- 20 Nisan 2010
- 81
- 0
Herkese merhaba. benim sorunum sevgilimin annesiyle. önce biraz uzun uzun anlatıcam, okuyan herkese şimdiden teşekkürler. ben türkiyenin dereceyle kabul eden bi üniversitesinde mühendislik öğrencisiyim. 21 yaşındayım. sevgilimse bu üniversiteden, aynı bölümden geçen sene mezun oldu. şimdi ankara'da çalışıyor, ben okumaya devam ediyorum. 1,5 yıldır beraberiz. küçük tartışmalarımız oldu tabiki şimdiye kadar ama genel olarak sevgilimle hiç bir problemimiz yok. ciddi düşünüyoruz. yurt dışında master kabulu almıştı, geçen sene mezun olduğunda, benim hiç bir talebim olmamasına karşın, beni bırakıp gitmedi, ankara'da kaldı. alabileceğinden çok daha düşük bir maaşla, ankara'da ortalama sayılabilecek bi şirkette çalışıyor, ki hak ettiği yer burası değil, istanbul'a gitmemek uğruna çalışabileceği pek çok güzel şirkete bile başvurmadı. yani aslında çok büyük fedakarlıklar yaptı benim için. birbirimizi de çok seviyoruz. ben izmir'liyim, babam doktor, annem diş hekimi, hayat standardı yüksek sayılabilecek bi aileden geliyorum. sevgilimse yalova'lı. biraz daha kırsal bir aileden geliyor. kesinlikle küçük görmüyorum, sakın yanlış anlamayın, sadece durumu açıklamaya, betimlemeye çalışıyorum. sevgilim 6 yıldır ankara'da yaşadığı ve üniversitede okuduğu için, ailesinden bağımsız olarak değişmiş ve gelişmiş. onunla aramızda hiç bir fark yok bu anlamda, ikimizin de hayat görüşü, beklentileri, olaylara verdiğimiz tepkiler çok yakın. genel ilişki durumumuz bu.
sevgilimle okullar kapanınca, izmir'e beraber döndük. benim ailemle tanışmak istiyordu, annemle, teyzemle, kuzenlerim ve kardeşlerimle tanıştı. hepsine kendini o kadar çok sevdirdi ki, harika bi ilişki gelişti aralarında. ben de sevgilimin annesiyle, 4 temmuzda, sevgilimin mezuniyetinde tanıştım. annesi o gün boyunca pek çok tatsız laf sokmalara varan şeyler söyledi, aslında kısmen ters davrandı. mesela sevgilimin mezuniyet kıyafetini ütülemiştim, aldı eline baktı "hmm, ben katlasaydım bile sadece, senden daha iyi kat izi çıkarırdım" dedi. hep güleryüzlü, içten, sıcak davrandım. kendimi sevdirmeye çalıştım. saçlarım kızıl, sevgilimin istediği bi model vardı o şekilde kestirmiştim, saçların da bi tuhaf olmuş dedi annesi. güldüm, ama oğlunuz böyle istemişti dedim, şaka yapıyosun heralde dedi gülerek. sevgilim de niye anne çok güzel oldu saçları dedi. bunun gibi bir sürü bir sürü örnekler oldu o gün. çoğunlukla ben anneyle yalnız kaldım. kep töreni gerekçesiyle sevgilim yanımızdan ayrıldı. ama gerçekten normalde olamayacağım kadar iyiydi tavrım. öyle söyleyim.
günün sonunda annesini uğurladık aştiden, beni çok sevmiş, öyle söyledi sevgilim. aradan 2 hafta geçti, facebooka sevgilimin mezuniyetinde çektiğim fotoları koymuştum, onları görmek istediği için aradı beni, ben de dedim, sizin facebooku olan bi tanıdığınız varsa eklesin beni. böylece fotoğraflara bakın. tamam dedi, sevgilimin kuzeni ekledi. kabul ettim. beraber bakmışlar o gün. benim profil fotoğraflarımın bir tanesinde bira gözüküyordu, ama hiç önemsemedim bu durumu. benim ailem de alkol alır, özel günlerde de alır, bir balık yapsın annem hemen şarap açarlar, falan.
aradan bi süre daha geçti, sevgilimin annesi, sevgilimi arayıp benim alkol alıp almadığımı sormuş, sevgilim de arada bir alıyor anne, ben de alıyorum, ne var bunda bu gayet normal bişi demiş. onun üzerine sevgilimin annesi de tamam haklısın demiş. "geçen gün kuzenin geldi, benden duymuş olma ama senin oğlunun kız arkadaşı alkol alıyor, haberin olsun dedi" demiş. ben ve sevgilim tabiki kuzeninin bu ortalık kızıştırmaya yönelik söylemine çok kızdık.
