Boşanma aşaması ve ilişkiyi kurtaramamak

Bu benim ilk konum lütfen bana biraz akıl verin ne yapacağımı şaşırdım. Evleneli henüz 5 ay oldu ve bunun 1,5 ayı boşanma süreci. Biraz uzun olacak ama olayları en başından objektif bir şekilde anlatacağım. Eşim de ben de öğretmeniz aynı köyde görev yapıyoruz. Evlendikten sonraki ilk 2 ay evlenmeden önce de anlaştığımız gibi eve dönünce tüm işleri birlikte yapıyorduk. Ta ki eşimin ailesi gelip bizde bir hafta kalana kadar. Onların gelip gitmesi üzerine eşim iş yaparken söylenmeye kaytarmaya başladı. Okula aynı saatte gidip aynı saatte dönüyoruz doğal olarak ev işlerini paylaşmak istiyorum. Geçen ayın ilk hafta sonunda ben kahvaltı hazırlarken eşim bulaşık yıkıyordu. Saçma bir konudan gereksiz gerginlik yarattım eşim de gerginlikten içeri kaçtı. Ben sonra bir süre mutfakta tek başıma iş yaptım. Normalde bunlara pek takılmam eşim ne kadar elinden geleni yapmaya çalışsa da evin yükünün çoğu bende ve buna takılmıyorum ne de olsa elinden geleni yapıyor. Ama annesigil gelip gittikten sonra ev işi yapmaktan gocunmaya başlayınca gözüme battı. Kahvaltıyı salona götürdüğümde “Ben de çaydanlığı getiriyim” dedi. Ben de “Yok sen öküz gibi yat ben getiririm” dedim. Çok yanlış bir cümle farkındayım. Sonra çok pişman olup özür diledim zaten. O gün beni şehir merkezine götürecekti. “Ben gidiyorum sen de nasıl geliyosan gel” diyip çıkıp gitti. Köyde yaşıyoruz ve sadece köydeki abilere taksi parası vererek gidebilirim çünkü köyden hiçbir şey geçmiyor eşim de bunu çok iyi biliyor. Eve saatler sonra akşam elinde çiçek ve çikolatayla döndü. Aslında hemen affederdim ama daha önce de beni çocuk gibi azaryalarak arabasından indirdiği ve onu hemen affettiğim için ikinci araba mevzusu yaşandığı için bu sefer uzatmak istedim. Nasılsa hemen affediyor diye bana arabasını bir daha kullanmamasıydı amacım. “Bu bana ikinci kez arabayı kullanışın artık senin arabana binmiycem. Gerekirse taksi masrafını karşılamak için bileziklerimi bozdurur yine de senin arabana binmem. Köydeki abilerin araçlarını tutup seni rezil edicem” dedim. İkinci hatam da bu kurduğum cümlelerdi. Pişman olup bana geldiğinde konuşup halletmeliydim bu cümleler ve tavır bana hiç yakışmadı. O da eğer böyle bir şey yaparsam beni boşayacağını söyledi. O hafta ilçede seminerimiz vardı dediğim gibi başka araçla gittim. Ama aşağı köydeki bi bayan öğretmeni arayıp onun tuttuğu araçla. Eşim ortalığı ben bu kadını boşuycam diye ayağa kaldırdı. İlçede panik atak geçirdiğimde hastaneye yanıma gelmedi. Ben iyileşince geldi onda da bana hesap sorup gitti. Sonra köye döndüğünde de beni arayıp arayıp ağzına geleni saydı. Annesi de mesaj atmış yaptığımın yanlış olduğuna dair. Eve eşyalarımı toplamaya gittiğimde köyden bizden yaşça baya büyük bir öğretmen, abla olarak yanımda geldi çünkü çok kötüydüm. Ben yatak odasında eşyaları toplarken o salonda bahsettiğim hocaya kesin kararlı olduğunu kararından ötürü çok mutlu olduğunu anlatıyordu. O akşam annesiyle konuşmalarını gördüm. Ablam yakın zamanda boşanmadan döndü. Annesi “Ablası kendi boşanamadı Büşrayı boşuyor. Kendi ayaklarına sıktılar” tarzı şeyler yazmıştı. Annesine şimdiye kadar hiçbir saygısızlığım olmadı. Ablam da evliliğime dair hep yapıcı konuşmuştur. O mesajları görünce ben böyle bir kaynanayla baş edemem diye düşündüm. Zaten eşyalarımı toplamıştım o gün arkadaşımda kaldım. Ertesi gün eşim barışmak için konuşmak istedi ama o mesajlardan sonra barışmak istemedim ve rapor alıp memlekete döndüm. O iki gün eşimi çok özledim ve köye döndüğümüzde toparlayabileceğimize kanaat getirdim. İki gün sonra kasım ara tatili başladı ve eşim memlekete döner dönmez boşanmayla ilgili yazmaya başladı. Yüz yüze konuşalım dediğimde senin yüzünü görmek istemiyorum diye azarladı. Teyzesi beni arayıp “Hadi eşinle aran bozuk kaynanan kaynatan sana ne yaptı da buraya gelmedin” diye hesap sordu. Adamla boşancaz diye ayrılmışız niye yanlarına gidiyim? Eşim niye bizim yanımıza gelmiyor? Kaldı ki annesi benim ailemi aşağılamış. Neymiş ben ta ilk haftadan bana karışmayın demişim ben artık onların da kızıymışım tabii ki de karışabilirlermiş. O olay da balayından dönerken ben memleketimde birkaç gün kalmak isteyip eşimle de böyle anlaştığımda kayınbabamın buna izin vermemesi ve benim kibarca baba ben seni kırmak istemiyorum ama çok dışardan müdahele sevmiyorum demem. Kaldı ki yarım saat sonra arayıp özür diledim ve babası yüzünden benim ailemin yanında sadece bir gece kaldık. Sonra annesi ortalığı ayağa kaldırdı. Ben çamaşır atmıyomuşum nevresim takımı yıkamıyomuşum onları aile içi işlerimize karıştırmıyomuşum. Bende kaldıkları bir hafta süre zarfında babası beni çok kırdı ağlamak için öbür odaya gitmiştim. Bunu millete triplenip gittim gibi anlatmış. Benim annem iki yıl önce vefat etti ara ara onu hatırlayınca üzülüyorum. Bunu ben onlara surat yapıyomuşum gibi anlatmış. Bildiğin iftira atıyor yani. Eşim de işin doğrusunu bilmesine rağmen annesini susturmamış. Susturmadığı gibi tüm özelimizi annesine anlatmış annesi de arkadaşlarına. Köye geri döndüğümüzde eşimi alıp karşıma konuştum. Benim şurda şurda hatalarım var ve bunlar için çok pişmanım özür dilerim. Ama ben de sana şuralarda kırıldım tarzı yapıcı bir dille kendimi anlattım. Ben annene ağlamak için o odaya gittiğimi söyleyip defalarca özür dilemedim mi niye trip atmışım gibi anlatıyor diyorum susuyor. Annemi hatırlayınca üzüldüğümü o yüzden modumun düştüğünü defalarca ailene söylemedim mi niye yanlış anlatıyor diyorum susuyor. Gelip iyi kötü bir hafta ağırlandığın ev hakkında çamaşır atmıyor nevresim yakımı yıkamıyor diye konuşmak ayıp değil mi diyorum annesinin arkamdan konuşmasını vatan savunur gibi savunuyor. Babasını ev içi işlerimize karıştırmamam terbiyesizlikmiş. Eskiden çok modern bir insandı ama bu süreçte bana “Eskiler ne güzelmiş gelinler kayınbabalarının yanında konuşamazmış” bile dedi. Bir ay çok sakin kaldım eşim benim afedersiniz ağzıma tükürdü söylemleriyle. Şimdi de o yumuşuyor ama ben çok soğudum. Artık onu sevmiyorum. Fakat herkes bu duygumun sinirimden kaynaklı olduğunu söylediği için sonrasında pişman olmamak için ters çıkışmıyorum hala eşime. Bu süreçte bana ailecek dört koldan saldırdıkları için eşim gayet rahat. Ama ben daha burda anlatamadığım çok şey işittim ve bunları aşamıyorum. Şimdi eşim beni gezmelere götürüyor iyi davranıyor arada geliyor öpüyor falan ama henüz barışmadık. Tüm ev işlerini ben yaparsam barışırmışız. Annesi ona zorunda olmadan iş yapmaması gerektiğini her gün bana yardım etmemesi gerektiğini söylemiş. Ki biz evlenmeden önce eşimle oturup evlendikten sonra işleri birlikte yapmaya karar vermiştik. Annesi işimize karışmadan önce arada tartışmalarımız olsa da genel manada çok mutlu bir ilişkimiz vardı. Genelde tartışma olunca da ben alttan alırdım. İlk defa büyük bir hatam oldu onda da hatamdan bağımsız ev işi konuşuldu. Olay benim başka arabaya binmemse neden bu süreçte hep ev işi konuşuldu? Bir de eşim gidip başka kadınlarla beni çekiştirmiş. Onlar da eşlerinin işlerini koklaya koklaya yapacaklarını söylemiş. İyi niyetli olsalar boşanma arefesinde kendi egolarını tatmin etmek için sana benim eksik bir kadın olduğuma dair şeyler söylemezlerdi diyorum susuyor. Ben şimdi ne yapıyım? Gerçekten çok soğudum. Bu geçici gir süreç mi?
Offff ne isi var ailesinin bu kadar aranizda ya? Hakkaten cok sinir ve olgun olmayan bi iliski. Anasinin ağzına bakan adamdan hiç bir sey olmaz. Araba mevzusu da cok sacma seni arabaya almayarak terbiye etmeye calismasi cok itici. Baska bi arabaya binmenle eline koz gecmis abartilacak bir durum yok sen kafana esince kadini arabaya almazsan o da başka arabaya biner. Sen de yapip yapip haksizim evet diye niye kabullendin keske arkasinda dursaydin.

