Sare Davutoğlu'ndan skandal kadına şiddet yorumu

Erkek yancılığından gına geldi mervecik. =(

Dogruları söylemek ne zamandan beri yancılık oldu? 1 kadına karşılık 100 erkek ölüyorsa, orada ''kadın cinayeti'' kavramının bulunması bana sadece komik gelir. Feministlerin zırvası işte.

Ha bu arada evet, ölenler sadece erkek oldukları için ölüyorlar.

Biraz mantıklı düşünün... azıcık... en sonunda ortadoguda kadın taşlayan zihniyetin feminist ideoloji ile aynı oldugunu anlarsınız. Hatta daha açık konuşayım, eger mantıki çelişmezlik, ahlaki, dolayısıyla insani açıdan bakarsak ortadoguda kadını beline kadar gömen zihniyet var ya... onlar feminist zihniyetten daha insanidir. Bunu da öyle laf olsun torba dolsun diye söylemiyorum, gerçekten böyle oldugu için söylüyorum.

Tutup aaa bu çok saçma falan da deme, abarttın deme, böyle kıyas mı olur da deme. Ortadogu zihniyetinin hali daha kötü olamaz, radikal halleri işte bu, zaten görüyoruz. Ama feminizmin radikalini görmedin henüz.
 
boşver be mervecik onlara da iş zayiatı deriz olur biter,

Güvenlik koşulları saglandıgı halde işçi ölüyorsa buna işçi ölümü denir.

Yok işverenler bunu saglamıyorsa, o zaman buna işçi cinayeti denir.

Anne ölümü ile alakası yok, dolayısıyla anne ölümü denmesi saçma. Neyi eleştirdigini anlayamadım pek ama neyse.
 
Cezalar caydirici olmadiktan sonra kadina siddetin gundemde tutulmasi siddeti artiriyor bencede..
Haberlerde izlemistim karisini bicaklmis salivrilmis bi adami ee ceza yoksa gundem olsa ne fayda..
Ayrica adam evinde kalp krizi geciryor polis ucak pilotu bilmem ne olunca sehit dendigi gibi herolumude kadina siddet basliginda ele almak manasiz..
Ayari tutturamiyoruz..
 
Güvenlik koşulları saglandıgı halde işçi ölüyorsa buna işçi ölümü denir.

Yok işverenler bunu saglamıyorsa, o zaman buna işçi cinayeti denir.

Anne ölümü ile alakası yok, dolayısıyla anne ölümü denmesi saçma. Neyi eleştirdigini anlayamadım pek ama neyse.
Çalışma Ekonomisi mezunuyum 2 yıllık sendika stajım var, işçi ölümü ne, iş kazası ne, işçi cinayeti ne iyi bilirim yani.
neyi eleştirdiğim açık değil mi sence?
kadın cinayeti feminist zırvası mı?
ben feminist değilim bu arada, onu baştan söyleyeyim. cinsel ayrımcılığa karşıyım, feminizm hakkında bir sürü eleştirim vardır ama bunları feminizmi zırva olarak gören özellikle de bir "dişi" ile tartışmam.
her şeyden önce bu dişi gecenin bu saatinde bebek uyutup kocasına "karılık vazifesini" yapmak yerine internette bilgi yarıştırabiliyorsa bunu feminizme borçlu olduğunu bilmeli.

eğer kadın cinayetleri bir zırva ise evet işçi ölümleri de öyledir.
o işçiler erkek oldukları için ölmezler.
kastını biliyorum, yasaya göre madende sadece erkekler çalıştırılır, o işçiler erkek oldukları için değil leş bir sistemde işçilik yaptıkları için ölürler.
eğer kaçış odalı, güvenli odaları, zamanında ve doğru şekilde denetlenen madenleri olsaydı o işçiler ölmezdi.
o işçiler erkek oldukları için değil, her türlü manipülasyona ve hileye açık bir sektöre güvencesiz bir şekilde çalıştırıldıkları için devletin göz kapaması ve teşvikiyle öldüler.
bunun adı erkek cinayeti değildir, o yüzden.
iş cinayetleri de yapı olarak kadın cinayetleriyle kıyaslanamaz.
iş cinayetinde alınması gereken ama alınmayan bir önlem mutlaka vardır.
oysaki kadın cinayeti bizzat kadın kimliğine karşı işlenmiş bir suçtur.
 
ortadoguda kadın taşlayan zihniyetin feminist ideoloji ile aynı oldugunu anlarsınız. ortadoguda kadını beline kadar gömen zihniyet var ya... onlar feminist zihniyetten daha insanidir.

