- 5 Mart 2017
- 1.786
- 1.988
Akşam zaten davuldan zurnadan silah sesinden sinirlerimiz bozuldu diken üstünde oturduk akşam boyu, sabah da son ses ilahilerle uyandık. Bir de silah sesinden huzursuzluktan mıdır nedir çocuk iyi uyuyamadı kabus gördü herhal gecenin bir yarısı geldi yanımıza kıvrıldı. Ağlayıp ağlayıp uyandı yavrum en az beş defa uyandık. Deli yatar kızım, ağzıma tekme mi yemedim, yataktan mı itilmedim... Öyle huzursuz bir akşam ve gece geçirdik.
Sinirlerim bozuk, modum düşük, iyi uyuyamadım. Akşam sinir bozukluğundan bulaşık da yıkamadım dağ gibi bir bulaşıkla karşılaştım sabah.
Kahvaltıdan sonra eşimden yardım istedim güzellikle. Hiç modumda değilim zaten yıkayasım da yok saat de olmuş öğlen 1, hani yardım etse de çabucak bitirip diğer rutin ev işlerime baksam dedim.
Efendim ne zaman yardım etse hep daha fazlasını istiyormuşum. (3 gün önce yalvar yakar bulaşık makinesi boşalttırdım hepsi o) ayrıca ne var yani yardım etse? Tartışma hiç yardım etmemesinden, vakit geçirememeye ve düzensiz kılıksız hayatımıza kadar uzadı ama bir sonuca varamadık. Ona kalırsa tamamen kendisi haklı!
Ne var şu işlerini düzene soksa, işlerini gündüz bitirip beni odada yalnız bırakmasa, yalnız uyumasam?
Ne güzel erken kalksak, ben enerjik uyansam, tüm işleri saatinde bitirebilsem?
Kendisi evde çalışıyor. Sabah 5-6 ya kadar çalışır öğlene kadar yatar, kahvaltıdan sonra tam gaz devam çalışma+ arada dizi izleme.
Sıkıldım bu durumdan. O yatmadan yatasım gelmiyor ben de dayanabildiğim kadar sabaha kadar oturuyorum. Ben de geç kalkıyorum. Kendinden önce kalksam kahvaltı hazırlasam bile 9-10 gibi, beyefendiyi kaldırasım gelmiyor haliyle, ölü gibi çünkü sabaha kadar çalışmış kıyamıyorum kaldırmaya.
Kahvaltı 12 lere 1 lere sürünüyor. Ev işlerim aksıyor. Zaten pratik bir insan değilim elim ağır, saat 1 den sonra bulaşık mı yıkayayım, ev mi silip süpüreyim? Tuvalet banyo mu yıkayayım? Balkon mu yıkayayım? Çamaşır mı serip katlayayım? Yoksa yemek mi yapayım akşam için?
Tabii bir de çocuk var devamlı mamma mamma diye peşimde dolanır, sanırsın çocuk aç hiçbir şey yedirmiyoruz. Tok karna dokuz ekmek yer. Elim bulaşıkta, mamma mamma diye gelir, babana söyle versin derim. Herif de annene söyle versin der.
Hiçbir işim yetişmiyor içim de her zaman huzursuz.
Anlayışlı olmaya çalışıyorum, ama bazen sabrım tükeniyor bu düzensiz hayat yüzünden.
Beyefendi evde ama tıkılıyor çalışma odasına, yüzünü gördüğümüz yok! Gel diyorum bari sigaranı çayını benle beraber iç, iki çift laf edelim, işim var sen gel yanıma diyor. Sanki kafasını bilgisayardan kaldırıp da yüzüme bakacağı var. Tamam çalışıyor ekmek parası anlıyorum ama benim de biraz ilgiye ihtiyacım var be kardeşim.
O darmadağınık, iç kadartıcı odasına kendiyle beraber tıkılaymışım.
Öyle gezmelerden tozmalardan hiç bahsetmiyorum bile. En son ne zaman adam akıllı gezdik? 2-3 ay önce avm ye gidip çocuğu eğlendirdik, yemek falan yedik o yani.