Adam isleri paylasirken anasi istiyor diye yapmayi da bırakmış. Yarin cocugunuz olsa, erkek adam cocuk bakmaz derse anasi, ona da bakmaz. Ornekler cogaltilabilir. Yani yol yakinken kaç bence.
 
Bu benim ilk konum lütfen bana biraz akıl verin ne yapacağımı şaşırdım. Evleneli henüz 5 ay oldu ve bunun 1,5 ayı boşanma süreci. Biraz uzun olacak ama olayları en başından objektif bir şekilde anlatacağım. Eşim de ben de öğretmeniz aynı köyde görev yapıyoruz. Evlendikten sonraki ilk 2 ay evlenmeden önce de anlaştığımız gibi eve dönünce tüm işleri birlikte yapıyorduk. Ta ki eşimin ailesi gelip bizde bir hafta kalana kadar. Onların gelip gitmesi üzerine eşim iş yaparken söylenmeye kaytarmaya başladı. Okula aynı saatte gidip aynı saatte dönüyoruz doğal olarak ev işlerini paylaşmak istiyorum. Geçen ayın ilk hafta sonunda ben kahvaltı hazırlarken eşim bulaşık yıkıyordu. Saçma bir konudan gereksiz gerginlik yarattım eşim de gerginlikten içeri kaçtı. Ben sonra bir süre mutfakta tek başıma iş yaptım. Normalde bunlara pek takılmam eşim ne kadar elinden geleni yapmaya çalışsa da evin yükünün çoğu bende ve buna takılmıyorum ne de olsa elinden geleni yapıyor. Ama annesigil gelip gittikten sonra ev işi yapmaktan gocunmaya başlayınca gözüme battı. Kahvaltıyı salona götürdüğümde “Ben de çaydanlığı getiriyim” dedi. Ben de “Yok sen öküz gibi yat ben getiririm” dedim. Çok yanlış bir cümle farkındayım. Sonra çok pişman olup özür diledim zaten. O gün beni şehir merkezine götürecekti. “Ben gidiyorum sen de nasıl geliyosan gel” diyip çıkıp gitti. Köyde yaşıyoruz ve sadece köydeki abilere taksi parası vererek gidebilirim çünkü köyden hiçbir şey geçmiyor eşim de bunu çok iyi biliyor. Eve saatler sonra akşam elinde çiçek ve çikolatayla döndü. Aslında hemen affederdim ama daha önce de beni çocuk gibi azaryalarak arabasından indirdiği ve onu hemen affettiğim için ikinci araba mevzusu yaşandığı için bu sefer uzatmak istedim. Nasılsa hemen affediyor diye bana arabasını bir daha kullanmamasıydı amacım. “Bu bana ikinci kez arabayı kullanışın artık senin arabana binmiycem. Gerekirse taksi masrafını karşılamak için bileziklerimi bozdurur yine de senin arabana binmem. Köydeki abilerin araçlarını tutup seni rezil edicem” dedim. İkinci hatam da bu kurduğum cümlelerdi. Pişman olup bana geldiğinde konuşup halletmeliydim bu cümleler ve tavır bana hiç yakışmadı. O da eğer böyle bir şey yaparsam beni boşayacağını söyledi. O hafta ilçede seminerimiz vardı dediğim gibi başka araçla gittim. Ama aşağı köydeki bi bayan öğretmeni arayıp onun tuttuğu araçla. Eşim ortalığı ben bu kadını boşuycam diye ayağa kaldırdı. İlçede panik atak geçirdiğimde hastaneye yanıma gelmedi. Ben iyileşince geldi onda da bana hesap sorup gitti. Sonra köye döndüğünde de beni arayıp arayıp ağzına geleni saydı. Annesi de mesaj atmış yaptığımın yanlış olduğuna dair. Eve eşyalarımı toplamaya gittiğimde köyden bizden yaşça baya büyük bir öğretmen, abla olarak yanımda geldi çünkü çok kötüydüm. Ben yatak odasında eşyaları toplarken o salonda bahsettiğim hocaya kesin kararlı olduğunu kararından ötürü çok mutlu olduğunu anlatıyordu. O akşam annesiyle konuşmalarını gördüm. Ablam yakın zamanda boşanmadan döndü. Annesi “Ablası kendi boşanamadı Büşrayı boşuyor. Kendi ayaklarına sıktılar” tarzı şeyler yazmıştı. Annesine şimdiye kadar hiçbir saygısızlığım olmadı. Ablam da evliliğime dair hep yapıcı konuşmuştur. O mesajları görünce ben böyle bir kaynanayla baş edemem diye düşündüm. Zaten eşyalarımı toplamıştım o gün arkadaşımda kaldım. Ertesi gün eşim barışmak için konuşmak istedi ama o mesajlardan sonra barışmak istemedim ve rapor alıp memlekete döndüm. O iki gün eşimi çok özledim ve köye döndüğümüzde toparlayabileceğimize kanaat getirdim. İki gün sonra kasım ara tatili başladı ve eşim memlekete döner dönmez boşanmayla ilgili yazmaya başladı. Yüz yüze konuşalım dediğimde senin yüzünü görmek istemiyorum diye azarladı. Teyzesi beni arayıp “Hadi eşinle aran bozuk kaynanan kaynatan sana ne yaptı da buraya gelmedin” diye hesap sordu. Adamla boşancaz diye ayrılmışız niye yanlarına gidiyim? Eşim niye bizim yanımıza gelmiyor? Kaldı ki annesi benim ailemi aşağılamış. Neymiş ben ta ilk haftadan bana karışmayın demişim ben artık onların da kızıymışım tabii ki de karışabilirlermiş. O olay da balayından dönerken ben memleketimde birkaç gün