önce insan mıyız?, anne miyiz ?

annem öleli 7 gün olmamıştı sanırım..babam bağırdı biz kardeşlere,hayatımı yaşamak istiyorum!eşlerini önlerinde engel olarak görebiliyor..
İyi de her baba aynı mı da? Ona bakarsan kendi öz kızına tecavüz eden babalar da var bu durumda tüm babalar sapık mı oluyor? Senin baban kusuruma bakma ama çirkin bir insanmış. Kendi babanın kötülüğünün neden diğer babalara da genelliyorsun ki?
Bana her baba böyle diyerek kendi babanın yaptığını tüm babalara atfetmek babanı temize çıkarma isteğinden kaynaklanıyor gibi geliyor.
Rahmetli babam annem ev hanımı olduğu halde her işimizi görürdü. Tuvaletimizi de yaptırırdı, parka da götürürdü, sümüğümüzü de silerdi, yemeğimizi de yedirirdi. Biliyorum ki ilk giden babam değil de annem olsa, babam yine aynısını yapar.
 
eh genel itibariyle toplulumuzda baba vefat edince anne yuvayı dağıtmayıp evlatlarını başına topluyor ama anne vefat edince herkes bir yere dağılıyor.
bizim erkekler bir bardak su almaktan aciz, 3 çocuk elbette yük görünür o'na çünkü hiçbir zaman çocuk büyütmek erkeğin görevi sayılmamış.
Ama lafa gelince 'cocuklarin sahibi babadir', 'cocuklar babanin kanini tasir ', "nesil babadan devam eder ' .......... neden acaba ?
 
Bu arada ne diye erkeklerin karıları öldükten sonra evlenmelerine bu kadar takılmış anlamadım. Kadınlar da evlensin madem o kadar istiyorlar boşanmaları ya da dul kalmaları durumunda. Evlenme diyen mi var?
Ben Türk kadınlarını gerçekten anlayamıyorum. Önce saçlarını süpürge ederler, sonra bunu her yerde marifet gibi anlatırlar, sonra da sızlanırlar. Çok ilginç.
 
Ama lafa gelince 'cocuklarin sahibi babadir', 'cocuklar babanin kanini tasir ', "nesil babadan devam eder ' .......... neden acaba ?
Yooo tüm mahkemler boşanma durumunda çocuğu anneye verir. Dünyanın her yerinde böyle.
 
İyi de her baba aynı mı da? Ona bakarsan kendi öz kızına tecavüz eden babalar da var bu durumda tüm babalar sapık mı oluyor? Senin baban kusuruma bakma ama çirkin bir insanmış. Kendi babanın kötülüğünün neden diğer babalara da genelliyorsun ki?
Bana her baba böyle diyerek kendi babanın yaptığını tüm babalara atfetmek babanı temize çıkarma isteğinden kaynaklanıyor gibi geliyor.
Rahmetli babam annem ev hanımı olduğu halde her işimizi görürdü. Tuvaletimizi de yaptırırdı, parka da götürürdü, sümüğümüzü de silerdi, yemeğimizi de yedirirdi. Biliyorum ki ilk giden babam değil de annem olsa, babam yine aynısını yapar.
milena,okudum cümlemi,evet düşündüğümü yazmayı atlamışım,bazı anne ve babalar fedakar olmayabiliyor..benim eşim oğlumuz için kendimden daha çok seviyorum demişti örneğin..böyle ve hatta daha iyi yada daha kötü anne babalar olabilir..temize çıkarmak aklımdan geçmedi:)
 
Yooo tüm mahkemler boşanma durumunda çocuğu anneye verir. Dünyanın her yerinde böyle.
burada konu sahibi arkadaşın anlatmak istediğini anladım ..demek istediği anne ve baba eşit fedakarlıkta bulunmalı..
 
Bu arada ne diye erkeklerin karıları öldükten sonra evlenmelerine bu kadar takılmış anlamadım. Kadınlar da evlensin madem o kadar istiyorlar boşanmaları ya da dul kalmaları durumunda. Evlenme diyen mi var?
Ben Türk kadınlarını gerçekten anlayamıyorum. Önce saçlarını süpürge ederler, sonra bunu her yerde marifet gibi anlatırlar, sonra da sızlanırlar. Çok ilginç.

