Ondan soğuyorum

evet aslında sanki boşansam özgürlüğüme kavuşacağım çok mutlu oacağım falan sanıyorum ama her şey güllük gülistanlık olmayacak elbette. bu çifti ttakdir ettim valla ne güzel planlar yapıp uygulayabilmişler. belki de ayrılık süreci ilişkilerindeki bir şeylerin alevlenmesine sebep oldu bizim de benzer bir şeye ihtiyacımız var belki kimbilir.
 
Daha önce ne yaptiysaniz onu yapmayin..
Gittigim psikologun lafiydi bu. Ne mi yaptim
-Kendime baktim. Eskiden üst bas darmaduman. fedakar anne olayini biraktim. Eve kadin gelip yemek utu isimi cocuk bakimini devrettim. Corba bile yapmiyorum inan. Yaptigim gunlere yaniyorum.. o vakitlerde simdi çocuğumla oyun oynuyorum.
-Konus konus elde var 0 mi. Yolunu degistir. Farklilik yapin. Mesela bi Aksam arkadaslarla kahve icecem de. Bi aksam cik disari dene. Cocuk bakimini bölüş. Yoksa 100 yasinda hissedersin.
Bu ara ise erken gidecem .krese senin birakman gerekiyor deyin. Birakma isini devredin mesela.
 
Tek sorumlulugunun calisip para kazanmak oldugunu dusunen bir adam, ki para harcamaniza da laf ediyor...

Cocuguyla bir kere parka gitmemis...
Evin tüm sorumlulugunu calisan esine yüklemekten cekinmiyor.

Disari cikacagiz, adamin derdi formula.
Bilemedim ne desem. Cürümeyin bence bu adamla.
 
Herşey sizin kararınız ama sanki eşiniz kötü biriymiş gibi gelmedi bana . Ortada çocuklarla beraber kurduğunuz bir düzeniniz var ve ben eşinizi seviyormuşsunuz gibi hissettim . Evlilik terapisti tabi ki adamın karakterini değiştirmez ama en azından sizin ne istediğinizi anlayabilir . Bu açıdan önemli bence. Umarım en kısa zamanda sorunlarınızı çözersiniz . Belki çok geleneksel bir bakış açısı ama dayak ,alkol ,aldatma veya herhangi bir şiddet yoksa diğer sorunların karşılıklı cabalamayla çözülebileceğine inanıyorum . Ruhunuzu beslemesi lazım eşinizin belki güzel bir konuşma kendisine getirebilir ya da mektup mu yazsanız duygularınızı anlatan . Sanki siz o kadar güzel idare ediyorsunuz ki herşeyi o da bunu gördüğü için size guvenmis her şeyden elini ayağını çekmiş gibi .
 
Maddi durumu iyiyse bir yardımcı tutsanız?
 
Şu kısım eşimle bizde de aynı. Yani zevkler ve hevesler konusunda uyumsuzuz. Başta ben de kafaya takıyordum ve aynılarını eşimin yüzüne söyledim. Bana dedi ki, “neden senin keyif aldığın şeyleri illa benim de keyifle yapmamı bekliyorsun. Senin için sen mutlu ol diye yapıyor olmam sana yetmiyor mu? Evet senin kadar keyif almıyorum ama seni mutlu ettiğim için mutlu oluyorum.” Bunu söylediğinden beri artık öyle bakmıyorum duruma. Hem fark ettim ki aynı şeyi ben de onun için yapıyorum ve rahatsız olmuyorum. Siz de konuştunuz mu? Terapi veya konuşmak eşinize sizin hobilerinizi sevdirmez belki ama orta noktada buluşmanızı sağlayabilir.
 
Boşanınca işten güçten feragat edemeyeceğiniz gibi tek başınıza bir çocuk büyütmenin zorluğu omuzlarınıza binecek. Babasını özleyecek, düzeni değişecek, uzman desteği almak ve o doğrultuda hareket etmek zorunda kalıp eski eşinizle oğlunuz sebebiyle ömür boyu görüşmeme lüksüne sahip olamayacaksınız. Sizin durumunuzda olan binlerce kadın var, boşanmak için yeterli değil bence. Ben de size yakın durumdayım, ama yılmıyorum eşim de çooook çalıştığı için bana yardımcı olamıyor. Ben de madem kazanmak için çok çalışıyor o zaman ben de eve temiZlikçi çağırırım ve çocuklara yetişebilmek için az ders alırım kafasına girdim. Siz de öyle yapın. Kendi maaşınızı kendinize harcayarak konfor alanı yaratın. Çocuğunuz büyüyünce istediğinizi yaparsınız ve emin olun rahatlayacaksınız
 