kalmak isteyip eşimle de böyle anlaştığımda kayınbabamın buna izin vermemesi ve benim kibarca baba ben seni kırmak istemiyorum ama çok dışardan müdahele sevmiyorum demem. Kaldı ki yarım saat sonra arayıp özür diledim ve babası yüzünden benim ailemin yanında sadece bir gece kaldık. Sonra annesi ortalığı ayağa kaldırdı. Ben çamaşır atmıyomuşum nevresim takımı yıkamıyomuşum onları aile içi işlerimize karıştırmıyomuşum. Bende kaldıkları bir hafta süre zarfında babası beni çok kırdı ağlamak için öbür odaya gitmiştim. Bunu millete triplenip gittim gibi anlatmış. Benim annem iki yıl önce vefat etti ara ara onu hatırlayınca üzülüyorum. Bunu ben onlara surat yapıyomuşum gibi anlatmış. Bildiğin iftira atıyor yani. Eşim de işin doğrusunu bilmesine rağmen annesini susturmamış. Susturmadığı gibi tüm özelimizi annesine anlatmış annesi de arkadaşlarına. Köye geri döndüğümüzde eşimi alıp karşıma konuştum. Benim şurda şurda hatalarım var ve bunlar için çok pişmanım özür dilerim. Ama ben de sana şuralarda kırıldım tarzı yapıcı bir dille kendimi anlattım. Ben annene ağlamak için o odaya gittiğimi söyleyip defalarca özür dilemedim mi niye trip atmışım gibi anlatıyor diyorum susuyor. Annemi hatırlayınca üzüldüğümü o yüzden modumun düştüğünü defalarca ailene söylemedim mi niye yanlış anlatıyor diyorum susuyor. Gelip iyi kötü bir hafta ağırlandığın ev hakkında çamaşır atmıyor nevresim yakımı yıkamıyor diye konuşmak ayıp değil mi diyorum annesinin arkamdan konuşmasını vatan savunur gibi savunuyor. Babasını ev içi işlerimize karıştırmamam terbiyesizlikmiş. Eskiden çok modern bir insandı ama bu süreçte bana “Eskiler ne güzelmiş gelinler kayınbabalarının yanında konuşamazmış” bile dedi. Bir ay çok sakin kaldım eşim benim afedersiniz ağzıma tükürdü söylemleriyle. Şimdi de o yumuşuyor ama ben çok soğudum. Artık onu sevmiyorum. Fakat herkes bu duygumun sinirimden kaynaklı olduğunu söylediği için sonrasında pişman olmamak için ters çıkışmıyorum hala eşime. Bu süreçte bana ailecek dört koldan saldırdıkları için eşim gayet rahat. Ama ben daha burda anlatamadığım çok şey işittim ve bunları aşamıyorum. Şimdi eşim beni gezmelere götürüyor iyi davranıyor arada geliyor öpüyor falan ama henüz barışmadık. Tüm ev işlerini ben yaparsam barışırmışız. Annesi ona zorunda olmadan iş yapmaması gerektiğini her gün bana yardım etmemesi gerektiğini söylemiş. Ki biz evlenmeden önce eşimle oturup evlendikten sonra işleri birlikte yapmaya karar vermiştik. Annesi işimize karışmadan önce arada tartışmalarımız olsa da genel manada çok mutlu bir ilişkimiz vardı. Genelde tartışma olunca da ben alttan alırdım. İlk defa büyük bir hatam oldu onda da hatamdan bağımsız ev işi konuşuldu. Olay benim başka arabaya binmemse neden bu süreçte hep ev işi konuşuldu? Bir de eşim gidip başka kadınlarla beni çekiştirmiş. Onlar da eşlerinin işlerini koklaya koklaya yapacaklarını söylemiş. İyi niyetli olsalar boşanma arefesinde kendi egolarını tatmin etmek için sana benim eksik bir kadın olduğuma dair şeyler söylemezlerdi diyorum susuyor. Ben şimdi ne yapıyım? Gerçekten çok soğudum. Bu geçici gir süreç mi?
Valla açık net yazmışsın eşinin ailesiyle beraber bir evlilik yaşamaya, tek başına ev işi yapmaya ilerde çocuk oluncada tek başına bakmaya razıysan devam et ne diyelim. haaa bu arada tüm bunları yapsanda o istediğin sevgiye ilgiye kavuşamayacaksın bu kesin net.
Yol yakınken dönmek iyisi gibi...
 
Hepinize tek tek yazamıyorum burdan toplu cevap veriyim. Öncelikle fikirlerinizi belirttiğiniz için teşekkür ederim. Şuna açıklık getiriyim eşime kalsa asla annesinden etkilenmiyor bu ev işi olayı tamamen kendi kararı. İki kere güzelce karşıma alıp bak ben şurda hatalıyım sen şurda diye konuşmama rağmen hala hatalarına devam edip üstüne şart koşunca en son ben de “Bunca yaptığınızdan sonra gönlümü alacağına şart koşacak kadar kibirlisin” dediğimde bunun kibirle alakası yok cevabını aldım. “Ataerkil düzendeki gibi ev işi yapmamı mı istiyosun modern düzendeki gibi para getirmemi mi” diye sorduğumda utanmadan “Her ikisini de” diyor. Başka bir köye beni çekmeleri için milli eğitime gittiğimde bir aile dostumuza içini dökmüş. İçini döktüğü abi bana gelip “Senin avuçlarının içinden kayıp gitmenden çok korkuyor” dedi. Ama korkan insan hala bu yönde şart koşar mı? Onu geçtim ben de şuralarda hatalıyım diye özür dilemez mi?

