- 9 Eylül 2013
- 11.930
- 27.361
-
- Konu Sahibi Jane Bennet
- #261
+100000O bencil, düşüncesiz ve öngörüsüz anne ile o çocuk çok ailenin çocuğunun canını yakar. İş sorumluluğa gelince de o ana hiçbir sorumluluk almaz üzerine. Yani öğretmen olarak tüm sorumluluk sizde olur, hesabı size sorulur, o çocuğu iyi niyetle (???) okula alan müdür de bir güzel sıyrılır aradan. Siz de kötü, çocuklarla ilgilenmeyen anaokulu öğretmeni olarak kalırsınız.
Yerinizde olsam veliyi diğer velilerin eline bırakır, size söylediklerini bir de diğer velilere söylemesini beklerdim. Sonrasında zaten toplanan imzalarla vs konu milli eğitime kadar yükseltilir sanırım veliler tarafından.
Ben de bundan bahsediyorum. Benim velim de bu sekilde . Yoksa hangi akla hizmet 3 yasinda bir cocuk kendinden buyuk yas grubuyla ustelik eski konularimi bilenler bilir benim okulum gibi karisik etnik kokenli bir okula cocugunu tek basina birakip gider. Ustelik cocuk engelli. Normal bir çocuk dahi yapamaz böyle bir ortamda.Malesef özel eğitimde böyle bir veli profili var
Hem çocukların sabah 8 öğlen 3 bir okula gitmesini istiyorlar
Çocuklarına fazladan 1 saat tahammülleri yok hem en ufak bir şeyde benim çocuğum engelli diye kıyamet koparıyorlar
Özel eğitimde derhal öğretmen suçlanırBen de bundan bahsediyorum. Benim velim de bu sekilde . Yoksa hangi akla hizmet 3 yasinda bir cocuk kendinden buyuk yas grubuyla ustelik eski konularimi bilenler bilir benim okulum gibi karisik etnik kokenli bir okula cocugunu tek basina birakip gider. Ustelik cocuk engelli. Normal bir çocuk dahi yapamaz böyle bir ortamda.
Yukarıda altını çizdiğim üslupta sizce ne kadar doğru.Gecen yil daha 3 yasindaydi bu cocuk annesi cocuvu okula kaydettirmek istedi. Ben hiçbir sekilde istemedim ama müdür yardımcımız iyi niyet gostermis kayit yapmis. Bu kadinda 3 yasinda daha tuvalet eğitimi olmayan zihinsel engelli çocuğunu okula getirdi. Çocuk bir iki gün annesiyle geldi. Annesinin isteği şu şekildeydi hocam akademik olarak bir şey öğrenmesini istemiyorum sosyallessin yeter. Ben de Türk dili etkinliği müzik etkinliği oyun etkinliğine katıyordum . Matematik etkinliğinde önüne pastel boya koyup diğer öğrencilerimle ilgileniyordum . Bu kadın gitmiş beni şikayet etmiş. Neyse dedim çocuğundan dolayı hassastır sesimi çıkarmadım şikayet mevzusunu bilmeme rağmen. Bu arada bana sürekli sizden çok memnunuz iyi ki Siz bizim öğretmenimizsiniz diyen biri. Neyse cocuk 3 yasinda okula bir gun tek geldi makasla arkadaslarini kovaliyordu . Annesini aradim ya siz bu sinifta bu cocukla birlilte kalacaksınız ya da bu cocuk bu sinifta olmaz dedim. Neyse bu teklif isine gelmedi yaşı da tutmadığı için çocuk okula gelmedi. Bu yıl kaynaştırma öğrencisi olarak bende ama ne yazık ki yine şiddet eğilimi var . Ilk mesajımdan alıntı yaptım . Algılama yeteneğiniz varsa çocuğun geçen yıl 3 bu yıl 4 yaşında olduğunu anlarsınız.
Şunu fark ettim bir deSizin yerinizde olsam toplantı başlamadan önce bu veliye 5 dk özel olarak konuşmak istediğimi söyler, şu alıntıladığım iki cümleyi hatırlatırdım. Kendisi ilk cümleyi söyleyen anne mi, yoksa ikinci cümleyi söyleyen anne mi? Bunu sorardım. Toplantıya girdiğimizde diğer velilerden tepki geleceğini anlatırdım. Eğer ilk cümlenin sahibi olan anneyse diğer velilere durumunu düzgün bir biçimde açıklaması gerektiğini ve okulla işbirliği yapması gerektiğini anlatırdım. Eğer ikinci cümlenin sahibi anneyse de çocuğunun sosyalleşmek bir yana tamamen yalnızlığa itileceğini, bunun sebebinin de kendisinin uslup ve tutumu olacağını söylerdim. "Ben olsam evladımın iyiliği için birinci anne olmayı seçerdim. Şimdi karar sizin." der konuşmayı bitirirdim.
