Sevgilim seküler, ben ise muhafazar ailede buyudum

Bağimlilik olarak gormuyorum, ilerleyen zamanlarda bagimliliga donuşmesinden cekiniyorum
 
Nolivesmatter .!.:
Size ne adamın alkolünden? Denginizi bulun, bu adam size uygun değil, hele de çevrenize hiç uygun değil. Şimdiden hayatına müdahale etmeyi düşünüyorsunuz. Siz de aileniz gibisiniz, kendinizi kandırmayın.
Genişletmek için tıkla...
Ailem gibi olsam ailemden uzak durmazdım, aramız fena hic uyuşmuyorum, onlar baskıcı ben ise ozgürlugume duskunum, ayrıca sevgilimde beni cok seviyor, tek tarafli aşk duysam belki vazgecerdim onun umrunda degilim diye, vazgecemem
 
tesekkur ederim
 
Ben de aileme tersim, ve daha kendimi kabullendirememisken sevgilimi nasil kabullendirecegimi dusunuyorum, bana gorede kimse birsey degistirmek zorunda degil, en fazla teklif olur ısrar yok
 
Aycemil .!.:
kumar oynayanlar küçük miktarlarla oynarsa kumarbaz olmaz mı ?
Genişletmek için tıkla...
Olmayabilir. Bağımlılık öyle kafanıza göre teşhis koyabileceğiniz bir durum değildir. Düzenli şekilde yapılmayan, yapılmadığında yoksunluk krizine girilmeyen hiçbir şey bağımlılık değildir.

Kıbrısa gidince kumar oynuyorum, eskiden-milli iken-lotolar falan oynardım. Kumar bağımlısı değilim. Oynamazsam umurumda olmaz. Haftada birkaç akşam, yazın bazen her akşam içerim. Hiç öyle sarhoş olmam kafasında da değilim. Arada kontrolü bırakıp sarhoş olmayı seviyorum. Alkol bağımlısı değilim. İçmesem aramam, yoksunluk yaşamam. Ama sabah uyanır uyanmaz sigara içtim. İçmezsem gergin ve sinirli oluyorum. Her ortamda sigara içebileceğim yer arıyorum ya da içebileceğim yerleri tercih ediyorum. Maalesef sigara bağımlısıyım. Aradaki farkı anlayabilmişsinizdir umarım.
 
Genc yaslarda insanlar aslinda ozlerine islenen seyden farkli durumlar deneyimleyebiliyor. Sorun o degil. Hayat tarzin ailenden farkli olabilir su an fakat fikirlerin ayni ise yani ickiye zihninde haram diyorsan sen de ileride yasantinin da o yonde evrilme olasiligi var ve yuksek. O zaman elinde tuttugu bardak bile her gun biraz daha rahatsiz edebilir. Disaridaki insanlarin ne yaptigi ilgilendirmez rahatsiz da etmez ancak es soz konusu olunca durum degisir. Hayatini paylasacagin, ortak bir cocuk buyutecegin biri ile inanc noktasinda da ortak paydada bulusmak onemli.
 
Aycemil .!.:
kumar oynayanlar küçük miktarlarla oynarsa kumarbaz olmaz mı ?
Genişletmek için tıkla...
Bir sınava çalışurken "Bağımlılık " Sözcüğünü söyle açıklıyordu : "Zararlı olduğunu bildiği halde tekrar tekrar yapmak bağımlılıktır. " Dediğiniz gibi, az olması değil sık olması ve bundan vazgeçememe durumu bu.Sizinki iyi bir benzetme olmuş bence.

Ama konu sahibinin problemi zararlı oluşu değil, dine aykırı olması bu ayrı bir konu. Bir üstteki üyenin dediği mantıklı, kendi de zihnen ailesi gibi düşünüyorsa evlense bile bu konu çok batar ona.Ben olsam fiziksel, psikolojik, cinsel, sosyal zararları yüzünden istemezdim.Bir de kendine eşlik edecek insan arayacak adam sonra, bunu da istiyorlar.
 
