nişanlımdan sizce ayrılmalı mıyım?? nolur yardım

Her şeyden önce evlenme, tam ve sürekli bir hayat ortaklığı oluşturmak üzere iki kişinin hukuken makbul ve geçerli şekilde birleşmesidir.Yani evlenmenin amacı cinsel ortaklık değil hayatın tüm olaylarını içine alan bir hayat ortaklığıdır.Dolayısıyla evliliği salt cinselliğe indirgeyemezsiniz.Evleneceği kişinin bir erkek olduğunu ısrarla vurgulamışsınız.Bu seksist bakış açınız kadın ya da erkek farketmeksizin hiç kimseye bir başkasına hakaret etme hakkını vermiyor.Kaldı ki erkek ihtiyaçlarından söz ederken kadının evlilikteki işlevini erkeğin ihtiyaçlarını karşılamak üzerine temellendirmiş oluyorsunuz.Başlık parasını kapitalist düzene uyarlayarak eleştirirken bir yandan da ataerkil anlayışı destekliyorsunuz.Bir erkek sırf cinsel ihtiyaçları var diye karşısındakilere hakaret edemez, sesini yükseltemez, saygısızca davranamaz. Borç meselesine gelince ayrılık durumunda nişanlılıktan dolayı girdiği borcun tazminini de talep edebilir fakat bunun için daha az kusurlu davranmış olması gerekir.
Konu sahibi iyi düşün hakkında hayırlısı olur umarım.

canım ne de güzel demişssin arkadas annemın eşya yüzünden istemedıgını söylemiş. oysa bilmiyor ki annem tam tersi borca girmeyın eşyaları sonra alırsınız dediğini.
 
annesi gayet makul bir şey söylemiş.daha 25 yaşındasın evlenmek için acele etmene gerek yok.damadını düşünerek birden borca sokmuyor ve evlendikten sonrasında rahat olmaları için önermiş bence.
damat haksız nişanı at aklı başına gelsin

canım arkadas tamamen bilmeden yargılamış oysa annem dedi ki oğlum borca girme eşyaları sonra alırsınız hepsını almayın diyen insandı.
 
Her şeyden önce evlenme, tam ve sürekli bir hayat ortaklığı oluşturmak üzere iki kişinin hukuken makbul ve geçerli şekilde birleşmesidir.Yani evlenmenin amacı cinsel ortaklık değil hayatın tüm olaylarını içine alan bir hayat ortaklığıdır.Dolayısıyla evliliği salt cinselliğe indirgeyemezsiniz.Evleneceği kişinin bir erkek olduğunu ısrarla vurgulamışsınız.Bu seksist bakış açınız kadın ya da erkek farketmeksizin hiç kimseye bir başkasına hakaret etme hakkını vermiyor.Kaldı ki erkek ihtiyaçlarından söz ederken kadının evlilikteki işlevini erkeğin ihtiyaçlarını karşılamak üzerine temellendirmiş oluyorsunuz.Başlık parasını kapitalist düzene uyarlayarak eleştirirken bir yandan da ataerkil anlayışı destekliyorsunuz.Bir erkek sırf cinsel ihtiyaçları var diye karşısındakilere hakaret edemez, sesini yükseltemez, saygısızca davranamaz. Borç meselesine gelince ayrılık durumunda nişanlılıktan dolayı girdiği borcun tazminini de talep edebilir fakat bunun için daha az kusurlu davranmış olması gerekir.
Konu sahibi iyi düşün hakkında hayırlısı olur umarım.
Söyledikleriniz mantıklı gelebilir fakat duyguları okşamaktan öteye gitmez. Çünkü gerçek hiç de öyle değildir. Ezber bakış açılarınından kurtulun.
Şuan dünyada neredeyse bütün reklamlar kadın cinselliğini sinsi bir şekil de kullanalarak toplumun önüne getirmekte. Çocuklarımıza aldığımız dondurma dahi, sex dürtüsünü insanların zihnine vura vura sunulmaktadır. Ben sinsi tarafından bahsettim, alenen direk olarak sex mesajı veren reklamların boyutunu da siz düşünün.

Dünyanın en büyük bütçelerinden birini reklam sektörleri alır.