Öyle öğretmenler var ki düşman başına.Özel eğitimde derhal öğretmen suçlanır
Öğretmen çocuğu okulda istemiyor olur
Öğretmen benim çocuğumla ilgilenmiyor olur
Hatta öğretmen çocuğa kötü davranıyor iftirasına kadar gidebilir iş
yaşamayanın bilmediği bir konu gerçekten
Ayrıca toplumumuzun aşırı duyarlı olduğu bir konu
Evet dedim çünkü çocuğunu bırakıp gitmek istiyor . Valla ben size açıklama yapmayacağım . Sizin çocuğunuz engelli olduğu için en ufak şeyleri bile sanki çok büyük bir şeymiş gibi algılıyorsunuz. Sizi anlıyorum zor bir durum keşke yaşanmasa ama yaşandıysa da basımdan okula bırakıp gideyim mantığı olmamalı. Ben böyle bir durum yaşasam çocuğuyla her gün gider gelirdim . Siz gidersiniz gitmezsiniz bilemem. Neyse sizi anlıyorum ama siz beni tanımıyorsunuz. Çocuk benden korksa sınıf kapısını acar açmaz bana sarilmaz . Size şimdi ne kadar anlatsam da siz anlamak istediğiniz gibi anlayacaksiniz. Yorumlarınıza saygı duyuyorum en azından düzgünce konuşabiliyor sizinle. Iyi günler diliyorum.Yukarıda altını çizdiğim üslupta sizce ne kadar doğru.
En zoru böyle çocukların öğretmenleri olmak değil, ailesi olmak malesef.
Sadece sizi dinlediğimde hak verdiğim çok ça şey var, Veli’yi dinlesem onun da çok vardır kimbilir.
Bana güzelce elimde değil hocam , birlikte aşalım dese anlayacağım diyorsunuz ama yukarıda altını çizdiğim şekilde arayıp konuşursanız, o konuşmaları duymanız zor.
Ben kesinlikle çocuğun durumu uygun değilse ve aile de gerçekten çocuğunu sahiplenip çıkar yol aramıyorsa , bunların hiçbiri yoksa bile sırf siz istemeseniz bile o sonuçta kalmamalı, her türlü zarar.
Hocam mesele şimdi anlaşıldı.Bu sene alınır geçen yıl alınamazdı . Ama sıkıntı şu zaten çocuk % 100 engelli olsa bile kaynaştırma olarak alınıyor. ( Sadece okul oncesinde bu durum mevcut ).Bu bir kere yanlış bir durum . Devletin yönetmeliğinde bulunan acıktır. Bu sene çocuk kaynaştırma ve tabi ki kesin kayıtlı. Zaten ben çocuk okula gelmesin demedim ki ama çözüm de bulunmak zorunda. Benim geçen yıllarda da engelli çocuğum vardı ama şiddet eğilimi yoktu. Bu çocukta sıkıntı yaşamadım . Ama bu cocuk öyle değil ne yaptığını bilmiyor. Bu çocuk için yardımcı şart. Annesinin bunu sağlamaya maddi durumu yok kendisi söyliyor . ( gölge öğretmen tutamaz yani ) Siz gelin dedim ben niye gelecekmsiim benim çocuğum kaynaştırma diyor. Diğer çocuklara şiddet uygulamasını önemsemiyor yani. Bende buna çözüm arıyorum. Çocuk okuldan gitmesin ama diğer çocuklar da zarar görmemeli. Ben de şu an hamileyim ister miyim çocuğum engelli olsun. Daha çok yeni mesela olmayacağının garantisi yok. O kadar vicdansız değilim ama diğer çocuklarımi da korumak zorundayım. E tek başına olmuyor da bu iş. Ne olacak böyle. Kadın çocuğuna ilaç kullandırmasini ya da sınıfta durmasını tavsiye eseceğim son kez .
Dedim ya derhal öğretmen suçlanırÖyle öğretmenler var ki düşman başına.
Tüm gün boyunca eğitim görmesi gereken çocukların sadece 40 dakikaya mahkum edildiği, bu 40 dakikanın da çocuğun eline telefon verip yanındA ki stajyerle muhabbet eden mi, servis 10-15 dakika geç kalıp, o sürede oturup keyfine bakan , hocam 10 dakika geç alabilir miyim , dediğim de , ara vermem gerekiyor diyen , 20 yaşında enerjik bir hoca mı, çünkü ara vermese ölür alimallah.