Son düzenleme:
hanımefendi zaten tam olarak dediğiniz şeyi savunuyordu herkes yaaa rabbimm yağdırmış bu üzümleri arpaları boşuna mı vermiş sıkın sıkın suyunu için evladım alkol çok faydalı rererö diyen olmamıştı ki hiç. birisi geldi konuyu gergin bir tona çekti sonra ayrışmayalım falan dedi hobaaaaa olanlar oldu
babanıza ve size çok geçmiş olsun ama alkol tüketmek ve alkoliklik arasındaki ayrımı zaten net bir şekilde çekmişti üyeler siz yorum yapmadan önce de. verdikleri örnekler de dozunda alkol tüketimi ve değişik alkoller üzerinden kültür edinme ile ilgiliydi.
bu arada ben çeşitli madde kullanımlarını geride bırakmış biri olarak bağımlılık kavramına bir hastalık değil bir semptom olarak bakıyorum. yani bağımlılık ardında çeşitli psikolojik sorunları gizler aslında, temeldeki sorunu görüp çözmemiz gerekir. dediğim gibi çok geçmiş olsun, elbette çok zor şeyler yaşamış olabilirsiniz, anlıyorum.
buradaki herkes alkol kullanmak ve alkoliklik arasındaki ayrımın farkında. kimse faydalı demedi, normal ve olağan durumlara işaret ettiler.
her şeyin fazlası zarar. ruh ve beden sağlığımıza önem verelim. bu ka.
 
Son düzenleme:
bilinmekistemiyorum .!.:
Bağimlilik olarak gormuyorum, ilerleyen zamanlarda bagimliliga donuşmesinden cekiniyorum
Genişletmek için tıkla...
gerek alkol, gerek uyuşturucu, gerek araba kullanma - hız yapma alışkanlığı, gerek alışveriş - tüketim alışkanlığı, gerek seks yapma biçimi ve miktarı, gerek işkoliklik veya çalışmak istememe durumu, gerek depresif ruh hali - manik ruh hali vs. vs. vs. hepsi kişinin kendiyle-dünyayla olan ilişkisiyle yani ruhsal sağlığıyla ilgili. elbette bunlar da sadece psikolojik değil aynı zamanda sosyolojik ele alınabilecek durumlar. içinde büyüdüğün çevrenin analizi de işin içine girer (mesela uyuşturucuya ulaşmada) ama ben psikolojik kısmını ele alayım.

kişinin hayatında bir yerlerde dengesizlik varsa bu diğer alanları da etkiler. mesela kişi fazlaca alkol tüketmeye başlamıştır ama aynı zamanda durmadan bir sebepten borca giriyordur. kişi durmadan alkol tüketiyordur ama hayatındaki insanlarla iletişim kurmaktan kaçıp yalnızlaşıyordur. bu ikisi aslında korelasyon gösterir, kişinin hayatındaki bir unsurun fazlaca artması tek başına ele alınamaz. bağımlılık da tek başına ele alınamaz, o kişinin muhtemelen hayatında dengesiz giden başka alışkanlıkları da var. o kişinin muhtemelen ruhsal dünyasında çözülemeyen düğümler ve bir türlü başka açıdan bakmayı başaramadığı, içinden çıkamadığı sıkıntıları var. o yüzden kendisinin ruhsal durumunun takibinde olmayı bilmeli insanlar ama çoğunluk kendi iç dünyasına bakmayı hiç öğrenmemiş bile.

iç dünyana bakmak öyle bir şey ki hiç bakmamış bir insan uykuda yaşıyor olduğunu bile göremez. dürtülerine ve kültürünün ona verdiği öğrenilmişliklerine göre yaşamını sürdürmeye devam eder ve bir zorluk yaşadığında kendisi de anlamadan o bağımlılık kucağına kendini atabilir. çünkü uykuda yaşayan insanın zihni bir duygudan ötürü zorlandığında sorundan kaçma yolunu seçer, o kaçış da hayattaki bir unsurun bağımlılık görünümünü alıp kaçış noktası olması olur. mesela hiperseksüellik gibi. illa alkol-uyuşturucu bağlamında bakmayalım duruma. hayatta psikolojik dengen yerinde olmazsa her şey ama bak her şey tehlike arz ediyor aslında. her şeye sarabilirsin. günde 16 saat oyun oynayarak bile hayattan kopabilirsin. hiç bağımlılığı böyle düşündün mü? erkek arkadaşın genel psikolojik sağlık açısından ne kadar sağlıklı ve ne kadar dengeli bir hayat yaşıyor?

