Manas destanına dönebilir baştan uyarayım arkadaşlar....Eşimle 6 yıldır evliyiz, öncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz vardı. 2.5 yaşında bir oğlumuz var. Çocuk denecek yaşta sevgili olduk, ben 19 dum o 20. O yaşlarda birbirimizin ruh eşi olduğumuzu düşünürdük. Üniversiteyi beraber okuduk, arkadaş gruplarımız ortaktı. Eşim efendi diye tabir edilen, sakin, sessiz, uyumlu, bana saygı gösteren, güvenilir biri oldu her zaman. Beni çok sevdi, ilişkimizin başından beri üstüme düşen, el üstünde tutan oydu. Ancak uzun ilişkilerde görülebileceği üzere evlilik öncesi ilişkimizde mesafeye dayalı yıpranmalar oldu ( ben önce şehir dışına, sonra yurt dışına yüksek lisans yapmaya gittim) ancak bu süreçlerde de kopmadık çünkü aramızda yoğun ve güzel bir şey vardı her zaman. saygıyı ve sadakati yitirmediğimiz için devam edebildik. Zaman içinde ortak zevklerimiz artsa da aslında karakter olarak hep bambaşkaydık. Ben çok hareketli, dışa dönük, gezmeyi eğlenmeyi seven biriyken o ise hep daha sakin, üşengeç, ev kuşu, rahatına düşkün bir tipti. Ama daha gençken ve sorumluluklar yokken bana ayak uydurmakta hem daha hevesli hem becerikliydi. Gelgelelim evlendik, çocuktan önce gene de bazı bariz problemlerimiz olsa da bir şekilde aşabiliyorken çocuktan sonra bu problemler iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. Problemlerin başında eşimin uyuşukluğu, tembelliği, evde bir çöp dahi kaldırmaması geliyor. Aslında pis bir adam değil, üstüne başına kişisel bakımına özen gösterir zaten aksi olsa bunca yıl beraber olamazdık ancak söz konusu yaşadığı yer oldu mu bu adam duyarsızın önde gideni arkadaşlar. Ev işlerinde de çocuğun bakımında da bana zerre yardımı olmadığıyla alakalı daha önce de konu açmıştım burda ancak o zamandan bu yana bir arpa boyu yol alamadık.
Tek sorumluluğunun çalışıp para kazanmak olduğunu düşünüyor. Bir yıl önce iş değiştirdi ve yeni işi gerçekten daha yoğun ve sorumluluk isteyen bir iş. Ancak evden çalışmak gibi bir opsiyonu da var ve istediği zaman bunu kullanabiliyor. Son bir aydır evden çalışıyor mesela, dolayısıyla zihnen yoğun olsa da bedensel bir yorgunluğu yok. Cinsellik deseniz belki de işin kilit noktası bu. Hiçbir zaman vaoovv noktasında olmadık ancak yaşım küçük olduğu ve zamanında yaşadığımız şeyleri çok ateşli falan sandığım için o zamanlar bana yetiyordu. Şimdi ise zaten çocuktan sonra bitme noktasına geldi. Çünkü oğlan çok geç uyuyor ve ondan sonra da ikimizde de mecal kalmıyor. Eşim zaten pc başında olmadığı zamanlarda tv karşısındaki biricik koltuğunda yatış pozisyonunda. Ben ise sabah çocuğu kreşe bırak, işe git, sonra eve gel yemek hazırla /sofra kur , ortalığı toparla, çocukla ilgilen, güzel havada parka çıkar (Eşim asla oğlunu tek başına parka çıkarmaz, ya vakti yoktur ya oğlan çok hareketli zaptedemem der) vs derken tüm enerjimi tüketmiş oluyorum. Resmen iki çocuğu tek başıma büyütüyor gibiyim.
Bunlar dışında iyi arkadaş mısınız derseniz önceden belki evet ama zamanla bence büyüdük, değiştik. Hayattan keyif aldığımız şeyler farklılaştı. Ben hafta sonu kaçamaklarından, spontan planlardan hoşlanırım o hoşlanmaz. Pazar günleri asla evden çıkmaz istemez. Cumartesi bir yere çıkacaksak sabahtan darlamaya başlar erken çıkalım erken gelelim diye ama çocuğu hazırlarken vs daha hızlı çıkmamız için zerre desteği olmaz sadece giyinir ve bekler. Bir güzel sözü iltifatı yoktur. Ruhumu okşamaz. Anca ben yeni elbise aldıysam bak nasıl olmuşum vs dersem sadece güzel veya yakışmış der sıradan bir şekilde ama kendi içinden gelerek bir hareketi sözü yoktur. Öff belki çok klişe şeyler söylüyorum ama ekslikliğini hissettiğim şeyler çok fazla. Kadın olduğumu, sevildiğimi ve değer gördüğümü hissedemiyorum. Bunları onla konuşmaya kalksam da ciddiye alınmıyorum. O benim her şeyi abarttığımı düşünür. bunların hayatın bir parçası olduğunu, artık çocuklu bir çift olduğumuzu ve cinsellik de dahil her şeyin bu aralar eskisi gibi olmamasının normal olduğunu söyler. Ona göre gerçekten hiçbir problem yok, beni seviyor değer veriyor , benim nelerin eksikliğini hissettiğimi anlayamıyor. Dahası ev işleri ve çocukla ilgilenme konusunda ondan beklentilerimin de gerçekçi olmadığını düşünüyor. Annesi 4 çocuğunu tek başına büyütmüş, hepsini evlendirmiş olsa da hala elini üstlerinden çekmemiş, çocukken onlara tek bir sorumluluk dahi vermemiş bir kadın. Benden de annesi gibi olmamı bekliyor, bunca yorulmamı ve ondan destek bekleyişimi anlamsız buluyor. Çok çağdaş geçinen biri de olsa kadın erkek rolleri konusunda gayet feodal kafada beyefendi.
Mesela dün önce bir kafede bir şeyler atıştıralım, sonra da çocuğun bir iki eksiğini mağazadan alalım diye kararlaştırmıştık. Annemi de aldık ( aynı sitede oturuyoruz). Eşim annem veya kendi annesi bizleyse gene çok rahat davranıp asla çocukla ilgilenmez. Açtı formula yarışlarını izlemeye başladı cafede....Sonra annem oğlan masada durmayınca onu oyun alanına götürdük. Başbaşa kalınca sadece baktım ona, farkında bile olmadı başta. Sonra iki laf edelim kapa şunu deyince hem izleyip hem laf edebilirim dedi.... Bendeki tüm keyfi sömürüyor her zaman böyle....Onunla hiçbir şey yapmaktan keyif almıyorum, tüm gün kanepede yatan kediden farkı yok benim için....Ben aşk, sevgi istiyorum....Daha 32 yaşındayım ama ruhum 55 gibi....Toparlamam gerekirse, boşanmayı bile düşünüyorum ama oğluma baban bana iyi koca oldu ama iyi sevgili olamadığı için ayrıldım mı diyeceğim....Ben öğretmenim, elbette bir şekilde zor da olsa çocuğumu tek başıma da büyütebilirim ama eşimin maaşı benimkinin iki katı, oğlumu daha konforlu büyümekten alıkoymuş olacağım....Kafam çok karışık, paylaşmak istedim sadece mutsuzluğumu...