Size pek yardımcı olamam çünkü mesela bu şekilde ilgisiz bir evlilikte bana kalırsa boşanılmalı, 2 çift güzel bir söz esirgenen bir ilişki gözden çıkarılmayı hakediyor ama malum bekarları bu konuda pek kaale almıyorlar çocuk var siz ne anlardınız diyerekten.
Ama eşiniz kendini güncellememiş ataerkilin önde gideni.
Tabi her sorumluluğu almakla sizin de hatanız var. Benim annem de böyleydi.
Niyekim babam o saatten sonra değişmedi. Ha şimdi emekli yardım ediyor ama tamamen sıkıntıdan.
Terapi önerin. Kabul etmezse boşanacağınızı gündeme getirin. Daha yaşınız genç. Ve 1 tane hayatınız var. Çocuk hala sizin çocuğunuz. İkinizin parası çocuğunuzun parası. Çocuğunuz mutlu bir anneyle büyümeyi hakediyor konforlu bir hayattan ziyade
 
19 değil de 25 yaş gibi tanışsaydınız belki evliliğe kadar gitmeyecektiniz, baştan hiç sevgili bile olmayacaktınız belki de. o yaşlar o kadar kritik ki. 19 yaşla 21 yaş arasında bile uçurum fark var. insan çok hızlı değişiyor o yaşlarda.

çift terapisine gitmenizi öneririm, muhtemel bir iletişim sorununu çözmek için. herşeyi denediğinize emin olduğunuz halde hala değişmiyorsa demek ki karakteri böyle. konuşmayı deneyin dışarda nelerden hoşlanıyor, hangi aktivitelerden zevk alıyor mutlaka vardır
 
Son düzenleme:
türkiye'de iyi para kazanan işlerde çalışan insanlar genelde çok çalışıyor

siz 6 bin alıyor olsanız (ortalama öğretmen maaşı) eşiniz 12 bin alıyorsa ya sorumluluğu olan bir mühendis filan ya da ara kademe yönetici vs. Yani o evde yatarak ancak zihnini boşaltıyor. ancak kendine geliyor.

hem iyi maaşı olsun hem boş zamanı olsun tr'de pek fazla kişiye nasip olan bir şey değil maalesef. büyük torpil lazım.

ha gönül isterdi ki eşiniz de sizin gibi gezmeli tozmalı yüzmeli vs. aktivitelerle kafa boşaltsın ama adam zaten hep böyleymiş. bu konuda suçlayamayız onu. bence bu konuda biraz fedakarlık yapması gereken sizsiniz. eşinizden ayrı olarak da böyle tatiller programlar yapabilirsiniz. yapın da zaten siz öğretmensiniz, tatiliniz bol illa eşiniz size uymak zorunda değil. annenizle gidin. yazlık programı yapın. arabayı alın günübirlik takılın. o evde kalsın. hem gidebildiğinizi de görsün.

ev işi yapmaması ve yardımcıya laf etmesi tamamen halt etmek olmuş.

maalesef ülkede genel erkek nüfusu öyle ama siz de alıştırmışsınız yani...o da çözülür. yardımcı alın. 1 gün değil 3 gün gelsin. "bu evin işi bana ipotekli değil, bundan sonra böyle" deyin olsun bitsin.

bunları yapıp kendinize alan açın derim. açtığınız alanda kendi kendinizi biraz dinleyin bakalım ruhunuz size ne diyor?

ama bence esas sorun 30lu yaşlara gelen ve kocasından başka erkek görmeyen yurdum kadınının en büyük problemi olan şey: cinsel doyumsuzluk. zamanında yaşadığınız şeyin iyi bir cinsellik olmadığını bile ancak fark ediyorsunuz çünkü bu konuda olgunluğa ancak geldiniz. 30ların olayı bu zaten. kadınlar 30larda cinsellikte zirve yaşarken erkekler çoktan düşüşe girmiş oluyor (genel olarak, istisnalar olabilir).

kalıbımı basıyorum ki siz tatmin oluyor olsanız eşiniz kadınlığınızı hissettirse, ruhunuzu okşasa ütüyü mütüyü gözünüz görmeyecek zaten.

yani diğer sorunlar bir şekilde çözülür de bu sorunu çözebilir misiniz, çözmeseniz idare edebilir misiniz bilemiyorum.

benim bu sebeple boşanan arkadaşlarım oldu. Yaşları 20 olmadan okulda tanışıp evlenmişlerdi, üstüne düşen, fazla seven taraf aslında erkekti, ama kadınlar bir süre sonra ev-iş-çocuk kaybolduklarını hissettiler...cinsellik/duygusallaık olarak çok yoksunluk çekiyorlardı ve boşandılar. (ha bir de gayet ev işlerini, çocuk bakımını filan da ortak yapıyorlarken) cinselliklerini baştan keşfettiler bir tanesi ilk eşinden 10 kat yakışıklı bir adamla tekrar evlendi boyu kadar kızı vardı iki tarafın da. benim anladığım siz biraz ataerkil bir toplumda yaşıyorsunuz ki dayak yok aldatma yok neden boşansın ki kafasında herkes. benim de ailem ataerkil ama arkadaş çevrem bambaşka ve böyle çooooook örnek var. biraz çevrenizle kısıtlı gibisizi sanki.

burada ne desek boş aslında tamamen sizin tartınızın ne tarttığına bağlı.
 
oğluma baban bana iyi koca oldu ama iyi sevgili olamadığı için ayrıldım mı diyeceğim
İyi bir koca değil. Çok bencil bir koca.
İyi bir baba da değil. Çok umursamaz bir baba.
Oğlunuzu şimdi dert etmeyin bence.
Ayrılırsınız/ ayrılmazsınız o sizin bileceğiniz iş ama bazen bir cinnet her şeyi çözer.
 
