Merhabalar,
Astoria yine bir amme hizmetiyle karşınızda. :) Daha önce yaptığım psikopatoloji vakaları içeren 20 film önerim çok ilgi gördü, bunun bir de kitap olanını yapayım dedim. Vereceğim öneriler kendi okuduğum ve beğendiğim psikolojik içerikli kitaplardır, daha önceden okumuş olanlar yorum yapabilir ya da farklı önerilerde bulunabilir, listeyi güncelleriz. Film listesini incelemek isteyenler buraya
tık tık lütfen. :)
1. Bir Psikiyatristin Gizli Defteri Yazarlar: Gary Small, Gigi Vorgan
Çevirmen: Duygu Akın
Yayınevi: NTV
Sayfa Sayısı: 336
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Gerçek hikâyeler kurgudan çok daha tuhaftır, Dr. Gary Small da bunu gayet iyi biliyor. Psikiyatriyle ve insan beyni üstüne çığır açıcı araştırmalarla geçen otuz yıl içinde Dr. Small pek çok şey görmüş. Şimdi ofisinin kapılarını açmaya ve kariyerinin en gizemli, ilginç ve tuhaf hastalarını anlatmaya hazır.
Bu kitap bir psikiyatristin zihnine ve onun giderek gelişim gösteren mesleki yaşamına yapılan aydınlatıcı bir yolculuk. Aynı zamanda bu branşın ve daha önce görülmemiş, tanısı koyulmamış çeşitli akıl hastalıklarının perde arkasına da bir bakış… Kitabı okurken kendinizi, bizi insan yapan şaşırtıcı tuhaflıklar üstüne düşünürken bulacaksınız.
Sıkça komik, kimi zaman trajik ve daima etkileyici Dr. Small, sizleri kariyeri içinde Boston'un kalabalık acil servis koridorlarından başlayıp ülke elitlerinin multimilyon dolarlık kayak localarına dek uzayan bir geziye çıkarıyor. Bu gezi sırasında birbirinden tuhaf gerçek karakterleri anlatırken, bir yandan da esrarengiz histerik körlükle, penisinin küçüldüğüne inanan bir adamla, gizli sürdürülen çifte hayatlarla ve ürkütücü derecede psikotik romantik arzularla baş ediyor. Akıl hocası kendi hastası olduğunda Dr. Small'un kariyeri ve kişisel hayatı tam bir döngüyü tamamlıyor ve Small'un kimsenin zihinsel araştırmanın ötesinde olmadığını anlamasını sağlıyor; kendisinin bile...
2. İyi Hissetmek: Yeni Duygudurum Tedavisi Yazar: David Burns
Çevirmenler: Gönül Acar, İrem Erdem Atak, Özlem Mestçioğlu, Esra Tuncer
Yayınevi: Psikonet
Sayfa Sayısı: 408
Konusu (Tanıtım Bülteninden): İşte size iyi bir haber; kendinizi kaygı, suçluluk, kötümserlik, erteleme, düşük benlik saygısı ve depresyonun diğer "dipsiz kuyu" lardan ilaçsız kurtarabilirsiniz! İYİ HİSSETMEK'te, psikiyatrisst David Burns duygularınızı harekete geçirecek ve hayata daha olumlu bakmanızı sağlayacak, bilimsel olarak test edilmiş teknikler sunuluyor.
- Duygudurumunuzdaki dalgalanmaların nedenlerini anlayın
- Olumsuz fikirleri kafanızdan silip atın
- Suçluluk duygunuzla başa çıkın
- Sevgi ve onay bağımlılığınızın üstesinden gelin
- "Hiçbir şey yapmamak" ile baş edin ve depresyonun acı veren girdabından kurtulun
3. Divan Yazar: Irvin D. Yalom
Çevirmen: Özden Arıkan
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 448
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Nietzsche Ağladığında ile tanınan yazar Irvin D. Yalom’dan yine bir “kült” roman: Divan. Yine yoğun, şaşırtıcı ve sürükleyici...
Zaman: Tam bir iletişim bombardımanına maruz kalırken en yakınımıza bile dokunmakta sorunlar yaşadığımız modern zamanlar. Bütün mahremiyet dengelerinin bozulduğu, “özel hayat” tecavüzcüleri ve teşhircilerle dolu bugünün dünyası.
Mekân: Psikiyatrist ve hastanın birbirlerine açıldıkları, birbirlerini teslim almaya çalıştıkları, yalan söyledikleri, seviştikleri bir tür mahremiyet koltuğu: Divan. Ya da “oyun yeri.”
Aktörler: Sahicilik ve samimiyet arayanlar. İçi acıyanlar. Dokunma ve konuşma yeteneğini yitirenler. Kendisiyle yüzleşmeyi beceremeyenler. Tanrı arayanlar. Yalnızlar. Dolandırıcılar. Ve zamanımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerlerini giderek sağlamlaştıran psikiyatristler.