Neler neler , burdan köye yol olur.
Özellikle özel eğitimde işini iyi yapan öğretmene denk gelmek çok zor.
Çok dinlenmek istiyorsa bir zahmet başka bir iş yapsın. Neden benim çocuğumun 10 dakika dersinden çalarken sorun yok ta , onun kinden çalınca mı sıkıntı var.Dedim ya derhal öğretmen suçlanır
O kadar ağır öğrenciler var ki değil 40 dakika 15 dakika yerinde oturmayan dikkati direkt başka şeylere kayan
Ayrıca öğretmenlerde insan diğer arkadaşları gibi teneffüste çıkmak onlarada hak ama teneffüste bile çocuğun başında biri olmadan çıkamıyorlar bile
İki taraf içinde durum zor anlayışlı olmak gerek
Çocuğu sevmediğimi nerden çıkardınız. Sınıf içinde beni gormuslugunuz mu var hocam. Okuloncesi öğretmeni mısınız ? Zira normal kaynaştırma öğrencileriyle karıştırmayın bu çocuğu .Ben de öğretmenim . Kaynaştırma öğrencilerinin diğer çocuklarla birlikte öğrenme hakkı var ve annesine siz sınıfta kalıp cocugumun başında duracaksıniz vs gibi şart koşmaya hakkınız yok. Diğer velilerin de çocuk kaynaştırma diye çocuğu dişlamalarina hakkı yok. Çünkü kaynaştırma olmayıp yine çok fazla saldırgan çocuklar da mevcut.
Sıkıntı olan siz veli ile uygun iletişim kurmamışsiniz. Özel eğitimli kaynaştırma öğrencileri ne kadar erken egitim alırsa o kadar onlar için faydalıdır. Bu noktada siz eğitim ortamı duzenlemeleri yapacaksınız veli ile de empati kurarak iletisim kuracaksınız. O çocuk sizin çocuğunuz da olabilir bunu asla unutmayın. O çocuğu sevgiyle ilgiyle eğitin. Dişlamayin ceza vermeyin.
Eğer veliler istemiyorsa evet bir zahmet çocuklarını kendileri okula gondermesin. Bu asla bencil bir yaklaşım değil. Bu ancak masumm evladi haksızlığa uğramış bir annenin sinirle söylediği ve haklı olduğu bir sozdur. Bu noktada velileri kızıştirip karşıdan izlemek yerine idareyle de iletişime geçip "yıkıcı" değil "yapıcı" olarak orta yolu bulacaksiniz.
Sizde tam saatinde kendiniz götürün okulaÇok dinlenmek istiyorsa bir zahmet başka bir iş yapsın. Neden benim çocuğumun 10 dakika dersinden çalarken sorun yok ta , onun kinden çalınca mı sıkıntı var.
Öyle zor böyle zor , bize mi anlatıyorsunuz:)
Hocam çok güzel özetlediniz. Tabi ki ama inanın siz de bir eğitimcisiniz sizin özel okulların velilerini bilmiyorum ama ucra köşelerde veliler çocuğunu basından atma derdinde . Bu sadece engelli çocukların velileri için değil başka veliler de dahil. Bu yıl mesela sağlıklı bir öğrencim üstüne şu dökmüş sulugundan. Annesini aradım çocuğunuz ağlıyor üşüyorum diye dedim . Veli benim küçük bebegim var gelemem. Çocuk ağlıyor anlamadınız mi dedim nasıl geleyim diyor. Ben önce çocuğu kaloriferin yanına oturtttum. Baktım olmuyor baya ıslanmış çünkü aklıma yoksul çocuklara gelen kıyafetler geldim çocuğu aldım ayrı bir yere üstünü degistirdim . Bir başka çocuk 4 yaşında olan sağlıklı bir erkek çocuğu için yazıyorum. Çocuk hep yalnız gelip gidiyordu . Annesini aradım kendi gelir dedi bir şey diyemedim. Bir ara sarıl sarıl yağmur yağıyordu yağmurda bile almaya gelmedi çocuğunu kadın . Bu çocuk bir gun 2.5 yaşında kardeşini almış okula getirmiş. Annesi oynayıp gelsin demiş. 4 yaşında çocuğa 2.5 yaşında çocuğu emanet edip okula yollamış. Daha neler neler var. Ama yaşamayana masal gibi geliyor bu olaylar.Hocam mesele şimdi anlaşıldı.
Geçen yılki mevzu, ayrı bir konu.
Biz bu yılı konuşalım.
