Popüler Konu Sevgili günlük...

Erkek çocuğu gibiydim.. büyümeyeceğimi düşünürdüm yaşım kaç olursa olsun.hiç evleneyim çocuğum olsun evime incik boncuk alayım diye hayalimde olmadı... çocukları da sevmezdim zaten... birkaç gün önce bi bebek mağazasının önünden geçerken vitrinin önünde saatlerce kalmışım farkında değilim. O an ne hissettim bilmiyorum. Bi beşiğin başındayım içinde minicik bi kız çocuğu cicili bicili giydirilmiş. Sonra kapı çalıyo ve O; babacım daha sen uyumadın mı diye bebeği kucağına alıyo. Kemdime geldiğimde gözümden damlayan yaşları farkettim. Utandım onca insanın karşısında böyle zayıf göründüğüm için. Ben çok istemişim çok hayal kurmuşum aslında sadece kendime itiraf etmemişim. Bir gün onun çocuğu olacak ve bana benzemeyecek çünkü annesi ben olmayacağım.
Sevgili günlük ve sevgili arkadaş...birileri bizim hayallerimizi yaşayacak tadını çıkara çıkara.
 
Dun erkek arkadaslarimla kantindw otururken onlardan biriyle konustu ve beni farketti. Sigara icme odasinda da bakti artik farkediyor sanirim bu is olacak gunluk gelismeleri yazarim
 
Sevgili günlük; bu gün 7 yıldır evli olan kuzenimin ameliyat olduğunu öğrendim, yumurtalıkları alınmış tamamen. Daha 34 yaşında ve çocuğu yoktu. Türkiye'nin en iyi üniversitesinden mezun üstelik yurt dışında ikinci üniversitesini bitirdi. Harika bi eşi mükemmele yakın bi hayatı vardı. Ama hayattaki dengeler o kadar garip ki terazinin kefeleri sürekli bir aşağı bir yukarı hareket halinde..bu gün mükemmel hayatımız yarın azap içinde... yinede şükür bu günlerimize. Ben aşk acım yüzünden asla evlenmicem asla çocuğum olmicak diye üzülürken birilerinin tamamen o şansı elinden uçup gidiyor...kimi bebeğini öldürür kimi bebeğim olsun diye ölür, kimi sevdiği adam uğruna hayatını mahveder kimine ise bir adamı sevmek yetmez daha fazlasını ister...
Sevgili günlük... dünde dediğim gibi birileri bizim hayallerimizi yaşıyor. Bizim ömrümüz pahasına çabaladığımız şeylere bazıları kılını kıpırdatmadan sahip oluyor. Hayat mı acımasız biz mi kıymet bilmeziz inan cevap bulamıyorum...her şeyin hayırlısı...
 
Gunluk su an burada olmamam lazim, yazmamam lazim ama yazmam gerek, en son sana son yazışım dedim sanırım bir ay oldu, hiç tekrar giriş yapma fikrim yoktu ama suan kötüyüm, yazmak, sacmalamak, ağlamak buralardan gitmek istiyorum, ölmeyi de istiyorum. Hadi gecsin artık, iki yıl iyi bir sekilde gecsin, ben artık yaşamak istiyorum gunluk.. Ben suanimin kıymetini de bilmeyen acizin, akillanmayanin tekiyim günlük.
 
Bugun annem beni boyle gormesin diye zamani geri alabilseydim keske.
Yasamaktan gram zevk almiyorum. Hayatimin hicbir doneminde boyle kotu boyle caresiz hissetmedim. Cop torbasi misali cekip gitmek istiyorum.
 
sevgili günlük
tembelliğin dibine vurmıcam demi
yok yok vurmam çalışkan kızım ben,çalışcam inşallah
 
Günlük ağlamak ne güzel bir şey değil mi? O dökülen iki damla gözyaşı bile kalbilini rahatlatıyor, bunalımını alıp götürüyor.

Kendimle savaşıyorum bu aralar. Bir yanım aç hesaplarını tekrar stalk yap diyor bir yanım ise kapalı kalsın hesapların bakma, bilme diyor. İki türlü de aynıyım aslında. Galiba bir süre daha böyle kalayım. En çok gece geliyor bu istek ama tutacağım kendimi.
 
