• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Oğlumun hoşuma gitmeyen davranışları

İki işte çalışıyormus calıskan cocuk, demek ki evi temızlıge ne enerjı ne vaktı kalıyor. Kalan vaktını de gezmeye harcıyor. Motor almıs demek kı har vurup harman savurmuyor. Altı senelık ılıskısı var demek kı duygusal ılıskılerı tepkılerı sızın sandıgınız kadar kotu degıl daldan dala atlamıyor. Alkol esrar kullanmıyor. Babasına cevresıne saygılı sadece sorunu sızınle. Bot gıymesı eskı palto falan sımdıkı genclerın bazıları oyle gıyınıyor zaten. Bence sıze bagırması saygı duymaması ogrenılmıs bır davranıs sızden ogrenmıs aynalama yapıyor.
 
Bir kere çocuğunuz şımarık değil.

Şımarık çocuk iki işte çalışmaz, derme çatma dükkanda oturmaz, para ver lüks yer ver diye size yapışır. Torna makinası alıp iş kurmaya çalışmaz.

O bu kadar kıt kanaat geçinirken etrafım dedi diye bir ton nişan masrafı kira masrafı vermesini istiyorsunuz.
Yetmedi bir de maaşından tatlısından istiyorsunuz.
Başka?

En büyük hatası evini size temizletmek.

O da yetmedi tedavi için kullandığı ilaçlara da “deli ilacı” diyip eleştiriyorsunuz. Medikal olarak bir eğitiminiz var mı? O zaman her antibiyotik kullanan enfeksiyon tedavi etsin.

Çocuğun sizinle kavga etmesi çok normal çünkü imkansız istekleriniz var. Olmayan parayla siz etrafa güzel görünün diye evlenmek? Düğün masrafı yönetilebilir, asıl sıkıntı geçim.

Madem ki ağır işe gönüllü, ona yapacağınız en güzel katkı alanında gerekli iş sertifikaları alması için borç vermek olabilir. Düzenli geliri olursa evlilik düşünür zaten.
 
Arkadaşlar merhabalar benim 2 tane oğlum var biri 1997 diğeri 2002 doğumlu. Küçükten yana Allah'a şükür bir sorunum yok ama büyük çocuğum bana karşı oldum olası hep saygısız oldu. Herhangi bir şekilde konuştuğumda fikirlerimi beğenmiyor, bana bağırıyor, en ufak şeyde bile sesini yükseltiyor. Biz Kırıkkale'de oturuyoruz oğlum 2020'de askerliğini yaptı sonra Ankara'da dedesinden kalma küçücük bir yer var dükkanı eve çevirmişler biz de kalsın dedik hem kardeşlerim orada oturuyor hem malum kira fiyatları vs. dedik. Daha sonra adamakıllı bir yere taşınır diye düşündük ama hiç çıkası gelmiyor. Bir de şimdi kira masrafları epey arttı. Yan tarafta da benim kardeşim oturuyor kapıları yan yana. Oğlum evini hiç temiz bırakmıyor kardeşlerim de bunu hep görüyor öyle pis bırakınca da kardeşlerime rezil rüsva oluyorum. Mecbur ben temizliyorum benim ömrüm sürekli evladımın evini temizlemekle mi geçecek ya? Bir de bunun sevgilisi var üniversiteden tanıştığı. 2016'dan beri sevgili dile kolay 6 sene... Sevgilisi Kırşehirli oğlum bir nişan yapalım ailesiyle tanışalım diyoruz hiç oralı bile olmuyor. İçimden hep diyorum keşke evlense de başı bağlansa artık onun sorumluluğu bana kalmasa. Her seferinde bana kira masrafı evlenme masrafın düğün masrafından bahsediyor. Elalem artık benimle dalga geçmeye başladı bir evladını evlendiremedi diye.