Konu: Yakınlarımızla yaşayamadığımız mahremiyeti bir kurum olarak paylaşan psikiyatristlerin ne ölçüde sahici ve samimi oldukları. Psikiyatrist ve hastası arasındaki mahremiyetin sınırları; seksin terapideki (varsa) yeri. Hayal ve hakikat ilişkisi. En mahrem sırlarımıza vâkıf olan psikiyatristlerin bu “mahrem yükler”i taşırken kendi mahremiyetlerindeki dalgalanmalar karşısında nasıl tökezledikleri.Genç bir hekim, Amerikan Psikiyatri Birliği’nin başkanlığını yapmış, şimdi ise hastasıyla cinsel ilişkiye girmekle suçlanan bir meslektaşını sorgulamakla görevlendirilir. Suçlanan psikiyatrist, katı kurallara dayalı hasta-hekim ilişkisinin aşılmasını savunmaktadır: “Benim tekniğim, her türlü tekniği bir yana bırakmaktır” der. Genç hekimin tüm yaşamını değiştirecek olan bu görüşmeyle birlikte sevgi, hakikat, otorite, doğruluk, kibir, hınç ve yalan üzerine, “içeriden anlatılan” bir yolculuk başlar.
4. Kişiliğin Gelişimi Yazar: Carl Gustav Jung
Çevirmen: Duygu Olgaç
Yayınevi: Pinhan Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 240
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Jung, ana araştırma alanlarını ideal yetişkin kişiliği üzerine yoğunlaştırmıştır ancak bu eserde çocukluk psikolojisine eğilir. Ele aldığı meseleler esas olarak eğitim ve kişi olma sorunlarıdır. Bunu yaparken, çocuklukta görülmeye başlayan zeka, algı ve duygu bozukluklarında anne-babaların ve eğitimcilerin göz ardı edilemez rolüne vurgu yapar. Jung, anne-babaların ve eğitimcilerin psikolojisinin çocuğun gelişimi için hem olumlu hem de olumsuz getirilerinin olacağını söyler. Dolayısıyla bu kişilerin sadece eğitmeyi bilen değil aynı zamanda kendi kişiliklerini de geliştirebilen insanlar olması gerektiğinin üzerinde durur.
5. Depresyondan Kendini Sevmeye Doğru Yazar: Theodore Isaac Rubin
Çevirmen: İpek van den Born
Yayınevi: Kuraldışı Yayınları
Sayfa Sayısı: 128
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Depresyon, kendinden nefretin en gelişmiş şeklidir. Her ne kadar karmaşık ve acayip görünse de aslında insan aklının ve duygularının bir ürünüdür. Ne tür olursa olsun depresyon, ürkütücü, acı verici, hayatı paralize edici ve insanın kısa yaşamı boyunca mutlu olabileceği anları yok edici özellikler taşır. Çoğu insan o kadar uzun zamandır depresyon geçirmektedir ki artık bunun farkında bile değildir. Bu kitap depresif sonuçlardan kendinizi nasıl kurtaracağınızı gösterirken, aynı zamanda içinizdeki doğal ve güçlü şefkat hislerinizi nasıl ortaya çıkaracağınızı da öğretiyor. Mutlu insan olma yolunda sıcak ve sempatik yeni düşüncelerle dolu bu kitabı okuduğunuzda eşi bulunmaz bir rehberle karşılaşmanın mutluluğunu da yaşayacaksınız
6. Zor Kişiliklerle Yaşamak Yazarlar: François Lelord, Christophe André
Çevirmen: Rıfat Madenci
Yayınevi: İletişim Yayınları
Sayfa Sayısı: 336
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Psikiyatr ve tedavi uzmanı olan bu kitabın yazarları yapıtlarında on iki büyük kişilik tipini ele alarak son derece ilginç bir portreler galerisi oluşturuyor. Yaşam koşulları bizleri kaçınılmaz olarak bir zor kişilikle ilişkide bulunmaya götürebilir. Bu bir komşu, patron, iş arkadaşı, eş ya da anne- baba olabilir. "Zor Kişilikler" doğal olaylar gibidir. Onlar her zaman vardır ve her zaman da var olacaklardır. Onlara öfkelenmek kötü havaya da yer çekimi yasasına kızmak kadar boşunadır. Eğer bir paranoyağı, bir narsisti, kaygılı ya da depresif bir kişiliği anlamaya ve benimsemeye çalışırsanız, çıkarabilecekleri sorunlara daha kolay karşı koyabilirsiniz. Kitabın temel iletisi, bu kişiliklerin insan olan varlıklarını kabul etmekte odaklanmaktadır. Unutmamak gerekir ki, bu kişiler böyle olmayı kendileri seçmediler. Kim, aşırı derecede kaygılı, itici, kuşkucu, başkalarına bağımlı ya da kafayı ayrıntılara takan biri olmayı özgürce seçer. Akıcı ve zaman zaman mizahi sınırları zorlayan bir üslupla yazılmış olan bu kitap aslında bizlere mutluluk reçetelerinden birini sunmakta ve "Zor Kişilikler"i tanıtırken, kendimizi tanımamızı sağlamaktadır.
7. Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk Yazarlar: Bruce D. Perry, Maia Szalavitz
Çevirmen: Elif Söğüt
Yayınevi: Okuyan Us Yayınları
Sayfa Sayısı: 303
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk, yayınlandığı 2007 yılından beri çok satanlar listesinden çıkmamış ve temel eser haline gelmiş bir kaynak. Bruce D. Perry, çocuk psikolojisi ve travma üzerine uzmanlaşmış bir psikiyatrist olarak, yıllar içerisinde deneyimlediği sarsıcı, yaralayıcı aynı zamanda ilham verici, en önemlisi sevmek ve kaybetmek üzerine çok şey öğreten iyileşme hikayelerini bu kitapta topluyor. Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk, her yaştan kişiye sevgiyi en baştan anlatıyor, öğretiyor. Çocukluktan başlayarak hayatımız boyunca hissettiğimiz iyi kötü bütün duyguları tekrar tanımlıyor. Kendi duygularımıza, sevdiklerimizin duygularına bakışımızı yeniliyor.
8. Atlarla Yaşayan Kadın/Psikanalitik Öyküler Yazar: Vamık D. Volkan
Çevirmen: M. Banu Büyükkal
Yayınevi: Okuyan Us Yayınları
Sayfa Sayısı: 206
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Bu kitapta, psikanalistin "şimdi lütfen uzanın" dediği o divanlardan birinde genç bir kadın var. Atlarla yaşayan kadın."Kocaman kötü leke" diyor kendisine. Uzun zamandır atlarla ve diğer hayvanlarla beraber uyuyor. Hayvan pisliği bulaşmış kıyafetindeki lekeleri çıkarmıyor. Kadın kendisi için bir "fallus"diliyor, her şeyi kolaylaştırmak için. Annesi, babası, ablası, kardeşi,"bir gecelik"kamyon şoförleri, eski terapistler… Kadının herkesle yani kendiyle sorunu var. Divana uzanan ve ya uzanmayan bizler için hayat her zaman kolay mıydı? O divana uzanmayı kabul etmiş, dahası istemiş bu kadını dinlemekle ilgili bir sorunumuz olabilir mi? "Normal" olarak bunda korkacak ne var ki?
Vamık D.Volkan, ikinci psikanalitik öyküsünde terapistler tarafından defalarca şizofreni tanısı konulmuş genç bir kadın, onun derinlikleri ve yıllar süren iyileşme sürecine, gerçek bir psikanalitik tedavi sürecine tanık ediyor bizleri.
Doktorun bizi davet ettiği odada pek çok şey görmek olası. Kendimizi?
(Bu kitabı okursanız ve ilginizi çekerse devamı olan bir ikinci kitabı da var. Haberiniz olsun :) )
Sizin önerilerinizle birlikte listeyi güncellemeye devam ediyorum. İşte önerilerin geri kalanı. :) 9. Durulmayan Bir Kafa: Bir Delilik ve Duygudurumları Güncesi Yazar: Kay Redfield Jamison
Çevirmen: Pınar Kür
Yayınevi: Oğlak Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 240
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Bu tür deliliğin çok kendine özel bir iç sızısı, coşkunluğu, yapayalnızlığı, dehşeti var. Uçtuğunuz zaman harikasınız. Düşünceler olsun, duygular olsun müthiş bir hızla, yoğunlukla üst üste geliyor, aynı kayan yıldızlar gibi siz bu yıldızların peşine düşüp her an daha iyisini daha parlağını buluyorsunuz. Çekingenlik diye bir şey kalmıyor, aradığınız sözcükleri, jestleri tak diye buluyorsunuz, başkalarını büyülediğinizin kesinlikle bilincindesiniz. Tekdüze insanlarda ilginç yanlar keşfediyorsunuz. Gövdenizin her yanını müthiş bir duyarlılık sarıyor, baştan çıkarmak, baştan çıkarılmak karşı konulmaz bir istek heline geliyor. Her şey çok kolay, siz çok güçlüsünüz, parasal açıdan da her şeyi yapabilecek durumdasınız, üst düzey bir keyif, coşku, mutluluk iliklerinize kadar dolmuş.
(Kitabın yazarı da bipolar bozukluğa sahip bir psikiyatr. Dolayısıyla bipolardan muzdarip bir psikiyatrın kendi ağzından bu rahatsızlığı anlatması gerçekten bu kitabı bir başyapıt düzeyine taşıyor.)