Önceki yazımda belirtmiştim. Biliyorum hiç bir yer de öğrenme fırsatı olmadı ve bizler de araştırma gereği duymadık.

Bütün dünya medyasının, insanlardan gizlemiş olduğu tek bir gerçek vardır. Bir erkeğin cinsel dürtüsünün, hiç bir erkek tarafından kontrol edilebilir bir durum olmadığı.
Bütün uzmanlar, haber sunucuları, tartışma programlarında ki sözüm ona uzmanlar.. Bu düzey de bulunan her kes bu gerçeği gizlemekle mükelleftir. Ama onlar dahi ne gizlediklerini genel de bilmezler. Çünkü bu gerçek bilinirse, için de bulunduğumuz kaos da son bulmaya başlar ve bu kaos dan nemalanan bir çok şirket batışa sürüklenir.

Cinselliğe indirğeyemezsiniz demişsiniz. Yazımı biraz daha dikkatli okuyun derim ve aslın da cinselliğin evlilik de başlangıç noktası olduğu gerçeğine vurgu yapmış olduğumu anlamış olursunuz.

Konu dediğim gibi cinsellik olmasaydı, psikolojik destek alan evli çiftlere ilk sorulardan biri " hafta da kaç kez birliktelik yaşıyorsunuz" sorusu olmazdı.
Hafta da en az 2 defa düzenli ilişki yaşayan insanların psikolojik olarak ne kadar iyi durum da olduğunu uzmanlar neden söyleme gereği duysun ki ?..

Bir birinize saygılı olun, büyüklerinizi sayın, küçüklerinizi sevin kimseyle münakaşaya girmeyin, hoşgörülü ve nazik olun gibi tavsiyeler verilirdi.

Size tavsiyem.. Öncelikle cinselliğin, hayatın ne kadarlık bir oranını kapladığını ve bunun erkek de ne oran da olduğunu bir kadın da ne oran da olabileceğini iyice öğrenin.

Bu detayları çözdüğünüz de, söylemek istediklerimi zaten anlamış olacaksınız. Sizin yazdıklarınız yanlış demiyorum ama inanın gerçeğin doğruları değil, sadece toplumu yanlış yönlendirmek için kişisel duygularını devreye sokmuş bazı sözüm ona uzmanların gerçekleridir.
 
annesi gayet makul bir şey söylemiş.daha 25 yaşındasın evlenmek için acele etmene gerek yok.damadını düşünerek birden borca sokmuyor ve evlendikten sonrasında rahat olmaları için önermiş bence.
damat haksız nişanı at aklı başına gelsin
Evlilik sonrası neyin rahatlığı ?.. Bir birlerine öylece oturup bakmalarının rahatlığı mı ?.. Siz hiç evliliği rahata eren bir çift duydunuz mu, veya öyle davranan bir çift var mı ?..
Bence tavsiye verirken daha az hayal kurun. Çünkü şunu söylemek istiyorsunuz.
Daha gençler, yeterince yıpranmamışlar. Önce yıpransın deforme olsun, sonra bir daha geri gelmeyecek gençliğine ah ederek, yorgun bedenin tadını çıkarsın. Tabi tadı çıkarsa. Birileri ortalama ömrün 60 yıl olduğunu bilmiyor sanırım.
 
Ben de nişanlıyım, bu dönem çok sitresli geçiyor.. ama senin bu anlattıkların hiç normal durumlar değil.
Belki de nişanı atman senin için daha hayırlı olur.
 