Aklinizi kullanin. Esiniz tabi ki annesinin sacmalamasindan etkilenmis. Ha öyle degil diyorsaniz o zaman is daha vahim. Size evlenene kadar yalan söylemis. Kendini oldugundan farkli göstermis. Ikinizin de birnirinize konusma sekliniz saygisizca. Esime 10 senelik evlilikte bir kere bile öyle "öküz" dedigim olmamistir. Oda bana karsi saygisiz bir söz kullanmaz. Ha biz de hersey toz pembe mi, degil, ama birbirimizi kirmamaya diklenmemeye gayret ederiz. Ben lohusa depresyonu gecirdigimde profesyonel destek de aldik. Aslinda size de disardan bir göz lazimdi. O zaman belki düzeltebilirdiniz. Simdi isler iyice karismis, aileler de icine katilmis. Hayir gelecegini zannetmiyorum. Adamin geri adim attigi da yok. Gel bana itaat et ama para da getir diyor sözde alfa erkek. Ataerkil pasa hazretleri erkek gibi evin gecimi saglamak istemiyor, ama parmak kaldirmayacak. Oldu. Baska istegi varmiymis?
 
Offff ne isi var ailesinin bu kadar aranizda ya? Hakkaten cok sinir ve olgun olmayan bi iliski. Anasinin ağzına bakan adamdan hiç bir sey olmaz. Araba mevzusu da cok sacma seni arabaya almayarak terbiye etmeye calismasi cok itici. Baska bi arabaya binmenle eline koz gecmis abartilacak bir durum yok sen kafana esince kadini arabaya almazsan o da başka arabaya biner. Sen de yapip yapip haksizim evet diye niye kabullendin keske arkasinda dursaydin.

Adam isleri paylasirken anasi istiyor diye yapmayi da bırakmış. Yarin cocugunuz olsa, erkek adam cocuk bakmaz derse anasi, ona da bakmaz. Ornekler cogaltilabilir. Yani yol yakinken kaç bence.
Sakinleşince hatalarımı anladığım için özür diledim. Onun hatalarını da söylüyorum fakat o kabul etmiyor. Sadece 1-2 kırgınlığıma dair “Evet o biraz yanlış olmuş olabilir” dedi ama özür dilemedi. Annesinden ötürü mü ev işini yıkmaya çalışıyor yoksa kendi düşüncesi bu da annesi sadece destekliyor mu onu bilmiyorum. O yüzden tam olarak anne lafı dinliyor da diyemiyorum. Fakat evet sanırım dediğiniz gibi yol yakınken bitirme düşüncesindeyim ben de
 
Son düzenleme:
Aklinizi kullanin. Esiniz tabi ki annesinin sacmalamasindan etkilenmis. Ha öyle degil diyorsaniz o zaman is daha vahim. Size evlenene kadar yalan söylemis. Kendini oldugundan farkli göstermis. Ikinizin de birnirinize konusma sekliniz saygisizca. Esime 10 senelik evlilikte bir kere bile öyle "öküz" dedigim olmamistir. Oda bana karsi saygisiz bir söz kullanmaz. Ha biz de hersey toz pembe mi, degil, ama birbirimizi kirmamaya diklenmemeye gayret ederiz. Ben lohusa depresyonu gecirdigimde profesyonel destek de aldik. Aslinda size de disardan bir göz lazimdi. O zaman belki düzeltebilirdiniz. Simdi isler iyice karismis, aileler de icine katilmis. Hayir gelecegini zannetmiyorum. Adamin geri adim attigi da yok. Gel bana itaat et ama para da getir diyor sözde alfa erkek. Ataerkil pasa hazretleri erkek gibi evin gecimi saglamak istemiyor, ama parmak kaldirmayacak. Oldu. Baska istegi varmiymis?
Profesyonel desteği ben de düşündüm. Bana evliliğimizi kurtarabilir miyiz diye geldiğinde “destek alalım olursa olur olmazsa da en azından çabaladık deriz” dedim ama o buna hiç yaklaşmıyor. Danışman bize ne yapacak biz kendimiz çözemiyor muyuz diyor. Ben kendi hatalarımdan ders çıkarırım ama o destek almadan asla hatasını anlayıp ders çıkarmaz. Hayır kötü bir insan da değil hatta yer yer çok masum ve bu hali beni kahrediyor
 
Profesyonel desteği ben de düşündüm. Bana evliliğimizi kurtarabilir miyiz diye geldiğinde “destek alalım olursa olur olmazsa da en azından çabaladık deriz” dedim ama o buna hiç yaklaşmıyor. Danışman bize ne yapacak biz kendimiz çözemiyor muyuz diyor. Ben kendi hatalarımdan ders çıkarırım ama o destek almadan asla hatasını anlayıp ders çıkarmaz. Hayır kötü bir insan da değil hatta yer yer çok masum ve bu hali beni kahrediyor

O zaman düsünecek birsey yok. Siz destek almayi da teklif etmissiniz. O yaklasmiyorsa, sadece sizden itaat edip susmanizi beklemesinden. Ha öyle yasayabilirim diyorsaniz karar sizin tabi. Sahsen bosanmadan önce düzeltmeye calisilmali diyenlerdenim normalde, ama adam buna yaklasmiyorsa adaletsiz birine katlanmak sadece ömür cürütür
 
Buradaki konuları okumanızı tavsiye ederim.Hemen ilk ayda boşanma süreci vs ilerisi için de çok ümit vermiyor .Hazır cocukda yok.Ben beğenmedim evlilik biçiminizi ailesi falan daha 5 ayda .Hemde bu günlerde neden ne olursa olsun hata nerde olursa olsun bunlar kim kimi ezer kim kimin ipini eline alır olayları.Hemde en güzel olmasi gereken günlerde.Bence madem özür dilediniz karşı taraf hala da uzatıyor . Valla eskiden farklı yorum yapardım ama artık bitecek evlilik böyle ta burdan görünüyor.Başı nereye giderse kuyruguda orada.Esinizin işlerini koklaya koklaya yapacaklara gitsin sizde insan gibi oturup konuşup anlasilacaginiz bir yere.Lutfen ne yaparsınız bilememde en az iki sene çocuk yapmayın bu hayat kurtaran bir öneri.
İnsan ilişkide mutlu olduğu anları düşününce kopmakta zorlanıyor. Her zaman şu son bir buçuk aydaki gibi olsaydık arkama bakmadan kaçardım. Fakat insanların imrendiği, keşke böyle bir ilişkim olsaydı dediği bir ilişki içindeydik önceden. Arkadaşlarım bizle aynı ortama girince hep onun beni seviş şeklini överlerdi. Onun arkadaşları da aynı şekilde benim onu sevişime imrenirdi. Tahmin edemeyeceğiniz kadar güzel, bulutların üstünde uçtuğumuz bir ilişkimiz vardı. İnsan o zamanları hatırlayınca gidemiyor. Ha Allah var şu an bitirip gitmeye daha yatkınım. Beni kuşkuya düşüren tek şey eski anılar
 
Adam uardım ediyormuş. Ailesi gelip gidince söylenerek iş yapmış. Kendisi öküz gibi yat demiş. Bu olaya kadra adam yardım ediyormuş zaten.
Aynı şeyi okuyup nasıl bu kadar farklı anlayabiliyoruz merak ediyorum?
Bir kere sözünden dönen insana dönek derler, kız iyi ki sadece öküz gibi yatıyorsun demiş...
Akilliya bak, her ev işi kadında kadının maaşı da ortak...eee afedersinde koca ne işe yarayacak?
 