Bugüne kadar feminizme karşı cidden sağlam argümanlar sunuyordun, aynı fikirde olmasam bile "evet bu açıdan da bakılabilir" diyordum. Ama bu yazdığınla hepsini yok ettin.
Bari bu karşılaştırmayı destekleyecek örnekler de verseydin. "Feministler yine erkek öldürdü, penisini kesip sosis yaparak diğer erkeklere yedirdi oh yeaah" diye. Teallam.
 
Çalışma Ekonomisi mezunuyum 2 yıllık sendika stajım var, işçi ölümü ne, iş kazası ne, işçi cinayeti ne iyi bilirim yani.
neyi eleştirdiğim açık değil mi sence?
kadın cinayeti feminist zırvası mı?
ben feminist değilim bu arada, onu baştan söyleyeyim. cinsel ayrımcılığa karşıyım, feminizm hakkında bir sürü eleştirim vardır ama bunları feminizmi zırva olarak gören özellikle de bir "dişi" ile tartışmam.
her şeyden önce bu dişi gecenin bu saatinde bebek uyutup kocasına "karılık vazifesini" yapmak yerine internette bilgi yarıştırabiliyorsa bunu feminizme borçlu olduğunu bilmeli.

eğer kadın cinayetleri bir zırva ise evet işçi ölümleri de öyledir.
o işçiler erkek oldukları için ölmezler.
kastını biliyorum, yasaya göre madende sadece erkekler çalıştırılır, o işçiler erkek oldukları için değil leş bir sistemde işçilik yaptıkları için ölürler.
eğer kaçış odalı, güvenli odaları, zamanında ve doğru şekilde denetlenen madenleri olsaydı o işçiler ölmezdi.
o işçiler erkek oldukları için değil, her türlü manipülasyona ve hileye açık bir sektöre güvencesiz bir şekilde çalıştırıldıkları için devletin göz kapaması ve teşvikiyle öldüler.
bunun adı erkek cinayeti değildir, o yüzden.
iş cinayetleri de yapı olarak kadın cinayetleriyle kıyaslanamaz.
iş cinayetinde alınması gereken ama alınmayan bir önlem mutlaka vardır.
oysaki kadın cinayeti bizzat kadın kimliğine karşı işlenmiş bir suçtur.

Hayır hala anlamadım neyi eleştirdigini. Ben işçi ölümüne işçi ölümü denir diyorum, anne ölümü denmez diyorum. Yanlış bir şey mi söylüyorum? İşçi cinayetine de anne ölümü denmez işçi cinayeti denir diyorum, yanlış mı söylüyorum?

Cinsel ayrımcılıga karşı olmak bir feminizm sloganıdır. Senin kendini feminist olarak nitelememen durumu degiştirmez, feminist zihniyettesin zira. Belli koşullarda tolere edilebilirdi cinsiyet ayrımı, hepsi bu. Ama tutup da kadın-erkek eşitttir demenin mantıklı tek tarafı yok.

Feminizme de hiçbir şey borçlu degilim, ki bunu daha önce de yazmıştım buralarda. Hele hele oy verme, çalışabilme, interenete girebilme falan filan... bunların feminizmle zerre ilgisi yok.

Kastım sadece kanunen erkek işçi çalıştırılması degil ki. Bu sadece bir örnek olabilir ancak. Askerde ölen her erkek sadece erkek oldugu için ölür. Eger kadın cinayeti diyorsan, bunu da kabul etmek zorundasındır. Bunu kabul ettikten sonra da kadın cinayetinin esas mesele olmadıgnı anlarsın. Abartı oldugunu da.

Kadının kimligine karşı işlenirmiş cinayet falan da filan... Adam karısını öldürdügünde sinirlendigi için öldürür, özellikle kadın oldugu için degil. Kadın kadını öldürürse, bu kadın cinayeti olmaz dimi? Ya da kadın erkegi öldürdügünde bu da erkek cinayeti olmaz dimi? Tabi ki olmaz çünkü bunlar saçmalık da ondan. Aynı şekilde erkek kadını öldürünce bu da kadın cinayeti olmaz.
 
Bugüne kadar feminizme karşı cidden sağlam argümanlar sunuyordun, aynı fikirde olmasam bile "evet bu açıdan da bakılabilir" diyordum. Ama bu yazdığınla hepsini yok ettin.
Bari bu karşılaştırmayı destekleyecek örnekler de verseydin. "Feministler yine erkek öldürdü, penisini kesip sosis yaparak diğer erkeklere yedirdi oh yeaah" diye. Teallam.

