Özgüvensizlikten bıktım

lawyered1

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
31 Temmuz 2018
1.043
1.128
83
29
Özgüven sorunumu asla çözemiyorum ve gerçekten artık bıktım. Yıllardır bununla yaşıyorum. Daha küçük yaşlardayken o kadar dikkat çekmiyordu, ama 28 yaşına geldim ve ister istemez sessiz utangaç davranıyor olmamın anormal karşılandığını hissediyorum.
Şu an çalıştığım işte her gün bir sürü insanla konuşmam gerekiyor, konuşulacak konu işle ilgiliyse sorun yaşamıyorum, ancak olay sohbet etmeye gelince sadece bazı insanlarla sohbet edebiliyorum. Bazılarının karşısında ise eziliyorum, sesim çıkmıyor, bana karşı yapılan bir eleştiriye cevap veremiyorum.
Bir süredir psikoloğa gidiyorum, ama ona karşı bile kendimi rahat ifade edemiyorum ve olayları zorla anlatıyorum. Kesinlikle beni anladığını ve desteklediğini düşünmüyorum, her hafta terapiyi bitirmek istediğimi söylemek istiyorum. Ama bunu bile söyleyemiyorum .
Kitap okuyorum, kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Aslında yapmam gereken herşeyi yapmaya çalışıyorum, ama asla başarılı olmuyorum.
Görünüşümle alakalı bir sorunum yok, yani kendimi beğenmiyor değilim. Fiziğimi yüzümü beğeniyorum. Kariyerimle alakalı olarak da eksik hissetmiyorum. Güzel bir bölüm okudum, İki tane dil biliyorum, tabi konuşurken çekinerek konuşuyorum o ayrı. Ama eksik hissedebileceğim bişey yok, ona rağmen neden hala bu sorunu yaşıyorum anlamıyorum.
Çocukluğa inmekse mesele neden kaynaklandığını da buldum özgüvensizliğimin. Evet ama bulmuş olmam da bir işe yaramıyor

Bazen başarılı oluyor gibi oluyorum. Mesela yeni tanışmış olsam da, gerçekten samimi olduğunu hissettiğim insanların yanında (kalabalık da olsa) rahatça konuşup sohbet edebiliyorum. Ama nadir oluyor bu.
Fakat yanında rahat hissetmediğim birinin yanında resmen eziliyorum.

Aslında şu an çalıştığım işe girdikten sonra bu durum benim için daha çekilmez bir hal aldı. Ve sürekli kafamı takmaya başladım. Ancak işimi değiştirmem pek mümkün değil.
Birde hata yaptığımda kendimi aşırı derecede suçluyorum, panik oluyorum. Sanki dünyada hiç kimse hata yapmıyor bir tek ben yapıyorum gibi hissediyorum
Sizce ne yapmalıyım, lütfen zamanında benim gibi özgüven sorunu yaşayıp, çözebilen varsa bana ulaşsın.
 
Son düzenleme:
Yetiştirilme tarzımız etkilidir ama mizaç doğuştan getirilir ve değişmez.

Çevresel faktörler insan tabiatında sınırlı bir etkiye sahip. Bundan 20 sene önce özgüven diye bir kavram bile yoktu .

Karşı komşumuzun ekonomik durumu kötüydü. 3 kızı vardı.

Benim babamın durumu çok iyiydi. Yeme içme bizde müthişti. En iyisi en kalitelisi ile beslendik. Ben siyah kuşak karateciyim. Bir ablam var.

3 kızın üçü de selvi boylu. Ablamla biz kısayız. Çünkü onların anne babaları uzun, benim annem babam kısa. En iyisini yemek içmek maalesef beklenen etkiyi vermez hiçbir zaman. Genlerinizde olani değiştirmez.

Bu kızlardan hepsi lise mezunu. En büyükleri 20 yaşında görücü usulü evlenmiş, eş ailesinden cok çekmiş bi kız.

Ben üniversite mezunuyum. Farklı bir şehirde okudum çalıştım. Turkiyenin her yerini kendi başıma gezdim.

Ama benim özgüvenimin karesini hatta küpünü alsak yine de bu kızın özgüvenini yakalayamayız. Müthiş bir kendini sevme, müthiş bir kendini begenme ve kendine inanma... ve müthiş bir özgüven. Bu kadarına cahil cesareti denir . Onun da farkındayım aslında.ama neticede kendinden memnun olma konusunda benden çok cok daha iyi ve mutlu.

Bense yabancı dil bilmediğim için ezilip büzülen bir insanım.

Yani çevresel faktörler insan tabiatında ve bedeninde sınırlı bir etkiye sahiptir. Huylarımızı atalarimizdan alırız. Bunlari değiştirmek gerçekten çok çok zor.

Psikolog size özgüven veremez. Herhangi bir doktorun bize boy veremediği gibi.
Mizaç fiziksel özellikler gibidir. Değişmez.