oh iyi olmus. zararin neresinden dönsen kardir.
ya devam edip bu "tabii ki karisacagiz" ailesine torun versen? hayattan biktirirlardi.
bosver, evliligin hata olmus tekrar bekar olunca kafani dinlersin.
adam karisini arabasina almiyor, bunu tekrar ediyor. ama kadin onun arabasina reddedince bosanagim diyor. bu mantikli mi???
esin tam bir mal
"Tüm ev işlerini ben yaparsam barışırmışız. Annesi ona zorunda olmadan iş yapmaması gerektiğini her gün bana yardım etmemesi gerektiğini söylemiş" allahin uydumakillisi
ya yarin sana "annem cocuk kadinindir dedi annesi olarak herseyini sen yapmaliymissin" dese ne olacak? ayrica annesi o eve bir kurus para koymus mu ki? o zaman "evin tüm gecimi de erkektedir. hem geleneksel hem islami açıdan böyle. tum ev isini ben yaparim ama paramdan da eve bir kilo seker almam. kendi gönlümce biriktirir alisveris yaparim" de. bak kabul edecek mi.
uyanik ailesi
selamm tam cümlelerimi toplayıp yazayım diyorum bi bakıyorum yengeç yazmış bunların üstüne söz söylemek gereksiz deyip susuyorum 🤣🤣🤣
 
İnsan ilişkide mutlu olduğu anları düşününce kopmakta zorlanıyor. Her zaman şu son bir buçuk aydaki gibi olsaydık arkama bakmadan kaçardım. Fakat insanların imrendiği, keşke böyle bir ilişkim olsaydı dediği bir ilişki içindeydik önceden. Arkadaşlarım bizle aynı ortama girince hep onun beni seviş şeklini överlerdi. Onun arkadaşları da aynı şekilde benim onu sevişime imrenirdi. Tahmin edemeyeceğiniz kadar güzel, bulutların üstünde uçtuğumuz bir ilişkimiz vardı. İnsan o zamanları hatırlayınca gidemiyor. Ha Allah var şu an bitirip gitmeye daha yatkınım. Beni kuşkuya düşüren tek şey eski anılar

Sahsen su anda olana bakarim. Adamin size sundugu gelecek ortada. Daha 5 aylik evlilikte artik garantiledim diye rahat etmis. Ha devam etmeye niyet etseniz muhakkak cift terapi almayi sart kosun.
 
aslında normalde hallolur sevgi varsa derdim ama eşiniz çok dedikoducu geldi bana.yani başka bayanlara anlatmak ne demek hadi anneye anlatmayı geçtim.ne yazık ki eşinizin aile mahremiyeti yok. aile olamamış hatta takım arkadaşı bile olamamışsınız teşbihte hata olmazsa.
 
Hayati müşterek görmeyen eşte merhamet aranmamalı. Siz hem çalışıyorsunuz hem ev işlerine koşturuyorsunuz ve beyzade köşede oturuyorsa bu evlilik sevgi dolu olamaz. İleride çocuk olduğunda sorumluluğunuz artacak ve o da size kalacak. Bunlar birikince dag olan şeyler. Zamanla size daha çok batacak çünkü ortada bir haksızlık eşitsizlik hali var. Size değer veren bir erkek işleri paylaşmalı. Aksi halde o eş değer değil çıkar amacındadır.
 