Söyledim zaten henüz radikalini görmedik diye, o yüzden çok örnek yok ama böyle oalylar da var. Ama degişime bakarsan anlayabilirsin. Gidip penis kesip sosis yapan var mı bilmem ama penisi kesilen adamı görünce bununla dalga geçilir, çok önemsiz hatta komik bir olaydır. Bu tarz haberler çıktıgında altındaki yorumlara bakarsan görürsün zaten :) Radikaller arttıkça penis kesen de çogalacak, insan öldüren de, tecavüz eden de hatta çocuklara tecavüz edenler de (ki zaten çoklar da neyse...).

Zihniyet degişimi bu. Eskiden erkekler kızlar için kavga ederdi şimdilerde ise erkekler için kavga eden kızlar türedi. Bak mesela bunu gerçekten de feminizme borçluyuz :)

Çok istersen S.C.U.M. manifestoya da bakarak başlayabilirsin ve tabi onun etkilerine de...
 
İş cinayetinde kadın cinayeti konuşuyoruz, feminizm tartışıyoruz.

Hükûmetin muhteşem gündem değiştirme politikası.

İş cinayeti de bu ülkenin kanayan bir yarası. Tıpkı kadın cinayetleri gibi.

Şu an burada konuşulması gereken insan hayatının ne kadar değersiz görüldüğü. Para hırsının, kapitalizmin ne kadar insan öldürdüğü. Bir minibüs al(a)mamak 15 kişiyi öldürdü. Maden ocağı gereğinden fazla ısındığında, biraz daha kömür çıkarmak adına "boşver" dendi, 301 kişi öldü.

Fakat insanlar, nasılsa kadın cinayetleri konusunda ayaklandı. Bir de işçi cinayetleri konusunda ayaklanmasınlardı. Devlet için en iyisi bu meseleyi kadın cinayetlerine getirmekti. Saçma sapan söylemlerle dikkat çekerek de bunu başardılar.
 
Şu an burada konuşulması gereken insan hayatının ne kadar değersiz görüldüğü. Para hırsının, kapitalizmin ne kadar insan öldürdüğü. Bir minibüs al(a)mamak 15 kişiyi öldürdü. Maden ocağı gereğinden fazla ısındığında, biraz daha kömür çıkarmak adına "boşver" dendi, 301 kişi öldü.

Bence de tartışılması gereken bu. Ama her olayı kadın cinayetine baglayanlardan gına geldi
 
Hayır hala anlamadım neyi eleştirdigini. Ben işçi ölümüne işçi ölümü denir diyorum, anne ölümü denmez diyorum. Yanlış bir şey mi söylüyorum? İşçi cinayetine de anne ölümü denmez işçi cinayeti denir diyorum, yanlış mı söylüyorum?

Cinsel ayrımcılıga karşı olmak bir feminizm sloganıdır. Senin kendini feminist olarak nitelememen durumu degiştirmez, feminist zihniyettesin zira. Belli koşullarda tolere edilebilirdi cinsiyet ayrımı, hepsi bu. Ama tutup da kadın-erkek eşitttir demenin mantıklı tek tarafı yok.

Feminizme de hiçbir şey borçlu degilim, ki bunu daha önce de yazmıştım buralarda. Hele hele oy verme, çalışabilme, interenete girebilme falan filan... bunların feminizmle zerre ilgisi yok.

Kastım sadece kanunen erkek işçi çalıştırılması degil ki. Bu sadece bir örnek olabilir ancak. Askerde ölen her erkek sadece erkek oldugu için ölür. Eger kadın cinayeti diyorsan, bunu da kabul etmek zorundasındır. Bunu kabul ettikten sonra da kadın cinayetinin esas mesele olmadıgnı anlarsın. Abartı oldugunu da.

Kadının kimligine karşı işlenirmiş cinayet falan da filan... Adam karısını öldürdügünde sinirlendigi için öldürür, özellikle kadın oldugu için degil. Kadın kadını öldürürse, bu kadın cinayeti olmaz dimi? Ya da kadın erkegi öldürdügünde bu da erkek cinayeti olmaz dimi? Tabi ki olmaz çünkü bunlar saçmalık da ondan. Aynı şekilde erkek kadını öldürünce bu da kadın cinayeti olmaz.
sanırım kendi zihniyetimi senin bildiğinden daha iyi biliyorumdur, değil mi?
cinsiyet ayrımcılığına karşıyım. kadının erkeğe yaptığı cinsel ayrımcılığa da karşıyım, kadının cinsiyetinin arkasına saklanmasına da karşıyım, kadının, kadınlığını törpüleyerek maskülen kimliğe bürünmesine de karşıyım.
hayır, ben feminist zihniyette değilim.
örneğin ben pornografiye de bir kadının bedenini teşhir etmesine de karşı değilim. en kabaca vereceğim örnek bu.

