- 21 Kasım 2015
- 2.682
- 5.656
-
- Konu Sahibi philosophy
- #1.401
Hanımlar merhaba:)
Yazılarınızı uzun zamandir takip ediyorum papatya bu arada hep aynı topiklere takiliyoruz:)
Bu sade yaşam konusunda kendimce atılımlar gerçekleştirdim fazla olanlardan kurtulmaya çalışıyorum kendimce fazla mutfak esyami ise yeni başlayan bi gence verdim yeni ev açmıştı ve eşyaya ihtiyacı vardı
Fazla kilolarım için sağlıklı bi beslenme şekli buldum bu beslenme sayesinde pakete girmiş ürün kullanimimi bata bata azalttim
Hem doğal besleniyorum hem kilo veriyorum
Sosyal medya hesabımı kapatacagim aslında kapattım ama bu beslenme şeklini öğrenmek için ihtiyacım vardı açtım ama şimdi öğrendim ve tamamen kapaticam
Kiyaft alışverişini 3 aydır dursurdum:)
Ben bu sade sağlıklı ve kaliteli yaşama iki senedir başlamistim tabi tamamen diil zamanla artirarak ama su an içinden cikamadigim bi konu var
Bugüne kadar okuduğum kitapligimda bekleyen 250 ladar kitap var dedim ki kitaplikta bekleyecegine satayım kendimi ikna ettim topuk açtım koydum ama sonra 1 saat geçmeden pişman oldum
Ya ben kitaplarına kiyamiyorum onlara fazlalık muamelesi yaptığım için bile su anda çok üzgünüm bu olaya nasıl bakiyosunuz????? Bi fikir verin
no poo akımı diyorsun...Ben az once bisey yaptim kendim icin buyuk insanlik icin kucuk bisey yaklasik dort bes aydir sampuansiz yikanmayi arastiriyodum yeniyila yepyeni kararlar almis ve uggulanmis olarak girmek isteyorum planladiklarimin buyuk kismini yaptim iclerinde en iddiali olani sampuansiz yikanmaktj ve ben az once sampuansiz yikandim
Dustan sonra les gibi sirke kokacagiji saniyodum ilk islakken hafif bir sirke kokusu vardj ama su anda yom ve com yumusak esimide imna ettim bu konuda sampuani da umarim hayatimizdan cikarabilirz :)
Papatya sampuanin içindeki kimysallarin saça aşırı zarar verdiğini doğal yağ yapısını bozduğunu soyluyolar ve şampuan yerine karbonatli su , yumuşatıcı krem yerine de sirke kullaniyosun saç ilk zamanlar direnç gosterebiliyomus ama benim saçım su an çok çok yumuşak bir hafta sonra , bir ay sonra buraya geri bildirimde bulunurum:)selincim nasıl oluyor canım o öyle.
yok sanırsam ben yapamam ya...
Evet no poo belki bilmeyen vardır diye orjinal ismini kullanmak istememiştim:)no poo akımı diyorsun...
bende araştırdım bayağı henüz bir adım atmadım. atamadım.
şimdilik parabensiz almaya çalışıyorum
Bloğu inceliyorum,çok begendim,tam aradığım bilgiler var,paylaşım için teşekkürler...Tüketim günümüzün belki de en yaygın bağımlılığı. Sürekli yeni bir şeyler alma ihtiyacındayız. Tam bir sarmal söz konusu: Para kazan, bir şeyler satın al, yeni şeyler beğen, onları almak için para kazan... İşin kötüsü hiçbir şekilde tatmin olamıyor, kendimize dur diyemiyoruz.
Ama İstanbullu Selma Hekim farklı! Almadım adlı bloğundan takip edebildiğimiz Selma mutluluğu yeni mallar almaya değil, yeni deneyimler yaşamaya bağlıyor. Bunu da laf olsun diye söylemiyor, gerçekten de son bir yıldır gıda maddeleri ve ilaç haricinde neredeyse hiç alışveriş yapmamış!
Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışan ve bir sanatçı olan Selma, Yeşilist'e verdiği mülakatta yukarıda bahsettiğimiz satın alma sarmalının dışına çıkış öyküsünü şöyle anlatıyor:
Etrafımdaki binaların, AVM’lerin, reklamların, ürünlerin, eşyaların, trendlerin yarattığı korkunç fazlalıklar dünyası ve tüketerek bu dünyanın tuğlalarını bizim oluşturduğumuzun farkına varmam en önemli neden. Ben aldıkça 3. köprü, HES ler, alışveriş merkezleri yapılıyordu ve almaya devam ettikçe bunların yapılmasına itiraz etmem samimiyetsizleşiyordu. Ayrıca satın almak ihtiyaçtan çok bir tür kısa süreli psikolojik tatmin yaratıyordu ve sonrasında daha mutsuz hissediyordum.
Aslında az ya da çok hepimiz mevcut tüketim alışkanlığımızın doğru olmadığının farkındayız. Nitekim Selma çevresine satın almama kararını ilk defa paylaşınca çok olumlu tepkiler almış:
Sanırım herkes az çok bu alışveriş çılgınlığının farkında ve kendilerini de bunun bir parçası olarak görüyorlar ki ilk başlarda kararımı paylaştığım herkes çok olumlu tepkiler verip keşke biz de yapabilsek dedi.