biz tek zerre eşya düşünmedik düşüncelerinizde tamamen yanılıyorsunuz. hatta annem eşyaların hepsini almayoın sonra alın borca girmeyın dedi. bilmediğiniz için normal ama saygısızlık ne olursa olsun af edemeyecegım sey kusura bakmayın da ben bunu hoş göremezdim ki ben nişanlıma demiştim nikahla bile gitmeye razıyım eşyada mal da gozumuz olsaydı annesının yanında oturmazdım.
Gözünüz olup olmadığını anlayabilecek durum da olsaydık, reklam diye bir şey olmazdı. Çünkü reklamlar işin o tarafını da düşünür.. Yani denk gelmişsinizdir, bizim mal da mülkte gözümüz yok diyerek aslın da ne kadar mal mülk sevdalısı olan nice insanlar var. Siz öylesiniz demiyorum ama insan zihni saniye de yüzlerce düşünceyi bir anda görebilir ve içlerinden duygusuna en yakın olanı bakış açısı yapar. Şuan siz işin duygu, sevgilinizle nişanlı ve evlenme boyutundasınız, o hayallerin yaşanmasının tadına varmak istiyorsunuz. Bu sebeple daha henüz içiniz de ki saklı detaylar ortaya çıkmamış. Ama içten içe o mal mülk hesapları her zaman yapılır. Nereden mi anladım, çünkü okuduğunuzu söylediniz.. Neden okuduğunuzu sanırım ikimiz de çok iyi biliyoruz :)

Konu başlığında, borç meselesini dile getirmişsiniz. Evliliği erteleme durumunu izah ettim. Anneniz çok fedakarsa, o halde kızı için gidip damadıyla konuşsun, 25 yaşındaki bir genç belki bir yetişkine karşı yaptıgı saygısızlıktan sebepe onu ikna edemeyebilir. Ama bir yetişkin kendisine yapılan saygısızlığı hoş görüp, evlatlarının mürvetini düşünerek hareket edip 25 yaşındaki bir genci ikna edebilir. Yani Anne fedakarsa, kızının 2,5 yılını feda etmesin o halde. Hem bir lafla evlilik gibi bir önemli durumu ve bu kadar emeği yok sayabiliyorsa. Sanırım Annenizin fedakarlığı sadece kendisine ait.

Anneiz gidip, 2.5 yılınızı verdiğiniz damadınızın özrünü kabul ettiğini ifade eden bir görüşme yapsın. Biraz nasihat versin, evlilik tarihini de erkene çeksin.

Yapmak çok zor demi. Çünkü duygular izin vermiyor. Çünkü, bu gün bunu yapan yarın ne yapmaz zihniyeti vürüs gibi yayılıyor zihnimize. Ama insan yetiştikçe, olgunlaşır ve bazı yapılmaması gereken hataların farkına varır ve bunları düzeltme gayretine girer. Peki hangi insan bu gayretin içine girer ?.. Bilgili insan !.. Siz ne kadar bilgilisiniz ki, gelecek hakkın da ki hayalleriniz bu kadar basit bir şekil de hep olumsuz yönde fikir kılıyor. Peki ya Anneniz ne kadar bilgili ?.. dikkat ettiniz mi ?!.. Siz aslın da Annenize saygısızlık yapıldı diye aslın da istemiyor değilsiniz.

Siz Anneniz damadıyla yüz yüze gelmek istemediği için olumsuz bakıyorsunuz. Kusura bakmayın, çok toysunuz, Yani bu kadar toy olmasaydınız zaten, 2,5 sene de bir insanı tanımak da bukadar zorlanmış da olmazdınız.

Şunu da hiç bir zaman unutmayın. Yanlışların içerisin de, doğrulara ulaşmak sanıldığı kadar kolay değildir. Hatta çok zordur.
 
Gözünüz olup olmadığını anlayabilecek durum da olsaydık, reklam diye bir şey olmazdı. Çünkü reklamlar işin o tarafını da düşünür.. Yani denk gelmişsinizdir, bizim mal da mülkte gözümüz yok diyerek aslın da ne kadar mal mülk sevdalısı olan nice insanlar var. Siz öylesiniz demiyorum ama insan zihni saniye de yüzlerce düşünceyi bir anda görebilir ve içlerinden duygusuna en yakın olanı bakış açısı yapar. Şuan siz işin duygu, sevgilinizle nişanlı ve evlenme boyutundasınız, o hayallerin yaşanmasının tadına varmak istiyorsunuz. Bu sebeple daha henüz içiniz de ki saklı detaylar ortaya çıkmamış. Ama içten içe o mal mülk hesapları her zaman yapılır. Nereden mi anladım, çünkü okuduğunuzu söylediniz.. Neden okuduğunuzu sanırım ikimiz de çok iyi biliyoruz :)