peki onları kabul etmiyorsun,
sana doğum kontrolü, cinsel devrim falan verelim.
kaldı ki evet sen kabul etmek istemesen de oy verme hakkı bir feminizm zaferidir.
saydığım hakların önemli bir bölümünü kadınlar, işkenceden ve tecavüzden geçerek elde ettiler.
ama sen tabii bunu da kadın kimliğine karşı işlenmiş bir suç olarak kabul etmezsin.

adam karısını öldürdüğünde sinirlendiği için öldürür...
buna gerçekten inanıyor musun?
yani sence ortada gerçekten sosyolojik bir sorun yok mu?
yani adam kadına kadın olduğu için tecavüz etmez mi? dünyadaki bütün kadınların kendisine "vermesi" gerektiğine inandığı için tecavüz etmez mi bir kadına.
eğer kadın "vermezse" bu uğurda kadını öldürmez mi?
kadınlar "namus" adı verilen toptan ataerkil bir düşünceyle öldürülmez mi?
bunlar kadınların başına yalnızca kadın oldukları ve toplum olarak eril dili benimsediğimiz için gelir.

hele şu erkek cinayeti kısmı...
yapma verdiğin örnekler hep hukuki temelli.
evet askerde ölen erkekler erkek oldukları için ölürler, askerliği "vatandaşlık görevi" sayıp kadınları bu görevin dışında tutmak cinsel ayrımcılıktır, bu sebeple ya kadınlar da askere alınmalı ya da profesyonel askerliğe geçilmelidir zaten.

ama ikisi arasında hala bir fark var.
askerde ölen erkek bir devleti temsil ettiği için ölür, erkek olduğu için değil. kadın da olsa tamamen aynı sebeple ölür. yani orada erkek olmaya yönelik bir atıf yok. devletin bir figürü olmaya bir atıf var.
terörist ya da karşıt devlet erkek olduğu için değil o devletin bir gücü olduğu için öldürüyor.
aynu şekilde X parti Y partinin kadın kollarına bir bomba atsa bu bir kadın cinayeti olmaz. aradaki farkı görebiliyor musun? orada temsil edilen kadın olmak değil, bir partinin üyesi olmak temelde.

eğer ülkedeki kadınlar eninde sonunda kafayı sıyırıp erkeklere tecavüz edip öldürürse evet erkek cinayeti diye bir kavramımız olur.
kadınlar tarafından öldürülen erkek sayısı 10larla ifade edilirken erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı 100lerle ifade edildiğinden kadının erkek öldürmesi "erkek cinayeti" değildir.
kadının kadını öldürmesi tıpkı erkeğin erkeği öldürmesi gibi adli bir vakadır.
ama erkeğin kadını öldürmesi içinde sosyolojiden tut, psikolojiye, hukuka, dine kadar bir sürü değişkeni olan bir suç.
o yüzden elmayla armutu kıyaslıyorsun.
 
Söyledim zaten henüz radikalini görmedik diye, o yüzden çok örnek yok ama böyle oalylar da var. Ama degişime bakarsan anlayabilirsin. Gidip penis kesip sosis yapan var mı bilmem ama penisi kesilen adamı görünce bununla dalga geçilir, çok önemsiz hatta komik bir olaydır. Bu tarz haberler çıktıgında altındaki yorumlara bakarsan görürsün zaten :) Radikaller arttıkça penis kesen de çogalacak, insan öldüren de, tecavüz eden de hatta çocuklara tecavüz edenler de (ki zaten çoklar da neyse...).

Zihniyet degişimi bu. Eskiden erkekler kızlar için kavga ederdi şimdilerde ise erkekler için kavga eden kızlar türedi. Bak mesela bunu gerçekten de feminizme borçluyuz :)

Çok istersen S.C.U.M. manifestoya da bakarak başlayabilirsin ve tabi onun etkilerine de...