Saçını süpürge etmeyene; adam seni boşasa hakkıdır, arkasından da görüyor musun esas o zaman kıymetli olunuyor demeleri de cabası.. :KK51:
 
Bu arada bebek bakımı yurtdışında hem kadının hem erkeğin görevi sayılıyor. Erkekler bez de değiştiriyor, çocuk gece uyanınca kalkıyor da, mama da yediriyor. Umuma açık yerlerde erkekler tuvaletinde bebek bezi değiştirme üniteleri dahi var.
Türk kadınları hem erkeklerine hiç iş yaptırmıyorlar, teklif dahi etmek akıllarına gelmiyor; sonra da hayıflanıyorlar.
Müstehaktır. Öyle saça böyle tarak.
 
Saçını süpürge etmeyene; adam seni boşasa hakkıdır, arkasından da görüyor musun esas o zaman kıymetli olunuyor demeleri de cabası.. :KK51:
Aynen. İsim vermeyeyim geçen bir konu açıldı. Konu sahibesi eşinin her türlü ev işini yapmasından bahsetmiş. Üyenin teki de gelmiş ''problemin adama ev işi yaptırdığından olmasın.'' demiş. :KK70:
 
Yani baba hakkinda insanca seyler dusunemicem ne yazik ki.

Hayat arkadasi can cekisiyor, adamin derdine bakin :cocuklara nasil bakicam ? Kadin gozunun onunde oluyor, koyun can, kasap et derdinde. Adam yas tutma donemini bile gecmis, dimdirek kendi derdine dusmus.

Adamin da kadini sevdigini sanmiyorum acikcasi, seven insan sevdigim oluyor diye kahrolur, uzulur. Adam orayi kisa kesip dimdirek bencillige dalmis. Sevdigim erkek oturup suratini assa ben uzulurum, oldugu gunu , hele de gozumun onunde hastaliktan olmesine dayanamam, ben de olurum.
 
Yooo tüm mahkemler boşanma durumunda çocuğu anneye verir. Dünyanın her yerinde böyle.
Belli yasa kadar annede kalir orasi kesin. Ama toplumsal bakis acisi olarak diyorum ben. Ornegin cocuklu bi kadin bosanip baskasiyla evlenirken 2. Es "ben baskasinin cocugunu istemem" der.cocuklu kadinlarla evlenmek istemez erkekler. Ayni sekilde babalar da bosanma durumunda "benm cocuklarima baska baba bakamaz" der. Ve yine ayni sekilde cocuguyla baba evine donmek isteyen kadinlara "o adamin cocuguyla gelme eve" derler. Yanlis mi bunlar, boyle degil mi?
 
burada konu sahibi arkadaşın anlatmak istediğini anladım ..demek istediği anne ve baba eşit fedakarlıkta bulunmalı..
Valla Türkiyede erkekler zaten çalışarak büyük bir fedakarlıkta bulunmuş oluyorlar. Ülkede çalışma koşulları o kadar kötü ki. Gelişmiş ülkelerde birçok insan ya vardiyalı çalışır, ya da memur gibi sabah 9 akşam 5.
Türkiyede erkekler sabahın köründen gece yarılarına kadar çalışıyor. Özel sektör öyle kötü ki.
Hele o restaronlarda falan çalışan garsonlara öyle üzülüyorum ki. Sabah 9da başlıyorlar gece 12lere kadar, 3 kuruş maaş için.
Ne için? Evlatları için karıları için. Şimdi bu büyük fedakarlık değil de ne?
Kadının da çalıştığı ailelerde dediğine katılıyorum. Ama o da Türk kadınlarının suçu. Diyorum ya yurtdışında erkekler de bez değiştiriyor. Bizim Türk kadınları aferinin delisi. Sürekli bir kocalarına yaranma çabası. Sonra da sızlanıyorlar.
 
