Oğlumun hoşuma gitmeyen davranışları

İki işte çalışıyormus calıskan cocuk, demek ki evi temızlıge ne enerjı ne vaktı kalıyor. Kalan vaktını de gezmeye harcıyor. Motor almıs demek kı har vurup harman savurmuyor. Altı senelık ılıskısı var demek kı duygusal ılıskılerı tepkılerı sızın sandıgınız kadar kotu degıl daldan dala atlamıyor. Alkol esrar kullanmıyor. Babasına cevresıne saygılı sadece sorunu sızınle. Bot gıymesı eskı palto falan sımdıkı genclerın bazıları oyle gıyınıyor zaten. Bence sıze bagırması saygı duymaması ogrenılmıs bır davranıs sızden ogrenmıs aynalama yapıyor.
 
Bir kere çocuğunuz şımarık değil.

Şımarık çocuk iki işte çalışmaz, derme çatma dükkanda oturmaz, para ver lüks yer ver diye size yapışır. Torna makinası alıp iş kurmaya çalışmaz.

O bu kadar kıt kanaat geçinirken etrafım dedi diye bir ton nişan masrafı kira masrafı vermesini istiyorsunuz.
Yetmedi bir de maaşından tatlısından istiyorsunuz.
Başka?

En büyük hatası evini size temizletmek.

O da yetmedi tedavi için kullandığı ilaçlara da “deli ilacı” diyip eleştiriyorsunuz. Medikal olarak bir eğitiminiz var mı? O zaman her antibiyotik kullanan enfeksiyon tedavi etsin.

Çocuğun sizinle kavga etmesi çok normal çünkü imkansız istekleriniz var. Olmayan parayla siz etrafa güzel görünün diye evlenmek? Düğün masrafı yönetilebilir, asıl sıkıntı geçim.

Madem ki ağır işe gönüllü, ona yapacağınız en güzel katkı alanında gerekli iş sertifikaları alması için borç vermek olabilir. Düzenli geliri olursa evlilik düşünür zaten.
 
Merhaba
Öncelikle yaşadığınız duygu durumuyla ilgili üzüldüm. Kabul ederseniz naçizane bazı tavsiyelerim olacak.
Yazdıklarınızdan anladığım, ilk çocuğunuz olmasınında verdiği endişeyle epey verici olmuşsunuz. Kendinizi yok sayma derecesinde Vererek büyütmüşsünüz. Maalesef büyük bir yanılgı bu.
Bu yanılgının ötesinde verdiklerinizin karşılığını bekliyorsunuz. Beklenti yiyor sizi kemiriyor. Ve kemirildiğiniz sürece oğlunuzu itiyorsunuz.
Sanıyorum tüm yaşamınızda herkese vericisiniz.
Yaşadığınız hayal kırıklıkları sonucunda saygı verme saygı duyma kısmını atlıyorsunuz.
Saygı duymadan vermeye devam ediyorsunuz oğlunuza.
Oğlunuz 25 yaşında. Ve anlamlı bir kararla evini ayırmış. Askerliğini yapmış. Bir ilişkisi var. O artık bir yetişkin.
Hala kontrol durumundasınız ve vermeye devam ediyorsunuz. Evinin temizliği vs. (siz bundan rahatsız olduğunuz veya ayıp olduğunu düşündüğünüz için. )
Neden?
Neden siz hala vermeye devam ederken o vermiyor.
Hiç düşündünüz mü?
Çünkü aynen onun yaptığı gibi seviyor ama saygı duymuyorsunuz.
Pasif kontrol deniyor buna.
Bu durumu tam tersine çevirmek isterseniz çok basit 2 kuralı uygulamanız yeterli.

VERMEYİ KES / BEKLENTİNİ KES
1- bir ay boyunca oğlunuza sevgi ve saygı dışında bir duygu bir davranış bir edim halinde olmayın. İletişim o kurarsa kurun. Verdiklerinizi düşünürken, size verdiklerine odaklanın. İçinizden veya sesli şikayet halinde olduğunuzu farkettiğinizde şöyle düşünün: O sizin mucizeniz. Siz onu büyütürken o da sizi büyüttü. Dünyanın en mucizevi duygularını tattırdı size. Siz verirken o da verdi.
Ve siz seçtiniz onu.
Bu aşamada zorlanırsanız, oğlunuzu tanıyan kişilerle konuşun. Onunla ilgili beğendikleri yönlerini anlatmalarını isteyin onlardan.

Evlat sahibi olmanın tümüyle seçim olduğunu, bu seçimin karşılıksız şartsız kayıtsız bir sevgi ve saygı barındırması gerektiğini hatırlayın. Bu hususiyetle biliyoruz ki cennet annelerin ayağının altındadır.

2- ilk görüşme anınızda tüm düşüncelerinizden arınarak ona uzaktan bakın. O sizin evladınız. Eşiniz, arkadaşınız, ebeveyniniz değil. Her surette gurur duyun. Saygı duyun. Hem onunla hem kendinizle. o bir kaç dakika size iyi gelecek. Sarılın. Hissedin. Karşılık beklemeden sevgi ve saygı duymanız sevgi ve saygı duyulacağınızın garantisidir inanın ki

Bir anlık farklı bakış açısı tümüyle durumu değiştiriyor.
 
Helal olsun cidden bu yoruma o kadar katılıyorum ki. 25 yaşında adamın giydiği bota bile karışmış konu sahibi. Ya size ne? Tarzı o demek ki, öyle seviyor. Yazın da bot giyen tanıdıklarım var benim, motorcuların bir çoğu da öyle. Bıkmış usanmıştır artık adam. Sürekli eliniz kolunuz onun üzerinde izlenimi aldım. Pisse dağınıksa neden gidip temizliyorsunuz mesela? Ben bile bunaldım tavrınızdan. Çocuğunuzla ayrışmayı başaramamışsınız, onu bir birey olarak görmüyorsunuz. Kaldığı yerin dağınık olmasını bile bizi rezil ediyor olarak görüyorsunuz. “Siz” diye bir durum yok. Diğer insanlarla ilişkileri iyiyse sorun sizde olabilir, bir rahat bırakın.
 
Ayrıca uzun uzun yazdığınız şeylerin hiçbiri dişe dokunur değil ama deli ilan etmişsiniz çocuğunuzu. Dağınıksa dağınıktır, herkes çok mu titiz? Kendi parasıyla motor almış çalışıyor kazanıyor düzenli bir ilişkisi var ee yani? Ağız dalaşıysa her evlat-ebeveyn arasında oluyor. Kendinizi fedakar ilan etmek için çocuğunuza yükleniyorsunuz, bir nevi ikincil kazanç.
 
Günümüz ebeveynlerinin can sıkıntısından çocuklarına sarması, problem araması da baydı beni.
Bir de bence azıcık asilik iyidir. Türkiye’de ebeveynlerin sözünden çıkmazsan saçma sapan yerlere sürükleniyorsun. Mesela sizin 25 yaşında birini elalem baskısıyla evlendirmeye çalışmanız gibi. Dertsiz başınıza dert aramayın. Konuya tıklarken uyuşturucu-kumar hadisesi falan sandım. Ülke koşullarında hayatta kalmaya çalışan, tipik bir genç işte oğlunuz.
 
Ne kadar güzel bir yazi
Hatta banada faydasi var
Teşekür ederim
 
Ben tek takıldığım nokta evlensin de başı bağlansin slrumlulugu benden çiksin demeniz.Sizin adam edemediginiz cocugu elin kızı adam etmek zorunda değil ki onun ne sucu var ? Siz her türlü imkani ona altin tepside sundugunuz icin oglunuz öyle.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…