Merhaba Kızlar;
Bu yazacaklarım '' bunlar sadece benim başıma mı geliyor'' diye düşünen arkadaşlara anlatıyorum. Ben 3 aylık bir gelinim. Eltim falan okur şimdi ben o yüzden hakkımda çok fazla bilgi vermeden yüzeysel bir şekilde başımdan geçenleri sizlerle paylaşayım.
Ben Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden mezunum. Eşim de aynı şekilde tahsilli doktorasını yapıyor şu an iyi bir işe ve dolayısıyla bulunduğumuz yer de iyi bir itibara sahip. Benim annem ve babam da üniversite mezunu yaşadığımız yerin önde gelen insanlarından. Biz şuan benim memleketimde oturuyoruz ve burası küçük bir şehir buraya X diyelim. Ancak eşimin ailesi büyükşehirde oturmalarına rağmen kendilerini hiç geliştirmemiş kimseler. Eşimin bir erkek kardeşi var düşman başına. eşim X şehrinde işe başlayınca kaynım olacak şahıs da meslek yüksekokulu okumak için buraya geliyor ve eltim olacak şahısla tanışıyor. Bu sırada benim eşim tüm maaşını evini arabasını bunlara açıyor çünkü gerçekten gözü gönlü tok bir insan zaten hala şaşıyorum öyle bir aileden nasıl böyle bişey çıktı diye :) neyse eltim ve kaynım mezun olunca nişanlanmışlar yine eşim neyi var neyi yok bunlara yardım etmiş. daha sonra eşimle biz tanıştık ve ilişkimiz başladı ben eşimle tanıştığımda artık çocukcağızın parasını nasıl sömürdülerse kredi kartı borcunu ödemek için kredi çekmişti her ay onun ödemesi vardı. az önce de dediğim gibi ailem burada tanınan kimseler olduğu için eşim ailemi benden önce tanıyormuş ve annem eşimi çok sevdiğini ve ilişkimizi onayladığını söyledi ve biz çıkmaya başladıktan 6 ay sonra nişanlandık. ve olaylar başladı....
kayınvalidem beni sürekli yüksekokul mezunu kendini geliştirmemiş anca dedikodu yapan böyle saçma bi insan olan eltimle kıyasladı. Ona şunu aldık sana da bunu almalıyım benim iki oğlum var ikisine de eşit deyip durdu sürekli. nişan alışverişine gittik hep beraber manyak gibi cümbür cemaat :) neyse bişeyler beğeniyorum şu olsun diyorum kV'nin suratı kırk karış sanki etini koparıyorum. Ayıptır söylemesi benim eşimin herşeyini vakko'dan aldık. tamam ben eşimin ailesinin durumu bizimkiler kadar iyi değil ben de ona göre seçiyorum. ama Kv beni sürekli eltimle kıyasladığı için herşeye muhalefet. O görmemiş ise benim suçum mu gitmişler pazardan nişan alış verişi yapmışlar ben onunla bir olmak onunla aynı zevkleri taşımak zorunda değilim ki. neyse o alış verş o kadar stresli geçti ki oturdum ağladım artık kendimi o kadar kötü hissettim ki böyle sanki ne koparsam kar diye düşünüyormuşum gibi davrandı KV bana.
Sonra sıra geldi nişan bohçasına, kızlar gerçekten görmelisiniz bizim onlara hazırladıklarımızı iğne oyaları mükemmel havlular falan herşeyin en kalitelisi... ama bana gelen bohçayı görseniz var ya, ya gülme krizine girersiniz yada cinnet geçirirsiniz.. ben teşekkür ederim dedim uğraşmadım ama eşime de söyledim çok özensiz hazırlamış annen dedim. şimdi size ceyizimdekileri söylüyorum.
