Ondan soğuyorum

yo hayır çocukla evde kal sen, ben çıkacağım diyeceğim. virgülün azizliği diyelim ama o kadar güzel yükselerek yazmışsın ki bayılarak okudum robot süpürge benim hayatımı kolaylaştıracak çünkü adam eline süpürge almıyor. al mı yor. kendimi bir yerden atamam ya alması için....bir ara kendisi robot süpürge alalım diye tutturmuştu hatta.
 
yani şöyle bir durum var ben eve yardımcı kadın alsam da bizim yapmamız gereken işler olacak elbette. kapıcımız yok çöpler düzenli çıkarılıp atılacak, üstten çıkarılan şey kirli sepetine gidecek....çok temel şeyleri bile savrukluğundan yapmıyor adam. yazın sabahları o işe giderken, ben çocukla evdeyken sabah çöpleri hiç almazdı mesela hep unuttum derdi. çünkü annesi çöp bile attırmamış. yediği yemeğin tabağını tezgahın üstüne bırakır çünkü bekarken de öyle yaparmış ve tepki görmezmiş. ben tepki gösterdiğimde ise ya o da atarlanıyor ya da dediğimi yapıyor ama annesinden fırça yiyen ergen havalarında....sinirim bozuluyor haliyle. belli bir yaştan sonra insana bazı alışkanlıklar kazandırmak gerçekten çok zor. anasının eğitemediğine sen eğitim veremiyorsun işte öğretmen olsan da :=) dolayısıyla bari kadın alayım da akıl sağlığım yerinde kalsın....bu ondan bir şey istemeyeceğim anlamına gelmiyor, kendi yükümü hafifletiyorum.
 
Bizim bir tanıdığın oğlu da oyle
Annesi aşırı rahat yetiştirdi
Şuan evli ve görsen ev kadınından daha iyi yapıyordur.
Çünkü o anne bu eş diyor.
İkimizde çalışıyoruz ikimizin de görevi var diyor.
Ben şundan eminim hadi yemek vs cidden herkes beceremez yani tam tad veremez.
Bende çok iyi değilim yemekte.
Ama temel seyleri de yapmıyorsa kim olursa olsun gerçekten gavurlugundan yapmiyordur.
 

Biliyormusun, bende ayni "egitimi" annemden gördüm. Asla ev isi yapmazdim. Evlendigimde çamasir makinesinin nasil çalistigini dogru düzgün bilmezdim.

Ama bu bahaneler kadinlar için geçerli oluyormu? Hayir. Niye erkekler için "ee annesinden ögrenmedi, dogal tabi" gibi normal karsilaniyor? Bu bir bahanedir, kiliftir. Adam artik 14 yasindaki bir ergen degil. Yetiskin bir insan sorumluluk nedir gayet bilir ve yapar.

Bosandiktan sonra adam tek yasarsa sen bir gör neler yapabildigini. Simdiye kadar saglam bir tepki vermedigindende adam böyle davraniyor. Isin bosanmaya gittigini his etmeli. Tripin daha uzun olmali, evde grevin daha uzun olmali. Cift terapisi olmali,.. Yani artik bunlar son demler Queen. Simdi yapildi yapildi, yoksa ya çok mutsuz bir evliligi sürdereceksin artik aliskanlik diye, yada bosanacaksin.

Ve sakin o robot süpürgeyi alma. Adam önce sorumluluklarini ögrensin. O parayi kendine harca.

Ki bana sorarsan açikçasi çok zor. Ben bosanirdim açikçasi. Ha mücadeleni ver, kesinlikle eger bu seni daha huzurlu his ettirecekse. Bosanmadanda korkma. Olabilir, buna hazirlikli ol.
 