bir ay sonra sevgilimin annesi tekrar geldi, sevgilimin evinde kaldı bir hafta. her gün görüştük, sürekli sohbet ettik, o ilk sert halinden eser kalmamıştı, birbirimizi çok sevdik, kızım kızım dedi durdu bana. çok çok iyiydi aramız. sevgilimin işe gittiği günler bile, sürekli beni aradı gel hadi kahvaltımıızı beraber yapalım, diye. ve bütün gün onunla kalmamı istedi, iyi de anlaşmaya başladığımız için ben de keyif alıyordum bu durumdan.
giderken, sevgilimin kuzenine, o seni şikayet ettiğinde bana direk sana ne, içer içmez, sen ne diye böyle bişi yapıyosun diye kızmam gerekirdi kızım, seni savunamadım, kusura bakma, ama bunun hesabını sorucam, ben seni çok çok sevdim, sakın değişme canım benim falan dedi. sarıldık bi sürü, öylece gitti. bunlar ağustos ayında olan şeyler.
o günden sonra her hafta telefonda konuştuk, herşeyimizi anlattık birbirimize, iyiydik gene. bugün yeğenime gittim, bir de ne göreyim elinde bira şişesi, kızdım, sen de içiyodun da madem ne demeye benim oğlumun sevgilisine laf ettin diye laf soktum diye anlatıp duruyordu. her gittiğinde o kızın başına kaktı durdu, beni savundu, hep dönüp beni arayıp bana anlattı. bugün şöyle dedim, bugün böyle dedim diye. ben de çok seviniyordum beni koruyup kolladığı için.
en son geçen hafta sonu aradı, o bana laf söyleyen sevgilimin kuzeni, sevgilimin kardeşini aramış, çağırmış yalvar yakar. sevgilim ve sevgilimin kardeşi, bana kötü şeyler söylemiş olduğu için onunla görüşmeyi kesmişti. neyse, gitmiş sevgilimin kardeşi. iki çocuğum üstüne yemin ederim ben söylemedim öyle bişi, onu senin annen söyledi, ortada yanlış anlaşılma var falan demiş. sevgilimin kardeşi de şaşırmış, gitmiş annesiyle konuşmuş böyle böyle diyo diye. sevgilimin annesi de tekrar beni aradı. dedi ki, ben dedim doğru demiş ama ben öyle demedim dedi, ben sigaraya da senden başladı, şimdi buna da başlamasın benim oğlum diye ben genel olarak muhabbetini açtım dedi. değişik değişik bişiler söyledi, hakkaten hatırlamıyorum. ama çok üzüldüm, gerçekten çok üzüldüm. ki sevgilim benden daha fazla içer eder, benim onu öyle alkole başlatma gibi bi durumum olmadı hiç. bişi diyemedim ama. tamam dedim, güzel bi şekilde kapattım teli. ardından sevgilimle görüştüm, dedim bu nası iş, annen aylardır beni şöyle laf soktum böyle laf soktum, sana laf söyletmem diye arayıp durdu, suçu hep yeğenine attı, meğersem kendi açmış konusunu, kendi izin vermiş hakkımda bu şekilde konuşabilmesine onun dedim. neye uğradığımızı şaşırdık ikimiz de. konuşmasını istedim esvgilimin. annene, benimle ilgili bu şekilde konuşmalara ortam oluşturmaması gerektirdiği üzerine. ama sevgilimle de epey tartışmıştık o gün çok gergindik.
sonra sevgilim aramış annesini, konuşmuşlar, annesi beni aradı. 3 kere aradı. açmak istemedim. korktum tartışıcaz diye. tekrar sevgilimi aradım, dedim ki beni hiç karıştırma, ben annenle telefonu açıp tartışıp aramı bozmak istemiyorum, hani sen uyardıysan yeter gibicesine konuştum. sevgilim de telefonunu aç sen gene de, sen yanlış anlamışsın, çok üzüldü annem seninle konuşmak istiyor dedi. cesaret edemedim işte.. neyse, ertesi gün mesaj attı annesi, seni kızım gibi sevdim ben, ne diye senin dedikodunu yapıyim ben o kadar alçak biri miyim diye. ben gene dönemedim. 2 saat sonra sevgilimin annesini aradım, meşguldü. sevgilimi aradım o da meşguldü. 1 saate yakın konuştular. tam kapattılar ben tekrar sevgilimi aradım. kızdı bana neden hala dönmedin anneme, kadın kaç yaşında, seni kaç kere aradı, üstelik mesaj da attı, dönmedin. nası kızmış, haliyle, kendini haklıyken haksız duruma düşürüyosun, ağladı telefonda falan dedi. ben de aradım ama meşguldü seninle konuşuyodu dedim. sonra tamam arıcam şimdi deyip kapattım.