Ona evlen evlen taşın diyoruz o da hiç bizi dinlemeyip başka başka şeyler yapıyor. Mesela küçüklüğünden beri arabalara tutkun gitmiş motor almış benzin masrafı ve trafik diyor ama bunun can güvenliği de var...2 ayrı iş yerinde çalışıyor. Ama bugüne kadar hiç parasından faydalanamadık. Bir gün de tatlı alıp gelse anne bunu sana aldım diyip yesek çok sevinirdim ama hiç böyle bir şey olmadı. Şimdi de torna cihazı satın alıp dükkan kiralamış iş yapacağım diyor. Hadi yapmasına bir şey demiyoruz ama bize biraz saygılı olmasını istiyoruz.

Kısacası oğlum hep bana karşı saygısız. Küçüklüğünden beri hep bana karşı bağırıp çağırıyor sesini yükseltiyor. Bir de öyle böyle değil 3 yaşındayken de 10 yaşındayken de 15 yaşındayken de şimdi de. Bazen düşünüyorum "Allah'ım ben ne günah işledim de oğlum böyle oldu diye". Bugüne kadar hiçbir şekilde kötü büyütmedik ne istediysek yaptı. Daha akıllı telefonlar meşhur değilken biz gittik o istedi diye telefon aldık. Gittik en kaliteli bilgisayarı ona aldık. Araba tutkunuydu babası hep onun dediği model araba aldık. Onun en büyük destekçisi olmama rağmen böyle davranışlar hiç hoşuma gitmiyor. Bir de 7 senedir antidepresan kullanıyor. Ben antidepresan kullanıp bırakmış biriyim zaten bunlara hep karşıyım. Bazı saçma sapan hareketleri var gördükçe diyorum acaba oğlum deli meli mi diye. Yazın sıcağında bot giymeler yaşlı montu giymeler 10 senelik eski montla kız arkadaşını karşılamaya gitmeler... Ama nedense iş yerinde veya başkalarının yanında veya babasının yanında dünyanın en sevecen en uysal adamı oluyor. İki yüzlülük var yani. Kısacası oğlum bana çok çektirdi. Ne yapmalıyım arkadaşlar?

Not : Oğlum içki ve esrar kullanmıyor.
Merhaba
Öncelikle yaşadığınız duygu durumuyla ilgili üzüldüm. Kabul ederseniz naçizane bazı tavsiyelerim olacak.
Yazdıklarınızdan anladığım, ilk çocuğunuz olmasınında verdiği endişeyle epey verici olmuşsunuz. Kendinizi yok sayma derecesinde Vererek büyütmüşsünüz. Maalesef büyük bir yanılgı bu.
Bu yanılgının ötesinde verdiklerinizin karşılığını bekliyorsunuz. Beklenti yiyor sizi kemiriyor. Ve kemirildiğiniz sürece oğlunuzu itiyorsunuz.
Sanıyorum tüm yaşamınızda herkese vericisiniz.
Yaşadığınız hayal kırıklıkları sonucunda saygı verme saygı duyma kısmını atlıyorsunuz.
Saygı duymadan vermeye devam ediyorsunuz oğlunuza.
Oğlunuz 25 yaşında. Ve anlamlı bir kararla evini ayırmış. Askerliğini yapmış. Bir ilişkisi var. O artık bir yetişkin.
Hala kontrol durumundasınız ve vermeye devam ediyorsunuz. Evinin temizliği vs. (siz bundan rahatsız olduğunuz veya ayıp olduğunu düşündüğünüz için. )
Neden?
Neden siz hala vermeye devam ederken o vermiyor.
Hiç düşündünüz mü?
Çünkü aynen onun yaptığı gibi seviyor ama saygı duymuyorsunuz.
Pasif kontrol deniyor buna.
Bu durumu tam tersine çevirmek isterseniz çok basit 2 kuralı uygulamanız yeterli.

VERMEYİ KES / BEKLENTİNİ KES
1- bir ay boyunca oğlunuza sevgi ve saygı dışında bir duygu bir davranış bir edim halinde olmayın. İletişim o kurarsa kurun. Verdiklerinizi düşünürken, size verdiklerine odaklanın. İçinizden veya sesli şikayet halinde olduğunuzu farkettiğinizde şöyle düşünün: O sizin mucizeniz. Siz onu büyütürken o da sizi büyüttü. Dünyanın en mucizevi duygularını tattırdı size. Siz verirken o da verdi.
Ve siz seçtiniz onu.
Bu aşamada zorlanırsanız, oğlunuzu tanıyan kişilerle konuşun. Onunla ilgili beğendikleri yönlerini anlatmalarını isteyin onlardan.