Törpülemek, azaltmaya çalışmakla bir miktar yol alabilirsiniz. Mutlaka. Ama su saatten sonra özgüvenli,lider ruhlu ,kendini kanaat önderi zanneden, iddiali bir insan olmaz sizden.

Beklentilerinizi buna göre ayarlayın derim
 
Mükemmelliyetçilik biraz da kibirden gelir aslında, herkes gibi sıradan olduğunuzu, kendinize de kimseye de kusursuz olmak gibi bir borcunuz olmadığını düşünmeye çalışınca kontrol edebilirsiniz belki.
Ben kendim için böyle yapıyorum en azından. Kafamda her şeyin ideali var ve ona uymayınca durumlar kaygılanıyorum. Halbuki hayatta ideal diye bir şey yok. Herkes sizi takdir etmez, onaya ihtiyacınız yok. Zayıflıkları gösterebilmek de güçtür aslında. Başarılı da olmayabilirsiniz, güzel de. Bunlar sizi siz yapan şeyler değil. Başkalarının gözünden bakmayın kendinize.
Hoşlanmıyorsanız hemen ilk iş terapistinizi bırakın, başka birini deneyin. yapa yapa aslında bu davranışların çok da korkulacak olmadığını görürsünüz, belki psikiyatrise gidersiniz, bunun da yardımı olur. Kendinize eziyet etmeyin, kimse sizden daha az daha fazla değil.
 
Bu ara benimde çok takıldığım ve sürekli didikledigim bir konu bu.
İşinizle ilgili bir konuda rahat olduğunuzu yazmışsınız,hakim olduğunuz işte,konuda ozguveblisiniz demek.Insan ilişkileri kas gibi gerçekten.Calistikca gelişiyor,birileriyle tanıştıkca iletişim kurdukca gelişecektir.Gozunuzde ne kendinizi küçük görün ne başkalarını büyük görün.Galiba anda olmak,niyet okumadan ana odaklanmak en doğrusu.
Ben kısmen kendimde çözümü an'a odaklanmakta buluyorum Geçmişe daldikca yada geleceğe baktıkça bunalıyorum.
 
Kesinlikle katılıyorum

Özellikle son paragrafa

Bu tür şeyler doğuştan konu sahibi

Geçmişte baskıyla mı büyüdünüz nasıl büyüdünüz bilmiyorum ama sosyal ortamlara daha çok girerek bir nebze olsun ilerleyebilesiniz ancak kalıcı olur mu bilememm
 
bu evet karakter meselesi ve doğuştan geliyor.

şu sihirli cümleyi asla unutmayın: "bu gerizekalı yapıyorsa ben hayli hayli yaparım."
"bu gerizekalı yapıyorsa ben hayli hayli yaparım." bu gercekten altin cumle.

Isyerinde de o gorev benim olmasa dahil, herkesin yaptiklarini gozlemliyorum, neyi nasil yaptiklarina bakiyorum. Ve beynimde o isi ben yapmistim gibi tekrarliyorum. Ve boylece grup toplantilarinda isi konusunda "cok yuk var uzerimde, zamansizliktan yetistiremiyorum" dediginde " o is Su kadar dakika suruyor, senin kendini zamanini planlayamanla ilgili sorunun olmali" diye lafi yapistiriyorum.

Kisaca konu sahibi, etrafini cok iyi gozlemle. Cevrendeki hic kimse Emin ol senden daha iyi filan degil, poposu havada olanlar muthis ozguven patlamasi ile gezer, ki gercekten onlarin da fazladan birseyleri yok.

Psikolog sizi ozguvenli yapmaz, Psikolog kendine dogru soruyu sormaniza yardim Eder. Bu farki goremediyseniz de, o psikolog sizin icin dogru Psikolog degil, Baska birini bulun.

Ama tum bu yasadiklariniz, kesinlikle eminim ki kucukluk ve aile iliskilerine dayaniyor.

Bu arada kendimle ilgili bir sir vereyim, sizin gibiydim. Ozellikle so'n 1 yildir gerekirse sesimi yukseltmeyi, hayir demeyi, gerektiginde de lafi koymayi, kisacasi korkusuz kahraman olmayi ogrendim.
 
Bence utangaçlık mizaç değil.ben eskiden minibüste inecek var bile diyemezdim.şimdi bem de 28 yaşındayım, eski hâlimden eser bile yok.haa aşırı rahatlık belki mizaç olabilir ama normal bir insan kadar herkes özgüvenli olabiliyor.aşırı rahatlık da bence densizlik ve sorumsuzluk zaten.herkes herkesin yanında çok rahat istediğini konuşamaz ki zaten.bu yüzden insanları çok samimi, samimi, eh işte, ya da samimi değil doye sınıflara ayırıyoruz hayatımızda.yüzde yüz özgüven kimse de yok zaten.kim tanımadığı birine gidip hadi sevgili olalım diyebilir mesela ? Derecesi önemli.
 
Yalnız o kişinin uzun boylu olup sizin daha kısa olmanız ana fiktinize ters düşüyor.hani zaten uzun boylu olanın daha özgüvenli olması beklenir ya zaten.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…