aradım annesini, annesi açmadı açmadı en sonunda açtı. bana ters ters soğuk soğuk konuşuyor. sonra bi başladı bağırıp çağırmaya. ben seni kızım gibi sevdim. defalarca bi kalbini kırarsam nolur gel bana söyle dedim. sen naptın, gittin oğlumu doldurdun, oğlumu bana düşman etmeye kalktın. telefonlarıma çıkmadın, sabaha kadar ağladım ben, ne kadar üzdün beni, meğersem kızım falan değilmişsin. benim bi damadım vardı, çok severdm, bi hareketiyle gözümde bitti, şimdi görünce tüylerim diken diken oluyor. sen de öyle olucaksın. nası yaptın bunu bize. ben oğlumun yarın bi gün evine gittiğimde, diken üstünde mi oturucam gelin oğlumu fitledi mi doldurdu mu diye. vs vs. bi sürü şey söyledi. ben de biraz gerildm, karşılıklı bağrıştık bile hatta maalesef.. dedim ben sizi aramadım, çok haklısını hata ettim ama tartışırsak, ben sizin şu konuda hatalı olduğunuzuu düşünüyorum dersem saygısızlık etmiş olurum diye korktum o yüzden oğluna söyledim, hani o annesini daha iyi tanır, daha kolay çözülür diye. bi fotoğraf gördü diye ne kadar büyüdü bu iş dedim, benim annem de alkol alıyor yarın bi gün onu gördüğünde de bu kadar konuşucak mı insanlar, ben ne kadar üzüldüm dedim ağladım, ben de sizi çok sevmiştim ama meğersem siz konuşmaları için fırsat yaratmışsınız dedim. o da, ilk ben açmadım bu konuyu, yalan yanlış anlamışsın, cımbızla laf çekip oğluma yetiştirmişsin, o kendi konuyu açtı ta yaz başında. en son ben gittiğimde de çok üzüldü, bu kadar üzülünce ben de teselli olsun diye dedim, kıyamadım haline, alkol aldığını söylemen iyi oldu, beraber alkolik mi olsunlar bırakalım da, hani ama dilin yanlıştı senin. neyse üzülme dedim ben ona dedi. ben de bunun üzerine hepten kızdım, ne alkoliği dedim, ben kimseyi alkole malkole başlatmadım, kaldı ki senin oğlun benden kat kat çok içer. her lkötü şeyi ben yapmışım gibi zannediyosunuz, sigaraya ben başlattım, alkole ben başlattım yok böyle bişi, daha neler ya dedim. ben sert çıkınca, o da esti gürledi, sen beni oğlumun hayatından atmaya çalışıyosun, madem senin annen de içiyo alkolik damat bulun o zaman kendinize. bi lira yardım etmem, evlenebiliyosanız hadi evlenin. ben yokum artık hayatınızda falan filan diye bağırdı bi sürü. iyi peki siz bilirsiniz dedim ben de sinirli sinirli. en sonunda ikimiz de sakinleştik, ben bi sürü özür diledim yanlış anlamışım tamam dedim. (ki bence yanlış anlamadım ama ortamı yumuşatmak için) sizinle konuşmalıydım çok haklısınız ama daha çok küçüğüm bilemedim, hata ettim, büyüklük sizde kalsın, hadi barışalım dedim sevimli sevimli. yok dedi, kendi öz evladım olsa affederim ama elin kızını ne diye affedicekmişim dedi. ben tekrar tekrar özür diledim, biraz yumuşadı işte. ama eskisi gibi olmaz dedi. normal bi şekilde kapattık teli. 1.5 saat falan konuşmuşuzdur.