Evlat sahibi olmanın tümüyle seçim olduğunu, bu seçimin karşılıksız şartsız kayıtsız bir sevgi ve saygı barındırması gerektiğini hatırlayın. Bu hususiyetle biliyoruz ki cennet annelerin ayağının altındadır. ❤️

2- ilk görüşme anınızda tüm düşüncelerinizden arınarak ona uzaktan bakın. O sizin evladınız. Eşiniz, arkadaşınız, ebeveyniniz değil. Her surette gurur duyun. Saygı duyun. Hem onunla hem kendinizle. o bir kaç dakika size iyi gelecek. Sarılın. Hissedin. Karşılık beklemeden sevgi ve saygı duymanız sevgi ve saygı duyulacağınızın garantisidir inanın ki 🙏❤️

Bir anlık farklı bakış 👀 açısı tümüyle durumu değiştiriyor.
 
Sizin baskıcı bir tarzınız ve aşırı kontrolcü bir kişiliğiniz var gibi. Çocuğunuz hep sizin istediğinizi yapsın, sizin istediğiniz gibi davransın , o zaman iyi evlat olarak göreceksiniz. Ben oğlunuz da bir sorun görmüyorum, çalışıp para kazanmış gitmiş motor almış. Şu zamanda en mantıklı ulaşım aracı, araba gibi benzin masrafı fazla değil, yoğun trafikte aralardan rahatça sıyrılır, saatlerce trafiğin açılmasını beklemez. Ayrıca.kocaman adam, kendi parasını harcarken size soracak değil.
Evlenme konusunda da ısrarcı olmayın, evlenecek olan onlar, zamanı gelince evlenirler. Ayrıca oglununla ilgili sorumlulukları başka bir kadının üzerine atma dusunceniz hiç doğru değil. Antideprasan ilaç kullanmasınız, bu hastalıklar genetik geçişli de olabiliyor.
Babası ve diğer insanlarla iyi anlasiyorsa , hele ki 6 yıllık ilişkisi varsa demekki sorun sizde.
Helal olsun cidden bu yoruma o kadar katılıyorum ki. 25 yaşında adamın giydiği bota bile karışmış konu sahibi. Ya size ne? Tarzı o demek ki, öyle seviyor. Yazın da bot giyen tanıdıklarım var benim, motorcuların bir çoğu da öyle. Bıkmış usanmıştır artık adam. Sürekli eliniz kolunuz onun üzerinde izlenimi aldım. Pisse dağınıksa neden gidip temizliyorsunuz mesela? Ben bile bunaldım tavrınızdan. Çocuğunuzla ayrışmayı başaramamışsınız, onu bir birey olarak görmüyorsunuz. Kaldığı yerin dağınık olmasını bile bizi rezil ediyor olarak görüyorsunuz. “Siz” diye bir durum yok. Diğer insanlarla ilişkileri iyiyse sorun sizde olabilir, bir rahat bırakın.
 
Ayrıca uzun uzun yazdığınız şeylerin hiçbiri dişe dokunur değil ama deli ilan etmişsiniz çocuğunuzu. Dağınıksa dağınıktır, herkes çok mu titiz? Kendi parasıyla motor almış çalışıyor kazanıyor düzenli bir ilişkisi var ee yani? Ağız dalaşıysa her evlat-ebeveyn arasında oluyor. Kendinizi fedakar ilan etmek için çocuğunuza yükleniyorsunuz, bir nevi ikincil kazanç.
 
