Birdenbire olmuştu her şey. En sevdiğim adam aynı zamanda en nefret ettiğim adam olmuştu artık. Yaşanmamış anılara ağlar, aldığım her nefeste seni bırakabilmeyi, sensiz yapabilmeyi diler olmuştum. Yaralarıma üfleyerek girdiğin hayatımda daha derin yaralar açmıştın kısa sürede. Yalan söylemiş olmanı diledim birçok kez. ”Birbirimize asla yalan söylemeyelim, ne olursa olsun” diye verilmiş sözlerimizi silip atmak istedim. İçini bile güldürebildiğin gözlerimin dolmasına dayanamadığını bilirdim. Omzunda ağladığımda benimle beraber ağladığın dakikaları unutmak istedim her saniye. Hep gittin sen, hep kaçan taraf oldun. Ben artık kovalamaktan yoruldum. Ben pes ettim. Şimdi sen ağla. Ağlamanı, üzülmeni dilerken bile gözlerimin dolduğunu bilmeden ağla. Gülümsediğimiz her anı hatırlayıp, gülümsediğimiz her fotoğrafımıza bakıp, mutlu olduğumuz zamanları hatırlayıp ağla. Tamam, mutluluklarımızı hatırlamıyorsan acılarımızı hatırla, onlara ağla. Ne kadar kavga etsek de hep birimizin mutlaka bir şebeklik yapıp ardından sarılıp öperek barıştığımızı hatırla, sonra ağla. Birbirimiz için, birbirimizin omzunda ağladığımız zamanları hatırla, onlara ağla. Başkasını öptüğünde gözlerinin içi gülemesin bir daha. Gittiğin her insanda benim kokumu ara. Kimseyi beni öptüğün gibi masumca öpme. Kimseye bana sarıldığın kadar uzun sarılıp, bana baktığın kadar uzun bakma. Kimse benden uzun süre bakmasın gözlerine. Görmedim ben, senin gibi sevmedim hiç kimseyi. Sayesinde gülmeyi unuttuğum adam gibi sevemedim hiç kimseyi. Ben senin açtığın yaralarımı umursamadan, yine senin yaralarını sardım hep. Ne çok şey kaybettiğini görmüyor musun? Boşversene.
Yapamazsın ki sen. Başkasıyla yapamazsın. Bir başkasının seni bu kadar çok sevemeyeceğini anladığında, onun yanında kalamazsın. Masumlaşamazsın ki sen onun yanında. İnsanların pekte hoşlanmadığı sesinle şarkı söyleyemezsin rahatça. Dans edemezsin kahkahalar atarak. Susamazsın ki sen başkasının gözlerinin içine bakarak. Dizlerine uzanıp uyuyakalamazsın bir daha kimsenin.
Kimse sen öyle masumca uyurken sıkılmadan yüzünü izleyemez ki saatlerce. Yüzünü boynuna gömüp dakikalarca kokunu içine çekmez kimse. Burnundan, dudağının kenarından masumca öpmez. Ellerini tuttuğunda dünyayı unutmaz. Senin için sahip olduğu hemen her şeyi feda edemez. Her şarkıda, her kitapta, her şiirde senden bir şeyler aramaz kimse. Her gidişinde umutsuzca bekleyip, her dönüşünde sessiz sedasız kollarını açarak seni karşılamaz. Senin için başını yastığa gömüp gecelerce ağlamaz.
Hem sen benden başkasını bu kadar ağlatamazsın. Bu kadar sevdiremezsin kendini bir daha. Bu kadar nefrette ettiremezsin. Bu kadar özletemez, bekletemezsin.
Tüm bunları kaybetmiş olmak, nasıl hissettiriyor?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?