şimdi çok gerginim. benimle konuştuktan sonra sevgilimi arayıp onunla da tartışmış. bizi küçük görüyosunuz ikiniz de. 25 yıllık oğlum kendi ailesini beğenmiyor, o kızın ailesine yaranıcam diye alkol bile almaya başlamışsın demiş. sevgilim de anne ben hep alıyordum bunun onunla ne ilgisi var diye çıkısınca bi sürü kavga etmişler. sevgilim teli duvara çarpmış, kırılmış falan.
ne yapmam, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. gerçekten çok gerginim. arayıp, eğer siz eskisi gibi olamayız diyorsanız ben oğlunuzdan ayrılmayı düşünüyorum sizin izniniz olmadan ikimiz de huzursuz olucaz, diyip, duygu sömürüsü mü yapsam diyorum. hakkaten huzursuz oluacz ama. ya tutar da iyi ayrıl madem derse diye de korkuyorum, ama demez affeder gibi geliyor. çok sevmiştik birbirimizi öncesinden.. sevgilim arama, kendini affettrmek için ararsan kendisini haklı zanneder, her kavganda başına kakar, o zaman affettim keşke affetmeseydim der durur, dedi.
e aramazsam da vefasız, ilgisiz, umursamaz olucam. ne yapmam, nasıl davranmam gerekir bi yardım edin...
sevgilimle okullar kapanınca, izmir'e beraber döndük. benim ailemle tanışmak istiyordu, annemle, teyzemle, kuzenlerim ve kardeşlerimle tanıştı. hepsine kendini o kadar çok sevdirdi ki, harika bi ilişki gelişti aralarında. ben de sevgilimin annesiyle, 4 temmuzda, sevgilimin mezuniyetinde tanıştım. annesi o gün boyunca pek çok tatsız laf sokmalara varan şeyler söyledi, aslında kısmen ters davrandı. mesela sevgilimin mezuniyet kıyafetini ütülemiştim, aldı eline baktı "hmm, ben katlasaydım bile sadece, senden daha iyi kat izi çıkarırdım" dedi. hep güleryüzlü, içten, sıcak davrandım. kendimi sevdirmeye çalıştım. saçlarım kızıl, sevgilimin istediği bi model vardı o şekilde kestirmiştim, saçların da bi tuhaf olmuş dedi annesi. güldüm, ama oğlunuz böyle istemişti dedim, şaka yapıyosun heralde dedi gülerek. sevgilim de niye anne çok güzel oldu saçları dedi. bunun gibi bir sürü bir sürü örnekler oldu o gün. çoğunlukla ben anneyle yalnız kaldım. kep töreni gerekçesiyle sevgilim yanımızdan ayrıldı. ama gerçekten normalde olamayacağım kadar iyiydi tavrım. öyle söyleyim.
günün sonunda annesini uğurladık aştiden, beni çok sevmiş, öyle söyledi sevgilim. aradan 2 hafta geçti, facebooka sevgilimin mezuniyetinde çektiğim fotoları koymuştum, onları görmek istediği için aradı beni, ben de dedim, sizin facebooku olan bi tanıdığınız varsa eklesin beni. böylece fotoğraflara bakın. tamam dedi, sevgilimin kuzeni ekledi. kabul ettim. beraber bakmışlar o gün. benim profil fotoğraflarımın bir tanesinde bira gözüküyordu, ama hiç önemsemedim bu durumu. benim ailem de alkol alır, özel günlerde de alır, bir balık yapsın annem hemen şarap açarlar, falan.
aradan bi süre daha geçti, sevgilimin annesi, sevgilimi arayıp benim alkol alıp almadığımı sormuş, sevgilim de arada bir alıyor anne, ben de alıyorum, ne var bunda bu gayet normal bişi demiş. onun üzerine sevgilimin annesi de tamam haklısın demiş. "geçen gün kuzenin geldi, benden duymuş olma ama senin oğlunun kız arkadaşı alkol alıyor, haberin olsun dedi" demiş. ben ve sevgilim tabiki kuzeninin bu ortalık kızıştırmaya yönelik söylemine çok kızdık.
bir ay sonra sevgilimin annesi tekrar geldi, sevgilimin evinde kaldı bir hafta. her gün görüştük, sürekli sohbet ettik, o ilk sert halinden eser kalmamıştı, birbirimizi çok sevdik, kızım kızım dedi durdu bana. çok çok iyiydi aramız. sevgilimin işe gittiği günler bile, sürekli beni aradı gel hadi kahvaltımıızı beraber yapalım, diye. ve bütün gün onunla kalmamı istedi, iyi de anlaşmaya başladığımız için ben de keyif alıyordum bu durumdan.