1) yelek (babaannem bile bu ne böyle yaşlı işi dedi )
2) boyunluk (KV 'nin ifadesini aynen yazıyorum: murat bozun boynunda gördüm 1 saatte örüverdim ve sonra benim çeyizime koymuş canım adeta melek :)
3) nişanda aldıklarımız ( o günden sonra hiç heves falan kalmadı )
4) havlu ( allah muhafaza öyle iğrenç pullar var ki üstünde yüzümü silsem yüzümü yırtacak
5) bir de olmazsa olmaz Tüylü terlik ( 100 kere bana tüylü terlik alma dememe rağmen)
Ben eşime annen çok özensiz hazırlamış deyince benim deli eşim de gitmiş annesine niye öyle özensiz hazırladın falan diye kızmış. annesi beni aradı noldu beğenmedin mi dedi ben de beğenmedim dedim. O gün bugündür kadının yüzü bana doğrulmadı. neyse nişan günü geldi bu kadının suratı bir asık bir asık o kadar çirkin ki insanın işi rast gitmez bunu görenin.nişanımı burnumdan getirdi yok neymiş ben ona soğuk davranmışım yok erkeğe takılan erkekte kıza takılan kız da kalırmış bende aldım bana takılan altınları gittim KVye dedim ki artık siz biz diye birşey yok alın benim altınlarımda siz de kalsın dedim. aa yok olur mu öle şey falan diyor. Annem gidiyor yanına onunla konuşmamak için masadaki tüm ikramları ağzına tıkıyor :)) o kadar misafirin önünde bizi rezil ettiler. sanki annemler beni zorla veriyorlarmış gibi oldu. Nişanlılık dönemimizi de burnumdan getirdiler eşya alıyoruz hepimizin aldığı fiyatlara eşyalarımzı aldık ama aldığım sandalye bile burnumdan geldi yok o pahalı yok bu pahalı yok onu alamayız yok kelebek olmasın bellona olsun yok istikbal olsun.. Kızlar beyaz eşyalarım arçelik eşyalarımı da ankara sitelerden aldık. benim de kendime göre bir çevrem var bir gördüğüm yaşam standardım var onun kat be kat altına indim yine de yaranamadım. Kv bir gün evi yerleştirirken geldi benim yemek masamı göstererek bu mobilyalar herşeyin önüne geçmiş sende dedi. daha neler neler ne hakaretler duydum da ben de unutuyorum işte. Bu da düğünden iki üç hafta önce oluyor ben iyice tiksindim bunlardan. Annem de öyle illallah dedi ama işte eşime kıyamadığı için sesini çıkarmadı. düğüne 1 hafta kala eltim ve kaynım eşimin ailesinin diğer evlerinin kaynımın üzerine geçirmeleri eğer tapuyu vermezlerse eltimin ailesi kızı vermeyeceklerini söylediler. düğünümüze 1 hafta kala eşime kaynım geldi abi yapılacak birşey var mı nasıl gidiyor hazırlıklar demek yerine bu ev benim olacak tamam mı diye sordu. Eşim de bana sormadan karar veremeyeceğini söylemiş bu sefer bana iyice düşman oldular.
Neyse bunlar bana 5 bilezik bi set sözü verdiler biz de çok yormak istemediğimiz için 5 bilezik dedik. onlar sordular bir de ısrarla yoksa biz rakam vermeyecektik. Düğüne bir hafta kala kadın anneme gelip 5 demedik 3 dedik dedi hoppalaaa bizimkiler yalancı durumuna düştüler bu sefer. annem bir de demişti ki düğünden sonra el öpmeye gelirken giymesi için bir de elbise alın demişti. kadın ne dese beğenirsiniz 'elbiseyi kız tarafı alır.' böyle bir talep gelmiş iki elin kanda olsa alırsın elbise ya bu. neyse bizim isteklerimizi bu şekilde savdılar ama öteki işsiz güçsüz beş para etmez eltim ve kaynım ( o da işsiz) istediklerini yaptırdılar ve evin tapusunu kaynımın üzerine geçirdiler. annem ve babam bu duruma çok üzüldüler. Buldular yağlı kapıyı enayi bunlar diye düşünüyorlar herhalde diye düşünmeye başladılar ister istemez. Neyse düğün günü geldi çattı