Radikaller ne zaman ortaya çıkacak mervecik, daha cinayet için "öldürdüm çünkü yemeğimi aksattı" diye tahrik indirimi filan veriliyor erkeklere. asdfghjk.
Her türlü ideolojiye, düşünceye "radikali var bunun bilmiyon sen bak gör daha ne yapcaklar hey gidi hey" diye yaklaşalım madem.
 
sanırım kendi zihniyetimi senin bildiğinden daha iyi biliyorumdur, değil mi?
cinsiyet ayrımcılığına karşıyım. kadının erkeğe yaptığı cinsel ayrımcılığa da karşıyım, kadının cinsiyetinin arkasına saklanmasına da karşıyım, kadının, kadınlığını törpüleyerek maskülen kimliğe bürünmesine de karşıyım.
hayır, ben feminist zihniyette değilim.
örneğin ben pornografiye de bir kadının bedenini teşhir etmesine de karşı değilim. en kabaca vereceğim örnek bu.

peki onları kabul etmiyorsun,
sana doğum kontrolü, cinsel devrim falan verelim.
kaldı ki evet sen kabul etmek istemesen de oy verme hakkı bir feminizm zaferidir.
saydığım hakların önemli bir bölümünü kadınlar, işkenceden ve tecavüzden geçerek elde ettiler.
ama sen tabii bunu da kadın kimliğine karşı işlenmiş bir suç olarak kabul etmezsin.

adam karısını öldürdüğünde sinirlendiği için öldürür...
buna gerçekten inanıyor musun?
yani sence ortada gerçekten sosyolojik bir sorun yok mu?
yani adam kadına kadın olduğu için tecavüz etmez mi? dünyadaki bütün kadınların kendisine "vermesi" gerektiğine inandığı için tecavüz etmez mi bir kadına.
eğer kadın "vermezse" bu uğurda kadını öldürmez mi?
kadınlar "namus" adı verilen toptan ataerkil bir düşünceyle öldürülmez mi?
bunlar kadınların başına yalnızca kadın oldukları ve toplum olarak eril dili benimsediğimiz için gelir.

hele şu erkek cinayeti kısmı...
yapma verdiğin örnekler hep hukuki temelli.
evet askerde ölen erkekler erkek oldukları için ölürler, askerliği "vatandaşlık görevi" sayıp kadınları bu görevin dışında tutmak cinsel ayrımcılıktır, bu sebeple ya kadınlar da askere alınmalı ya da profesyonel askerliğe geçilmelidir zaten.

ama ikisi arasında hala bir fark var.
askerde ölen erkek bir devleti temsil ettiği için ölür, erkek olduğu için değil. kadın da olsa tamamen aynı sebeple ölür. yani orada erkek olmaya yönelik bir atıf yok. devletin bir figürü olmaya bir atıf var.
terörist ya da karşıt devlet erkek olduğu için değil o devletin bir gücü olduğu için öldürüyor.
aynu şekilde X parti Y partinin kadın kollarına bir bomba atsa bu bir kadın cinayeti olmaz. aradaki farkı görebiliyor musun? orada temsil edilen kadın olmak değil, bir partinin üyesi olmak temelde.

eğer ülkedeki kadınlar eninde sonunda kafayı sıyırıp erkeklere tecavüz edip öldürürse evet erkek cinayeti diye bir kavramımız olur.
kadınlar tarafından öldürülen erkek sayısı 10larla ifade edilirken erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı 100lerle ifade edildiğinden kadının erkek öldürmesi "erkek cinayeti" değildir.
kadının kadını öldürmesi tıpkı erkeğin erkeği öldürmesi gibi adli bir vakadır.
ama erkeğin kadını öldürmesi içinde sosyolojiden tut, psikolojiye, hukuka, dine kadar bir sürü değişkeni olan bir suç.
o yüzden elmayla armutu kıyaslıyorsun.

Ortada sosyolojik bir durum elbette var ve en başından beri zaten bunu anlatıyorum kaç zamandır hem de. Sebep-sonuç ilişkisi, görev dagılımı meselesi... vs. Bazılarının agzından mesela hiç eksik olmaz ''erkek çocuklarını yetiştiremedik'' falan filan. Hatta geçen de BDV'de bir konu vardı orada da bir tanesi ''mal erkekler yetiştiriyorsunuz'' yazmış, office de o konuya yazmış ona da ayrı sinirlendim, agzının payını vermemiş o kadına diye, çünkü onun da 2 oglu var yanlış hatırlamıyorsam. ''siz de mal kızlar yetiştiriyorsunuz'' diyememiş yahu. Her neyse... Görev dagılımı, beklentiler diyorduk... mesele bu zaten. Sadece çocuk yetiştirme meselesi degil, karşındaki erkekten ne bekledigin meselesidir bu en çok. Eskilerin lafıyla ''dış işleri'' ''iç işleri'' ayrımı vardır, o mesele.