Okurken kendi ilişkimi gördüm. Bu çarptı bana sizin yazdıklarınızda. Benim de 5 yıllık ilişkim var. Aynen sizin gibi düşünüyorum ortada sadakat var, onca yıllık emek, sevgi var diyorum karakterimizdeki tüm farklılıklara rağmen.
Ben de sizin gibi biraz daha dışa dönük biriyim, erkek arkadaşım değil. Benim neşeli olduğum zamanlar bile tüm modumu düşürdüğü zamanlar oluyor. Evliliği hep mutlu son olarak görüyoruz ya acaba yanılıyor muyum diye okudum. Sizin gibi hissedersem ne olur diye düşünmeden emedim.
Benim de ilişkiden beklentim sizin gibi. Erkek arkadaşım da tam eşiniz gibi. Kaç yıldır beraberiz tabi ki de ilk zamanlar gibi olmaz savunması bile aynı.
Ben de bazı zamanlar bırakıp gitsem mi acaba diye çok düşünüyorum. Sonra hep yeni birini tanı, farklı sorunlar yaşayacaksın diye kendimi dizginliyorum. İlişkide kendimi yalnız hissettiğim çok oluyor. Çünkü sorundan bihaber, çözmek için konuşmak desen tartışma bile yürütemiyor.
Demem o ki sizi okurken çok iyi anladım. Allah içinize ferahlık versin. Hakkınızda hayırlı olan karara içinizi ısıtsın
 
Bence boşanmaktan önce başka yollara başvurmalısınız.Sizin için sorun olan şeyler eşiniz için doğalmış. O herhangi bir problem görmüyor. Dolayısı ile asla kendini değiştirmez. Bu durumda siz kendinizi değiştirmelisiniz. Eşinizin yetiştirilme tarzına ek olarak onun işinin yoğunluğu ve sizin de öğretmen olmanızdan dolayı mesai saatlerinizin daha kısıtlı olduğunu düşünerek evde size biçilen rolleri kanıksamış.Aslında çocuğunuzun 2,5-3 yaşına kadar anne ilgisine daha fazla muhtaç olduğu da aşikar. Mükemmel evliliklerde bile çocuktan sonra daha fazla problemler yaşanır ya da ilişkiler daha fazla monotonlaşır. Emzirme, yıkama, bakım, yemek yedirme, hijyen, derken biraz da annelik iç güdüsü ile ilk etapta bizler yükü tamamen üstümüze alıyoruz. Tüm bunların üstüne geceleri uykusuzluk da eklenince ve zamanla daha da artan yükünüz eş tarafından paylaşılmayınca bu düşüncelere sapmanız gayet normal. Bu durumda sizin kendinizi değiştirmeniz şart. Üzerinize yıkılan bazi işleri yapmayın. Bırakın eviniz dağınık kalsın, yemek pişmesin, ütü yapılmasın. Hep mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Siz yapmayınca bir şekilde ya yardım edecek ya da her gün size yardımcı biri bulunacak. Artık kendinize özel alan açmalısınız. Eşiniz yanınızda olmasa bile kendiniz, arkadaşlarınızla, ailenizle vakit geçirip kafa dağıtabilirsiniz. Annenizle aynı sitede oturuyormuşsunuz. Ara sıra çocuğu annenize bırakıp kuaföre, alışverişe, kurslara gidip kafa dağıtın. Bu sayede eşinizden beklentileriniz azalacak ve eşinizin davranışları da olumlu anlamda değişecektir. Bahsettiğiniz problemler neredeyse tüm evliliklerde mevcut. Çocuk büyüdükçe dersleri, etkinlikleri de annelerin üzerine kalacak. Kendi adıma çocuklarımın eğitimi, kursları, sağlığı benim ilk önceliğim. Bu görevleri eşime bıraksam bile olması gerektiği gibi olmuyor. Bu nedenle çocuklarla ilgilenmek benim severek üstlendiği görevim. Bunun haricinde ev işleri pek umrumda değil. Ben yemeği yetiştiremiyorum. Mecbur kalınca eşim yapıyor. Evde robot süpürge var ve işlerimizi kolaylaştırıyor. Türkiye'de evli erkeklerin hemen hemen hepsi aynı.Cinsellik de çocuklardan sonra tabi azalıyor. Yorgun da olsanız monotonlaştırmamaya gayret gösterin.
 