eşinin ruhsal durumunun takibinde olmalı insan ama onu yapabilmesi için önce kendini izleyebiliyor olması gerek. verdiği tepkilere, gün içindeki alışkanlıklarına, zihninden geçen düşüncelere dışarıdan bakabilecek kadar bilincini eğitmiş olması gerek. maalesef çok az insan böyle yaşıyor. toplumdaki çoğu problem işte tam da bu sebepten ötürü.
çekincelerini anlıyorum, sen o kültüre alışık değilsin belki ama alkol kullanımı hep bağımlılığa dönüşüyor olsaydı alkol tüketen herkes bağımlı olurdu, erkek arkadaşın ne sıklıkla kullanıyor bilmiyorum, ama sanırım bağımlılığın psikolojiyle olan ilişkisini anlatabildim. bağımlılık hastalık değil, kişinin ruhsal dünyasındaki dengesizliğin semptomudur ve bir yardım çığlığıdır. ne yazık ki o noktaya gelmiş kişiye de yardım etmesi hayli zordur, kişinin kendisinin istemesi gerekir. o yüzden sevdiklerimiz veya kendimiz o noktaya gelmeden önce bilinçli şekilde davranacağız ve önce kendimizi sonra başkalarını gözlemlemeyi öğreneceğiz.
 
Son düzenleme:
anderunmastisi .!.:
O zaman elinde tuttugu bardak bile her gun biraz daha rahatsiz edebilir.
Genişletmek için tıkla...
bir aileden örnek vereyim. muhafazakar veya dindar değiller. mesele kadının içkiyi sevmiyor oluşu, o içmiyor diye kocası da içmesin istemesi.
adam da 2 kadeh rakı içmek istiyor eşiyle karşılıklı. kadın her seferinde bağırıp çağırıyor zehir ediyor sofrayı. o bağırınca adam da alttan alamıyor her seferinde ve sorun büyüyor.
adam defalarca yalvarıyor kadına, bak sen içme ama otur karşımda sohbet edelim karı koca. bana da kendine de zehir etme akşamı. yok kadın asla taviz vermiyor, içmiyor da içirtmiyor da. sonuç? boşandılar. şimdi buradaki mesele alkol mü gerçekten yoksa saygı mı yoksa inat mı yoksa uyumsuzluk mu?
siz derken okuyan herkes.
.
.
yani konu sahibi, sen erkek arkadaşınla gerçekten uyumlu musun?
 
Daha çok küçüksünüz.
Ileride birbirinizi tanıdıkça olmayacağının farkına varacağını düşünüyorum. Çünkü çok uyumsuz sunuz. Ayrıca ailen çok muhafazakar insanlar olsaydı senin okumana izin vermezlerdi büyük bir ihtimalle liseden sonra alır evlendirirlerdi. Demek ki her şey dozunda. Ama evlenmek istediğin kişiyi değiştirmek istemen sıkıntı bazı şeyleri görerek evleniyoruz evlendikten sonra yada şimdi değiştirmeye çalışmak bana çok ikiyüzlü gibi geliyor. Alkol kullanmasını istemediğin bir insan alkol kullanmayan birini tercih edecek. Evlilik hiçbir zaman sevgiliğe benzemez. Bana göre içinde yaşadığın kültüre göre birisini bulman daha mantıklı olur hem ailenin kolayca kabul edebileceği biri hem senin içinde kabul edebileceğin biri. Bu demek değil ki muhafazakar birini bul. En azından alkol kullanmayan ailesi çok uç bir seküler olmayan orta halli birisini bulsan ailene daha çabuk kabul ettirebilirsin.
 
Güzel örnek. Hayır kesinlikle uyumlu değil. Hiçbir açıdan hem de...
 
Ben zaten o üyeye değil başka bir üyenin yazdığına soru sormuştum. Ballandıra ballandıra çay kahve değil içki ikram ediyorlarmış, ona sağlikli olmayan şeyi ikram etmeleri hakkında yazmıştım, konu bağımlılığs bağlandı. Madem konu yine bağımlılık, bu adam demekki evlenme sürecinde alkol tutkusunu belli edecek kadar içiyor, mesela düğünde nişanda vs alkol alacak kadar içiyor. Bağımlı olmayıp ara sıra içen birini zaten aile farketmezdi. Konu sahibi bence bağımlı olduğunu kabul etmek dile getirmek istemiyor,.
Değiştirmeye çalişmak olmaz, açık birini kapanmaya zorlamak gibi bir şey bu
 
Aybalahanim .!.:
Güzel örnek. Hayır kesinlikle uyumlu değil. Hiçbir açıdan hem de...
Genişletmek için tıkla...
kimse kimseye yüzde yüz uyumlu değil, bazı şeylerde taviz verilebilir, saygı duyulabilir, çünkü kişisel sınırları zorlamaz, rahatsız etmez, kişilerin yapısı o uyuma elverişlidir ama herkesin kendi sınırını iyi ölçüp tartması lazım çünkü aynı çatı altına girilecek, çocuk yetiştirilecek vs. iyi düşünsün, etraflıca incelesin, henüz genç kendi de değişecek ama kişisel sınırları ne?
 