Erkekten dış işlerine dair sorumlulukları alacaksın hepsini kadına yükleyeceksin. Kadından iç işlerine ait tüm sorumlulukları al erkege yükle. Neredeyse her şey tersine dönecektir. Bir adamdan güçlü olmasını bekleme, zengin olmasını, sahiplenmesini falan filan... Bunları bekleme... tamamdır. O gün geldiginde erkekler ne tecavüz eder ne de birilerini öldürür. Ama herkes kendisine dönüp de bir soracak önce, ben evlenecegim adamdan ne bekliyorum diye. Güçlü olsun, zengin olsun, adam olsun şu olsun bu olsun.... diyecektir çogu. E bunu dedikten sonra aa erkekler niye böyle diye sormayacaksın çünkü bunu bizzat sen istedin yahu, bunda anlaşılamyacak ne var?

En basitinden damadıyla çekişen kp göremezsin, bacanagıyla ya da kayınbiraderi ile çekişen damat göremezsin. Ama kadınlar arasında bu çekişmeler hep olur çünkü güç savaşını ortadaki erkek(damat, ogul.. vs.) üzerinden yaparlar. Kv, elti,, görümce, gelin... çogu böyle. Sebep ne? Sadece kız çocukları düzgün yetişmedi diye degil herhalde? Erkek tarafı iç işlerinden kadını sorumlu tutuyorsa ardından tutup da niye böyle çekişiyor bu kadınlar diye soramaz çünkü erkegin beklentisi buydu başından beri. Yani hem sorumluluk yükle hem ardından agla... o iş olmaz.

Dolayısıyla kadının daha arka planda olması (öyle zannedilmesi.. çünkü esasında görüntüde geri plandadır), erkegi dış işlerden sorumlu tutmasından dolayıdır. Ne zaman degişir bu? Gece mutfakta tıkırtılar duyunca ''dur kocacıgım ben bi bakayim hırsız mı diye'' dendigi zaman degişir. Ya da Titanic batarken Jack yerine Rose ''sen güzel günleri görmek için yaşamalısın beybisi, ben burada soguk suda donar geberirim, sorun degil Jack'cigim'' dedigi gün olur. O güne kadar erkeklerin şiddet uygulaması daha normaldir, tecavüz etmesi de. Ha normaldir derken yapsınlar anlamında demiyorum, daha olagandır diyorum. Yoksa erkeklerin neredeyse tamamı ne tecavüz eder ne de öldürür, küçük bir azınlıktır bunları yapan. Ve yine o güne kadar kv, gelin çekişmeleri de dogaldır.

Erkek devleti temsil ettigi içn degil, erkek oldugu için ölür, görev paylaşımından bahsettim. Ben daha önce sana savaşın hayatın gerçegi oldugunu da söylemiştim, bunu engelleyemezsin hep olacak bu. Devlet ise erkegi savaşa yollarken ölsün diye... aslında kadınlar bu işi erkeklere yükledigi için yapar. Zaten böyle yapmak zorundadır da, zira savaşta erkekle kadın çok farklıdır. Yani öyle devleti temsil ettigi için degil sadece, kadın bu işlerde gönüllü degil diyedir. Günün birinde dagda, çölde, karda, kışta erkekler kadar kadınlar da ölürse savaşta, o gün sana katılacagım, tamam bu artık bir erkek cinayeti meselesi degildir diye.

Herkes görev paylaşımında nerde duruyorsa onun ceremesini çekiyor, mesele bu kadar basit.

Konu o kadar dallı budaklı ki nereden devam edeyim bilemedim valla. Teşhircilik meslesei hakkında da çok şey yazardım ya neyse... Mesela ''kadına kıyafet baskısı'' diye bir şey olmadıgını, aslında bu baskının saılanın askine erkege yapıldıgı gerçegi gibi :) Ama bundan da bihabersinizdir sanırsam galiba herhalde.

Ha ayrıca o tecavüz eden, döven, öldüren kadın kesimi geliyor hatta epey epey geldi bile. İnsanlar farkında degil sadece.

Dişim agrıyor kusura bakma düzensiz yazmışsam.
 
Radikaller ne zaman ortaya çıkacak mervecik, daha cinayet için "öldürdüm çünkü yemeğimi aksattı" diye tahrik indirimi filan veriliyor erkeklere. asdfghjk.
Her türlü ideolojiye, düşünceye "radikali var bunun bilmiyon sen bak gör daha ne yapcaklar hey gidi hey" diye yaklaşalım madem.