Bu benim ilk konum lütfen bana biraz akıl verin ne yapacağımı şaşırdım. Evleneli henüz 5 ay oldu ve bunun 1,5 ayı boşanma süreci. Biraz uzun olacak ama olayları en başından objektif bir şekilde anlatacağım. Eşim de ben de öğretmeniz aynı köyde görev yapıyoruz. Evlendikten sonraki ilk 2 ay evlenmeden önce de anlaştığımız gibi eve dönünce tüm işleri birlikte yapıyorduk. Ta ki eşimin ailesi gelip bizde bir hafta kalana kadar. Onların gelip gitmesi üzerine eşim iş yaparken söylenmeye kaytarmaya başladı. Okula aynı saatte gidip aynı saatte dönüyoruz doğal olarak ev işlerini paylaşmak istiyorum. Geçen ayın ilk hafta sonunda ben kahvaltı hazırlarken eşim bulaşık yıkıyordu. Saçma bir konudan gereksiz gerginlik yarattım eşim de gerginlikten içeri kaçtı. Ben sonra bir süre mutfakta tek başıma iş yaptım. Normalde bunlara pek takılmam eşim ne kadar elinden geleni yapmaya çalışsa da evin yükünün çoğu bende ve buna takılmıyorum ne de olsa elinden geleni yapıyor. Ama annesigil gelip gittikten sonra ev işi yapmaktan gocunmaya başlayınca gözüme battı. Kahvaltıyı salona götürdüğümde “Ben de çaydanlığı getiriyim” dedi. Ben de “Yok sen öküz gibi yat ben getiririm” dedim. Çok yanlış bir cümle farkındayım. Sonra çok pişman olup özür diledim zaten. O gün beni şehir merkezine götürecekti. “Ben gidiyorum sen de nasıl geliyosan gel” diyip çıkıp gitti. Köyde yaşıyoruz ve sadece köydeki abilere taksi parası vererek gidebilirim çünkü köyden hiçbir şey geçmiyor eşim de bunu çok iyi biliyor. Eve saatler sonra akşam elinde çiçek ve çikolatayla döndü. Aslında hemen affederdim ama daha önce de beni çocuk gibi azaryalarak arabasından indirdiği ve onu hemen affettiğim için ikinci araba mevzusu yaşandığı için bu sefer uzatmak istedim. Nasılsa hemen affediyor diye bana arabasını bir daha kullanmamasıydı amacım. “Bu bana ikinci kez arabayı kullanışın artık senin arabana binmiycem. Gerekirse taksi masrafını karşılamak için bileziklerimi bozdurur yine de senin arabana binmem. Köydeki abilerin araçlarını tutup seni rezil edicem” dedim. İkinci hatam da bu kurduğum cümlelerdi. Pişman olup bana geldiğinde konuşup halletmeliydim bu cümleler ve tavır bana hiç yakışmadı. O da eğer böyle bir şey yaparsam beni boşayacağını söyledi. O hafta ilçede seminerimiz vardı dediğim gibi başka araçla gittim. Ama aşağı köydeki bi bayan öğretmeni arayıp onun tuttuğu araçla. Eşim ortalığı ben bu kadını boşuycam diye ayağa kaldırdı. İlçede panik atak geçirdiğimde hastaneye yanıma gelmedi. Ben iyileşince geldi onda da bana hesap sorup gitti. Sonra köye döndüğünde de beni arayıp arayıp ağzına geleni saydı. Annesi de mesaj atmış yaptığımın yanlış olduğuna dair. Eve eşyalarımı toplamaya gittiğimde köyden bizden yaşça baya büyük bir öğretmen, abla olarak yanımda geldi çünkü çok kötüydüm. Ben yatak odasında eşyaları toplarken o salonda bahsettiğim hocaya kesin kararlı olduğunu kararından ötürü çok mutlu olduğunu anlatıyordu. O akşam annesiyle konuşmalarını gördüm. Ablam yakın zamanda boşanmadan döndü. Annesi “Ablası kendi boşanamadı Büşrayı boşuyor. Kendi ayaklarına sıktılar” tarzı şeyler yazmıştı. Annesine şimdiye kadar hiçbir saygısızlığım olmadı. Ablam da evliliğime dair hep yapıcı konuşmuştur. O mesajları görünce ben böyle bir kaynanayla baş edemem diye düşündüm. Zaten eşyalarımı toplamıştım o gün arkadaşımda kaldım. Ertesi gün eşim barışmak için konuşmak istedi ama o mesajlardan sonra barışmak istemedim ve rapor alıp memlekete döndüm. O iki gün eşimi çok özledim ve köye döndüğümüzde toparlayabileceğimize kanaat getirdim. İki gün sonra kasım ara tatili başladı ve eşim memlekete döner dönmez boşanmayla ilgili yazmaya başladı. Yüz yüze konuşalım dediğimde senin yüzünü görmek istemiyorum diye azarladı. Teyzesi beni arayıp “Hadi eşinle aran bozuk kaynanan kaynatan sana ne yaptı da buraya gelmedin” diye hesap sordu. Adamla boşancaz diye ayrılmışız niye yanlarına gidiyim? Eşim niye bizim yanımıza gelmiyor? Kaldı ki annesi benim ailemi aşağılamış. Neymiş ben ta ilk haftadan bana karışmayın demişim ben artık onların da kızıymışım tabii ki de karışabilirlermiş. O olay da balayından dönerken ben memleketimde birkaç gün kalmak isteyip eşimle de böyle anlaştığımda kayınbabamın buna izin vermemesi ve benim kibarca baba ben seni kırmak istemiyorum ama çok dışardan müdahele sevmiyorum demem. Kaldı ki yarım saat sonra arayıp özür diledim ve babası yüzünden benim ailemin yanında sadece bir gece kaldık. Sonra annesi ortalığı ayağa kaldırdı. Ben çamaşır atmıyomuşum nevresim takımı yıkamıyomuşum onları aile içi işlerimize karıştırmıyomuşum. Bende kaldıkları bir hafta süre zarfında babası beni çok kırdı ağlamak için öbür odaya gitmiştim. Bunu millete triplenip gittim gibi anlatmış. Benim annem iki yıl önce vefat etti ara ara onu hatırlayınca üzülüyorum. Bunu ben onlara surat yapıyomuşum gibi anlatmış. Bildiğin iftira atıyor yani. Eşim de işin doğrusunu bilmesine rağmen annesini susturmamış. Susturmadığı gibi tüm özelimizi annesine anlatmış annesi de arkadaşlarına. Köye geri döndüğümüzde eşimi alıp karşıma konuştum. Benim şurda şurda hatalarım var ve bunlar için çok pişmanım özür dilerim. Ama ben de sana şuralarda kırıldım tarzı yapıcı bir dille kendimi anlattım. Ben annene ağlamak için o odaya gittiğimi söyleyip defalarca özür dilemedim mi niye trip atmışım gibi anlatıyor diyorum susuyor. Annemi hatırlayınca üzüldüğümü o yüzden modumun düştüğünü defalarca ailene söylemedim mi niye yanlış anlatıyor diyorum susuyor. Gelip iyi kötü bir hafta ağırlandığın ev hakkında çamaşır atmıyor nevresim yakımı yıkamıyor diye konuşmak ayıp değil mi diyorum annesinin arkamdan konuşmasını vatan savunur gibi savunuyor. Babasını ev içi işlerimize karıştırmamam terbiyesizlikmiş. Eskiden çok modern bir insandı ama bu süreçte bana “Eskiler ne güzelmiş gelinler kayınbabalarının yanında konuşamazmış” bile dedi. Bir ay çok sakin kaldım eşim benim afedersiniz ağzıma tükürdü söylemleriyle. Şimdi de o yumuşuyor ama ben çok soğudum. Artık onu sevmiyorum. Fakat herkes bu duygumun sinirimden kaynaklı olduğunu söylediği için sonrasında pişman olmamak için ters çıkışmıyorum hala eşime. Bu süreçte bana ailecek dört koldan saldırdıkları için eşim gayet rahat. Ama ben daha burda anlatamadığım çok şey işittim ve bunları aşamıyorum. Şimdi eşim beni gezmelere götürüyor iyi davranıyor arada geliyor öpüyor falan ama henüz barışmadık. Tüm ev işlerini ben yaparsam barışırmışız. Annesi ona zorunda olmadan iş yapmaması gerektiğini her gün bana yardım etmemesi gerektiğini söylemiş. Ki biz evlenmeden önce eşimle oturup evlendikten sonra işleri birlikte yapmaya karar vermiştik. Annesi işimize karışmadan önce arada tartışmalarımız olsa da genel manada çok mutlu bir ilişkimiz vardı. Genelde tartışma olunca da ben alttan alırdım. İlk defa büyük bir hatam oldu onda da hatamdan bağımsız ev işi konuşuldu. Olay benim başka arabaya binmemse neden bu süreçte hep ev işi konuşuldu? Bir de eşim gidip başka kadınlarla beni çekiştirmiş. Onlar da eşlerinin işlerini koklaya koklaya yapacaklarını söylemiş. İyi niyetli olsalar boşanma arefesinde kendi egolarını tatmin etmek için sana benim eksik bir kadın olduğuma dair şeyler söylemezlerdi diyorum susuyor. Ben şimdi ne yapıyım? Gerçekten çok soğudum. Bu geçici gir süreç mi?
5 ayda bunları yaşadığım adamla devam etmem için beş parasız sersefil kimsesiz 10 çocukla ortada kalmış olmam lazım.
 
aslında yaşanan olaylarda boşanılcak bi durum yok ama eşin ağzını tutup tüm sülalesine aranızda olup bitenleri anlatmamış olsaydı bide çalıştığınız çevrede de uçan kuş duymuş hadi barıştınız diyelim insanlar sizi ciddiye almaz evliliğinizi de içi boş mevzuları rezilliğe döndürmüşsünüz.
Evet modern hayatta ev işlerini pylaşmamız gerek ama kahvaltıya yardım etmedi diye adama öküz denmez bugün sen yaparsın yarın o ev işi nasıl böyle koca bi problem haline geldi anlamadım evlenmeden önce konuşuyosunuz evlendikten sonra aynı boşanma aşamasında bile ev işi konuşuluyo yani çok saçma
 