Konu başlığında, borç meselesini dile getirmişsiniz. Evliliği erteleme durumunu izah ettim. Anneniz çok fedakarsa, o halde kızı için gidip damadıyla konuşsun, 25 yaşındaki bir genç belki bir yetişkine karşı yaptıgı saygısızlıktan sebepe onu ikna edemeyebilir. Ama bir yetişkin kendisine yapılan saygısızlığı hoş görüp, evlatlarının mürvetini düşünerek hareket edip 25 yaşındaki bir genci ikna edebilir. Yani Anne fedakarsa, kızının 2,5 yılını feda etmesin o halde. Hem bir lafla evlilik gibi bir önemli durumu ve bu kadar emeği yok sayabiliyorsa. Sanırım Annenizin fedakarlığı sadece kendisine ait.

Anneiz gidip, 2.5 yılınızı verdiğiniz damadınızın özrünü kabul ettiğini ifade eden bir görüşme yapsın. Biraz nasihat versin, evlilik tarihini de erkene çeksin.

Yapmak çok zor demi. Çünkü duygular izin vermiyor. Çünkü, bu gün bunu yapan yarın ne yapmaz zihniyeti vürüs gibi yayılıyor zihnimize. Ama insan yetiştikçe, olgunlaşır ve bazı yapılmaması gereken hataların farkına varır ve bunları düzeltme gayretine girer. Peki hangi insan bu gayretin içine girer ?.. Bilgili insan !.. Siz ne kadar bilgilisiniz ki, gelecek hakkın da ki hayalleriniz bu kadar basit bir şekil de hep olumsuz yönde fikir kılıyor. Peki ya Anneniz ne kadar bilgili ?.. dikkat ettiniz mi ?!.. Siz aslın da Annenize saygısızlık yapıldı diye aslın da istemiyor değilsiniz.

Siz Anneniz damadıyla yüz yüze gelmek istemediği için olumsuz bakıyorsunuz. Kusura bakmayın, çok toysunuz, Yani bu kadar toy olmasaydınız zaten, 2,5 sene de bir insanı tanımak da bukadar zorlanmış da olmazdınız.

Şunu da hiç bir zaman unutmayın. Yanlışların içerisin de, doğrulara ulaşmak sanıldığı kadar kolay değildir. Hatta çok zordur.

arkadaşım anneme hakaret etti sen neden söz ediyorsun şimdiden bu kadar rahat olan evlenince neler yapmaz kimseyi istemiyr sımdıden. size göre bunlar cokkkk normal ama bana göre değil ben annesine saygıda kusur etmedıysem o da etmemliydi yapmayın Allah aşkına. anne kutsaldır okutmak için fıtık oldu benım annem siz neden söz ediyorsunuz. bana küfürler ediyor şimdiden aldattığını da yakalıadım butun bunlara oturupta hayatım daha maaf olsun diye bekleyemezdim ki ben defelarca şans verdim ona hanımefendi... yaşayamayan bilmez uzaktan cokk kolay. bende nişanım bozulsun istemezdim. arkadaşımın annesi neler yaptı da nşanlısına adam nişanlısı hatrına saygısda kusur etmedi. sevsin demedim ama saygı esastır. size göre saygının önemı yoksa bilemem ama evlendiğimde hayatım zindan olacksa anneme rahatça laf söylenecekse ben bunu kaldıramam. bilgimi sorgulamakta size kalmamış yaptıgınız yorumlara dikkat edin lutfen
 
canım su streste nişanlın hakaret ediyor mu sana aileni istemiyor gibi davranıyor mu yada annene saygısızlık etti mi

Yok canım benim öyle bir şey söz konusu bile olamaz.. annemden aksine çok çekinir..
Bizim sitresimiz düğün telaşından çevresel faktörlerden bazen de.. ama tartışırsak ikimiz tartışıp sorunu çözüyoruz aileleri kesinlike karıştırmıyoruz.

Dediğim gibi daha evlenmeden kendini yavaştan belli ediyor senin ki, bir daha düşün derim bunlara evlendikten sonra ne kadar göz yumabilirsin.. değiştirmeyi hiç düşünme çünkü huylu hunudan asla vazgeçmiyor.. daha evlenmeden annene rest çekmiş durumda.. ki istersek 50 yaşında olalım annelerimiz tabi ki bize karışabilir.. bize düşen onları idare edeiblmektir.. sanırım nişanlın bunu yapamıyor ama çok üzülürsün.. seni anlıyorum bunları duymak zor gelir.. hele ki hayallere kavuşmakta sona gelmişken ama sen yine de iyice düşün.. hakkında iyi olsun.
 
