinin ortamı insana huzur ve neşe veriyordu bence. Çok hoştu. Öpüşme sahnesi olağanüstüydü özellikle. Filme harika diyemem ama çok güzel detaylarla bezenmişti. Başka bir kadın oyuncu olsa onu da severdim herhalde ama Im Soo Jung olmamış. Oyuncuyu sevmediysem böyle buruk bir tat bırakır bende hep filmler. Bi Rain'e aşık oldum, onun için izlediğime değdi. Harika bir oyunculuk sergilemiş. :69: Park Il Soon'un kafasına geçirdiği maske tarzı şeyin altında yatan gerekçesi çok üzücüydü bu arada. :(( Hiç unutamayacağım. Ve tabi Bi Rain'in söylediği müthiş şarkıyı, o sahneyi de hep hatırlayacağım. =)))


Tryamor : 13


"Saibogujiman Kwenchana" benim çok çok sevdiğim güney kore filmerinden , mizahi yönüyle çok başarılı buluyorum , acayip tatlı bir film . Bu arada Tryamor sana daha önce önerdiğim "Welcome to Dongmakgol" filmini izlemediysen , mutlaka izle kaçırma derim hem mizahi olarak hemde dram olarak çok başarılı.
 
Tape (2001)

Tek mekan çekimli filmlere hep merak duymuşumdur , tape bir otel odasında üç kişi arasında geçen diyaloglardan oluşuyor , konuşmalar çok boş , gereksiz ilerliyor. Film bir süre sonra bu gereksiz mevzunun içine sizi çekmeyi ve merak uyandırmayı başarıyor . Anlık sekanslar heyecan yaratıyor. Hayattan 96 dakika , kesintisiz. İzlesenizde olur , izlemesenizde...


prensesin uykusuyum : 15
 
iki film birden bu gece benden :42:
biri CHE diğeri ise GANDHİ
kiside tahmin edileceği gibi bibliyografi, ikiside özgürlük mücadelesi. vakit ayırmaya değer diye düşünüyorum.
bu arada prensesin uykusuyum canım tek mekan filmlerden madem hoşlanıyorsun Dünyalı Adamı tavsiye ederim ama dikkat psikolojik değeri yüksek bi an acaba dedirtebiliyor hikaye :34:

Revolucion : 5
 
bu başlık ne güzelmiş.. adam gibi incelememiştim şimdiye kadar.. ben de katılıyım mi aranızaaa?
:31::31:
 
11'e 10 Kala

Başarlı bir türk filmi.
yaşlı bir mithat amca var herşeyi ama herşeyi saklıyor kolleksiyoner yani.
kendi dünyasında yaşayan bir dedemiz -ses tonunu da kendi dedeme benzettim
nejat İşler'de apartman görevlisi rolünde çok gerçekçi.

(Liza-7)
 
Back