Sevgili günlük;
Sabah oldu yine...herşey baştan başlıyor. Uyumak ne güzel.. bir süreliğine de olsa zihnimden çıkmış olması.. elimden gelse 24 saat uyurum. Tüm bedenin kendini dış dünyaya kapatması tüm hislerimin bir süreliğine de olsa sönmesi.. Vicdanımın sesini duymuyorum uyurken. Sende haklısın günlük; rüyalarıma uğradığı zamanları es geçemem.
İnsan duygularını öldüren katili hiç unutmak istemez mi? Bazen kokusunu hatırlayamamak beni deliye döndürüyor. Neyseki fotoğraflar ve bende kalmış bir tişörtü var birde tesadüfen yerde bulduğumuz küçük oyuncak kelebek.. o ufacık oyuncağın üzerinde parmak izlerini arıyorum bazen saatlerce.. kafayı yediğimi düşünüyorsun dimi sende? Korkuyorum sadece..Bi sabah uyandığımda tenini kokusunu yüzünü hatırlayamamaktan korkuyorum.korkuyorum günlük. Unutmaktan korkuyorum.
 
Sevgili günlük,gece oldu yine bir gün gitti yine bugün aklıma hiç gelmedi artık gelmiyor zaten..
unuttum ssanırım sonunda ama tuhaf bir his ya bilmiyorum çok farklı mesela sabah uyandığımda kalbimdeki o boşluğu hissetmiyorum..bu unutmanin en son evresi galiba artık belki ömrümde ya bi kere daha görürüm yada hiç gormem..evet canım yanıyor yanmiyor değil ama ondan kurtulmanın da sevinci var içimde..unutmadan günlük bi daha kimse canımı onun yaktığı kadar yakamaz..!
 
Sevgili günlük; dayanamadım yine sana yazıyorum... sakinleşmeye ihtiyacım var..bişey ya bişey var, boğazımı sıkan nefesimi kesen bişey. Normal olan zamanla geçmesi değil mi? İçimde hızla yayılan hastalık misali azalmak yerine daha da artıyor. Bazen iyileşiyorum zannediyorum herşey o kadar normal o kadar sıradan oluyor ki. Ama her gece yatağa giripte yastığa başımı koyduğum o an var ya...her sabah uyandığımda daha da işerlemek yerine daha da geriden başlıyorum güne...3 ay. 1,2,3 böyle bakınca ne kadar az dimi? Ama yaşaması o kadar uzundu ki. Ve önümde sonsuz bi zaman var.. Onsuz bi zaman...al ömrümü diyor Cevdet bağca ilk tanıştığımızdaki gibi... ona söylediğim gibi " senden gelsin ölüm başım üstüne" , "ne olursa olsun yaşayacağım" demişti..." yanacağımı bilsem yaşayacağım." Yandı mı? Evet yaktım mı? Evet. Yandım mı? Evet. Nefesim kesiliyor günlük. Bişey boğuyor beni. 25 senede o kadar şeye göğüs geren güçlü kız vicdanına yenik düştü. Yapamıyorum...
 
niye benim her işim yarım , her işim eksik, tam olacak derken olmuyor bazı şeyler.Birinin ahınımı aldım ben, her kimse güzel beddua etmiştüm hevesler istekler cuk diye oturuyor içime
 
Günlük; bu kadar olumsuzluk, mutsuzluk bana az dedim gittim yeni buyuk mutsuzluklar, olumsuzluklar edindim, aklıma yanayım.
 
Günlük çok fazla sıkıldım, kabul normalde de çok fazla sıkılıyorum ama şuan çok sıkıldım.
 
Şu insanları bu kadar taktığım kadar kendimi taksam daha iyi olurdu!
Azaldı ama yenemiyorum bunu tamamen. Aslında umursamamak da doğru gelmiyor ama, en rahatı o. Kendimi daha bir soyutlamakla, ilk adımı atmamakla, içimden gelen şeyleri bastırmakla daha rahat olabiliyorum anca. Bir de istemsizce kırıldıkça verdiğim önem azaldı. Bazen diyorum içimden asıl geleni yapayım bir deneyeyim, bir güleyim, olmuyor. Bekliyorum verdiğimi, gülüyorum diye gülmen değil beklediğim, içtenliği hissedemiyorum, ön yargılardan bıktım. Samimiyetsizlik hissettiğim an bir ağırlık çöküyor üstüme. Yine içtenim ama eksiğim.
Doğru olan şeyler niye hep zarar veriyor günlük?
Ahh ah ..