Son düzenleme:
Belli yasa kadar annede kalir orasi kesin. Ama toplumsal bakis acisi olarak diyorum ben. Ornegin cocuklu bi kadin bosanip baskasiyla evlenirken 2. Es "ben baskasinin cocugunu istemem" der.cocuklu kadinlarla evlenmek istemez erkekler. Ayni sekilde babalar da bosanma durumunda "benm cocuklarima baska baba bakamaz" der. Ve yine ayni sekilde cocuguyla baba evine donmek isteyen kadinlara "o adamin cocuguyla gelme eve" derler. Yanlis mi bunlar, boyle degil mi?
Öyle canım haklısın, ona bir şey demiyorum. Ama günümüzde birçok ailede durum bu değil. Artık çocuklu kadınlar da 2. evliliklerini yapıyorlar.
Ha bir de o üvey baba istememe durumu biraz çocuğu istismar falan eder korkusundan. Eskiden kadınlar güçsüzmüş, ekonomik özgürlükleri yokmuş. O yüzden üvey babalar üvey kızlarını taciz de etseler seslerini çıkaramazlarmış. Biraz da bunun korkusu varmış. Şimdi kadınlar güçlendikçe böyle saçma sapan gelenekler de ortadan kalkıyor.
Hem sana bir şey diyeyim mi? Böyle tabuları oluşturup, dul kadınlara kötü gözle bakanlar da en başta kadınlar. ben bu sitede kaç kere gördüm. Kadının çocuğu var, 2. evliliğini yapmak istiyor. Burada herkes taşlıyor. ''Koca meraklısı'', ''Sen annesin anne'' , daha neler neler. Yani Türk kadınları özgürlük istiyor ama sadece kendileri için istiyorlar o özgürlüğü, diğer kadınlar eşlerinden çekmeye devam etsin istiyorlar.
 
Son düzenleme:
Bu arada ne diye erkeklerin karıları öldükten sonra evlenmelerine bu kadar takılmış anlamadım. Kadınlar da evlensin madem o kadar istiyorlar boşanmaları ya da dul kalmaları durumunda. Evlenme diyen mi var?
Ben Türk kadınlarını gerçekten anlayamıyorum. Önce saçlarını süpürge ederler, sonra bunu her yerde marifet gibi anlatırlar, sonra da sızlanırlar. Çok ilginç.
Ben kimsenin evlenmesine karsi degilim, sadece esi vefat eden insanin karisinin eksikligini hissedis sekline takiliyorum. Evde yemek eksik kalacak diye uzulmek ayri esim canim gitti diye uzulmek ayri. Biraz sevgi olsa 2 gun sonra baskasiyla hayatina devam etmek zor gelir, yani zor gelmesi lazim?
Benm esas sorum 2. evlilik degildi ama konu tabiki alakali 2.evlilikle.
 
bilmiyorum nerede hata yapıyoruz. ama biz duygusal olarak hem bencil hem de sömürülerek büyütüldük. sorun da orada. belki adam gerçekten de yemeğimi yapan/çocuklarımı doğurup onlara bakan kadın istemiştir?? kadın da bunu kabul etmiştir.
?
ya bize annelerimiz/babalarımız şey demiştir: 1. kendini ezdirme , aşağıda kalma, yanına bırakma: o zman sanıyoruz ki her şey bizim hakkımız. kimse benden daha iyi olmasın
, veya

2. seni nasıl okuttum biliyor musun? gece kaç kere kalktım terledin diye? seni büyüsün diye neler yedirdim, çok hasta olurdun vs: o zaman da hiç özgüven olmuyor. anneyi sevdiğin için değil fedakarlık yaptığı için seviyorsun/ilgileniyorsun/yaşlanınca bakıyorsun.
 