''öldürüdm çünkü yemegimi aksattı'' gibi şeyler var. Ama onun yanında ''hmm kadın adamı parça parça kesmiş ama... kimbilir adam neler yaptı zavallı kadıncagız :KK43:'' larda var. Hatta yurtdışında kocasını öldürdü diye fenomen olanlar var, sonrasında kitap çıkarıp Oprah'a konuk olanlar da. Kocasını öldürdü diye kahraman ilan edillenler de. Ya da aldatınca ''ahhh sevgisizlektindir yaaa yoksa kadın yapar mıydı yaa hiç jadın çiçektir'' safsataları da var. Bunları görmüyor musun yksa görmezden mi geliyorsun, hangisi?

Ölçüsüzlük böyle bir şey işte. Feminizm de ortadogu kültürü de aynı ölçüsüz şey. Birinde hep erkek haklı, digerinde hep kadın. Bir ölçüsüzlüge karşı iken digerine destek olamam valla benim ahlak anlayışıma ters bu.
 
''öldürüdm çünkü yemegimi aksattı'' gibi şeyler var. Ama onun yanında ''hmm kadın adamı parça parça kesmiş ama... kimbilir adam neler yaptı zavallı kadıncagız :KK43:'' larda var. Hatta yurtdışında kocasını öldürdü diye fenomen olanlar var, sonrasında kitap çıkarıp Oprah'a konuk olanlar da. Kocasını öldürdü diye kahraman ilan edillenler de. Ya da aldatınca ''ahhh sevgisizlektindir yaaa yoksa kadın yapar mıydı yaa hiç jadın çiçektir'' safsataları da var. Bunları görmüyor musun yksa görmezden mi geliyorsun, hangisi?

Ölçüsüzlük böyle bir şey işte. Feminizm de ortadogu kültürü de aynı ölçüsüz şey. Birinde hep erkek haklı, digerinde hep kadın. Bir ölçüsüzlüge karşı iken digerine destek olamam valla benim ahlak anlayışıma ters bu.

Erkeği öldüren her kadını haklı çıkartılıyor deme şimdi. Cinayet başlığını okurken "ne yaptı erkek kim bilir " der çoğu kadın, ama içeriği okuduktan sonra sırf kadın diye de insan öldürmeyi desteklemez. Aynı mantıkla bakarsak, tecavüze uğradığında bir kısım erkek ve KADIN da " kuyruk sallamıştır kesin" de diyor. Hadi toplum nezdinde haklı çıkartıldı diyelim, kocasını öldüren kadına tahrik indirimi, kadın cinayetlerinde uygulanan kadar mı? En son Nevin Yıldırım mesela müebbet aldı.
Kadın hep haklıdır denilmiyor yani, kadın şiddetine uğrayan erkekler de var tabii ki ama bu yüzde 10 ise diğer yüzde 90'dır.

jadın çiçektir

Ayrıca kadın çiçektir demiyoruz yeaa, kadın kadındır çiçek babandır diyoruz. =(
 
Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Milliyet'ten Serpil Çevikcan'a konuştu. Başta kadın cinayetleri olmak üzere, kadının toplumsal sorunları üzerine konuşan Davutoğlu, AKP döneminde toplumdaki gericileştirmeyle birlikte artan kadına yönelik şiddeti, şiddet olarak adlandırmamak gerektiğini söyledi. Kadın cinayetlerine, cinayet dedikçe, aslında cinayetlerin arttığını söyleyen Davutoğlu, Manisa'da 13 kadın mevsimlik tarım işçisinin ölümünü de iş cinayeti kapsamında değil anne ölümü olarak görmemiz gerektiğini belirtti.

KONUYU BÜYÜTMEYELİM

Kadına yönelik şiddet olaylarında asıl etkenin dil olduğunu belirten Davutoğlu "Kadına şiddet dememizin de bu konuyu büyüttüğü kanaatindeyim. Şiddeti bir bütün olarak ele almamız lazım. İnsanlar arasındaki muhabbeti, merhameti, saygıyı arttırmaktır esas olan. Olumsuzu önde tutarak bu sorunu çözemeyeceğimizi aslında hepimiz görmüş olduk. Kadın cinayetleri dedikçe cinayetler neredeyse arttı, bana öyle geliyor” dedi.

İŞ CİNAYETİ DEĞİL, ANNE ÖLÜMÜ

Manisa’da hayatını kaybeden 13 kadın mevsimlik tarım işçisinin ölümünü de iş cinayetleri olarak değil ‘anne ölümü’ olarak görerek gerektiğini belirten Davutoğlu, sözlerini hükümetin kadın istihdamına yönelik mikro kredi uygulamalarını överek devam ettirdi.