Bu benim ilk konum lütfen bana biraz akıl verin ne yapacağımı şaşırdım. Evleneli henüz 5 ay oldu ve bunun 1,5 ayı boşanma süreci. Biraz uzun olacak ama olayları en başından objektif bir şekilde anlatacağım. Eşim de ben de öğretmeniz aynı köyde görev yapıyoruz. Evlendikten sonraki ilk 2 ay evlenmeden önce de anlaştığımız gibi eve dönünce tüm işleri birlikte yapıyorduk. Ta ki eşimin ailesi gelip bizde bir hafta kalana kadar. Onların gelip gitmesi üzerine eşim iş yaparken söylenmeye kaytarmaya başladı. Okula aynı saatte gidip aynı saatte dönüyoruz doğal olarak ev işlerini paylaşmak istiyorum. Geçen ayın ilk hafta sonunda ben kahvaltı hazırlarken eşim bulaşık yıkıyordu. Saçma bir konudan gereksiz gerginlik yarattım eşim de gerginlikten içeri kaçtı. Ben sonra bir süre mutfakta tek başıma iş yaptım. Normalde bunlara pek takılmam eşim ne kadar elinden geleni yapmaya çalışsa da evin yükünün çoğu bende ve buna takılmıyorum ne de olsa elinden geleni yapıyor. Ama annesigil gelip gittikten sonra ev işi yapmaktan gocunmaya başlayınca gözüme battı. Kahvaltıyı salona götürdüğümde “Ben de çaydanlığı getiriyim” dedi. Ben de “Yok sen öküz gibi yat ben getiririm” dedim. Çok yanlış bir cümle farkındayım. Sonra çok pişman olup özür diledim zaten. O gün beni şehir merkezine götürecekti. “Ben gidiyorum sen de nasıl geliyosan gel” diyip çıkıp gitti. Köyde yaşıyoruz ve sadece köydeki abilere taksi parası vererek gidebilirim çünkü köyden hiçbir şey geçmiyor eşim de bunu çok iyi biliyor. Eve saatler sonra akşam elinde çiçek ve çikolatayla döndü. Aslında hemen affederdim ama daha önce de beni çocuk gibi azaryalarak arabasından indirdiği ve onu hemen affettiğim için ikinci araba mevzusu yaşandığı için bu sefer uzatmak istedim. Nasılsa hemen affediyor diye bana arabasını bir daha kullanmamasıydı amacım. “Bu bana ikinci kez arabayı kullanışın artık senin arabana binmiycem. Gerekirse taksi masrafını karşılamak için bileziklerimi bozdurur yine de senin arabana binmem. Köydeki abilerin araçlarını tutup seni rezil edicem” dedim. İkinci hatam da bu kurduğum cümlelerdi. Pişman olup bana geldiğinde konuşup halletmeliydim bu cümleler ve tavır bana hiç yakışmadı. O da eğer böyle bir şey yaparsam beni boşayacağını söyledi. O hafta ilçede seminerimiz vardı dediğim gibi başka araçla gittim. Ama aşağı köydeki bi bayan öğretmeni arayıp onun tuttuğu araçla. Eşim ortalığı ben bu kadını boşuycam diye ayağa kaldırdı. İlçede panik atak geçirdiğimde hastaneye yanıma gelmedi. Ben iyileşince geldi onda da bana hesap sorup gitti. Sonra köye döndüğünde de beni arayıp arayıp ağzına geleni saydı. Annesi de mesaj atmış yaptığımın yanlış olduğuna dair. Eve eşyalarımı toplamaya gittiğimde köyden bizden yaşça baya büyük bir öğretmen, abla olarak yanımda geldi çünkü çok kötüydüm. Ben yatak odasında eşyaları toplarken o salonda bahsettiğim hocaya kesin kararlı olduğunu kararından ötürü çok mutlu olduğunu anlatıyordu. O akşam annesiyle konuşmalarını gördüm. Ablam yakın zamanda boşanmadan döndü. Annesi “Ablası kendi boşanamadı Büşrayı boşuyor. Kendi ayaklarına sıktılar” tarzı şeyler yazmıştı. Annesine şimdiye kadar hiçbir saygısızlığım olmadı. Ablam da evliliğime dair hep yapıcı konuşmuştur. O mesajları görünce ben böyle bir kaynanayla baş edemem diye düşündüm. Zaten eşyalarımı toplamıştım o gün arkadaşımda kaldım. Ertesi gün eşim barışmak için konuşmak istedi ama o mesajlardan sonra barışmak istemedim ve rapor alıp memlekete döndüm. O iki gün eşimi çok özledim ve köye döndüğümüzde toparlayabileceğimize kanaat getirdim. İki gün sonra kasım ara tatili başladı ve eşim memlekete döner dönmez boşanmayla ilgili yazmaya başladı. Yüz yüze konuşalım dediğimde senin yüzünü görmek istemiyorum diye azarladı. Teyzesi beni arayıp “Hadi eşinle aran bozuk kaynanan kaynatan sana ne yaptı da buraya gelmedin” diye hesap sordu. Adamla boşancaz diye ayrılmışız niye yanlarına gidiyim? Eşim niye bizim yanımıza gelmiyor? Kaldı ki annesi benim ailemi aşağılamış. Neymiş ben ta ilk haftadan bana karışmayın demişim ben artık onların da kızıymışım tabii ki de karışabilirlermiş. O olay da balayından dönerken ben memleketimde birkaç gün kalmak isteyip eşimle de böyle anlaştığımda kayınbabamın buna izin vermemesi ve benim kibarca baba ben seni kırmak istemiyorum ama çok dışardan müdahele sevmiyorum demem. Kaldı ki yarım saat sonra arayıp özür diledim ve babası yüzünden benim ailemin yanında sadece bir gece kaldık. Sonra annesi ortalığı ayağa kaldırdı. Ben çamaşır atmıyomuşum nevresim takımı yıkamıyomuşum onları aile içi işlerimize karıştırmıyomuşum. Bende kaldıkları bir hafta süre zarfında babası beni çok kırdı ağlamak için öbür odaya gitmiştim. Bunu millete triplenip gittim gibi anlatmış. Benim annem iki yıl önce vefat etti ara ara onu hatırlayınca üzülüyorum. Bunu ben onlara surat yapıyomuşum gibi anlatmış. Bildiğin iftira atıyor yani. Eşim de işin doğrusunu bilmesine rağmen annesini susturmamış. Susturmadığı gibi tüm özelimizi annesine anlatmış annesi de arkadaşlarına. Köye geri döndüğümüzde eşimi alıp karşıma konuştum. Benim şurda şurda hatalarım var ve bunlar için çok pişmanım özür dilerim. Ama ben de sana şuralarda kırıldım tarzı yapıcı bir dille kendimi anlattım. Ben annene ağlamak için o odaya gittiğimi söyleyip defalarca özür dilemedim mi niye trip atmışım gibi anlatıyor diyorum susuyor. Annemi hatırlayınca üzüldüğümü o yüzden modumun düştüğünü defalarca ailene söylemedim mi niye yanlış anlatıyor diyorum susuyor. Gelip iyi kötü bir hafta ağırlandığın ev hakkında çamaşır atmıyor nevresim yakımı yıkamıyor diye konuşmak ayıp değil mi diyorum annesinin arkamdan konuşmasını vatan savunur gibi savunuyor. Babasını ev içi işlerimize karıştırmamam terbiyesizlikmiş. Eskiden çok modern bir insandı ama bu süreçte bana “Eskiler ne güzelmiş gelinler kayınbabalarının yanında konuşamazmış” bile dedi. Bir ay çok sakin kaldım eşim benim afedersiniz ağzıma tükürdü söylemleriyle. Şimdi de o yumuşuyor ama ben çok soğudum. Artık onu sevmiyorum. Fakat herkes bu duygumun sinirimden kaynaklı olduğunu söylediği için sonrasında pişman olmamak için ters çıkışmıyorum hala eşime. Bu süreçte bana ailecek dört koldan saldırdıkları için eşim gayet rahat. Ama ben daha burda anlatamadığım çok şey işittim ve bunları aşamıyorum. Şimdi eşim beni gezmelere götürüyor iyi davranıyor arada geliyor öpüyor falan ama henüz barışmadık. Tüm ev işlerini ben yaparsam barışırmışız. Annesi ona zorunda olmadan iş yapmaması gerektiğini her gün bana yardım etmemesi gerektiğini söylemiş. Ki biz evlenmeden önce eşimle oturup evlendikten sonra işleri birlikte yapmaya karar vermiştik. Annesi işimize karışmadan önce arada tartışmalarımız olsa da genel manada çok mutlu bir ilişkimiz vardı. Genelde tartışma olunca da ben alttan alırdım. İlk defa büyük bir hatam oldu onda da hatamdan bağımsız ev işi konuşuldu. Olay benim başka arabaya binmemse neden bu süreçte hep ev işi konuşuldu? Bir de eşim gidip başka kadınlarla beni çekiştirmiş. Onlar da eşlerinin işlerini koklaya koklaya yapacaklarını söylemiş. İyi niyetli olsalar boşanma arefesinde kendi egolarını tatmin etmek için sana benim eksik bir kadın olduğuma dair şeyler söylemezlerdi diyorum susuyor. Ben şimdi ne yapıyım? Gerçekten çok soğudum. Bu geçici gir süreç mi?
Allahım okumakla adam olunmuyor diyorlar ya neyse…
siz niye kendinizi ezdiriyorsunuz ya. Ne demek 2 aylık evlilikte herşeye karışmalar bilmem ne.
Muhtemelen anneniz olmadığı için bu şekilde baskı yapıyorlar.
Haklı olduğunuz konulardaki en büyük yanlışınız arayıp vs özür dilemek.
Eşiniz adam olamamış. Ordada resmen herhalde işini yaptırmaya evlendi ne biliyim.
İnşallah altınlarınız sizdedi iyi koruyun ve inşallah maaşınızı eşinizin eline saymıyorsunuzdur. Zira sizi kullanıyorlar gibi hissettim.
 
