- 26 Kasım 2017
- 3.445
- 2.911
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Evet kesinlikle doğru. Bu konuşmayı yapsaydı siz belki de o gün ayrılacaktınız ya da kabul edecektiniz. Kabul etmiş olsaydınız da bugün ya ben bunu zaten biliyordum diyip geçecektiniz belki. Bu konuşmayı ona yapın. Alın karşınıza anlatın. Ve gerçekten ayrılın çok üzülürsünüzÇok doğru söylemişsiniz, madem bu kafa yapısına sahipti abisinin öldüğü gün bana benim sorumluluklarım önceliklerim artık kökten değişti. Beni böyle kabul et veya ayrıl demeliydi. Resmen iyi niyetimi suistimal ederek yıllarımı harcamama sebep oldu.
Yaptığı yardım içinden geliyodur belki fazla olunca artık iyi niyetin suistimali durumu oluşuyor. Belli ki bu ömür boyu sürecek ve siz de bu denli büyük olmasından rahatsızlık duyacaksınız. Hakkınızda hayırlısı olsunMerhaba, daha önce de aileler yüzünden biten bir ciddi ilişkim oldu. Galiba ailesi problemli erkekleri gidip bulmak benim kaderim. Konuyla giriyorum uzatmadan; nişanlımla altı aydır nişanlıyız, öncesinde de 5 yıllık bir ilişkimiz var. Malesef abisi 2,5 sene önce çoklu organ yetmezliği sebebiyle genç yaşta vefat etti, böbrek hastasıydı. biri 16 biri 19 yaşında iki çocuğu var, eşi ev kadını hayatında çalışmamış ve hiç tahsili yok. nişanlımın ailesine ait apartmanda oturuyorlar kira dertleri yok, bir de eşinden bağlanan dul aylığı var ama giderleri yok çünkü nişanlımın işi gücü iyi olduğu için evin fatura vs masraflarını, evde beyaz eşya bozuldu diyelim yenisinin alınmasını, çocukların üst başı gibi ihtiyaçları o karşılıyor. büyük olan çocuk geçen sene üniversite sınavına girdi fakat kazanamadı, 3 gün önce tercihlerin son gününde nişanlım çocuğun bu sene de iyi puan alamadığını bu yüzden çok üzgün olduğunu ve %50 burslu bölümler yazmasına izin verdiğini ve okul parasını karşılayacağını söyledi. tabi bunu duyunca gerçekten çıldırdım ama neden bu kadar çıldırdığımı size madde madde açıklamak istiyorum:
1-nişanlım abisinin ailesine destek olmakla mükellef tek kişi değil, 2 tane daha yetişkin ablası var ve ikisi de çok zenginler, fakat son 2 buçuk senede küçük çocuğa ipad almak dışında bir yardımları olmadı.
2-böyle bir şeyi üstelik biz evlenmek üzereyken, 30 bin liraya kiralık ev bulduk diye neredeyse şükredecek iken kalkıp üstlenmesi manyaklık. madem bu kadar zengin neden ev alıp kredi ödemiyoruz?
3-neden bütün ailenin gözünde böyle büyük bir sorumluluğu alarak kalıcı bir “baba” rolü üstlensin? bu o kadar tehlikeli bir hareket ki geri dönüşü yok.
4-hadi nişanlım iyi niyetli ve cömertliğinden üstleniyor, yenge sıfatlı kadın “ya kardeşim teşekkür ederiz ama sen de evlenmek üzeresin, bu zamana kadar zaten yapacağını yaptın artık bu kadar büyük bir yardımı alamayız” demiyor?
5-bu çocuğu okuttu diyelim arkasından gelen 2.bir çocuk daha var. ne yani? o da okul kazanamazsa bir 500 bin-1 milyon arası parayı da 2.çocuğa mı harcayacağız?
6-özel okulda okuyanlar bilirler bu işler okul parasıyla bitmez, çocuğun giydiği kıyafetten, servis-ulaşım masrafına, hatta sosyalleşme masrafına kadar kim verecek? belki yurt-ev gündemi olacak çünkü büyükçekmece tarafında oturuyorlar, şehir merkezi bile değil şu an yaşadıkları yer.
