- 1 Kasım 2014
- 9.332
- 14.199
- Konu Sahibi philosophy
- #1.421
ben de içimdeki boşluğu karbonhidratla doldurmaya çalışıyordumTüketim günümüzün belki de en yaygın bağımlılığı. Sürekli yeni bir şeyler alma ihtiyacındayız. Tam bir sarmal söz konusu: Para kazan, bir şeyler satın al, yeni şeyler beğen, onları almak için para kazan... İşin kötüsü hiçbir şekilde tatmin olamıyor, kendimize dur diyemiyoruz.
Ama İstanbullu Selma Hekim farklı! Almadım adlı bloğundan takip edebildiğimiz Selma mutluluğu yeni mallar almaya değil, yeni deneyimler yaşamaya bağlıyor. Bunu da laf olsun diye söylemiyor, gerçekten de son bir yıldır gıda maddeleri ve ilaç haricinde neredeyse hiç alışveriş yapmamış!
Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışan ve bir sanatçı olan Selma, Yeşilist'e verdiği mülakatta yukarıda bahsettiğimiz satın alma sarmalının dışına çıkış öyküsünü şöyle anlatıyor:
Etrafımdaki binaların, AVM’lerin, reklamların, ürünlerin, eşyaların, trendlerin yarattığı korkunç fazlalıklar dünyası ve tüketerek bu dünyanın tuğlalarını bizim oluşturduğumuzun farkına varmam en önemli neden. Ben aldıkça 3. köprü, HES ler, alışveriş merkezleri yapılıyordu ve almaya devam ettikçe bunların yapılmasına itiraz etmem samimiyetsizleşiyordu. Ayrıca satın almak ihtiyaçtan çok bir tür kısa süreli psikolojik tatmin yaratıyordu ve sonrasında daha mutsuz hissediyordum.
Aslında az ya da çok hepimiz mevcut tüketim alışkanlığımızın doğru olmadığının farkındayız. Nitekim Selma çevresine satın almama kararını ilk defa paylaşınca çok olumlu tepkiler almış:
Sanırım herkes az çok bu alışveriş çılgınlığının farkında ve kendilerini de bunun bir parçası olarak görüyorlar ki ilk başlarda kararımı paylaştığım herkes çok olumlu tepkiler verip keşke biz de yapabilsek dedi.
Selma'nın kentli bireylerin mevcut tüketim davranışlarına dair tespitleri kanımızca hedefi onikiden vuruyor:
Alınan hiçbirşeyin içinizdeki boşluğu doldurmayacağı. O boşluk ne kadar büyükse o kadar çok almak istiyorsunuz ama satın aldığınızda o sizi sadece birkaç saat mutlu ediyor tekrar boşlukla başbaşa kalıyorsunuz. İnsanı mutlu eden şey mal değil, deneyim biriktirmek; iç huzuruyla yaşamın tadına vararak yaşamak. Ayrıca şunu da gözlerinden kaçırıyorlar, bu dünyanın kaynakları sonsuz değil ve bizim tüketimimizin bedelini gelecek nesiller ödeyecek.
Selma'yı tebrik ediyor; kurmuş olduğu basit, çevreye karşı sorumlu ve huzurlu hayat hepimize ilham vermeli diye düşünüyoruz.
- h/t: yesilist | Almadım blogu: almadim.kadinlarkulubu.com
25 gündür yaklaşık olarak un şeker tüketmiyorum,bağımlılıktan kurtulmuş hissediyorum,sıkıntımın boşluğumun karbonhidratla giderilemeyeceğinin farkına vardım