Günümüz ebeveynlerinin can sıkıntısından çocuklarına sarması, problem araması da baydı beni.
Bir de bence azıcık asilik iyidir. Türkiye’de ebeveynlerin sözünden çıkmazsan saçma sapan yerlere sürükleniyorsun. Mesela sizin 25 yaşında birini elalem baskısıyla evlendirmeye çalışmanız gibi. Dertsiz başınıza dert aramayın. Konuya tıklarken uyuşturucu-kumar hadisesi falan sandım. Ülke koşullarında hayatta kalmaya çalışan, tipik bir genç işte oğlunuz.
 
Merhaba
Öncelikle yaşadığınız duygu durumuyla ilgili üzüldüm. Kabul ederseniz naçizane bazı tavsiyelerim olacak.
Yazdıklarınızdan anladığım, ilk çocuğunuz olmasınında verdiği endişeyle epey verici olmuşsunuz. Kendinizi yok sayma derecesinde Vererek büyütmüşsünüz. Maalesef büyük bir yanılgı bu.
Bu yanılgının ötesinde verdiklerinizin karşılığını bekliyorsunuz. Beklenti yiyor sizi kemiriyor. Ve kemirildiğiniz sürece oğlunuzu itiyorsunuz.
Sanıyorum tüm yaşamınızda herkese vericisiniz.
Yaşadığınız hayal kırıklıkları sonucunda saygı verme saygı duyma kısmını atlıyorsunuz.
Saygı duymadan vermeye devam ediyorsunuz oğlunuza.
Oğlunuz 25 yaşında. Ve anlamlı bir kararla evini ayırmış. Askerliğini yapmış. Bir ilişkisi var. O artık bir yetişkin.
Hala kontrol durumundasınız ve vermeye devam ediyorsunuz. Evinin temizliği vs. (siz bundan rahatsız olduğunuz veya ayıp olduğunu düşündüğünüz için. )
Neden?
Neden siz hala vermeye devam ederken o vermiyor.
Hiç düşündünüz mü?
Çünkü aynen onun yaptığı gibi seviyor ama saygı duymuyorsunuz.
Pasif kontrol deniyor buna.
Bu durumu tam tersine çevirmek isterseniz çok basit 2 kuralı uygulamanız yeterli.

VERMEYİ KES / BEKLENTİNİ KES
1- bir ay boyunca oğlunuza sevgi ve saygı dışında bir duygu bir davranış bir edim halinde olmayın. İletişim o kurarsa kurun. Verdiklerinizi düşünürken, size verdiklerine odaklanın. İçinizden veya sesli şikayet halinde olduğunuzu farkettiğinizde şöyle düşünün: O sizin mucizeniz. Siz onu büyütürken o da sizi büyüttü. Dünyanın en mucizevi duygularını tattırdı size. Siz verirken o da verdi.
Ve siz seçtiniz onu.
Bu aşamada zorlanırsanız, oğlunuzu tanıyan kişilerle konuşun. Onunla ilgili beğendikleri yönlerini anlatmalarını isteyin onlardan.

Evlat sahibi olmanın tümüyle seçim olduğunu, bu seçimin karşılıksız şartsız kayıtsız bir sevgi ve saygı barındırması gerektiğini hatırlayın. Bu hususiyetle biliyoruz ki cennet annelerin ayağının altındadır. ❤️

2- ilk görüşme anınızda tüm düşüncelerinizden arınarak ona uzaktan bakın. O sizin evladınız. Eşiniz, arkadaşınız, ebeveyniniz değil. Her surette gurur duyun. Saygı duyun. Hem onunla hem kendinizle. o bir kaç dakika size iyi gelecek. Sarılın. Hissedin. Karşılık beklemeden sevgi ve saygı duymanız sevgi ve saygı duyulacağınızın garantisidir inanın ki 🙏❤️

Bir anlık farklı bakış 👀 açısı tümüyle durumu değiştiriyor.
Ne kadar güzel bir yazi
Hatta banada faydasi var
Teşekür ederim🥰
 
Ben tek takıldığım nokta evlensin de başı bağlansin slrumlulugu benden çiksin demeniz.Sizin adam edemediginiz cocugu elin kızı adam etmek zorunda değil ki onun ne sucu var ? Siz her türlü imkani ona altin tepside sundugunuz icin oglunuz öyle.
 
Back