Ben kimsenin evlenmesine karsi degilim, sadece esi vefat eden insanin karisinin eksikligini hissedis sekline takiliyorum. Evde yemek eksik kalacak diye uzulmek ayri esim canim gitti diye uzulmek ayri. Biraz sevgi olsa 2 gun sonra baskasiyla hayatina devam etmek zor gelir, yani zor gelmesi lazim?
Benm esas sorum 2. evlilik degildi ama konu tabiki alakali 2.evlilikle.
Yok ben zaten sizin için demedim. Kimi üyeler ''Erkekler karıları ölünce tekrardan evlenir, ama kadınlar evlenmezler'' diye hayıflanmış ona cevaben dedim.
Ben o adamın kendini, düşündüğünü sanmıyorum. Adam çocuklarını düşünüyor. Benim de eşim ölse ilk ''Çocuklarım babasız kalacak, ben onlara tek başıma nasıl yeteceğim?'' diye düşünürüm. Bu söz bana hiç kötü niyetli ya da bencilce gelmedi aksine çok iç parçalayıcı geldi. Adam çocuklarını düşünüyor, hayattaki en büyük dayanağı gitmiş, yol arkadaşını kaybetmiş ona üzülüyor.
Biz zaten insanların kendilerini değili bize hissettirdiklerini severiz. Söz gelimi bir ev hanımı da kocası öldüğün de ilk ''Eyvah ben nasıl geçineceğim, çocuklarımı nasıl okutacağım?'' diye düşünür. Ya da bu hayata nasıl tek başıma tutunacağım? diye.
 
Son düzenleme:
Valla Türkiyede erkekler zaten çalışarak büyük bir fedakarlıkta bulunmuş oluyorlar. türkiyede çalışma koşulları o kadar kötü ki. Gelişmiş ülkelerde birçok insan ya vardiyalı çalışır, ya da memur gibi sabah 9 akşam 5.
Türkiyede erkekler sabahın köründen gece yarılarına kadar çalışıyor. özel sektör öyle kötü ki.
Hele o restaronlarda falan çalışan garsonlara öyle üzülüyorum ki. Sabah 9da başlıyorlar gece 12lere kadar, 3 kuruş maaş için.
Ne için? Evlatları için karıları için. Şimdi bu büyük fedakarlık değil de ne?
Kadının da çalıştığı ailelerde dediğine katılıyorum. Ama o da Türk kadınlarının suçu. Diyorum ya Yurtdışında erkekler de bez değiştiriyor. Bizim Türk kadınları aferinin delisi. Sürekli bir kocalarına yaranma çabası. Sonra da sızlanıyorlar.

Bi ulkede calisma sartlari zorsa para kazanmak zorsa hayat standartlari dusuk olur ve bu düsük standartlarda yaşam kadinlar ve cocuklar icin cook daha zor olur.

Para kazanmak icin garsonluk yapmak fedakarliksa (evet oyle ) o azıcık parayla cocuk besleyip büyütmek de 10 kati fedakarliktir.
bugun ulkemizde hala baraka gibi evlerde yasamya calisan , camasiri elde yikayan,elbiseyi evde diken cookk kadin var. "Kadinlarin fakirligi " seklinde bir kavram var. Biraz arastirin ne demek istedigimi anlarsiniZ. Konu dagiliyor ama napalim
 
Erkek dediğin karısını toprağa gömdümü yakasını paçasını düzeltip etrafa bakına bakına gidemiş evine , gerisini sen düşün daha ne diyimmm...Kadın bir kere düşmesin erkek dönüpte merhamet etmez... İyice feministe bağladım bu aralar zaten , okuyunca bu konuyu çok sinir oldum.
 