İlgisizlik dışında bi probleminiz yok gibi yani şiddet, aldatma, küfür vs. Tamam işgisizde olmaz insanın canına tak ettiği yerler oluyor ama karşılıklı konuşun ne beklentileriniz olduğunu mutlaka dillendirin. Bi çözüm bulucaksınızdır bence
 
Aslında bunlar asilamayacak konular değil ama asıl sorun esinin ortada bir sorun var diye düşünmüyor olmasi, o halinden memnun.
Temizlik ya da ev işlerine yardım etmeye meselesi değil asıl mesele bence. Siz sevgi ve şefkat görmek istiyorsunuz, bunu ona anlatmalısiniz. Ev işlerine yardım etmese de, yeterince sevildiğinizi hissediyor olsaydınız, ev işleri meselesini bir şekilde çözerdiniz, mesela eve arada bir yardımcı alarak. Sizin esas meseleniz eşinizin tek başına size ihtiyaç duymadan kendi konforunda hayat yaşamasından memnun olması iken, sizin kendinizi her konuda yalnız hissetmeniz, sevgisizlik, ilgisizlik...
 
Ben burada iki sorun görüyorum;
1. Mesleğiniz
2. Eşinize fazla toleranslı olmanız.

Eşiniz belli ki ataerkil kafada bir adam. Mesleğiniz onun sizinle evlenmesi için itici güç olmuştur çünkü bu kafadaki insanlar öğretmenliği paralı ev hanimligi gibi görüyorlar. Eşinizde bu model. Mesela siz doktor olsanız ne düşünür ne yapardı?

Bunun haricinde eşiniz için neden ayrı yemek pişiyor? Gerek var mı? Yapın yesin yada yapmayın kendi yapsın.

Ne yapılabilir noktasında ise yine eğitim diyorum. Siz ogretmensiniz. Sizin için bir sürü eğitim açılıyor katılın bir tanesine. Yurtdışında master yapmışsınız proje yürütün ( Erasmus vs gibi) Para kazanmaya odakliysaniz özel ders verin. Hem değişiklik olur. Bunlar benim iki dakika da aklıma gelenler siz de düşünürseniz farklı neler neler bulursunuz. Yeter ki isteyin.
 
Kesinlikle öyle. Ama artık yavaş yavaş ben de iş yükünü kendi üstümden atarak kendime alan yaratmaya çalışıyorum. En azından kafam rahat olsun, kendimi ve duygularımı dinleyeyim istiyorum. Eşimle konuşarak bir çözüm bulamıyoruz. Daha doğrusu ben ciddi konuşmalar yapmak istemiyorum bir sure. Ben ne istiyorum, ev iş çocuk üçgeninde boğulmadan ne kadar goturebiliyorum ona bakacağım. Ütü ve yemek işini boşladım iyice. Bugün de oğlanı babasıyla evde bıraktım 3 4 saat kuaför işimi hallettim . Ne kadar bunaldigimi görüyor olacak ki bir şey demiyor eşim. Bir de böyle deneyelim...
 
Sessizlik problemi çözmez. Erkekler kadin susunca anlamaz. Konuşarak çözebilirsiniz. Sevgi dilencisi durumuna soktuğu için o utanmalı. Sizinle sadece hizmeti görülsün diye mi evlenmiş? Temizlik evlilik yürüten şey değil. Muhabbet biterse evlilik de biter.
 