10. Zor Bir Ailede Büyümek: Geçmişi Onarmanın ve Hayatını Geri Kazanmanın Yolları Yazarlar: Craig Buck, Susan Forward
Çevirmen: Ahu Terzi
Yayınevi: İletişim Yayıncılık , Psikoloji Dizisi
Sayfa Sayısı: 327
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Her birimiz küçükken anne-babalarımızın içimize ektiği zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Kimi ailelerde bu tohumlar sevgi, saygı ve bağımsızlık kaynağı olurken, ne yazık ki birçok ailede tohumların arasında korku, yaptırım ve suçluluk duyguları da bulunuyor. Bu tohumlar biz büyüdükçe filizleniyor ve yetişkinlik hayatımızda duygularımızı, davranışlarımızı, dolayısıyla başkalarıyla kurduğumuz ilişkileri etkiliyor. Kitap, küçükken anne-babaları tarafından fiziksel, duygusal ya da cinsel tacize maruz bırakılan, korku ve suçluluk duygularıyla büyütülen ya da bakımları sağlanmayan yetişkinlere, hayatlarını yeniden kazanmanın kapılarını aralıyor.
Çocukken anne veya babanızdan korkar mıydınız? Anne veya babanıza karşı öfkenizi ifade etmekten çekinir misiniz? Anne veya babanızla fikir ayrılığında olmak sizi endişelendirir mi? Anne-babanız size hâlâ çocuk muamelesi yapıyorlar mı? Birine çok yakın olduğunuzda canınızı yakacağını veya sizi terk edeceğini düşünür müsünüz? Bu ve benzeri sorulara olumlu yanıt veren yetişkinler, kitapta anlatılan vakalar sayesinde onlara acı veren duygularıyla yüzleşecek ve önerilen çözüm yollarıyla hayatlarını bu duyguların olumsuz etkisinden arındırıp hasar gören özsaygı ve özgüvenlerini yeniden kazanacaklar.
Dünyaca ünlü bir terapist olan Susan Forward'ın Craig Buck ile birlikte yıllar süren deneyimlerine dayanarak hazırladığı Zor Bir Ailede Büyümek, günlük hayatları, anne-babalarının geçmişte sergiledikleri yıkıcı davranışların etkisinde, hatta kontrolü altında olan yetişkin çocuklara yardım etmeyi amaçlıyor.
11. İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon: Narsist Bir Partnerle Yüzleşmek Yazarlar: Pascale Chapaux-Morelli, Pascal Couderc
Çevirmen: Işık Ergüden
Yayınevi: İletişim Yayıncılık , Psikoloji Dizisi
Sayfa Sayısı: 182
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Basit küçük manipülasyonlar çiftlerin gündelik hayatlarının bir parçası olsa da, "narsisistik sapkınlık" biçimini aldığında önemli bir soruna dönüşür. Narsisistik partner kendi iktidarını yerleştirmek ve eşini kendi istediği kişiliğe büründürmek için baştan çıkartıcı, kurnazca yollara başvurur. Avının kanını sonuna kadar emerek kendisinde eksik olanı çekip alır ve böylece kendisini tamamlar. Günümüzde gitgide daha sık rastlanan bir ilişki modeli haline gelen narsisistik manipülasyon ilişkileri bu kitabın konusunu oluşturuyor.
Narsist sapkın her şeyi birlikte olduğu kişi için yapıyormuş gibi bir hava yaratır, oysa gerçek amacı onu yok etmektir. Küçük oyunlarla partnerini ince ince işlerken, ustalıkla kendisini mağdur gibi gösterir. Partnerini sürekli eleştirerek kişiliğine yön verir, ona kendi isteklerini unutturur, özsaygısını tüketir. Bunun sonucunda depresyon, bağımlılık başlar ve mağdur kaçıp kurtulma yetisini de yitirir. En az fiziksel şiddet kadar yıkıcı olabilen bu
psikolojik şiddet, çoğunlukla mağdurun kendi başına fark edemediği bir şeydir. Çünkü eleştiri darbeleriyle suçu kendinden başka yerde göremez hale gelmiştir.
Pascale Chapaux-Morelli ile Pascal Couderc, İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon'da somut vakalar üzerinden giderek partnerine hayatı zehir eden narsist manipülatörü inceliyorlar ve onun ortaya çıkışında rol oynayan toplumsal ve psişik etkenleri tartışıyorlar. Ardından mağdurlara eğilerek, bu kişilerin kendilerine yeni bir hayat kurabilmeleri için içinde bulundukları bağımlılık durumundan çıkmalarına yardımcı olacak öneriler getiriyorlar.