haklısın vikidedi, ben de bunu anlamıyorum. hem ne demek öz annesi gibi kimse sevemez. o da baba yahu! tabii bizdeki babalık kavramı çoğunlukla eve ekmek getirmekten ibaret olduğundan kadın ölünce çocuklar helak oluyor. oysa baba da anne gibi her an ilgilense çocuklar tarumar olmaz.
insanlar ölür, hastalıktan ölür, kazadan ölür, kasten öldürülür, ölümlüyüz yani sır değil bu. Allah sıralısını versin de her zaman da vermiyor işte, bazen insanlar gencecik ölüp gidiveriyor.
şahsen bir gün evlenip çocuk sahibi olursam bu kesinlikle çocuğuyla en az benim kadar ilgilenecek bu yetiye ve isteğe sahip bir adamla olacak. bir görev ya da toplumun yüklediği bir sorumluluk olduğu içindeğil gerçekten baba olmak istediği için baba olan bir adamla evleneceğim, öyle bir adam da bulamazsam gidip Kuzey Kıbrıstan sperm alacağım. şaka değil. madem çocuğumu tek başıma büyüteceğim hakkaten tek başıma büyüteceğim, ailem falan da bilir bu fikrimi.
bebeği emzirmekten başka her işi yapan bir erkek baba olmalı bence. fizyolojik farkımızın getirdiği durumlar dışındaki her şeyi beraber yapacağız.
ve eğer bir gün ben ondan önce ölürsem bileceğim ki çocuğum güvenli ellerde, onu seven ve en az benim kadar iyi bakabilecek, annesi öldüğü için evinden ayrılıp anneanne babaanne elinde ya da sırf bu yüzden üvey anne elinde değil, babasının yanında, kendi evinde.
hem çocuğuma doğru bir örnek olacak hem de babasıyla doğduğu andan itibaren iletişim içinde olacak. bebekler anneleriyle doğumdan önce iletişimde, doğduğu an annenin kucağında onun kokusunda ama babası da gece anneyle birlikte uyanacak, uyanan bebeği baba da göğsünde sallayacak ki bebek babayı da algılamaya başlasın.
öyle bebeğin başında çıngırak sallamakla baba olunmaz. yoksa işimiz gücümüz var çok şükür bir kuru ekmek bir litre süt alırız çocuğumuza kocaya ne gerek var?
goooglee goooglee o kadar haklısın ki siteminde. senin örneğindeki babayı bilemem ama bu gözlerim bu kadın öldü gitti ben bu bebelere nası bakarım, deyip karısının 40'ı çıkmadan evlenen adamlar gördü. kadının eskiden adı vardı, bazı kadınların adları bile yok, onlar bırak kadını insandan bile sayılmıyor bazen.
ne diyeyim kadına çok üzüldüm yazık kadına üzülenler bile kendisi gittiği için değil, anne olup da gittiği için üzgün.
Allah gönlüne göre versin..benim eşim de anlattığın gibi bir baba çok şükür, gece gündüz bakar, altını değiştirir, gezdirir, uyutur vs. Ama bana derdiki bebeğim doğmadan, sen izin vermezsin ki benim yapmama, anneler hep öyle babaya sen yapamazsın diye birşey yaptırmıyorlar. Bak sorun yine kadında, hakikaten böyle annede çok sen beceremezsin diye babaya hiç birşey yaptırmıyorlar.
 
Valla Türkiyede erkekler zaten çalışarak büyük bir fedakarlıkta bulunmuş oluyorlar. Ülkede çalışma koşulları o kadar kötü ki. Gelişmiş ülkelerde birçok insan ya vardiyalı çalışır, ya da memur gibi sabah 9 akşam 5.
Türkiyede erkekler sabahın köründen gece yarılarına kadar çalışıyor. Özel sektör öyle kötü ki.
Hele o restaronlarda falan çalışan garsonlara öyle üzülüyorum ki. Sabah 9da başlıyorlar gece 12lere kadar, 3 kuruş maaş için.
Ne için? Evlatları için karıları için. Şimdi bu büyük fedakarlık değil de ne?
Kadının da çalıştığı ailelerde dediğine katılıyorum. Ama o da Türk kadınlarının suçu. Diyorum ya yurtdışında erkekler de bez değiştiriyor. Bizim Türk kadınları aferinin delisi. Sürekli bir kocalarına yaranma çabası. Sonra da sızlanıyorlar.
benim etrafımdada olumsuz örnekler çoğunlukta milena,çalışma şartları ağırsa yeteceği kadar çocuk yapacak,sonra hanımını bulaşıkçılığa,merdiven silmeye gönderenler var..adam ayda 2 bin alıyor,hanımıda bir eve temizliğe gidiyor,hanım daha geç geliyor,koca kahveye gidiyor küçük kız akrabalarında,ya çoğuğa baksın koca bakmak istemiyorsada ek iş yapsın karısını temizliğe göndereceğine
 
X