Evlenmeden önce 6 yıllık beraberliğimiz oldu, üni öğrencisiydik sevgili olduğumuzda. Dolayısıyla beni seçmesinde mesleğim bir etken değil. Eşim evet ataerkil kafada kendi kabul etmese de ancak tüm hizmetim görülsün dört dörtlük olsun diye bir beklentisi de yok. mesela ütü işini ben bırakalı uzun zaman oldu. çamaşırlarını dolabına tıkıyorum ordan alıp kendi ütüleyip giyiyor. evde yemek varsa yiyor yoksa dışardan kendi söylüyor. yani ev işleri bir şekilde aksasa da umrunda değil, beni suçlamaz. evet yapmamı bekler ama yapılmıyorsa da ona laf etmiyor. yeter ki işin ucu ona dokunmasın, ondan bir şey beklenmesin. tembel yani düpedüz. yardımcı almamı gereksiz buluyor mesela ama illa da alacağım desem-ki alacağım- hayır alma demez yani. vurdumduymazlığı da benim sinirime dokunuyor aslında. Ayrı yemek pişiriyordum ona çünkü tencere yemeği yemez, sebze yemez. kötü bir beslenme alışkanlığı var ve yıllardır bunu düzeltemedim. mesela kayınvalidem oğluma bakmaya geldiğinde bir hafta bizde kalıyor. hemen x e ne yapalım diye bana sorar mesela. kadın öyle alıştırmış, bizim paşa da o düzenin devam etmesini bekliyor. normal olanı bu sanıyor. son paragraftaki tavsiyeler için teşekkürler ancak zaten yaptığım şeylerden bahsetmişsiniz, eşimle olan ilişkime katkısını anlayamadım :) kendinize ait bir alan açın anlamında söylüyorsanız problem vaktimin olmayışı zaten.
 
kendi işlerinin yoğunluğuna öyle odaklı ki, ben konuşmak istiyorum desem gene ne yumurtlayacak bu diye bakar. bıktım yani....bakış açısını değiştirmesi lazım da bunun için uğraşacak gücüm yok. tabii aradaki şeyler yitip gidiyor öyle de, haklısınız....
 
Kendinize vakit yaratın diye değiştireyim o zaman. Kendinizi her şeyi yetiştirmek için sıkıştırmayın desem daha doğru ifade etmiş olurum. İşi 2 saatte yapacaksınız 4 saatte yapın ve çocuğu eşinize bırakın. O nasıl işim var deyip işin içinden çıkıyor siz de aynısını yapın demek istedim aslında. Hem işim var hem de her işi yapayım olmaz. Olmamalı. Ben nedense eşinizin sizi iş anlamında rahat ve boş gördüğünü düşündüm. Şu klasik 2 ay tatilin var muhabbeti yani. İşte o yüzden bu algıyı yıkın. Eşiniz bu kadın da yoğun derse belki bir şeyler değişir. Çünkü sanki şu an onun gözünde size rahat batıyor.
 
Tek bildiğim bir insan birisiyle vakit geçirmek isterse o vakti yaratıyor, o insanla görüşmek istemezse de bahanesi hep "işim var yoğunum meşgulüm" oluyor.
Simdiye kadar olan konuşmalarınızı anladığım kadarıyla karşı tarafa kendinizi tam olarak anlatamamissiniz. İsler yüzünden hicbirseye yetisemediginizden olaya girdiniz belki de, o da gerçek meseleyi anlayamamış. Erkekler uzun cümlelerden anlamıyor. Kısa ve net konuşmak gerekiyor.
Direk sevildiğimi hissetmiyorum artık gibi kısa cümleler kullanın. Olayı çok dallandirip budaklandirmayin. Bana vakit ayirmani istiyorum deyin. Ve mümkünse eve arkadaşlarınızı çağırın. Birlikte vakit geçirmek için birseyler yapın. Bir film açın, mısır patlatıp birlikte film izleyin. Birlikte saatlerce vakit geçirmek değil mesele, kaliteli vakit geçirin. Birlikte geçirdiğiniz o süre kısa olsa da kaliteli olsun. Seninle gülmeyi unuttum deyin. Dokunulmayi özledim deyin. İçinizdekileri dökün. Sessiz kalarak onun anlamasını beklemeyin. Sessizlik aranızda daha büyük uçurumlar acar. Iletisimsizlik öldürür ilişkileri.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…