12. Hayır Demeyi Bilmek: Sağlıklı Sosyal İlişkiler İçin Reddetmeyi Öğrenmek Yazar: Marie Haddou
Çevirmen: Maide Selen
Yayınevi: İletişim Yayıncılık , Psikoloji Dizisi
Sayfa Sayısı: 189
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Çocukken kolaylıkla verebildiğimiz hayır deme ve itiraz etme tepkisi, itiraz etmeyi saygısızlık ve muhalefetle bağdaştıran ve çocuğu boyun eğen, edilgen bir bireye dönüştüren toplumsal kodlarla gittikçe körelir. Bu durum yetişkin hayatında aile, iş, dost ve aşk ilişkileri gibi her türden ilişkide sıkıntılı durumlara sebep olabildiği gibi kişinin aklını sürekli meşgul ederek huzurunu kaçırabilir.
“Hayır” demek hepimize neden bu kadar zor gelir? Onaylamadığımız düşünceleri onaylar görünmek pahasına, bizi başkalarına uyum sağlamaya iten nedir? İlişkilerimizde sevilmeme ya da reddedilme tehdidi bizi nasıl yönlendirir? Haklı bir “hayır”ı ifade etmek, gerçek bir bireyin oluşmasına ve güçlemesine nasıl katkıda bulunur? Kalıplardan kurtularak düşüncelerimizi özgürce ifade edebilmek mümkün müdür?
Psikolog Marie Haddou, Hayır Demeyi Bilmek’te kişinin kendisini tanımasını ve ifade etmesini sağlayan “yapıcı hayır” ile savunma ve sürekli haklı çıkmaya yönelik “gereksiz hayır” arasındaki ayrımın altını çiziyor. Yazar içimizdeki değişme kapasitesini açığa çıkarmamıza yardımcı olacak enerji ve cesareti sağlayarak “hayır” diyememenin sebep olduğu sıkıntılardan kurtulmayı vaat ediyor.
13. Çiftlerde Tükenmişlik: Sebepleri ve Çözümü (Daha büyüğünü bulamadım maalesef. :/)
Yazar: Ayala Malach Pines
Çevirmen: Meral Güneş
Yayınevi: İletişim Yayıncılık , Psikoloji Dizisi
Sayfa Sayısı: 328
Konusu (Tanıtım Bülteninden): İçinde yaşadığımız kültürde yetişmiş birçok insanın aşk ve evliliğe dair beklentileri epey yüksek. Hepimiz beraberliklerimize büyük hayallerle başlıyor, ilişkilerimize büyük anlamlar yüklüyoruz. Ancak bir süre sonra sevdiğimiz insanın üzerindeki yaldızlar dökülmeye, ilişkimizin tepesindeki mutluluk halesi solmaya başlıyor. Peki bu yokuş aşağı süreç işin tabiatından mıdır, başka bir deyişle ilişkilerin sıradanlaşması kader midir?
“Tükenmişlik sendromu” daha çok iş bağlamında karşımıza çıksa ve o alana özgü sayılsa da, duygusal ilişkilerde de karşılaşılabilen bir kavram. Aşklarının sonsuza dek sürmesini umut eden ve ilişkileriyle fazla özdeşleşen idealist kişiler, günlük yaşamın çıplak gerçekleriyle yüz yüze kalınca kaçınılmaz görünen bir sonla, yani büyük bir hayal kırıklığıyla karşılaşıyor. İşte beklentiler ile gerçeklik arasında oluşan bu makas, hem fiziksel hem de duygusal ve zihinsel tükenmişliğe kapı aralıyor. Bu tuzaktan korunmanın yolları nelerdir? Romantik imgeler tükenmişlik sürecini ne yönde etkiliyor? Aşkta ve işte tatmin edici ve dengeli bir hayat sürmek nasıl mümkün olabilir? Tükenmişlikte çevrenin etkisi nedir? Kadınlar ve erkekler tükenmişlikle nasıl başa çıkıyorlar? Romantizmi canlı tutmanın, sevgi ve bağlılığı korumanın ipuçları nelerdir? Elinizdeki kitap, bu sorulara cevap arıyor.
Klinik psikolog Ayala Malach Pines, Çiftlerde Tükenmişlik’te uzun yıllara yayılan akademik araştırmalarının sonuçları ışığında çift terapisine dair deneyimini aktarıyor. Çiftleri tükenmeye götüren nedenleri, tükenmişliğin tehlike sinyallerini ve belirtilerini derinlemesine irdelerken bu kaçınılmaz gibi görünen olgunun önüne geçmenin etkin yollarını gösteriyor. Hem terapistler hem de ilişkilerinde sıkıntı yaşayıp bunları aşmak isteyenler için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı.