Aynı mesai saati aynı maaş ama evde siz çalışmaya devam ederken o devrilip yatmayı düşünüyor ve kendini haklı görüyorsa başka sebebe gerek yok boşayım gitsin. Adam sizi eşit görmüyor, siz yoruluyorsunuz diye üzülmüyor, hem bencil hem erkek egemenci hem de vicdansız. Hazır çocuk da yokken boşayın gitsin hazır içiniz de soğumuş niye bu saçma evliliği kurtarmaya çalışacaksınız ki. Onun dışında siz de çok fevri ve düşünmeden konuşan davranan birisiniz. Birşey söylemeden önce azıcık düşünün bi tavır almadan önce sonuçlarını hesaplayın ki sürekli fikir değiştirmeyin ileriki hayatımızda ilişkilerinizde de sorun olur bunlar. Bi de bu kadar göz önünde yaşamayın herşeyi had eşiniz ailesine özelinizi anlattı siz de köydeki öğretmenlere filan belli etmişsiniz
 
Ailem ve arkadaşlarım da hep boşanmak kolay önemli olan evliliği ayakta tutabilmek diyor. Diyelim ki boşandın ilerde başkasıyla evlendin onla sorun yaşamayacağını mı sanıyosun diyorlar. Bir anlık sinirle karar almak istemiyorum ama bana boşanmak daha mantıklı geliyor. Allah var annesigilin işin içine girmediği zamanlardaki ilişkimizi de çok özlüyorum belki tekrar öyle olabiliriz diyorum. O dönem bir dediğimi iki etmezdi sevildiğimi en dibine kadar hissediyordum. Tekrar öyle olabilir miyiz acaba
Aklınız fikriniz evli olmakta. O zaman tüm işkencelere katlanıp oturun evinizde ve k.valide k.babayada ağzınızı açmayın bir daha. Tüm ev işlerini de yapın birde çalışıp para getirin. Evli olmuş olursunuz.
 
İnsan ilişkide mutlu olduğu anları düşününce kopmakta zorlanıyor. Her zaman şu son bir buçuk aydaki gibi olsaydık arkama bakmadan kaçardım. Fakat insanların imrendiği, keşke böyle bir ilişkim olsaydı dediği bir ilişki içindeydik önceden. Arkadaşlarım bizle aynı ortama girince hep onun beni seviş şeklini överlerdi. Onun arkadaşları da aynı şekilde benim onu sevişime imrenirdi. Tahmin edemeyeceğiniz kadar güzel, bulutların üstünde uçtuğumuz bir ilişkimiz vardı. İnsan o zamanları hatırlayınca gidemiyor. Ha Allah var şu an bitirip gitmeye daha yatkınım. Beni kuşkuya düşüren tek şey eski anılar
yine gelmiş bir herkesin parmakla gösterdiği imrendiği ilişki...

bir kişi de açıklamıyor ki biz de öğrenelim yavv sizin nasıl çevreniz, nasıl ortamınız var ki yetişkin normal insanlar 2 genç, meslek sahibi normal insanın ilişkisine böyyle bi imrenmeler, bi parmakla göstermeler, bi örnek çift ilan etmeler...

etrafımda ortaokuldan liseden aşık olup evlenen var, üniversiteden aşık olup bitirip evlenip 32 ülke gezip dolanıp gelip güneye yerleşen var, 2. 3. kez evlenen var, evlenmeyip bol bol gezen var, 72 çeşit milletten eşi olan var, muhafazakar islamcı her sene çocuk yapma gayesiyle evlenip amel işler gibi bebek yapan var, 40-50 yaşından sonra gencecik kızlarla evlenen bu 2. eşle tekrar bebek(ler) yapan var, kuzeniyle evlenen var, görücü usulü olan var, evlenmeyip hızlı çapkın takılan var, senelerce uzun mesafe ilişki yürüten, uzun mesafeden evli olan, eşi için iş/meslek/ülke değiştiren var, her çocuğu için şartlar gereği şehir değiştiren var, borçlu/borçsuz büyük düğünler yapan var, maldivlere giden var nikah kıyıp biz evlendik diyen var, 5+1 ev dizen var, hiç ev dizmeyip eşyalı apart tutan var......ay yeter. var da var, çeşit çeşit ilişki, çeşit çeşit evlilik... kimse kimseye imrenmiyor, herkes kendi hayatını yaşıyor. çünkü herkesin ilişkisi kendine.

yahu konu sahibi neyinize imreniyorları Allah aşkına bir örnek verin ya merakımdan kaç konudur soruyorum bunu, bu 3 ayda boşanma aşamasına gelen çiftlerin hepsi maşallah sizin gibi hepsine imrene imrene bir haller olunuyor hep parmakla gösteriliyor, nasıl bir çevre nasıl bir ortamsa inanılmaz....
 
X