Davutoğlu, “Kadın istihdamı konusu çok kritik bir konu. Manisa’da mevsimlik işçileri taşıyan araçta hayatını kaybeden 15 kişiden 13’ü kadın. Bizim anne ölümü dediğimiz bir şey vardır. En hassas olduğumuz şeydir. Gelişmişlik göstergelerinden birisidir. AK Parti döneminde gelişmiş ülkeler düzeyine çıktık çok şükür. Bu kazadaki ölümler de bir anne ölümü gibi değerlendirilmeli. O 13 kadınımızın ölümü, insan kaybının ötesinde bir şey ifade ediyor. Evlatları, eşleri, baktıkları yaşlılar var. Çok hızlı bir kentleşme yaşıyor Türk toplumu” dedi.

http://m.ilerihaber.org/sare-davutoglundan-skandal-kadina-siddet-yorumu/18428/
ne diyem,mamut mu diyem?:KK14:
 
Herkes görev paylaşımında nerde duruyorsa onun ceremesini çekiyor, mesele bu kadar basit.

Konunun kadın cinayetleri ve feminizm olmadığını ben söyledim.
Ama başka bir konuda bir mesajınızı görüp, gıcık olup geldim ve susamayacağım.

Evet, erkek adam kavramını kadınlar üretmiştir. Evet, erkeğe görevler yükleyip, korunup kollanmamız gerektiğini biz çıkardık, çıkarmadıysak da onayladık. Evet, kadın- erkek eşitliği deyip, kadının erkeğe ihtiyacı olduğunu düşünmesi ikiyüzlülük. Evet, iç işleri-dış işleri.. Evet, görev paylaşımı..

Pekala, Özgecan Aslan bu görev paylaşımının neresindeydi? Cansu Kaya neyin ceremesini çekti? Daha da geçmişe gidelim, 13 yaşındaki N.Ç. 26 kişinin tecavüzüne uğrarken bahsettiğiniz görev paylaşımını biliyor muydu?

Evet, erkeği biz kadınlar canavarlaştırıyoruz. Biz zayıfız diyoruz, koruyun bizi diyoruz. Onlara gereksiz güç veriyoruz. Aslan oğluşum diyoruz. Kızımıza zayıf olmayı öğretiyoruz, başına bir erkek dikiyoruz. Evlenince koru beni diyoruz. Erkekleri tepemize çıkartıyoruz. Onlar da bizi koruyorlar(!).

Şunu sormak istiyorum. Peki savaşmayalım mı bu zihniyetle? Kabul edip öldürülmeyi mi bekleyelim?

Feminizmin saçma yanlarını mı eleştiriyorsunuz yoksa katil erkekleri mi koruyorsunuz anlamadım. Feminizmi feminizm olarak eleştirmek farklı, kadın cinayetleri üzerinden eleştirmek farklı bir şey.
 
Erkekleri daha guclu hale biz getiriyoruz demek? Hmm. Konunun basinda demistim ama yine soyleyeyim. Genc bir kadin babasi izin vermedigi, karistigi, kisitladigi icin birey gibi davranamiyor kucuk yaslardan beri. Baba okuyacagi bolume, gorusecegi arkadasa, giyecegi kiyafete, eve donecegi saate, sevgilisine, makyajina, nerede calistigina, sacinin boyasina, ayakkabisinin topuguna her seyine ama her seyine karisiyor. Erkek evladinda karistigi noktalar bunun ucte biri kadar. Genc kadin ornegin arkadaslariyla tatile gitmek istiyor. Baba ne isin var kiz basina evlenince kocanla git diyor. Kadin evleniyor. Bu sefer de koca boyundurugu altina giriyor. Kocanin cizdigi sinirlar icinde yasamaya basliyorsun. Sansliysan senin hayatina sadece gerekli noktalarda mudahale ediyor (turkiye sartlarinda %1 falan) Ama eger sanssizsan sana nefes dahi aldirmamayi kendine hak goruyor. Ev isleri ve cocuk bakimi kadindan sorulurken bir de erkegini mutlu etmesi falan bekleniliyor. Bir de ustune calisiyorsa ve bunlardan birini aksatmissa yine kadina yukleniliyor. Eger 30lu yaslarda bekar bir kadinsaniz bu durum calistiginiz yer tarafindan bile sorgulaniyor. O evlilik cuzdaninin olmayisi en basit durumlari bile komplike hale getirebiliyor. Yani aslinda bu duzen kadina "erkeksiz varolamazsin" diyor. Bu yuzden de kadinlara yuklenmis bir zayiflik ve korunmasi gereken varlik misyonu var. Biz de ister istemez bu misyonu yuklenip erkekten her daim bizi koruyup kollamasini bekliyoruz.
 
X