kızlar ben düğün bitiminde eşimden ayrıldım bitti bu iş dedim yüzüğü fırlattım 5 gün ailemin evinden dışarı çıkmadım. Benim Düğünümü burnumdan getirdiler tüm akrabalarımıza eşe dosta rezil rüsva ettiler. Düğün gecesi eve gelince aldım elime makası çok beğenerek aldığım kızım olursa o da giyer dediğim gelinliğimi paramparça ettim aldım elime makası kestim attım. Düğünümüz rüya gibi başladı gerçekten Türkiye çapında ünlü bir sanatçı getirttik eltim kıskançlıktan ne yapacağını bilemez haldeydi oynamıyordu dansa kalkmadı hiç ama hiç de umrumda olmadı çünkü yaklaşık 30 kadar kız arkadaşım vardı ve hepsi birbirinden asil ve güzeldi o gece. bir hafta sonra düğün eşimin memleketindeydi bizim memleketteki düğünü benim ailem yaptı düğüne yaklaşık 2500 kişi katıldı. Herşey harikaydı gecenin sonunda Dj çıktı süper eğlenmeye devam ediyorduk eşim geldi bana dedi ki annelerimiz tartışmış gittim anneme sordum ne oldu anne dedim o da yok bişey kızım dedi ama ağlamış belli gittim Kvnin yanına noldu diye sormaya bir de baktım ki annemi eşimin bir arkadaşına çekiştiriyor ve bunu bağıra bağıra yapıyor. ondan sonra ipler koptu ben KVye o kadar sinirlendim ki sen elin adamına nasıl benim annemin dedikodusunu yapabilirsin dedim. Düğün organizatörleri tuttular beni kolumdan gelin arabasına bindirdiler sonra eşim beni eve bıraktı olay suymuş bu eltim olacak ve ailesi ile benim annem aynı masada oturuyorlarmış. Bunlar masadan kalkıp annem sürtüne sürtüne geçmişler ama ne bana ne de annemi bi hayırlı olsun ya da hoşçakalın demeden çekip gidiyorlar sebep de neymiş ,inanılmaz komik, annem onların masasından kolayı alıp başkasına vermiş :))))) annemde gitmiş KVye demiş ki ne kadar terbiyesizlik insan bi Allaha ısmarladık der demiş. Kvnin cevabı ee .... Hanım bu iş tek taraflı değil bunun bir evveliyatı var demiş. annem bekliyormuş ki kusura bakmayın işte farketmemişlerdir falan demesini beklemiş yani. bu kadın tutmuş anneme ders veriyor ki evveliyatı 1 lt kola :) annem de çok bozuluyo zaten düğünün başından beri somurtup oturan kaynanama sizin gibi bir aileye kız verdiğime çok pişmanım diyor. Eşimde beni eve götürürken benim aileme kimse böyle davranamaz benim annem haklı falan deyince yani dedim ne haliniz varsa görün dedim indim arabadan eve çıktım. Neyse eşim ailesini de almaya gitti düğün yerinden sonra bunlar geldiler evi bastılar evin için hınca hınç akrabalarla dolu gecenin bi vakti gelinle görüşecez gelinle görüşecez ben hiç biriyle görüşmek istemedim annem de gidin burdan şimdi daha sonra gelin falan deyince eşim çıldırdı anneme senin yüzünü bir daha görmek istemiyorum allah belasını verisn böyle işin diye mahallenin ortasında bağırıp çağırınca ben pencereyi açtım eşime seslendimal bunu bizi rahat bırakın artık dedim yüzüğü fırlattım... onlarda yüzüğü aldılar ve gittiler... onlar gidince ben de gelinlğimi paramparça ettim.
Ben evden çıkmadım, eşimin babası telefon açtığında babam bu iş bitti dedi ailecek bu kararı aldık dedi. Sonra noldu eşim geldi 4 gün sonra özür diledi ben onu çok seviiyordum ve bişeyleri elde etmek için mücadele etmek gerekiyor dedim benim zorluğumda buymuş dedim ve tekrar barıştık eşimin memlketindeki resmen iğrenç, böyle leş düğünler olur ya öyle bir düğün yaptılar orada. 3 ayımızı bitirdik 4 gün önce şimdi çok mutluyuz...Kvyle konuşmuyorum ne diyeyim allahlarından bulsunlar..Eltimle kaynımda bu hafta evleniyor ikisinin de işi yok gücü yok ama evleri var evin duvarlarını kaynatıp yerler artık :)
Bu yazacaklarım '' bunlar sadece benim başıma mı geliyor'' diye düşünen arkadaşlara anlatıyorum. Ben 3 aylık bir gelinim. Eltim falan okur şimdi ben o yüzden hakkımda çok fazla bilgi vermeden yüzeysel bir şekilde başımdan geçenleri sizlerle paylaşayım.