14. Ruhumuzdaki Fırtınalar: Mani, Depresyon, Öfke, Çılgınlık Yazar: Mehmet Kerem Doksat
Yayınevi: Sigma Publishing
Sayfa Sayısı: 194
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Bu kitapta herkes bir şeyler bulacak kuşkusuz. Çünkü çağımızın en büyük özelliği çılgınlıkla manik depresif hastalığın raks etmesi ve bunun da beş bir yöne aksetmesi…
Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat psikiyatri alanının çok okuyan ve okuduklarını paylaşmayı seven akademisyenlerinden. Onu daha çok web mekanında ve çeşitli sanal ortamlarda paylaştığı, bilimi popüler biçimde anlattığı makalelerinden tanıyanlar üslubunun renkli ve okuyanlar için merak uyandırıcı olduğunu da bilirler. Bu kitapta Prof. Dr. M. Kerem Doksat'ın kendi kişisel deneyimi ile yıllardır okuyup yazdıklarını birleştirdiği ve ruh sağlığı çalışanlarından meraklısına kadar her kesimden okuyucuya için rehber olabilecek bir metin ile karşılaşacaksınız.
Kitap bir hastanın kişisel deneyimlerini anlattığı bölüm ile açılıyor ve duygudurum bozukluğu alanının temel kavramları ile çok sorulan sorularına cevaplar getirmeyi hedefliyor.
15. Karısını Şapka Sanan Adam Yazar: Oliver Sacks
Çevirmen: Çiğdem Çalkılıç
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 262
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Somut zamanda "kayıp" olan bir insanın varlığını oturtabileceği, kendini var kılabileceği bir yer var mıdır? Varlığının farkında bile olmadan kullandığımız duyularımızın küçük bir kısmını kaybettiğimizde neler olabilir? Profesör Sacks'tan romantik tavırlı, geniş ve açık uçlu yaklaşımlarla örülmüş "ciddi" bir kitap.
Sıradan her insan için "zihinsel" bir yolculuk, nöroloji ile ilgilenenler içinse kaçınılmaz bir kitap.
16. Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları: Mesafeli, Reddeden, Bencil Ebeveynlerin Negatif Etkilerinden Kurtulmanın Yolları Yazar: Lindsay C. Gibson
Çevirmen: Dilek Boyraz
Yayınevi: Sola
Sayfa Sayısı: 256
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Ebeveynleriniz zor muydu? Olgunlaşmamış veya duygusal olarak erişilebilir durumda değiller miydi?
Eğer duygusal olarak olgun ve erişilebilir olmayan ya da bencil bir ebeveynle büyüdüyseniz; öfke, yalnızlık, ihanet ya da terk edilme gibi duyguları çok uzun süredir hissediyor olabilirsiniz. Çocukluğunuzu duygusal ihtiyaçlarınızın karşılanmadığı, hislerinizin yok sayıldığı ve ebeveynlerinizin davranışlarını telafi etmek için yetişkin düzeyinde sorumluluk almanız gerektiği bir süreç olarak hatırlayabilirsiniz.
Bu yaralar iyileşebilir ve hayatınızda ileriye doğru gidebilirsiniz.
Büyük bir atılım içeren bu kitapta Dr. Lindsay Gibson, duygusal olarak olgunlaşmamış ya da erişilebilir olmayan ebeveynlerin yıkıcı doğalarını açığa çıkarmaktadır. Bu tür ebeveynlerin ihmal edilme hissini nasıl yarattıklarını göreceksiniz ve çocukluğunuzun neden olduğu karışıklık ve acıdan kurtulmanın yollarını keşfedeceksiniz.
Duygusal olarak olgunlaşamamış ebeveynlerin etkilerinden kendinizi kurtarabilir, gerçek doğanızı yeniden kazanabilir, onlara nasıl davranacağınızı kontrol edebilir ve hayal kırıklığından sakınabilirsiniz. Daha iyi bir yaşam inşa etme yolunda olumlu ilişkiler kurabilmeniz için bu kitap güçlü bir rehber olacaktır.
17. Marshmallow Testi: Otokontrolde Ustalaşmak Yazar: Walter Mischel
Çevirmen: Barış Satılmış
Yayınevi: Pegasus , Psikoloji Dizisi
Sayfa Sayısı: 344
Konusu (Tanıtım Bülteninden): İki seçeneğin var: Bunu ister şimdi ye ister biraz bekle ve bir tane daha kazan!
Sizce bu teste tabi tutulan çocukların, verdikleri karara göre gelecekteki yaşamları nasıl olacak? Hazzı erteleyen mi başarılı olacak, yoksa arzusunu hemen yerine getiren mi?
Ünlü psikolog Walter Mischel'in çok ses getiren Marshmallow Testi, psikoloji tarihinin en meşhur deneylerinden biridir ve hazzı erteleme becerisinin tatmin edici bir yaşam için büyük önem taşıdığını ortaya koymuştur. Başka bir tabirle otokontrol, sadece okulda daha yüksek notlar almamızı, sosyal ve bilişsel işlevlerimizin daha iyi olmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda stresi yönetmemize, hedeflerimizin peşinden gitmemize ve bize acı veren duygularla daha iyi baş etmemize yardımcı olur. Peki irade gücü doğuştan mı gelir, yoksa sonradan da kazanılabilir mi?