benim anladığım da tam tersi ailesi kesinlikle ayda yılda bir alkol alan birini bile istemiyor, prensip olarak içkiye karşılar ve konu sahibi de erkek arkadaşının tamamen bırakmasından yana ama zorlamak istemiyor ve bu ileride problem olabilir.
eve gelen insanlara ikram edilebilir o konuda bir beis görmedim. her gün içmeleri için bir çaba yok sonuçta misafire kaliteli, belki ilginç yerlerden gelme ikram sunulmuş, bu da bir kültürdür. ankara'nın ismi bile bağlarından gelir ama bilinmez mesela bizim kültürümüzde de alkolün hiç yeri yok değil. dediğiniz mesajı yazan hanımefendi yurtdışında yaşıyor sanırım, oranın kültürü öyledir, olabilir. sporunu yapıp sağlıklı beslenenler, sağlığını önemseyenler de zaman zaman alkol tüketmekte sakınca görmüyordur. her gün sabahtan başlayıp yatana kadar alkol tüketen kişiler olarak düşünmeyin. ben güncel durumda tek damla tüketmiyorum bu arada ama önceden sık tüketirdim. keşke gerçekten sağlıklı yaşayabilsek ama doğamızın- besinlerin-havanın hali, devlet politikaları, ilaç ve sağlık sektörünün üçkağıtları, ekonomik durum, iş saatleri-iş yükü o kadar çok düşünecek şey var ki.. dertten değil keyiften içince pek bağımlılığa dönmüyor işler. zaten uzun uzun psikolojik boyutunu yazmıştım.
 
Canım meyveli şarap çekti, akşama alıp yanına da peynir tabağı yapmayı planlıyorum.
Geçen hafta da söylemesi ayıp güzel bir yemek söyledim, yanına da eşlikçi olarak kırmızı şarap aldım.
Alkolik miyim ben şimdi? :))

Herkesin bakış açısına saygım var da elmayla armutu karıştırıp insanları etiketleme olayını pek anlayamıyorum.
Ben alkolün dozunda alımında, kontrolün kaybedilmediği şekilde içilmesinde bir problem görmüyorum.
İçmeyeni tu kaka etmiyorsam, içmeyen de beni etmesin bir zahmet.

Konu sahibine tavsiyem eğer erkek arkadaşının alkol aldığı için gelişen "problemli" bir davranışı yoksa, saygı duyması gerektiği.
Kimseye bir şeyi zorlamanın faydası hiçbir konuda görülmemiş. Konu sahibinin ailesi bunun en önemli örneği.
Ailenin kabul edip etmeme konusuna da yapılabilecek hiçbir şey yok maalesef. Olayları akışına bırakmalı, 20 yaşında evlilik planları yapmamalısın. Henüz böyle bir şey için erken. Şu anda çıkıp evlenelim deseniz karşı tarafın ailesi de istemez. Aklı ve mantığı olan bir aile 20 yaşında çocuğunu evlendirmez zaten. İleride ikiniz de hala aynı şekilde birbirinizle hayatınıza devam etmek istediğinizde, o zaman bir yol bulmayı denersiniz.
 
Karakter olarak aile olarak cok zıtsınız evlendiginizde daha da kötü olabilir durumlar. Bence kendi ailenizi dinleyin vardır bir bildiği. Yoksa ileride pişman olursunuz. Evlendiniz çocuğunuz oldu babası gibi alkol alan birisi olsun ister misiniz. Eğer sizi gerçekten seviyorsa alkolü bırakır zaten ama tekrar başlamayacaginin da bi garantisi yok. Yolun başındayken bu adamı bırakıp ailenizin de desteklediği birisiyle evlenin derim.
 
Cevap yazabilmek için giriş yapmalı veya kayıt olmalısınız.

Benzer Konular

V
  • Kilitli
Aileme bu ilişkiyi nasıl açıklayabilirim? Mantık evliliği mutlu bir evlilik olur mu sizce?
17 18 19
Yorumlar
363
Görüntüleme
19K
Once_upon_a_time
R
Sevgilimin muhafazakar ailesi beni düşündürüyor.
2 3
Yorumlar
47
Görüntüleme
4K
eseross
E
K
Ailem ilişkimi kabul etmiyor.
2
Yorumlar
30
Görüntüleme
5K
enteldantell
esimin ailesine gitmeli miyim?
2 3
Yorumlar
59
Görüntüleme
6K
SARILARIN FILIZ
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…