Ben Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden mezunum. Eşim de aynı şekilde tahsilli doktorasını yapıyor şu an iyi bir işe ve dolayısıyla bulunduğumuz yer de iyi bir itibara sahip. Benim annem ve babam da üniversite mezunu yaşadığımız yerin önde gelen insanlarından. Biz şuan benim memleketimde oturuyoruz ve burası küçük bir şehir buraya X diyelim. Ancak eşimin ailesi büyükşehirde oturmalarına rağmen kendilerini hiç geliştirmemiş kimseler. Eşimin bir erkek kardeşi var düşman başına. eşim X şehrinde işe başlayınca kaynım olacak şahıs da meslek yüksekokulu okumak için buraya geliyor ve eltim olacak şahısla tanışıyor. Bu sırada benim eşim tüm maaşını evini arabasını bunlara açıyor çünkü gerçekten gözü gönlü tok bir insan zaten hala şaşıyorum öyle bir aileden nasıl böyle bişey çıktı diye :) neyse eltim ve kaynım mezun olunca nişanlanmışlar yine eşim neyi var neyi yok bunlara yardım etmiş. daha sonra eşimle biz tanıştık ve ilişkimiz başladı ben eşimle tanıştığımda artık çocukcağızın parasını nasıl sömürdülerse kredi kartı borcunu ödemek için kredi çekmişti her ay onun ödemesi vardı. az önce de dediğim gibi ailem burada tanınan kimseler olduğu için eşim ailemi benden önce tanıyormuş ve annem eşimi çok sevdiğini ve ilişkimizi onayladığını söyledi ve biz çıkmaya başladıktan 6 ay sonra nişanlandık. ve olaylar başladı....
kayınvalidem beni sürekli yüksekokul mezunu kendini geliştirmemiş anca dedikodu yapan böyle saçma bi insan olan eltimle kıyasladı. Ona şunu aldık sana da bunu almalıyım benim iki oğlum var ikisine de eşit deyip durdu sürekli. nişan alışverişine gittik hep beraber manyak gibi cümbür cemaat :) neyse bişeyler beğeniyorum şu olsun diyorum kV'nin suratı kırk karış sanki etini koparıyorum. Ayıptır söylemesi benim eşimin herşeyini vakko'dan aldık. tamam ben eşimin ailesinin durumu bizimkiler kadar iyi değil ben de ona göre seçiyorum. ama Kv beni sürekli eltimle kıyasladığı için herşeye muhalefet. O görmemiş ise benim suçum mu gitmişler pazardan nişan alış verişi yapmışlar ben onunla bir olmak onunla aynı zevkleri taşımak zorunda değilim ki. neyse o alış verş o kadar stresli geçti ki oturdum ağladım artık kendimi o kadar kötü hissettim ki böyle sanki ne koparsam kar diye düşünüyormuşum gibi davrandı KV bana.
Sonra sıra geldi nişan bohçasına, kızlar gerçekten görmelisiniz bizim onlara hazırladıklarımızı iğne oyaları mükemmel havlular falan herşeyin en kalitelisi... ama bana gelen bohçayı görseniz var ya, ya gülme krizine girersiniz yada cinnet geçirirsiniz.. ben teşekkür ederim dedim uğraşmadım ama eşime de söyledim çok özensiz hazırlamış annen dedim. şimdi size ceyizimdekileri söylüyorum.