Mischel bu çığır açan kitabında onlarca yıllık araştırmalarından ve kişisel tecrübelerinden yola çıkarak irade gücünün doğasını masaya yatırıyor. Bu gücü mümkün kılan bilişsel becerileri ve zihin mekanizmalarını tespit ediyor ve önemli kararlar alırken, kilo vermeye çalışırken, sigarayı bırakırken, ayrılık acısıyla savaşırken ya da emeklilik planları yaparken onlardan nasıl faydalanabileceğimizi gösteriyor. Marshmallow Testi, kişiliğinize ve potansiyelinize bakış açınızı kökünden değiştirecek.
18. Beni Ödülle Cezalandırma: Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirmek İçin Rehber Yazar: Özgür Bolat
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 248
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Çocuk Eğitiminde Doğru Bildiğimiz Yanlışlar! Acaba ödülle ilgili tüm bildiklerimiz yanlış mı?
- Ödül, neden motivasyonu düşürür?
- Ödülle değerler neden öğretilemez?
- Ödül, yaratıcılığı neden olumsuz etkiler?
- Ödül, yapay sevginin bir göstergesi midir?
- Ödülle büyüyen çocukları ne tür tehlikeler bekler?
- Mutlu ve başarılı bir çocuk gerçekte nasıl yetiştirilir?
Bunun gibi merak edilen birçok sorunun yanıtını eğitim bilimci Dr. Özgür Bolat, son 70 yılda yapılan bilimsel araştırma ve gerçek vakalarla net bir şekilde ortaya koyuyor.
Dr. Özgür Bolat, sadece ödülün görünmeyen gizli zararlarını anlatmıyor; bizlere bir model, pratik çözümler ve uygulamalar öneriyor.
Kılavuz niteliğindeki bu kitabı okuduğunuzda mutlu, özgüvenli, sorumluluk sahibi ve başarılı bir çocuk yetiştirmek için önemli bir adım atmış olacak, çocuğunuzla ilişkinizde anlamlı değişiklikler yaşayacaksınız.
19. Annem ve Hayatın Anlamı: Psikoterapi Öyküleri Yazar: Irvin D. Yalom
Çevirmen: Zeliha İyidoğan Babayiğit
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
Sayfa Sayısı: 315
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Nietzsche Ağladığında ve Aşkın Celladı gibi tanınmış kitapların yazan Irvin Yalom, bu kitapta psikoterapi ve hayatın anlamını arama çabasında kendisinin ve hastalarının yaşadığı deneyimleri konu ediyor. Ölümünden birkaç yıl sonra düşlerine giren kendi annesi; ölümcül bir kansere yakalanmasına rağmen hayatın anlamını yitirmeyen Paula; çok sevdiği ağabeyini ilk gençlik yıllarındaki bir araba kazasında yitirmiş ve şimdi de beyin kanserine yakalanmış kocasının ölümünü yaşamakta olan duygusal olarak ketlenmiş Irene ve diğer yaşantılar... Her biri terapinin pasif bir çözümleme sürecinden ibaret olmadığını, hastanın ve doktorun birbirini karşılıklı olarak eğittiğini ortaya koyuyor. Kitap boyunca Yalom, kanser gibi 'ürkütücü' bir hastalığa sahip insanların kendi kendilerini iyileştirmeyi başarma güçlerinin yanı sıra çağdaş tıbbın sınırlarını sergilemekten çekinmiyor. Anne ve Hayatın Anlamı, ölüm üzerine, insanın daha anlamlı yaşamak için verdiği kişisel mücadeleler üzerine derin gözlemler içeren bir kitap.
20. Yüz Yüze: Türkiye'den Çift ve Aile Terapisi Öyküleri Yazarlar: Yudum Akyıl, Neval Güven
Yayınevi: Pegasus, Psikoloji Dizisi
Sayfa Sayısı: 304
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Yüz Yüze, farklı bakış açılarıyla çalışan çift ve aile terapistlerinin bildiğimiz şehirlerde, dinamiklerini kolayca hayal edebildiğimiz, bizim evlerimiz gibi evlerde yaşayan insanlarla terapi odasındaki yolculuklarını, ilişkileri iyileştirme süreçlerini anlatıyor. Duygular, beklentiler, ihtiyaçlar su yüzüne çıkıyor, geçmişten gelen ile anda yaşanan yeniden anlam kazanıyor.
Kitapta yer alan her vakanın ilişkileriyle ilgili bir sorun yaşadığını görsek de hepsinin öyküsü kendine özgü. Bu öyküler, çift olmak ve aile olmak için yaşadıklarımızı tümüyle yeniden düşünmeye imkân tanıyan bir zenginlik sunuyor.