Ben özel anaokullarında müdürlük yapıyorum son 9 yıldır,mevzuatı,yönetmenliği,işleyişi ve sorunları iyi biliyorum.
Yönetmelikte açık olması ve bu açığın veliler tarafından kullanılması bizim konumuz değil.
Yönetmelik neyi emrediyorsa 'ama açık var,ama böyle olmaz' demeden, uymak zorundayız.
RAM raporu olan bir kaynaştırma öğrencisini,
hiç bir öğretmenin,hiç bir gerekçeyle istememe durumu olamaz.
O öğrenci o sınıfa devam eder.
Sizin yapabileceklerinize gelince;
Veliyle aranızda geçenleri artık bir tarafa bırakıp, ikinci dönemi kazasız ve tüm çocuklar için nasıl verimli geçiririz? üzerine yoğunlaşmanız lazım.
Veli toplantısına, idarecinizi de davet ederek sorunu masaya yatırın.
Bu sorun tüm çocukları ve velileri etkilediğine göre, çözümü hep birlikte bulmalıyız,
yardımınız olmadan, ben tek başıma bu işin altından kalkamam deyin.
Bu ne ayıp,ne de acziyet.
Klasik sorun çözme yöntemini takip edin.
1-Sorun ne? Sorunun muhatapları ne düşünüyor? Ne hissediyor?
2-Sorunu nasıl çözebiliriz?Tüm çözüm seçeneklerini gözden geçirelim.
3-En uygun çözüm seçeneğine hep birlikte karar verelim.
4-Çözümü birlikte uygulama,işbirliği ve sağlıklı iletişime vurgu
5-Bir süre sonra hep birlikte durumu ve uygulanan çözümü değerlendirme
Özel öğrencinin velisiyle 'sen dili' ve emir kipi kullanarak konuşursanız işbirliğine ikna edemezsiniz.
Devlet okullarının, hele de ücra bölgelerdeki okulların halini ve veli profilini kısmen biliyorum.Hocam çok güzel özetlediniz. Tabi ki ama inanın siz de bir eğitimcisiniz sizin özel okulların velilerini bilmiyorum ama ucra köşelerde veliler çocuğunu basından atma derdinde . Bu sadece engelli çocukların velileri için değil başka veliler de dahil. Bu yıl mesela sağlıklı bir öğrencim üstüne şu dökmüş sulugundan. Annesini aradım çocuğunuz ağlıyor üşüyorum diye dedim . Veli benim küçük bebegim var gelemem. Çocuk ağlıyor anlamadınız mi dedim nasıl geleyim diyor. Ben önce çocuğu kaloriferin yanına oturtttum. Baktım olmuyor baya ıslanmış çünkü aklıma yoksul çocuklara gelen kıyafetler geldim çocuğu aldım ayrı bir yere üstünü degistirdim . Bir başka çocuk 4 yaşında olan sağlıklı bir erkek çocuğu için yazıyorum. Çocuk hep yalnız gelip gidiyordu . Annesini aradım kendi gelir dedi bir şey diyemedim. Bir ara sarıl sarıl yağmur yağıyordu yağmurda bile almaya gelmedi çocuğunu kadın . Bu çocuk bir gun 2.5 yaşında kardeşini almış okula getirmiş. Annesi oynayıp gelsin demiş. 4 yaşında çocuğa 2.5 yaşında çocuğu emanet edip okula yollamış. Daha neler neler var. Ama yaşamayana masal gibi geliyor bu olaylar.
Servisin geç kalması kurumun sorumluluğudur.Sizde tam saatinde kendiniz götürün okula
Tam saatinde kendiniz alın
Engelli olmayan öğrenciyi matematik öğretmenine 10 dakika başında kal diye emanet edebiliyor musunuz
Ayrıca daha önce yaşadım anasınıfında bir veliye bir hafta 10 dakikalığına geç almasına anlayış gösterdim sonra o 10 dakika oldu yarım saat haftada 1 olan geç alma 3 - 4 kere olmaya başladı
Diğer veliler hocam bizde bırakalım bir saat gayri resmi ders yapın (!) demeye başladılar
Şu halde bile kendinize dalga geçiyorsunuz kadının 10 dakika arasına
Biraz kuralları esnetse neler yaparsınız
Kurumun sorununu kurumlar vasıtasıyla çözersinizServisin geç kalması kurumun sorumluluğudur.
Kişisel geç kalmam benim sorunumdur:)
Biz çözdük zaten merak etmeyin.Kurumun sorununu kurumlar vasıtasıyla çözersiniz
Kendi sorununuzu da kendiniz çözersiniz :)