1) yelek (babaannem bile bu ne böyle yaşlı işi dedi )
2) boyunluk (KV 'nin ifadesini aynen yazıyorum: murat bozun boynunda gördüm 1 saatte örüverdim ve sonra benim çeyizime koymuş canım adeta melek :)
3) nişanda aldıklarımız ( o günden sonra hiç heves falan kalmadı )
4) havlu ( allah muhafaza öyle iğrenç pullar var ki üstünde yüzümü silsem yüzümü yırtacak
5) bir de olmazsa olmaz Tüylü terlik ( 100 kere bana tüylü terlik alma dememe rağmen)
Ben eşime annen çok özensiz hazırlamış deyince benim deli eşim de gitmiş annesine niye öyle özensiz hazırladın falan diye kızmış. annesi beni aradı noldu beğenmedin mi dedi ben de beğenmedim dedim. O gün bugündür kadının yüzü bana doğrulmadı. neyse nişan günü geldi bu kadının suratı bir asık bir asık o kadar çirkin ki insanın işi rast gitmez bunu görenin.nişanımı burnumdan getirdi yok neymiş ben ona soğuk davranmışım yok erkeğe takılan erkekte kıza takılan kız da kalırmış bende aldım bana takılan altınları gittim KVye dedim ki artık siz biz diye birşey yok alın benim altınlarımda siz de kalsın dedim. aa yok olur mu öle şey falan diyor. Annem gidiyor yanına onunla konuşmamak için masadaki tüm ikramları ağzına tıkıyor :)) o kadar misafirin önünde bizi rezil ettiler. sanki annemler beni zorla veriyorlarmış gibi oldu. Nişanlılık dönemimizi de burnumdan getirdiler eşya alıyoruz hepimizin aldığı fiyatlara eşyalarımzı aldık ama aldığım sandalye bile burnumdan geldi yok o pahalı yok bu pahalı yok onu alamayız yok kelebek olmasın bellona olsun yok istikbal olsun.. Kızlar beyaz eşyalarım arçelik eşyalarımı da ankara sitelerden aldık. benim de kendime göre bir çevrem var bir gördüğüm yaşam standardım var onun kat be kat altına indim yine de yaranamadım. Kv bir gün evi yerleştirirken geldi benim yemek masamı göstererek bu mobilyalar herşeyin önüne geçmiş sende dedi. daha neler neler ne hakaretler duydum da ben de unutuyorum işte. Bu da düğünden iki üç hafta önce oluyor ben iyice tiksindim bunlardan. Annem de öyle illallah dedi ama işte eşime kıyamadığı için sesini çıkarmadı. düğüne 1 hafta kala eltim ve kaynım eşimin ailesinin diğer evlerinin kaynımın üzerine geçirmeleri eğer tapuyu vermezlerse eltimin ailesi kızı vermeyeceklerini söylediler. düğünümüze 1 hafta kala eşime kaynım geldi abi yapılacak birşey var mı nasıl gidiyor hazırlıklar demek yerine bu ev benim olacak tamam mı diye sordu. Eşim de bana sormadan karar veremeyeceğini söylemiş bu sefer bana iyice düşman oldular.
Neyse bunlar bana 5 bilezik bi set sözü verdiler biz de çok yormak istemediğimiz için 5 bilezik dedik. onlar sordular bir de ısrarla yoksa biz rakam vermeyecektik. Düğüne bir hafta kala kadın anneme gelip 5 demedik 3 dedik dedi hoppalaaa bizimkiler yalancı durumuna düştüler bu sefer. annem bir de demişti ki düğünden sonra el öpmeye gelirken giymesi için bir de elbise alın demişti. kadın ne dese beğenirsiniz 'elbiseyi kız tarafı alır.' böyle bir talep gelmiş iki elin kanda olsa alırsın elbise ya bu. neyse bizim isteklerimizi bu şekilde savdılar ama öteki işsiz güçsüz beş para etmez eltim ve kaynım ( o da işsiz) istediklerini yaptırdılar ve evin tapusunu kaynımın üzerine geçirdiler. annem ve babam bu duruma çok üzüldüler. Buldular yağlı kapıyı enayi bunlar diye düşünüyorlar herhalde diye düşünmeye başladılar ister istemez. Neyse düğün günü geldi çattı