Çift ve Aile Terapileri Derneği’nin (ÇATED) iş birliğiyle hazırlanan bu kitap, mesleğin detaylarına ışık tutan bir kaynak niteliğinde.
21. Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri
Yazar: Irvin D. Yalom
Çevirmen: Handan Saraç
Yayınevi: Remzi Kitabevi , Ev Aile Toplum Dizisi
Sayfa Sayısı: 303
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Elinizdeki bu kitapta, psikoterapist Irvin D. Yalom'un yalnızlık, ölüm korkusu, yaşama amacını yitirme gibi, aslında hiçbirimizin tamamen kaçamayacağı temel insanlık kaygılarından rahatsız olan hastalarıyla yaptığı çalışmalardan seçtiği, on ilginç öykü bulacaksınız.
22. Şeytan Etkisi: Kötülüğün Psikolojisi Yazar: Philip G. Zimbardo
Çevirmen: Canan Coşkan
Yayınevi: Say Yayınları
Sayfa Sayısı: 816
Konusu (Tanıtım Bülteninden): 1971'de bir grup üniversite öğrencisi görünürde mahkûmiyet psikolojisinin araştırıldığı bir deneye gönüllü olarak katıldı. Rastgele seçilmiş öğrencilerden bir kısmına gardiyan, bir kısmına da tutuklu rolü verildi. Stanford Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nün bodrum katında oluşturulan yapay bir hapishanede rollerini oynamak üzere deneye dahil olan öğrenciler, deney başladıktan kısa süre sonra bambaşka bir gerçeklik algısıyla rollerini içselleştirdiler. Bundan sonra yaşananlar ise psikoloji tarihinde bir mihenk taşına dönüştü. Stanford Hapishane Deneyi olarak bilinen bu çalışmanın mimarı Prof. Philip Zimbardo, durumsal güçlere ve sosyal dinamiklere bağlı olarak insanların ansızın nasıl canavarlara dönüşebildiğini kanıtlamıştı.
Daha da önemlisi, Stanford Hapishane Deneyi'nin ortaya koyduğu bulgular insanlık suçlarının bazı dinamiklerini açıklamaya yardımcı oldu. Aynı şekilde bu deney, Ruanda'daki katliamlardan Irak Savaşı'nda ABD askerlerinin, özellikle Ebu Gureyb Hapishanesi'ndeki insanlık dışı zulümlerine kadar tarihimizde kayıtlı ve ne yazık ki önlenemez bir şekilde devamı gelen insanlık suçlarını sosyal psikolojik yönden, yetkenin ve güç algısının insan tutum ve davranışlarına zararları açısından ele alınabilir bir analiz seviyesine taşıdı.
"İyi" insanlara kötülük yaptıran şey nedir? Philip Zimbardo Şeytan Etkisi ile okuru bir yolculuğa çıkartıyor ve bu sorunun cevabını okurla birlikte bulmaya çalışıyor.
Filmleri çekilen, belgesellere konu olan, esinlenilerek romanlar yazılan Stanford Hapishane Deneyi'ni ve genel anlamda "kötülüğün psikolojisini" ele alan Şeytan Etkisi'ni okurken insanların nasıl başkalaşım geçirdiklerine tanıklık edecek, sizin de aslında o insanlardan farklı olmadığınızı düşündükçe tedirgin olacaksınız.
23. Varoluşçu Psikoterapi Yazar: Irvin D. Yalom
Çevirmen: Zeliha İyidoğan Babayiğit
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
Sayfa Sayısı: 768
Konusu (Tanıtım Bülteninden): Varoluşçu terapi çeşitli biçimler altında dünya çapında uygulanmaktadır. Ama Yalom'a kadar tutarlı bir bütün olarak ele alınmamış ve nasıl işe yaradığı değerlendirilmemişti. Irvin Yalom, yaşamsal dört temel kaygıyı - ölüm, özgürlük, varoluşsal yalıtım ve anlamsızlık - ele alarak bizi bunlarla yüzleşmeye çağırıyor. Bu kaygıların kişilikte ve psikopatolojide nasıl ortaya çıktıklarını ve bilgimizin bunları aşmada nasıl yardımcı olacağını gösteriyor. Klinik deneyimleri, büyük felsefe ve edebiyat yapıtlarını iç içe dokuyan Varoluşçu Psikoterapi yepyeni kapılar açıyor.
"Bu mükemmel kitabın varoluşçu psikoterapiyi inceleyenler ve bütün klinikçiler için bir klasik olacağına inanıyorum. Ama onu yalnızca psikiyatrist ve psikologlarla sınırlamak bir hata olur - insanların neyi neden yaptığıyla ilgilenen herkes bu kitabı okumalıdır". - Rollo May
Şimdilik liste bu kadar. Umarım bu liste size bir rehber olmayı başarır. Okumadıklarınızı buradan seçip beğenerek okumanızı dilerim. Sevgilerimle.