Yok canım benim öyle bir şey söz konusu bile olamaz.. annemden aksine çok çekinir..
Bizim sitresimiz düğün telaşından çevresel faktörlerden bazen de.. ama tartışırsak ikimiz tartışıp sorunu çözüyoruz aileleri kesinlike karıştırmıyoruz.

Dediğim gibi daha evlenmeden kendini yavaştan belli ediyor senin ki, bir daha düşün derim bunlara evlendikten sonra ne kadar göz yumabilirsin.. değiştirmeyi hiç düşünme çünkü huylu hunudan asla vazgeçmiyor.. daha evlenmeden annene rest çekmiş durumda.. ki istersek 50 yaşında olalım annelerimiz tabi ki bize karışabilir.. bize düşen onları idare edeiblmektir.. sanırım nişanlın bunu yapamıyor ama çok üzülürsün.. seni anlıyorum bunları duymak zor gelir.. hele ki hayallere kavuşmakta sona gelmişken ama sen yine de iyice düşün.. hakkında iyi olsun.

CÜMLEMİZİN CANIM. SİZDE MUSMUTLU OLUN. erkek dediğin biraz olsun alttan lacak sinirliyim diy ortayı bu hale getirdi. olmamalıydı canım cok haklısın
 
arkadaşım anneme hakaret etti sen neden söz ediyorsun şimdiden bu kadar rahat olan evlenince neler yapmaz kimseyi istemiyr sımdıden. size göre bunlar cokkkk normal ama bana göre değil ben annesine saygıda kusur etmedıysem o da etmemliydi yapmayın Allah aşkına. anne kutsaldır okutmak için fıtık oldu benım annem siz neden söz ediyorsunuz. bana küfürler ediyor şimdiden aldattığını da yakalıadım butun bunlara oturupta hayatım daha maaf olsun diye bekleyemezdim ki ben defelarca şans verdim ona hanımefendi... yaşayamayan bilmez uzaktan cokk kolay. bende nişanım bozulsun istemezdim. arkadaşımın annesi neler yaptı da nşanlısına adam nişanlısı hatrına saygısda kusur etmedi. sevsin demedim ama saygı esastır. size göre saygının önemı yoksa bilemem ama evlendiğimde hayatım zindan olacksa anneme rahatça laf söylenecekse ben bunu kaldıramam. bilgimi sorgulamakta size kalmamış yaptıgınız yorumlara dikkat edin lutfen
Son yorumum da son cümlemi dikkatli okumalısın, üzerin de çokça düşünmelisin.. Bilgili olsaydın, bu konuyu buraya taşımaz yardım istemezdin sanırım. Kendinden bu kadar eminsen, neyin cevap arayışındasın?. Demek ki bilgin sana yeterli gelmiyor. Ama bilgimi sorgulayamazsınız diye tafranız da eksik olmuyor. Sanırım önce kendinizin farkın da olmalısınız. Önceki yorumlarımı da daha dikkatli okuyun. Burada gayem kişisel duygularınız değil, asıl gayem hayatı yanlış yorumluyor oluşunuzu size farkettirmek. Fakat siz kalıplara takılmışsınız.

Şunu da unutmayın lütfen..
Başlangıç da, mümkün olduğunca objektif bir durum değerlendirmesi yapmak istemiştim. Ama madem niyet okuyacağız, ben de niyet okuyayım.

Şayet evlilik de yaşanılabilecek her detayı nişanlınız ile yaşamışsanız. Bilin ki nişanlınızın yaptıkları klasik taktiklerden ibaret. Yani evlilikten vazgeçirmek için elinde ki itici gücü kullanmak. Kendisi bırakıp gitse olmaz. O hal de tek çözüm, sizin nişanı bozmanızdır. Şuan buna oynuyor. Nişan bozulunca da, sizin olmadığınız bir hayata dair kurguladığı hayallerini devreye sokacak.
 