giderken, sevgilimin kuzenine, o seni şikayet ettiğinde bana direk sana ne, içer içmez, sen ne diye böyle bişi yapıyosun diye kızmam gerekirdi kızım, seni savunamadım, kusura bakma, ama bunun hesabını sorucam, ben seni çok çok sevdim, sakın değişme canım benim falan dedi. sarıldık bi sürü, öylece gitti. bunlar ağustos ayında olan şeyler.
o günden sonra her hafta telefonda konuştuk, herşeyimizi anlattık birbirimize, iyiydik gene. bugün yeğenime gittim, bir de ne göreyim elinde bira şişesi, kızdım, sen de içiyodun da madem ne demeye benim oğlumun sevgilisine laf ettin diye laf soktum diye anlatıp duruyordu. her gittiğinde o kızın başına kaktı durdu, beni savundu, hep dönüp beni arayıp bana anlattı. bugün şöyle dedim, bugün böyle dedim diye. ben de çok seviniyordum beni koruyup kolladığı için.
en son geçen hafta sonu aradı, o bana laf söyleyen sevgilimin kuzeni, sevgilimin kardeşini aramış, çağırmış yalvar yakar. sevgilim ve sevgilimin kardeşi, bana kötü şeyler söylemiş olduğu için onunla görüşmeyi kesmişti. neyse, gitmiş sevgilimin kardeşi. iki çocuğum üstüne yemin ederim ben söylemedim öyle bişi, onu senin annen söyledi, ortada yanlış anlaşılma var falan demiş. sevgilimin kardeşi de şaşırmış, gitmiş annesiyle konuşmuş böyle böyle diyo diye. sevgilimin annesi de tekrar beni aradı. dedi ki, ben dedim doğru demiş ama ben öyle demedim dedi, ben sigaraya da senden başladı, şimdi buna da başlamasın benim oğlum diye ben genel olarak muhabbetini açtım dedi. değişik değişik bişiler söyledi, hakkaten hatırlamıyorum. ama çok üzüldüm, gerçekten çok üzüldüm. ki sevgilim benden daha fazla içer eder, benim onu öyle alkole başlatma gibi bi durumum olmadı hiç. bişi diyemedim ama. tamam dedim, güzel bi şekilde kapattım teli. ardından sevgilimle görüştüm, dedim bu nası iş, annen aylardır beni şöyle laf soktum böyle laf soktum, sana laf söyletmem diye arayıp durdu, suçu hep yeğenine attı, meğersem kendi açmış konusunu, kendi izin vermiş hakkımda bu şekilde konuşabilmesine onun dedim. neye uğradığımızı şaşırdık ikimiz de. konuşmasını istedim esvgilimin. annene, benimle ilgili bu şekilde konuşmalara ortam oluşturmaması gerektirdiği üzerine. ama sevgilimle de epey tartışmıştık o gün çok gergindik.
sonra sevgilim aramış annesini, konuşmuşlar, annesi beni aradı. 3 kere aradı. açmak istemedim. korktum tartışıcaz diye. tekrar sevgilimi aradım, dedim ki beni hiç karıştırma, ben annenle telefonu açıp tartışıp aramı bozmak istemiyorum, hani sen uyardıysan yeter gibicesine konuştum. sevgilim de telefonunu aç sen gene de, sen yanlış anlamışsın, çok üzüldü annem seninle konuşmak istiyor dedi. cesaret edemedim işte.. neyse, ertesi gün mesaj attı annesi, seni kızım gibi sevdim ben, ne diye senin dedikodunu yapıyim ben o kadar alçak biri miyim diye. ben gene dönemedim. 2 saat sonra sevgilimin annesini aradım, meşguldü. sevgilimi aradım o da meşguldü. 1 saate yakın konuştular. tam kapattılar ben tekrar sevgilimi aradım. kızdı bana neden hala dönmedin anneme, kadın kaç yaşında, seni kaç kere aradı, üstelik mesaj da attı, dönmedin. nası kızmış, haliyle, kendini haklıyken haksız duruma düşürüyosun, ağladı telefonda falan dedi. ben de aradım ama meşguldü seninle konuşuyodu dedim. sonra tamam arıcam şimdi deyip kapattım.