Yazın kendim çıkıyordum çocuğu alıp ama kış geldi ve eşimle beraber vakit geçirmek istiyorum artık pıçak kemiğe dayandı. Ama o anlamıyor.
Öf daral geldi ya. Gezmeli tozmalı bir hayat istiyorum bennn.
Sinirlerim bozuk, modum düşük, iyi uyuyamadım. Akşam sinir bozukluğundan bulaşık da yıkamadım dağ gibi bir bulaşıkla karşılaştım sabah.
Kahvaltıdan sonra eşimden yardım istedim güzellikle. Hiç modumda değilim zaten yıkayasım da yok saat de olmuş öğlen 1, hani yardım etse de çabucak bitirip diğer rutin ev işlerime baksam dedim.
Efendim ne zaman yardım etse hep daha fazlasını istiyormuşum. (3 gün önce yalvar yakar bulaşık makinesi boşalttırdım hepsi o) ayrıca ne var yani yardım etse? Tartışma hiç yardım etmemesinden, vakit geçirememeye ve düzensiz kılıksız hayatımıza kadar uzadı ama bir sonuca varamadık. Ona kalırsa tamamen kendisi haklı!
Ne var şu işlerini düzene soksa, işlerini gündüz bitirip beni odada yalnız bırakmasa, yalnız uyumasam?
Ne güzel erken kalksak, ben enerjik uyansam, tüm işleri saatinde bitirebilsem?
Kendisi evde çalışıyor. Sabah 5-6 ya kadar çalışır öğlene kadar yatar, kahvaltıdan sonra tam gaz devam çalışma+ arada dizi izleme.
Sıkıldım bu durumdan. O yatmadan yatasım gelmiyor ben de dayanabildiğim kadar sabaha kadar oturuyorum. Ben de geç kalkıyorum. Kendinden önce kalksam kahvaltı hazırlasam bile 9-10 gibi, beyefendiyi kaldırasım gelmiyor haliyle, ölü gibi çünkü sabaha kadar çalışmış kıyamıyorum kaldırmaya.
Kahvaltı 12 lere 1 lere sürünüyor. Ev işlerim aksıyor. Zaten pratik bir insan değilim elim ağır, saat 1 den sonra bulaşık mı yıkayayım, ev mi silip süpüreyim? Tuvalet banyo mu yıkayayım? Balkon mu yıkayayım? Çamaşır mı serip katlayayım? Yoksa yemek mi yapayım akşam için?
Tabii bir de çocuk var devamlı mamma mamma diye peşimde dolanır, sanırsın çocuk aç hiçbir şey yedirmiyoruz. Tok karna dokuz ekmek yer. Elim bulaşıkta, mamma mamma diye gelir, babana söyle versin derim. Herif de annene söyle versin der.
Hiçbir işim yetişmiyor içim de her zaman huzursuz.
Anlayışlı olmaya çalışıyorum, ama bazen sabrım tükeniyor bu düzensiz hayat yüzünden.
Beyefendi evde ama tıkılıyor çalışma odasına, yüzünü gördüğümüz yok! Gel diyorum bari sigaranı çayını benle beraber iç, iki çift laf edelim, işim var sen gel yanıma diyor. Sanki kafasını bilgisayardan kaldırıp da yüzüme bakacağı var. Tamam çalışıyor ekmek parası anlıyorum ama benim de biraz ilgiye ihtiyacım var be kardeşim.
O darmadağınık, iç kadartıcı odasına kendiyle beraber tıkılaymışım.
Öyle gezmelerden tozmalardan hiç bahsetmiyorum bile. En son ne zaman adam akıllı gezdik? 2-3 ay önce avm ye gidip çocuğu eğlendirdik, yemek falan yedik o yani.
Yazın kendim çıkıyordum çocuğu alıp ama kış geldi ve eşimle beraber vakit geçirmek istiyorum artık pıçak kemiğe dayandı. Ama o anlamıyor.
Öf daral geldi ya. Gezmeli tozmalı bir hayat istiyorum bennn.