kızlar ben düğün bitiminde eşimden ayrıldım bitti bu iş dedim yüzüğü fırlattım 5 gün ailemin evinden dışarı çıkmadım. Benim Düğünümü burnumdan getirdiler tüm akrabalarımıza eşe dosta rezil rüsva ettiler. Düğün gecesi eve gelince aldım elime makası çok beğenerek aldığım kızım olursa o da giyer dediğim gelinliğimi paramparça ettim aldım elime makası kestim attım. Düğünümüz rüya gibi başladı gerçekten Türkiye çapında ünlü bir sanatçı getirttik eltim kıskançlıktan ne yapacağını bilemez haldeydi oynamıyordu dansa kalkmadı hiç ama hiç de umrumda olmadı çünkü yaklaşık 30 kadar kız arkadaşım vardı ve hepsi birbirinden asil ve güzeldi o gece. bir hafta sonra düğün eşimin memleketindeydi bizim memleketteki düğünü benim ailem yaptı düğüne yaklaşık 2500 kişi katıldı. Herşey harikaydı gecenin sonunda Dj çıktı süper eğlenmeye devam ediyorduk eşim geldi bana dedi ki annelerimiz tartışmış gittim anneme sordum ne oldu anne dedim o da yok bişey kızım dedi ama ağlamış belli gittim Kvnin yanına noldu diye sormaya bir de baktım ki annemi eşimin bir arkadaşına çekiştiriyor ve bunu bağıra bağıra yapıyor. ondan sonra ipler koptu ben KVye o kadar sinirlendim ki sen elin adamına nasıl benim annemin dedikodusunu yapabilirsin dedim. Düğün organizatörleri tuttular beni kolumdan gelin arabasına bindirdiler sonra eşim beni eve bıraktı olay suymuş bu eltim olacak ve ailesi ile benim annem aynı masada oturuyorlarmış. Bunlar masadan kalkıp annem sürtüne sürtüne geçmişler ama ne bana ne de annemi bi hayırlı olsun ya da hoşçakalın demeden çekip gidiyorlar sebep de neymiş ,inanılmaz komik, annem onların masasından kolayı alıp başkasına vermiş :))))) annemde gitmiş KVye demiş ki ne kadar terbiyesizlik insan bi Allaha ısmarladık der demiş. Kvnin cevabı ee .... Hanım bu iş tek taraflı değil bunun bir evveliyatı var demiş. annem bekliyormuş ki kusura bakmayın işte farketmemişlerdir falan demesini beklemiş yani. bu kadın tutmuş anneme ders veriyor ki evveliyatı 1 lt kola :) annem de çok bozuluyo zaten düğünün başından beri somurtup oturan kaynanama sizin gibi bir aileye kız verdiğime çok pişmanım diyor. Eşimde beni eve götürürken benim aileme kimse böyle davranamaz benim annem haklı falan deyince yani dedim ne haliniz varsa görün dedim indim arabadan eve çıktım. Neyse eşim ailesini de almaya gitti düğün yerinden sonra bunlar geldiler evi bastılar evin için hınca hınç akrabalarla dolu gecenin bi vakti gelinle görüşecez gelinle görüşecez ben hiç biriyle görüşmek istemedim annem de gidin burdan şimdi daha sonra gelin falan deyince eşim çıldırdı anneme senin yüzünü bir daha görmek istemiyorum allah belasını verisn böyle işin diye mahallenin ortasında bağırıp çağırınca ben pencereyi açtım eşime seslendimal bunu bizi rahat bırakın artık dedim yüzüğü fırlattım... onlarda yüzüğü aldılar ve gittiler... onlar gidince ben de gelinlğimi paramparça ettim.
Ben evden çıkmadım, eşimin babası telefon açtığında babam bu iş bitti dedi ailecek bu kararı aldık dedi. Sonra noldu eşim geldi 4 gün sonra özür diledi ben onu çok seviiyordum ve bişeyleri elde etmek için mücadele etmek gerekiyor dedim benim zorluğumda buymuş dedim ve tekrar barıştık eşimin memlketindeki resmen iğrenç, böyle leş düğünler olur ya öyle bir düğün yaptılar orada. 3 ayımızı bitirdik 4 gün önce şimdi çok mutluyuz...Kvyle konuşmuyorum ne diyeyim allahlarından bulsunlar..Eltimle kaynımda bu hafta evleniyor ikisinin de işi yok gücü yok ama evleri var evin duvarlarını kaynatıp yerler artık :)