Son yorumum da son cümlemi dikkatli okumalısın, üzerin de çokça düşünmelisin.. Bilgili olsaydın, bu konuyu buraya taşımaz yardım istemezdin sanırım. Kendinden bu kadar eminsen, neyin cevap arayışındasın?. Demek ki bilgin sana yeterli gelmiyor. Ama bilgimi sorgulayamazsınız diye tafranız da eksik olmuyor. Sanırım önce kendinizin farkın da olmalısınız. Önceki yorumlarımı da daha dikkatli okuyun. Burada gayem kişisel duygularınız değil, asıl gayem hayatı yanlış yorumluyor oluşunuzu size farkettirmek. Fakat siz kalıplara takılmışsınız.

Şunu da unutmayın lütfen..
Başlangıç da, mümkün olduğunca objektif bir durum değerlendirmesi yapmak istemiştim. Ama madem niyet okuyacağız, ben de niyet okuyayım.

Şayet evlilik de yaşanılabilecek her detayı nişanlınız ile yaşamışsanız. Bilin ki nişanlınızın yaptıkları klasik taktiklerden ibaret. Yani evlilikten vazgeçirmek için elinde ki itici gücü kullanmak. Kendisi bırakıp gitse olmaz. O hal de tek çözüm, sizin nişanı bozmanızdır. Şuan buna oynuyor. Nişan bozulunca da, sizin olmadığınız bir hayata dair kurguladığı hayallerini devreye sokacak.

son cümlenizee sonuna kadar katılıyorum bende bunu düşünüyorum artık. burada cevap aramam da acaba ben mı yanlış düşünüyorum diye objektıf cevap almaktı. olsa yürüse zaten bu zamana kadar bırakmadım yine ayrımazdım ama cok yordu beni. sadece annemle tartışması inan ki değil ondan öncesi her kavgada al bohçanı git demesi vurması hakaret etmesi dayanamadım artık... Rabbim herkese hayırlısnı versin şu üç aylarda dua edin..
 
Son yorumum da son cümlemi dikkatli okumalısın, üzerin de çokça düşünmelisin.. Bilgili olsaydın, bu konuyu buraya taşımaz yardım istemezdin sanırım. Kendinden bu kadar eminsen, neyin cevap arayışındasın?. Demek ki bilgin sana yeterli gelmiyor. Ama bilgimi sorgulayamazsınız diye tafranız da eksik olmuyor. Sanırım önce kendinizin farkın da olmalısınız. Önceki yorumlarımı da daha dikkatli okuyun. Burada gayem kişisel duygularınız değil, asıl gayem hayatı yanlış yorumluyor oluşunuzu size farkettirmek. Fakat siz kalıplara takılmışsınız.

Şunu da unutmayın lütfen..
Başlangıç da, mümkün olduğunca objektif bir durum değerlendirmesi yapmak istemiştim. Ama madem niyet okuyacağız, ben de niyet okuyayım.

Şayet evlilik de yaşanılabilecek her detayı nişanlınız ile yaşamışsanız. Bilin ki nişanlınızın yaptıkları klasik taktiklerden ibaret. Yani evlilikten vazgeçirmek için elinde ki itici gücü kullanmak. Kendisi bırakıp gitse olmaz. O hal de tek çözüm, sizin nişanı bozmanızdır. Şuan buna oynuyor. Nişan bozulunca da, sizin olmadığınız bir hayata dair kurguladığı hayallerini devreye sokacak.

inşaallah yaşamamıştır
 
son cümlenizee sonuna kadar katılıyorum bende bunu düşünüyorum artık. burada cevap aramam da acaba ben mı yanlış düşünüyorum diye objektıf cevap almaktı. olsa yürüse zaten bu zamana kadar bırakmadım yine ayrımazdım ama cok yordu beni. sadece annemle tartışması inan ki değil ondan öncesi her kavgada al bohçanı git demesi vurması hakaret etmesi dayanamadım artık... Rabbim herkese hayırlısnı versin şu üç aylarda dua edin..
Bak aradığın bilgi, benim de asıl demek istediğim o son yazdığın son dört kelimenin için de gizli.
 
X