Ara ara cinnet geçirdiğim oluyor ama bizde bu da bir şey pek çözmüyor. Eşim normalde çok sakindir ama ben sesimi yükselttiğim an ben senin çocuğun değilim azarlayamazsin beni diye başlıyor. Ben de çocuk gibi davranma o zaman biraz sorumluluk al vs diye devam ediyorum ztn orda kilitleniyoruz
 
İş falan devredemiyorum ki adama. Götüremem toplantım var deyip işin içinden çıkıyor ki çoğunlukla toplantısı oluyor gerçekten. Evden daha yoğun çalışıyor resmen. Ama gerçekten konuşarak bir şey çözemediğimiz ortada. Ütü isini ona yıktığım gibi yavaş yavaş sadece çocuk için yemek pişirmeye başlayabilirim mesela. Dolapta hazır yemeği bile ısıtıp yemez. Bir tost yapmaz yumurta kırmaz. Onune yemek konana kadar paketli gıdalar varsa tüketir o kadar. Tencere yemeği yemez. Sadece ona yaptığım kızartma veya ızgara yemekleri yapmayi birakacagim
 
valla zihnimde yankılanan ses de bu ama hemen kestirip atmış olmamak, ben elimden gelenin fazlasını yaptım diyebilmek istiyorum
 
valla zihnimde yankılanan ses de bu ama hemen kestirip atmış olmamak, ben elimden gelenin fazlasını yaptım diyebilmek istiyorum
Bu kadar yoğun çalışıyorsa bazı noktalarda anlayabiliyorum. İşim bazen o kadar yoğun oluyor ki eve gittiğimde hiçbir şey yapamıyorum o hafta cidden yemek bile. Sürekli böyle bir işte çalışınca ki en önemli etken stres gezmeyi çok sevdiğim halde evden çıkmak istemedim bir yıl. Bunlar bahane değil evde sorumluluk alması için eşinizin ciddi konuşmalar yapın kestirip atmak en çok size ve evladınıza zarar verir.
 
evet kötü biri değil. aksine çevresinde çok sevilen biri. özellikle benim ailem, annem ona bayılır çünkü çok sakin, saygılı, uzlaşmacı biri gibi görünür dışardan. aslında gerçekten de öyleydi ama zaman içinde benim yüzümden midir nedir değişti. artık o da bana çat çat laf söyleyebilen biri oldu. beni annesi gibi gördüğünü hissediyorum bazen. anne olmamla birlikte artık sanki sevgililik sıfatımı kaybettim. direk bir sürü sorumluluğu doğal olarak tek başıma üstlenmem gerektiğini düşünüyor açık açık söylemese de biliyorum. onun işi zaten yoğun. ben öğretmenim ve çok boş vaktim var hç yorulmuyorum sanıyor. evet ona göre daha az saat çalışıyorum ama bu çok hafif bir işim olduğu anlamına gelmiyor. ayrıca işim dışında tüm diğer işler de bende. evet bir şekilde idare ettim bu zamana kadar ama artık yoruldum. belki ondan bir takdir görsem bir güzel söz duysam bu kadar koymayacak ama o da yok....
 
valla yaparken mutlu olmuyor ki adam. istediğim çok bir şey de değil, hadi parasailing yapalım demiyorum ki, hafta sonu kahvaltıya gidelim veya akşam üstü bir kahve içmeye çıkalım diyorum. bin tane şey sıralıyor. yok çok trafik oluyormuş, işleri varmış yetiştirmesi gereken, gideriz ama tam 2 saat sonra evde oluruz vs diye pazarlık yapıyor veya...tüm isteğim hevesim kaçıyor. onun istediği aslında ben çocuğu da alayım annemle çıkayım o da evde rahat etsin. ki hafta içi bunu da yapıyorum, oğlanı alıp parka götürüyorum sonra anneme uğruyoruz bir iki saat orda kalıp sonra eve geliyorum bazen. hafta sonu dışarı çıktığımızda da hep huzursuz hep kafası dolu, bir an önce gitse de bitsek modunda. bunu ona söylediğimde saçmalama vs diyor ama insan hissediyor işte.
 
ilk işim bir kadın bulmak. bir de yemek işini boşlamak. haftada bir iki kere yapacağım en fazla. o da napıyorsa yapsın artık. bir de paşaya ayrı menü hazırlıyorum tencere yemeği yemez, sebze yemez...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…