7 rakamı şans versin bu sene...
 
Son düzenleme:
Ösym altı üstü bir tane tercih işlemin var ve sürekli hata veriyorsun çözemedim!
Şuraya işle ilgili güzel haberlerimi versem bir gün keşke...
Kpss olmaz da şimdi... Başka bir kapı açılır inşallah...
 
Günlük uyumak istiyorum ve müzik dinliyorum. Bende şaşırdım kendime biran. Artık güzel şeyler istemeye başladım. Şuan mesela üzülmek için dinlemiyorum. Dinlemek istediğim için dinliyorum. Bak bu iyi bir gelişme. Her şey geçiyor zamanla. Her şeyin zamanı var, bazen bir günde bazen bir ayda bazen bir yılda bazen iki yılda bazen daha fazla. Benimki daha fazla olan kısma girdi ve hala devam ediyor. Ama bunlar geçecek güzel olacak inşallah. Buna inanmak için kendimi zorluyorum. Bir şeyler iyiye gitsin istiyorum artık, şu kıyıya vuran şeyler tekrar eskisi gibi olmaz belki ama daha kötü de olmaz, ne dersin? Şuan yapmam gereken düzeltmem gereken şeyler var, çalışmam gerek biraz da. Biraz da? Artık kendi kendime moral verip kendi kendimi sakinleştiriyorum evet delirdim günlük bugün sinirlerim bozuktu baya. Ama bu da güzel bir şeye vesile oldu mesela çok güvenmemem gerektiğini bir kez daha anladım, böyleyim günlük bende. Bak bir nedeni var işte sonra bana güvenebilirsin diyorlar, lan senin neyine güveneyim diyemiyorum tabii. Şuan sinirlendiğim için böyle yazdım, iyiler günlük, zararları dokunmaz ama faydaları da dokunmaz. Yani kötü gününde rastgele orada olurlarsa yardım ederler gibi. Bunlar pekte önemli değil şuan sadece yazmak için böyle yazıyorum. Uzun ve saçma şeyler yazmayı özlemişim. Özlemek? Bu kelimeyi önceden hiç sevmezdim. Şimdi, bilmiyorum. Şuan gidip çalışmam gerek, hayattan kendimi soyutlamam gerek. Birde yüzüne karşı diyemediğim insanlar var ama bir sus ya dinlemekten bıktım sizi, gidin kendi kendinize konuşun diyemedim ve sessizce dinledim. Bir de aklıma geldi yazayım 2015 e girerken ben yazı yazmıştım yine günlüğe iyi olsun yeni yıl gibisinden. Beklentiler yeni yıldan olmaz gibisinden şeyler demişti. Bir tuhaf gelmişti o yazı niye öyle düşünüyor ben kötü bir şey demedim diye düşünüyordum. Şu an onun yazdığı şeyi bende düşünüyorum ve çok iyi anlıyorum. Sandıktaki düşleri çıkarmanın vakti geldi mi sence? Neyse günlük boş boş konuşmaya ihtiyacım vardı yazdım öyle şeyler işte. :/
 
Sevgili günlük;
Zaman geçiyor ama ben iyileşemiyorum aksine daha da gücüm tükeniyor. Nefesim kesilene kadar ağladım yine ve şuan sana ağlamaktan kocaman olmuş gözlerle yazıyorum. Yoruldum. Ağlamaktan savaşmaktan beklemekten özlemekten en çokta bilinmezlikten. Benim gözlerim çok güzeldi eskiden. Güldüğümde afacan çocuklarınkiler gibi muzip ve sevimli gözlerimin içi parlardı. O çocuğu bulamıyorum günlük... içimde kayboldu. Hayal kuramıyorum. Konuşamıyorum susamıyorum. Bir bir düşüyor kalelerim. Ben yeniliyorum günlük... kaybediyorum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…