Selma'nın kentli bireylerin mevcut tüketim davranışlarına dair tespitleri kanımızca hedefi onikiden vuruyor:
Alınan hiçbirşeyin içinizdeki boşluğu doldurmayacağı. O boşluk ne kadar büyükse o kadar çok almak istiyorsunuz ama satın aldığınızda o sizi sadece birkaç saat mutlu ediyor tekrar boşlukla başbaşa kalıyorsunuz. İnsanı mutlu eden şey mal değil, deneyim biriktirmek; iç huzuruyla yaşamın tadına vararak yaşamak. Ayrıca şunu da gözlerinden kaçırıyorlar, bu dünyanın kaynakları sonsuz değil ve bizim tüketimimizin bedelini gelecek nesiller ödeyecek.
Selma'yı tebrik ediyor; kurmuş olduğu basit, çevreye karşı sorumlu ve huzurlu hayat hepimize ilham vermeli diye düşünüyoruz.
- h/t: yesilist | Almadım blogu: almadim.kadinlarkulubu.com
Merhaba
Ben de kısaca sade yaşam için yaptıklarımı yazayım:
Kışlık bir bot bir çizmem var. Eskiyenin yerine yenisini alırım.
Hafta sonları için bir spor ayakkabı. Eskidikçe yenisini alırım. (Mesela bundan öncekini 40tl'ye aldım ve 2 yıl giydim. Hamileliğimde ayağım çok şiştiği için deforme oldu. Yenisini 20 tl'ye aldım. İkisi de orijinal sadece bilinen markalar değiller.)
İş için de kışın 5 günlük kıyafetim olur (5 üst, 2-3 alt , 1 elbise), her gün birini giyerim. Yine eskidikçe yenisini alırım.
Yazında 2 haftalık yani 10 günlük kıyafetim olur (10 üst, 2-3 alt, 2-3 babet). Yine her gün birini giyerim.Söylememe gerek yok biliyorum ama eskiyenin yerine yenisini alırım.
Eskiyeni evde giyerim, evde giymek için hiç kıyafet almamışımdır.
Hafta sonu için bir kot, yazsa 2-3 tshirt, kışsa 2 sweatshirt ve bir spor ayakkabım vardır. Her hafta sonu dışarı çıktığımda aynı şeyleri giyerim.
Az kıyafet olunca ne giysem düşüncesi de olmuyor, süper oluyor :)
Bir de her yazlık kışlık çıkarmada küçülenleri ya da giymek istemediklerimi mutlaka ayırır ve birilerine veririm.
Mutfağa gelince
Bizim burda pazar marketten pahalıdır, o yüzden markete gidip hem pazarı hem marketi yaparız.
Markete 3 haftada bir gideriz. İlk hafta sebzeye yükleniriz ki çürüyüp araya gitmesinler. Daha dayanıklı sebzeler ve bakliyat 2. hafta yenir. Üçüncü hafta bakliyat, et ya da buzluktakilerden yenir.
Bittikçe ekmek, yumurta, 5 kilo süt alınır. 3.5 kilosuyla yoğurt yapar ve her akşam yemeğinde eşimle birer kase yeriz. 1.5 kilosu da sabah kahvaltıda içilir ya da tatlı,pasta vs. yapımında kullanılır.
Bim, A101 gibi marketlerin aktüellerini takip ederim. 5.5 aylık bir bebeğim var, özellikle bebek eşyalarını (biberon, emzik, biberon temizleyici, battaniye, uyku seti aklıma gelenler) ordan alıp acayip kar ederim :):):)
İhtiyacım olan bir şey varsa hemen gidip almam. Önce biraz araştırırım. Özelliklerine ve fiyatlarına bakarım. Gerekirse 1 ay 2 ay beklerim. Ve mutlaka uygun bir fiyata alırım. Ve Allahtan eşim de böyle yapar. Bu yüzden evimizde pahalıya aldığımız eşya yoktur. (Mesela bebek odasına gardrop alacağız 2 aydır bakınıyoruz. Bizim baktığımızın piyasası 450'den başlıyor, 300'e filan gördüm, 280'e gördüm ve en son 230'a aldık :):)
Eğer evimdeki herhangi birşeyi kesinlikle kullanmayacaksam hediye götürülecek durumdaysa hediye götürürüm. Değilse ihtiyacı olan birine veririm. Mesela bu aralar kitapları ayıkladım. 20 tanesine kıyamadım. Kalanını misafirimizin 3 tane genç çocuğu vardı onlara dedim istediğinizi alabilirsiniz diye. Bir 10 tanesi öyle gitti. Kalanını da kuzenimin eşinin okuluna kütüphane kuruluyormuş oraya göndermeyi düşünüyorum.
Makyaj yapmıyorum. Bittikçe deodorant, parfüm ve el kremi alıyorum.
Aklıma geldikçe daha yazarım
ben de doğal zeytinyağlı sabun aldımBen az once bisey yaptim kendim icin buyuk insanlik icin kucuk bisey yaklasik dort bes aydir sampuansiz yikanmayi arastiriyodum yeniyila yepyeni kararlar almis ve uggulanmis olarak girmek isteyorum planladiklarimin buyuk kismini yaptim iclerinde en iddiali olani sampuansiz yikanmaktj ve ben az once sampuansiz yikandim
Dustan sonra les gibi sirke kokacagiji saniyodum ilk islakken hafif bir sirke kokusu vardj ama su anda yom ve com yumusak esimide imna ettim bu konuda sampuani da umarim hayatimizdan cikarabilirz :)