7-ben haftanın 5 günü günde 2 saatimi yola vererek eşek gibi çalışıyorum sırf evimize her şeyin en iyisini en güzelini alabilmek için. benim canım yok mu? binlerce kadın çocuğunu devlette bile okutmakta güçlük çekip, merdiven silip bulaşık yıkayıp çocuğunun okul masrafını çıkarırken hayatında 1 kuruş kazanmamış ve çalışmak istemeyen bir kadın evde kıçını büyütüp çocuğunu 0 eforla özelde okutacak yani?
8-yengesi kocasının çalıştığı yerden vefatı sebebiyle yüklü bir tazminat aldı ve dövize çevirip kenara koydu. o parayı çocuğunun eğitimi için kullanmayı teklif etmiyor ama nişanlımın ödemesini kabul ediyor.
9- bu konulardan (nişanlımın bu aileye karşı gereksiz vericiliğinden) rahatsızlığımı her fırsatta dile getirmeme rağmen bana bu olayı resmen bir gece yarısı operasyonuyla “böyle bir karar aldım-uyguluyorum” şeklinde adeta bildirmesini, söz hakkı tanımadan uygulamaya geçmesini asla sindiremiyorum.
ben bu kadar aşırı tepki verince ilk etapta geri bastı, düğün, balayı, ev kurma masrafları vs gibi konuların bu durumdan kesinlikle etkilenmeyeceğini, bu yardımı yapmaya mecbur olduğunu, çocuk evde kalır ve depresyona girerse tüm aileyi etkileyen daha kötü olaylar olacağını vs söyledi.
bu arada çocuk gecesi gündüzü olmayan, son 2 senedir gece netflix izleyip gündüz uyuyan, ders kitaplarının yüzüne bakmayan tembelin teki. hani çocuk çok çalışır emek verir de olmaz anlarım, bir şansı hak etti derim. ortada öyle bir durum da yok. belki özel okulu da zora gelemeyip 1.sınıfta bırakacak. öyle olursa hiç şaşırmam.
kendimi sakinleştirmeye çalışıp “bak sana söz verdi, bizim standartlarımız düşmeyecek. bırak yapsın yardımını diyorum. (ki bu bir yardım asla değil hibe)
sonra arkadan gelen 2.çocuk, okuldan sonra bedelli askerlik muhabbeti, belki evlenirlerken bile üstümüze yapışacak “baba yarısı” etiketi sebebiyle üzerimize yıkılması muhtemel masraflar vs vs. bunları düşündükçe her allahın günü 3.şahıslar için kavgayla geçen bir evlilik ve mutsuzluklar silsilesi gözümde canlanıyor.
halbuki 2 hafta önce evimizi tuttuğumda ne kadar mutlu ve hayallerle doluydum. 15 gündür hiç konuşmadık. Ben de aramamaya kararlıyım. Zaten 15 gün boyunca beni hiç aramaması bile ayrılmak için yeterli bir sebep ama nişanlımı seviyorum, birlikte çok zor şeyler atlattık, o iyi biri ve çok iyi anlaşıyoruz. gel gelelim, iyi günde kötü günde romantizmine kapılıp ömür boyu sömürülmek ve 2.plana atılmış şekilde yaşamak istemiyorum. ne yapmalıyım gerçekten bilmiyorum. bu destek sizce normal mi? Ben çok bireysel bir aile kültüründe yetiştiğim için bakış açım mı hatalı anlamaya çalışıyorum. Evlendikten sonra kendi ailesinin kurma duygusu ve bilinci ile zaten onları sorumluluk almaya zorlar, desteğini olması gereken noktaya çeker mi? Yorumlarınız için teşekkürler.