aradım annesini, annesi açmadı açmadı en sonunda açtı. bana ters ters soğuk soğuk konuşuyor. sonra bi başladı bağırıp çağırmaya. ben seni kızım gibi sevdim. defalarca bi kalbini kırarsam nolur gel bana söyle dedim. sen naptın, gittin oğlumu doldurdun, oğlumu bana düşman etmeye kalktın. telefonlarıma çıkmadın, sabaha kadar ağladım ben, ne kadar üzdün beni, meğersem kızım falan değilmişsin. benim bi damadım vardı, çok severdm, bi hareketiyle gözümde bitti, şimdi görünce tüylerim diken diken oluyor. sen de öyle olucaksın. nası yaptın bunu bize. ben oğlumun yarın bi gün evine gittiğimde, diken üstünde mi oturucam gelin oğlumu fitledi mi doldurdu mu diye. vs vs. bi sürü şey söyledi. ben de biraz gerildm, karşılıklı bağrıştık bile hatta maalesef.. dedim ben sizi aramadım, çok haklısını hata ettim ama tartışırsak, ben sizin şu konuda hatalı olduğunuzuu düşünüyorum dersem saygısızlık etmiş olurum diye korktum o yüzden oğluna söyledim, hani o annesini daha iyi tanır, daha kolay çözülür diye. bi fotoğraf gördü diye ne kadar büyüdü bu iş dedim, benim annem de alkol alıyor yarın bi gün onu gördüğünde de bu kadar konuşucak mı insanlar, ben ne kadar üzüldüm dedim ağladım, ben de sizi çok sevmiştim ama meğersem siz konuşmaları için fırsat yaratmışsınız dedim. o da, ilk ben açmadım bu konuyu, yalan yanlış anlamışsın, cımbızla laf çekip oğluma yetiştirmişsin, o kendi konuyu açtı ta yaz başında. en son ben gittiğimde de çok üzüldü, bu kadar üzülünce ben de teselli olsun diye dedim, kıyamadım haline, alkol aldığını söylemen iyi oldu, beraber alkolik mi olsunlar bırakalım da, hani ama dilin yanlıştı senin. neyse üzülme dedim ben ona dedi. ben de bunun üzerine hepten kızdım, ne alkoliği dedim, ben kimseyi alkole malkole başlatmadım, kaldı ki senin oğlun benden kat kat çok içer. her lkötü şeyi ben yapmışım gibi zannediyosunuz, sigaraya ben başlattım, alkole ben başlattım yok böyle bişi, daha neler ya dedim. ben sert çıkınca, o da esti gürledi, sen beni oğlumun hayatından atmaya çalışıyosun, madem senin annen de içiyo alkolik damat bulun o zaman kendinize. bi lira yardım etmem, evlenebiliyosanız hadi evlenin. ben yokum artık hayatınızda falan filan diye bağırdı bi sürü. iyi peki siz bilirsiniz dedim ben de sinirli sinirli. en sonunda ikimiz de sakinleştik, ben bi sürü özür diledim yanlış anlamışım tamam dedim. (ki bence yanlış anlamadım ama ortamı yumuşatmak için) sizinle konuşmalıydım çok haklısınız ama daha çok küçüğüm bilemedim, hata ettim, büyüklük sizde kalsın, hadi barışalım dedim sevimli sevimli. yok dedi, kendi öz evladım olsa affederim ama elin kızını ne diye affedicekmişim dedi. ben tekrar tekrar özür diledim, biraz yumuşadı işte. ama eskisi gibi olmaz dedi. normal bi şekilde kapattık teli. 1.5 saat falan konuşmuşuzdur.
şimdi çok gerginim. benimle konuştuktan sonra sevgilimi arayıp onunla da tartışmış. bizi küçük görüyosunuz ikiniz de. 25 yıllık oğlum kendi ailesini beğenmiyor, o kızın ailesine yaranıcam diye alkol bile almaya başlamışsın demiş. sevgilim de anne ben hep alıyordum bunun onunla ne ilgisi var diye çıkısınca bi sürü kavga etmişler. sevgilim teli duvara çarpmış, kırılmış falan.
ne yapmam, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. gerçekten çok gerginim. arayıp, eğer siz eskisi gibi olamayız diyorsanız ben oğlunuzdan ayrılmayı düşünüyorum sizin izniniz olmadan ikimiz de huzursuz olucaz, diyip, duygu sömürüsü mü yapsam diyorum. hakkaten huzursuz oluacz ama. ya tutar da iyi ayrıl madem derse diye de korkuyorum, ama demez affeder gibi geliyor. çok sevmiştik birbirimizi öncesinden.. sevgilim arama, kendini affettrmek için ararsan kendisini haklı zanneder, her kavganda başına kakar, o zaman affettim keşke affetmeseydim der durur, dedi.
e aramazsam da vefasız, ilgisiz, umursamaz olucam. ne yapmam, nasıl davranmam gerekir bi yardım edin...