asla evlenme, hayatını bitirirsin.Merhaba, daha önce de aileler yüzünden biten bir ciddi ilişkim oldu. Galiba ailesi problemli erkekleri gidip bulmak benim kaderim. Konuyla giriyorum uzatmadan; nişanlımla altı aydır nişanlıyız, öncesinde de 5 yıllık bir ilişkimiz var. Malesef abisi 2,5 sene önce çoklu organ yetmezliği sebebiyle genç yaşta vefat etti, böbrek hastasıydı. biri 16 biri 19 yaşında iki çocuğu var, eşi ev kadını hayatında çalışmamış ve hiç tahsili yok. nişanlımın ailesine ait apartmanda oturuyorlar kira dertleri yok, bir de eşinden bağlanan dul aylığı var ama giderleri yok çünkü nişanlımın işi gücü iyi olduğu için evin fatura vs masraflarını, evde beyaz eşya bozuldu diyelim yenisinin alınmasını, çocukların üst başı gibi ihtiyaçları o karşılıyor. büyük olan çocuk geçen sene üniversite sınavına girdi fakat kazanamadı, 3 gün önce tercihlerin son gününde nişanlım çocuğun bu sene de iyi puan alamadığını bu yüzden çok üzgün olduğunu ve %50 burslu bölümler yazmasına izin verdiğini ve okul parasını karşılayacağını söyledi. tabi bunu duyunca gerçekten çıldırdım ama neden bu kadar çıldırdığımı size madde madde açıklamak istiyorum:
1-nişanlım abisinin ailesine destek olmakla mükellef tek kişi değil, 2 tane daha yetişkin ablası var ve ikisi de çok zenginler, fakat son 2 buçuk senede küçük çocuğa ipad almak dışında bir yardımları olmadı.
2-böyle bir şeyi üstelik biz evlenmek üzereyken, 30 bin liraya kiralık ev bulduk diye neredeyse şükredecek iken kalkıp üstlenmesi manyaklık. madem bu kadar zengin neden ev alıp kredi ödemiyoruz?
3-neden bütün ailenin gözünde böyle büyük bir sorumluluğu alarak kalıcı bir “baba” rolü üstlensin? bu o kadar tehlikeli bir hareket ki geri dönüşü yok.
4-hadi nişanlım iyi niyetli ve cömertliğinden üstleniyor, yenge sıfatlı kadın “ya kardeşim teşekkür ederiz ama sen de evlenmek üzeresin, bu zamana kadar zaten yapacağını yaptın artık bu kadar büyük bir yardımı alamayız” demiyor?
5-bu çocuğu okuttu diyelim arkasından gelen 2.bir çocuk daha var. ne yani? o da okul kazanamazsa bir 500 bin-1 milyon arası parayı da 2.çocuğa mı harcayacağız?
6-özel okulda okuyanlar bilirler bu işler okul parasıyla bitmez, çocuğun giydiği kıyafetten, servis-ulaşım masrafına, hatta sosyalleşme masrafına kadar kim verecek? belki yurt-ev gündemi olacak çünkü büyükçekmece tarafında oturuyorlar, şehir merkezi bile değil şu an yaşadıkları yer.
7-ben haftanın 5 günü günde 2 saatimi yola vererek eşek gibi çalışıyorum sırf evimize her şeyin en iyisini en güzelini alabilmek için. benim canım yok mu? binlerce kadın çocuğunu devlette bile okutmakta güçlük çekip, merdiven silip bulaşık yıkayıp çocuğunun okul masrafını çıkarırken hayatında 1 kuruş kazanmamış ve çalışmak istemeyen bir kadın evde kıçını büyütüp çocuğunu 0 eforla özelde okutacak yani?
8-yengesi kocasının çalıştığı yerden vefatı sebebiyle yüklü bir tazminat aldı ve dövize çevirip kenara koydu. o parayı çocuğunun eğitimi için kullanmayı teklif etmiyor ama nişanlımın ödemesini kabul ediyor.
9- bu konulardan (nişanlımın bu aileye karşı gereksiz vericiliğinden) rahatsızlığımı her fırsatta dile getirmeme rağmen bana bu olayı resmen bir gece yarısı operasyonuyla “böyle bir karar aldım-uyguluyorum” şeklinde adeta bildirmesini, söz hakkı tanımadan uygulamaya geçmesini asla sindiremiyorum.
ben bu kadar aşırı tepki verince ilk etapta geri bastı, düğün, balayı, ev kurma masrafları vs gibi konuların bu durumdan kesinlikle etkilenmeyeceğini, bu yardımı yapmaya mecbur olduğunu, çocuk evde kalır ve depresyona girerse tüm aileyi etkileyen daha kötü olaylar olacağını vs söyledi.
bu arada çocuk gecesi gündüzü olmayan, son 2 senedir gece netflix izleyip gündüz uyuyan, ders kitaplarının yüzüne bakmayan tembelin teki. hani çocuk çok çalışır emek verir de olmaz anlarım, bir şansı hak etti derim. ortada öyle bir durum da yok. belki özel okulu da zora gelemeyip 1.sınıfta bırakacak. öyle olursa hiç şaşırmam.
kendimi sakinleştirmeye çalışıp “bak sana söz verdi, bizim standartlarımız düşmeyecek. bırak yapsın yardımını diyorum. (ki bu bir yardım asla değil hibe)
sonra arkadan gelen 2.çocuk, okuldan sonra bedelli askerlik muhabbeti, belki evlenirlerken bile üstümüze yapışacak “baba yarısı” etiketi sebebiyle üzerimize yıkılması muhtemel masraflar vs vs. bunları düşündükçe her allahın günü 3.şahıslar için kavgayla geçen bir evlilik ve mutsuzluklar silsilesi gözümde canlanıyor.
halbuki 2 hafta önce evimizi tuttuğumda ne kadar mutlu ve hayallerle doluydum. 15 gündür hiç konuşmadık. Ben de aramamaya kararlıyım. Zaten 15 gün boyunca beni hiç aramaması bile ayrılmak için yeterli bir sebep ama nişanlımı seviyorum, birlikte çok zor şeyler atlattık, o iyi biri ve çok iyi anlaşıyoruz. gel gelelim, iyi günde kötü günde romantizmine kapılıp ömür boyu sömürülmek ve 2.plana atılmış şekilde yaşamak istemiyorum. ne yapmalıyım gerçekten bilmiyorum. bu destek sizce normal mi? Ben çok bireysel bir aile kültüründe yetiştiğim için bakış açım mı hatalı anlamaya çalışıyorum. Evlendikten sonra kendi ailesinin kurma duygusu ve bilinci ile zaten onları sorumluluk almaya zorlar, desteğini olması gereken noktaya çeker mi? Yorumlarınız için teşekkürler.
Yenge isterse gayette çalışabilir. Tahsili bilgisi yoksa yemekte mi bilmiyor. Evde mantı yapar satar tatlı pasta işleri yapar. Yenge kaç yaşında.? Nişanlınızın yardımcı olması çok güzel bir şey. Fakat dengeli yardım değil bu Nişanlınızla ayrılmayacaksanız yavaş yavaş o yardımı yapıyorsan şunu da ablaların yapsın diye işleyin. Ablalarda bir zahmet ellerini taşın altına koysunlar Sizde Evlendiğinizde paranızı kimseye yedirmeyin Hatta eşiniz bile sizin paranıza güvenerek bir şey yapmasına izin vermeyin. Madem çalışmayan yengesine bakıyor sezinde tüm ihtiyaçlarınızı karşılasın. Sizde maaşınızla kendi birikiminizi yapın. Bunları başta yaparsanız en azından alışır Sizin paranıza güvenmez.
Ben bu soruyu süslü sözlükte sormuştum ama orada genç jenerasyon ve çalışan kadınlar ağırlıklı. Sırf aynı kafada insanlar var mı ben hep steril çevrelerden mi yorum alıp kendimi gazlıyorum anlamak için buraya geldim ama bu kadar insan ağız birliği etmişçesine konuşamaz elbette. Sanırım durumu üzülsem de kabullenmeliyim.Bu konu daha önce açılmamış mıydı aynı cümlelerle? Hatta nişanlı ev almayı enayilik olarak görüp 30k kirayı mantıklı buluyordu.
Neyse, hayatınızda vereceğiniz en doğru kararı vermişsiniz. Ömür boyu ikinci planda olacaktınız siz ve çocuğunuz.